Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/717 E. 2021/1262 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/717
KARAR NO: 2021/1262
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/190
KARAR NO: 2021/219
KARAR TARİHİ: 01/03/2021
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında 2012 yılında Genel Alt – Yüklenici Sözleşmesi imzalandığını ve iş bu sözleşme kapsamında müflis Genel Alt – Yüklenici Sözlemesi içinde belirtilen işleri teslim etmeyi taahhüt ettiğini, iş bu sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlıkları nedeniyle müvekkili şirket tarafından müflis şirket aleyhine 24 Şubat 2020 tarihinde uluslararası tahkim davası açıldığını, iş bu tahkim yargılaması devam ederken Bakırköy 3 ATM’nin 2017/670 E sayılı dosyasından İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı … AŞ’nin iflasına karar verildiğini, akabinde davalı şirket aleyhine Bakırköy … İcra Dairesinin … E sayılı dosyası ile iflas dosyası açıldığını, müvekkili şirket tarafından sıra cetveline kaydedilmesi talep edildiğini ve 1.334.115,00 TL’lik kısmı kabul edilerek 4. Sıraya kaydedildiğini, alacak kaydının 1.921.036,68 TL’lik kısmının kabul edilmediğini beyanla müvekkilinin kabul edilmeyen 1.921.036,68 TL’lik alacağının sıra cetveline kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı müflis şirkete dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” davalı şirketin iflas kararı ile birlikte taraf ehliyetinin kalmadığı, müflis şirketin, iflas idaresi oluşturuluncaya kadar tüm hak ve yetkilerinin iflas masasına geçtiği,İflas sıra cetvelinde kendi sırasına itiraz eden veya alacağı iflas idaresi tarafından kısmen ya da tamamen reddedilen alacaklının davasını masanın temsilcisi olan adi tasfiyede iflas idaresine, basit tasfiyede ise iflas dairesine karşı açması gerektiği (İİK’nın 235/2.) hususu nazara alınarak taraf ehliyeti bulunmayan müflis şirkete karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle ” reddine karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Huzurdaki davada tarafımızdan davalı tarafın tasfiye halinde müflis bir şirket olduğu açıkça belirtilmiş olmasına rağmen sadece iflas müdürlüğü yazılmadığı için eksik bir maddi hata söz konusu olduğu, dürüstlük kuralına da aykırı bir durum bulunmadığı son derece net olup hal böyle iken ilk derece mahkemesi tarafından pasif husumet yokluğu nedeniyle davamızın reddine dair verilen karar hakkaniyete ve yasaya aykırı olduğunu, taraf ismindeki eksikliğin/ maddi hatanın giderilmesi için tarafımıza mahkemece re’sen süre verilmesi gerekirken davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi yerinde olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır. Mahkemenin gerekçesinde belirtildiği gibi kural olarak borçlunun, İİK’nun 191. maddesi gereğince iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüz olup, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflas ile kısıtlandığından, aynı Kanun’un 226. maddesinde de masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Diğer anlatımla, iflasın açılmasıyla dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı) artık müflise değil, iflas idaresine ait olup, adi tasfiyede İİK’nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına (iflas idaresi oluşturuluncaya kadar iflas dairesine), şayet basit tasfiye (İİK.md.218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğüne (İflas Dairesine) aittir. Bu itibarla husumetin İflas Müdürlüğü’ne yöneltilmesi gerektiği, davacının da kabulünde olup bu konuda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Huzurdaki davada, davalı tarafın tasfiye halinde müflis bir şirket olduğu dava dilekçesinde açıkça belirtilmiş, ancak müflis şirketi temsilen iflas idaresi yerine doğrudan müflis şirketin davalı olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar müflis şirket davalı olarak gösterilmiş ise de müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflas ile kısıtlandığı ve iflas eden bu şirketi davada temsil yetkisinin iflas masasına ait olduğu gözetilerek usul ekonomisi ilkesi de dikkate alınarak müflis şirket adına iflas masasının davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra toplanacak delillere göre karar verilmesi gerekirken pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/190 E. 2021/219 K. sayılı 01/03/2021 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 4-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 5-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 6-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 7-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/12/2021