Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/788 E. 2021/1272 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/788
KARAR NO: 2021/1272
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/852
KARAR NO: 2021/317
KARAR TARİHİ: 24/03/2021
DAVA: İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
KARAR TARİHİ: 08/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esasına kayıtlı olarak iflas yolu ile adi takip başlattığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini, takibin itirazsız kesinleştiğini, süresinde ödeme de yapılmadığını, Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/921 Esas, 2019/674 karar sayılı ilamı ile davalının iflasına karar verildiğini, davacı tarafın feragat etmesi üzerine davanın reddine karar verildiğini, usul ekonomisi nedeniyle mahkeme kararı nazara da alınarak davanın kabulü ile davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”kesinleşmiş iflas yoluyla takipten dolayı takip borçlusu davalı şirketin iflası istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki takibe konu borçtan dolayı davalının iflas koşullarının oluşup oluşmadığı,davanın İİK.nun 156/son maddesi uyarınca bir yıllık hak düşürücü sürede açılıp açılmadığı,depo emrine esas alacak miktarının ne olduğu, noktalarında toplandığı anlaşılmıştır. Mahkememizin 2018/921 Esas, 2019/674 karar sayılı dosyasının tetkikinde, davalı şirketin iflasına karar verildiği, davacı alacaklının davadan feragati nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp olunmuş, dosyanın tetkikinde davacı tarafından iflas yolu ile adi takip başlatıldığı, davalı tarafından itiraz edilmediğinden takip dosyasının kesinleşmiş olduğu ve dosyanın kapak hesabı borçlarının gönderildiği görülmüştür. Depo emrine esas miktarın 7 günlük kesin süre içerisinde mahkememiz veznesine depo edilmesi ya da davacı tarafa ödenmesi hususunda davalı tarafa süre verildiği verilen süre içerisinde ödeme yapılmadığı görülmüştür. Ticaret Sicil Gazetesinde ilanların yaptırıldığı ve gazete nüshalarının mahkememiz dosyasına gönderildiği, iflas avansının yatırıldığı anlaşılmıştır. İİK’nun 155. maddesinde ‘Borçlu iflas yoluyla takibe tabi şahıslardan olup da, alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği taktirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsı bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur’ İİK’nun 156. maddesinde, Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklının bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebileceği, bu dilekçeye borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini mübeyyin ödeme emri nüshasının raptedilmesi lazım olduğu, borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takibin duracağı ve alacaklının bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebileceği düzenlenmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinde, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında açılan iflas yoluyla adi takipte borçluya gönderilen ödeme emrine davalının itiraz etmediği, takibin kesinleştiği, davalının usulüne uygun tebliğ edilen depo emirlerine rağmen yasal süresi içerisinde borcunu ödemediği, iflas ilanlarının yapıldığı ve iflas koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, davanın kabulü ve davalının iflasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça davaya konu edilen taşınmaz satış sözleşmelerinin ve bonoların davalı şirket maliki dışında düzenlendiği ve resmi belgede sahtecilik suçu işlendiği, şirket malikinin şikayeti üzerine Büyükçekmece 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/725 esas sayılı dosyasında ceza yargılamasının devam ettiği, 6100 sayılı kanunun öngördüğü yasal düzenlemeler gereğince yargılamaya yeni vakaların getirilmesinin mümkün olduğu, iflas ve iflas ertelenmesine ilişkin davalarda bölge adliye mahkemesinin resen araştırma ve inceleme yapacağı davalar arasında yer alması, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve kıymetli evrak niteliğindeki belgelerde sahtecilik yapılmasında kamu düzenini ilgilendiren hukuki durumlar olduğundan mahkemece re’sen gözetilmesi gereken davalar olduğu , takip dosyalarında yapılan takiplerin tebligatının usulsüz olduğu, şirket yetkililerince alınmadığı, Tebligat Kanunu 35. maddeye göre yapılan tebligatlarında hukuka aykırı ve usulsüz olduğu belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, iflas yoluyla takip sonucu, kesinleşen takip nedeniyle açılan iflas davasıdır.Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı/davacı tarafından, borçlu/davalı aleyhine, 108.000,00 TL asıl alacak ve 101.218,94 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 209.218,94 TL alacağının tahsili istemiyle 01/10/2020 tarihinde iflas yolu ile adi takip başlattığı, ödeme emrinin … mah. … cad. No:… Esenyurt/İstanbul adresi doğrultusunda tebliğe çıkarıldığı ve tebligatın ”tanınmadığı” şerhi düşülerek iade olması nedeniyle T.K. 35. madde uyarınca 11/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçlunun takibe yönelik itiraz dilekçesinin dosyada yer almadığı anlaşılmıştır. Mahkeme dosyası arasında bulunan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 16 Temmuz 2019 tarih ve 9869 sayılı gazete örneğinin incelenmesinde, davalı şirketin adresinin … mahallesi … caddesi No: … Esenyurt ve şirketin iflas nedeniyle tasfiye halinde olarak belirtilmiş ise de; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 27.11.2020 tarihli mahkemeye gönderdiği yazı cevabında davalı şirketin tasfiye halinde olduğuna dair herhangi bir belirtme yer almadığı görülmekle davalı şirketin güncel kaydı nazara alınarak dairemizce inceleme yapılmıştır. 2004 sayılı İİK’nun 154/1. maddesi uyarınca iflas yoluyla takipte yetkili icra dairesi borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki icra dairesidir. Ancak, İİK’nın 154/3. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi kamu düzeninden olmadığından bu konuda yetki sözleşmesi yapılabilir. Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı ile borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. Davalının sicilde kayıtlı adresi “Arnavutköy/İstanbul” olup iflas yoluyla takip yetkili icra dairesinde başlatılmış, dava yetkili ve görevli mahkemede açılmıştır. İİK’nın 156/3. fıkrasında “Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.” İİK’nun 156/4.fıkrasında ise “İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer.” düzenlemesi yer almaktadır. Davacı tarafından iflasın, ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde istenmesi gerekmektedir. Somut olayda, iflaslı takibe ilişkin ödeme emri borçluya 11/11/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 19/11/2020 tarihinde açılmıştır. Mahkemesince davalı şirket hakkında iflas davası açıldığı ve itiraz eden alacaklılarının İİK’nun 158/1 ve 166/2 maddeleri gereğince 15 gün içinde itirazda bulunabileceklerine ilişkin ve duruşma gününü bildirir ilanın Türkiye genelinde 50.000 üstü gazetenin birinde bir defaya mahsus olmak üzere yayınlattırılması ve örnek gazete nüshasının mahkemeye gönderilmesi için Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğüne yazılan müzekkereye sonucunda ilanın 26.02.2021 tarihli … gazetesinde ve ayrıca Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 22.01.2021 tarih ve 10251 sayılı … sıra numarasından ilan yapıldığına dair gazete nüshaları dosya arasına alınmıştır. Dosya arasında alınan 16.02.2021 tarihli depo emri kararın incelenmesinde; 09.02.2021 tarihli hesaplanan kapak hesabına göre 209.218,94 TL takipte kesinleşen, 9.516 TL tahsil harcı, 54.40 TL başvurma harcı, 23.095,33 TL vekalet ücreti, 5.151,45 TL toplam faiz 83,30 TL masraf miktarı olmak üzere toplam 247.119, 92 TL yekün alacak ve 76 TL yatan miktarın tenzili ile bakiye borç miktarının 247.043,92 TL olarak hesap edildiği, depo emri kararı ekli olarak gönderilen tebligatta depo emrinin de davalıya tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde alacaklıya ödenmesi veya mahkeme veznesine depo edilmesi, 7 gün içerisinde ödeme olmadığı veya depo edilmediği takdirde İ.İ.K’nun 158 maddesi uyarınca duruşma günü olarak belirtilen 24.03.2021 günü saat 10:05’te iflasa karar verileceğini bildirir, … mahallesi … caddesi no :… Esenyurt/İstanbul adresi doğrultusunda davalıya T.K. 35 maddesi uyarınca çıkartılan tebligatın 20.