Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/711 E. 2021/806 K. 16.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/711
KARAR NO: 2021/806
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2021
NUMARASI: 2020/739
DAVA KONUSU: Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İtirazın
Ve İflas (İİK 174)
KARAR TARİHİ:16/07/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkiline ait …AŞ’nin hisselerinin, davalı şirkete devri yönünde taraflar arasında sözleşme imzalandığını ancak davacının ödeme protokolü gereğince verdiği çeki ödememesi nedeniyle hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, itiraz üzerine eldeki davanın açıldığını, davalı şirketin alacağın tahsilini sağlayabilecek malvarlığı değerlerini elinden çıkarmaya çalıştığını, bu kapsamda davalı …’nin, dava dışı … A.Ş.’nin % 75 hissesine sahip iken yapılan sermaye artırımı neticesinde hisse oranının % 66,34’e düştüğünü diğer hissedar … A.Ş.’nin hisse oranının ise % 25’ten % 33,26’ya çıktığını, davalı şirketin hisselerini parça parça elinden çıkarmaya başladığını, yine … A.Ş.’nin yönetim kurulunda değişiklikler yapıldığını, davalının bu şirkette bulunan kalan hisselerini de … A.Ş. veya üçüncü kişilere devretme hazırlığı içerisinde olduğunu, bu durumun müvekkili şirketin alacağını tahsil etmesini engellemeye yönelik olduğunu bu nedenle İİK 159/1 maddesi kapsamında yargılama sonuçlanıncaya kadar ve teminatsız olarak davalı şirketin … A.Ş.’de bulunan hisselerinin devrinin veya davalı şirketin … A.Ş.’ de ki hissesinin azalmasına neden olacak sermaye artırımı gibi işlemlerin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini bu talebin kabul edilmemesi halinde mahkemece İİK 159/2 maddesi kapsamında uygun bir teminat karşılığında talep edilen ihtiyati tedbir kararları verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemenin 19/02/2021 tarihli ara kararı ile, “dava 2004 sayılı İİK’ nun 171 vd. maddesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılmış borçlunun itirazının kaldırılması ve iflas talebine ilişkin olup iş bu davada öncelikle tarafların iddia ve savunmalarının genel hükümlere göre incelenerek davacının alacaklı davalının ise borçlu olup olmadığının maddi hukuk kurallarına göre tespiti gerekmektedir. Mahkemece alacağın varlığı tespit edildikten sonra depo kararı ve gerekirse iflas kararı verilir. Somut olayda dava henüz ön inceleme aşamasındadır. Davalı borçlunun icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde takibe dayanak çekte yer alan imzaya ve borca itiraz ettiği itiraz konularının yargılama gerektirdiği davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu delillerin muhafaza tedbir talebinin kabulü yönünde kanaat oluşturmak için yeterli görülmemesi nedeniyle davacı tarafın muhafaza tedbiri talebinin bu aşamada reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, dava ve talep dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususları tekrar ederek, İİK 159 kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, 2004 sayılı İİK 167 vd maddeleri uyarınca kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takibe itiraz edilmesi üzerine açılan itirazın kaldırılması ve iflas davası olup, istinaf incelemesine konu talep ise iflası istenilen davalının hisse devrinin önlenmesi yönünden tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Davalı tarafından ödeme emrinin tebliği üzerine borca ve imzaya ilişkin itiraz edilmiş olduğundan, mahkemece yapılacak yargılamada öncelikle davalının bu itirazları yönünden inceleme yapılması ve borçlu olduğunun tespiti halinde itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir. İİK 177. maddesinde ilama dayalı olarak başlatılan icra takibinde, ödeme emrinin tebliğine rağmen borç ödenmediği takdirde alacaklı tarafından iflasa tabi borçlunun iflasının istenebileceği düzenlenmiştir. Ayrıca İİK 176. maddesi gereğince İİK’nun 156.maddesinin son fıkrası ile 157 ila 166. maddeleri iflas yoluyla takip sonucu açılan iflas davasında da uygulanmaktadır. İİK 159. maddesinde “İflas talebi halinde mahkeme, ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemişse, alacaklının talebi üzerine, mahkeme mutlaka bu tedbirlere karar vermeye mecburdur. Bu emirler iflas dairesince yerine getirilir. Mahkeme, defter tutmadan gayrı bir muhafaza tedbiri isteyen alacaklıdan, ileride haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri zararları karşılamak üzere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı bir teminat alınmasını isteyebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş veya alacak bir ilama bağlı ise teminat aranmaz. Devlet ve adli yardıma nail kimseler de teminat göstermek mecburiyetinde değillerdir. Bu maddeye göre alınan muhafaza tedbirleri borçlu aleyhindeki icra takiplerine tesir etmez.” hükmü yer almaktadır. Davacının talebi İİK 159.maddesi kapsamında tedbir kararı verilmesine yöneliktir. Yasal düzenlemeler ve dosya kapsamı değerlendirildiğinde; ödeme emrine karşı davalı tarafından imzaya ve borca yönelik itiraz dilekçesi sunulduğu, mahkemece öncelikle genel hükümlere göre davacının alacaklı olup olmadığının tespiti gerektiği, alacaklı olduğunun belirlenmesi halinde ise itirazın kaldırılmasına karar verilerek iflasa ilişkin prosedürün işletileceği anlaşılmakla, somut dosya kapsamı itibariyle bu aşamada mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde olmayıp 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi gereğince REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının ve istinaf karar harcının Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.1 bendi ile aynı Kanunun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/07/2021