Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/710 E. 2021/1247 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/710
KARAR NO: 2021/1247
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1564 Esas
KARAR NO: 2021/155
KARAR TARİHİ: 17/02/2021
DAVA: İflas (Kambiyo Senetlerine Mahsus Takipten Doğan İflas)
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket hakkında Çay İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ve … Esas sayılı dosyaları ile kambiyo senetlerine özgü takip yaptıklarını, takiplerin kesinleştiğini, bir takım haciz işlemleri de yaptıklarını, ancak alacağı halen tahsil edemediklerini, davalı/borçlu şirketin adres değişikliği yaptığını, takip yolunun bir defaya mahsus olmak üzere değiştirildiğini ve davalı/borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takipte ödeme emri gönderildiğini, bu ödeme emrinin davalı/borçlu şirkete tebliğ edildiğini, süresi içinde bir itirazın olmadığını, ödeme de yapılmadığını belirterek davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ” Davalı şirkete depo emri tebliğinden sonra davalı şirket yetkilisi duruşmaya katılmış, beyanları alınmış, imza sirküsü aslını sunmuş ve duruşmada davacı tarafla anlaşmak üzere süre talep ederek borcu ödeyeceklerini, maden sahası işlettiklerini, çalışan işçilerin mevcut olduğunu, büyük bir firmaya vermiş olduğu mallar nedeniyle tahsil edecekleri para bulunduğunu, bu nedenle 4 aylık bir süreye ihtiyacı olduğunu beyan etmiş, davacı vekili süre verilmesi konusunda takdiri mahkemeye bırakmıştır. Davalı şirket yetkilisinin süre talebi nedeniyle bir sonraki celseye kadar taraflara anlaşma konusunda beyanda bulunmak için süre verilmiş, son duruşmada davalı taraf hazır olmamıştır. Davacı vekili davalının kendisi ile iletişim kurmadığını anlaşma ve ödeme konusunda bir görüşme yapılmadığını, mazeret dilekçesinin davayı uzatmaya yönelik olduğunu, mazereti kabul etmediklerini beyan etmiştir. Mahkememizce davalının anlaşma ve ödeme için süre talep ettiği halde verilen süre içerisinde herhangi bir ödeme yapmadığı ve anlaşma talebiyle ilgili davacı tarafla herhangi bir irtibat kurmadığı, mazeretin davayı uzatmaya yönelik olduğu kanaatine varılarak mazeretin reddine karar verilmiş, davalı tarafa tebliğ edilen depo emrini ödemediği için iflasına dair ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin gerekçesinde davalı şirkete ihtarname içerir kesin sürenin ve bu süreye rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle iflas kararının verileceği belirtilmesine karşılık söz konusu kesin sürenin kanuni şartlara uygun olarak düzenlenmediği, icra dosyasında alacak kalemlerinin ayrı ayrı belirtilmesi gerekirken asıl alacağını sadece bono bedelini ihtiva ettiği getirmesi gerekirken bono ve faizin asıl alacak olarak belirtilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, Ticaret Odası kayıtlarında da 16.03.2020 tarihi itibariyle şirkete adresinin Yalvaç ilçesi olması nedeniyle mahkemenin söz konusu ihtarnameyi Selçuk/Konya adresine göndermesi ve bu adres esas alınarak işlem yapılmasında hatalı olduğu, dünya genelindeki Covid-19 pandemi süreci nedeniyle ticari faaliyetlerinin yer yer durduğu ve şirket olarak kanun gereği çalışılamayan durumlar nedeniyle ödeme durumum da söz konusu olmadığı belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava kambiyo senetlerine mahsus takipten doğan İİK 173 maddesine dayalı olarak açılan iflas davasıdır. Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle, davalı şirket hakkında Çay İcra Müdürlüğünün … E. ve … E. sayılı takip dosyaları ile hakkında kambiyo senedine özgü takip yapıldığı ancak borçlu şirketin takipten kaynaklı borcunu ödeyemediği , takip başlatıldığı esnada şirketin adresinin Antalya olduğu ancak borcu şirketin daha sonra şirket merkezini … mahallesi … caddesi no: … Pendik/İstanbul olarak değiştirdiği belirtilerek davacı şirketin iflasına karar verilmesi talep edilmiştir. İstanbul Ticaret Odası kayıtların incelenmesinde; davacı şirketin odaya kayıt tarihinin 28.05.2018 ve iş adresinin … mahallesi, … caddesi, no: … Pendik olarak belirtildiği, Yalvaç Ticaret ve Sanayi Odası tarafından mahkemeye yazılan müzekkere cevabında, şirket müdürünün … olduğu ve 28.02.2020 tarihinde Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden merkez nakli yapılarak odanın … siciline kaydını yapıldığı, halen ticaret sicil kayıtlarında aktif olarak devam ettiği belirtilmiştir. Çay Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/10 D.İş sayılı kararında davacı tarafça davalı aleyhine 01.10.2017 tanzim, 20.11.2017 ödeme tarihli 50.000 TL bedelli ve 01.10.2017 tanzim, 30.01.2018 ödeme tarihli 50.000 TL bedelli senetler olmak üzere toplamda 100.000 TL alacakla ilgili olarak İ.İ.K. 257 maddesi uyarınca ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu ve mahkemece talebin kısmen kabulü ile 01.10.2017 tanzim, 20.11.2017 ödeme tarihli 50.000 TL bedelle senet yönünden talebin kabulüne ve borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının borcu yeterli miktarı üzerine ihtiyati haciz kararı konulmasını dair karar verilmiştir. Çay İcra Dairesinin dosya arasına alınan … Esas sayılı takip dosyası örneğinin incelenmesinde; 01.02.2018 tarihli kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılacak takipte ödeme emri düzenlendiği ve buna göre davacı tarafça 01.10.2017 tanzim, 20.11.2017 vade tarihli 50.000 TL senetle ilgili olarak 50.000 TL senet bedeli, 975 TL işlemiş faiz, 100 TL komisyon bedeli olmak üzere toplam 51.075,00 TL toplam alacağın davalıdan tazminin talep edildiği, işbu ödeme emrinin davalı tarafa tebliği çıkarıldığı ancak tebligatın iade olduğu, alacaklı vekilince davalının adresinin Antalya Ticaret Sicil Memurluğundan sorulması yönündeki talebi nedeniyle icra müdürlüğünce Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı ve gelen cevap yazıda firma adresinin ”… caddesi … sitesi … blok no :…” olduğunu belirtildiği, bu adres doğrultusunda davalı tarafa Tebligat Kanununun 35. Maddesi uyarınca ödeme emri ve senet suretinin bir örneğinin tebliğ edildiği, alacaklı vekilince 28.08.2018 tarihli dilekçe ile dosya kapsamında yapılan takibin İİK 43 gereğince kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla iflas takibine çevrilmesinin talep edildiği ve icra müdürlüğünce masraf verildiğinde talep gibi işlem yapılmasına dair karar verildiği, masraf yatırılması sonucunda icra dairesince 06.09.2018 tarihli kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla 01.10.2017 tarihli 50.000 TL tutarlı bonodan kaynaklı olarak ödeme emri düzenlendiği ve icra müdürlüğünce 07.01.2019 tarihli kapak hesabında toplam bakiye borç miktarının 66.514,38 TL olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Çay İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası örneğinin incelenmesinde; 12.06.2018 tarihli ödeme emri 30.09.2017 düzenleme, 30.12.2017 vade tarihi 50.000 TL bedelli ve 01.10.2017 düzenleme 30.01.2018 vade tarihli 50.000 TL bedelli bonolarla ilgili olarak toplam 102.249,44 TL alacağın davalıdan tahsilini talep edildiği, davalı tarafa çıkarılan tebligatın iade olduğu, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden bildirilen davalı adresi doğrultusunda Tebligat Kanunu 35. madde uyarınca çıkarılan tebligatın tebliğ edildiği, davacı vekilinin İ.İ.K. 43 maddesi uyarınca takibin kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takibe çevrilmesi talebi doğrultusunda ödeme emri düzenlendiği ve davalıya 13. 09. 