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği dosya arasına alınan tebligat parçasından anlaşılmaktadır. İİK 160. maddesi uyarınca 03.12.2020 tarihinde 18.000,00 TL davacı tarafından iflas avansı yatırılmıştır.İİK’nın 158.maddesinde “Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66. maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir.” düzenlemesi ile iflas yoluyla takipte, iflas davasının yargılama usulü belirlenmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 165/1. maddesi “Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.” hükmünü içermektedir. Davalı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde de bono ve sahte taşınmaz satış vaatlerine dayalı olarak davalı şirket maliki dava dışı … şikayette bulunması sonucunda Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/725 E. sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiği, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma aşamasındaki alınan bilirkişi raporlarında davacı tarafın hukuki dayanağı olan sözleşmenin dava dışı daha …’ün el ürünü olmadığının açıkça tespit edildiği iddia edilmiştir. İstinaf dilekçesine ekli olarak sunulan bilirkişi raporunda: emanetin 2016/930 sırasında kayıtlı olduğu belirtilen borçlusu kaşe izi ile … Şirkete, alacaklısı … Olan 10.07.2013 düzenleme 1 20.12.2013 ödeme günlü, bedeli nakit alınmış ve ihtilaf vukuunda İstanbul mahkemelerinin selahiyeti kabul edilmiş bulunan 270.000 TL bedelle senet aslı, 10.10.2013 düzenlemeye 08.03.2014 ödeme günlü, bedeli nakit alınmış ve ihtilaf bu konuda İstanbul mahkemenin selahiyeti kabul edilmiş bulunan 260.000 TL bedelli senet aslı ve borçlusu yine aynı içerikli kaşe ile … Şirketi, alacaklısı … olan 05.10.2013 düzenleme, 05.01.2014 ödeme günlü bedeli nakit alınmış ve ihtilaf vukuunda İstanbul mahkemelerinin selahiyeti kabul edilmiş bulunan 420.000 TL bedelli evrakların incelendiği belirtilmiş ve bu incelemeler doğrultusunda 12.05.2016 tarihli rapor tanzim edilmiştir. Takipteki dosyası arasında alınan ve takibin dayanağını oluşturan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi incelenmesinde; sözleşme konusunun … mahallesi … caddesi no: … ,… Kat … blok … numaralı bağımsız bölüme ilişkin olduğu, alıcı tarafın … ve satıcı tarafın davalı şirket olarak belirtildiği, sözleşmenin 9 numaralı maddesinde satış bedeli ve ödeme şeklinin düzenlendiği buna göre sözleşme konusu gayrimenkul satış bedelinin %1 KDV hariç peşin olarak ödendiği ve fotokopisi sunulan iş bu sözleşmede sağ alt kısmında davacının ismi ile sol alt kısmında davalı şirketin unvanının yazılı olup üzerinde imzaların yer aldığı yapılan incelemede anlaşılmaktadır. Davaya konu somut olayda ;Bakırköy … İcra dairesinin … E. sayılı takip dosyasında davalı şirketin icra takip dosyası arasına alınan İTO kayıtları uyarınca ödeme emrinin T.K. 35. maddesi uyarınca tebliğ edildiği, istinaf dilekçesinde şirket maliki tarafından yapılan şikayetler sonucunda Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/725 Esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğinin belirtilerek işbu ceza dosyası dosya arasına alınmamış olsa dahi istinaf dilekçesine ekli Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla düzenlenen bilirkişi raporunda incelemelerin davaya konu edilen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi dışındaki senetlere dayandığı, iş bu senetlerde alacaklı olarak görülen kişilerin de davacı taraf olmadığı, bu nedenle ceza dosyasının yargılamasının beklenmesinin dosyaya katkı sağlamayacağı ayrıca takibe konu edilen satış vaadi sözleşmesinin davacı tarafça düzenlendiği iddiasında bulunulmuş ise de, buna ilişkin somut bir bilgi ve belge veya yargılaması devam eden ceza dosyası bilgilerinde mahkemeye sunulmadığı nazara alınmakla; davalı vekilince sunulan istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporuna, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınan 162,10 TL’nin başvuru harcının hazineye gelir kaydına,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınan 59,30 TL’nin istinaf karar harcının hazineye gelir kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on (10) gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.08/12/2021