2018 tarihinde tebliğ edildiği , icra müdürlüğünce yapılan 07.01.2019 tarihli kapak hesabında bakiye borç miktarının 132.068,17 TL olarak belirlendiği tespit edilmiştir. İİK ‘nın 166/1 maddesi uyarınca Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve ulusal çapta yayın yapan gazetede ilanların yapıldığına dair belgeler dosya arasına alınmıştır. Çay İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasında 11.03.2020 tarihli kapak hesabında bakiye borç miktarı 80.037,62 TL olarak belirtilmiştir. Mahkemece ”İİK’nın 158. Maddesi uyarınca Çay İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası yönünden 51.075,00 TL alacak, 4.647,83 TL tahsil harcı, 35,90 TL başvurma harcı, 5.968,25 TL vekalet ücreti, 18.291,44 TL faiz, 19,20 TL masraf toplamı, 80.037,62 TL ve Çay İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası yönünden 102.244,24 TL alacak, 652,11 TL harç, 34.542,46 TL faiz, 13.663, 20 TL vekalet ücreti, 41,10 TL masraf toplamı olmak üzere 155.143,11 TL borcu 7 günlük kesin süre içerisinde ifa etmeniz veya bu parayı mahkeme veznesine depo etmeniz, aksi takdirde iflasına karar verileceği ihtar olunur” şeklindeki depo emrinin davalıya e- tebligat yoluyla tebliğ edildiği, dosya içerisine alınan e- tebliğ mazbatasında 12.03.2020 tarihinde muhatabın hesabına teslim edilmek üzere … tarafından teslim alındığı, 12.03.2020 tarihinde tebligatın alıcı için ayrılmış tebligat alanına yani hesabına başarılı bir şekilde konduğu ve 17.03.2020 tarihinde tebligatın alıcının hesabına iletilmesine müteakip mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik olarak olarak okunduğunun sayıldığı belirtilmiştir . 2004 sayılı İİK’nın 154/1. maddesi uyarınca iflas yoluyla takipte yetkili icra dairesi borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki icra dairesidir. Ancak, İİK’nın 154/3. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi kamu düzeninden olmadığından bu konuda yetki sözleşmesi yapılabilir. Borçlu ve alacaklı yetki sözleşmesi veya yetki şartı ile borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerden başka bir yer icra dairesini yetkili kılmışlarsa o yerin icra dairesi de iflas takibi için yetkili sayılır. Ancak iflas davaları için yetki sözleşmesi yapılamaz ve iflas davası mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılır. Davalının kambiyo senetlerine mahsus takiplerde sicilde kayıtlı adresi “… mah. … cad. No:… Pendik /İstanbul” olup iflas yoluyla takip yetkili icra dairesinde başlatılmış, dava yetkili ve görevli mahkemede açılmıştır. İİK’nın 156/3. fıkrasında “Borçlu ödeme emrine itiraz etmişse takip durur ve alacaklı bu itirazın kaldırılması ile beraber borçlunun iflasına karar verilmesini bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden isteyebilir.”, İİK’nın 156/4.fıkrasında ise “İflas istemek hakkı ödeme emrinin tebliği tarihinden bir sene sonra düşer.” düzenlemesi yer almaktadır. Davacı tarafından iflasın, ödeme emrine itiraz edilsin edilmesin, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir senelik hak düşürücü süre içerisinde istenmesi gerekmektedir. Somut olayda, iflaslı takibe ilişkin ödeme emri borçluya Çay İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında 13.09.2018 tarihinde, … E sayılı takip dosyasında ise 13.09.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, dava ise 23/12/2018 tarihinde açılmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 25.11.2020 tarihli celsede davalı şirket temsilcisinin kendilerine 4 ay süreyle mehil verilmesi yönündeki talebi karşılığında mahkemece duruşma tarihi belirlenirken istenilen sürenin de nazara alınarak yaklaşık olarak 4 ay sonraya duruşma gününün tayin edildiği, ancak 17.02.2021 tarihli celse davalı şirket yetkilisinin muhabere kanalıyla mazeret dilekçesi sunduğu, mahkemece istenilen süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi davacı şirketle de irtibat kurulmadığı ve mazeretin davayı uzatmaya yönelik olduğu kanaatine varılarak mazeretin reddi ile davanın kabulüne ve Yalvaç Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı … Limited Şirketi’nin İ.İ.K.’nın 158/2 maddesi uyarınca iflasına dair karar verilmiştir. İİK’nın 158.maddesinde “Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde l66. maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defileri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir.” düzenlemesi ile iflas yoluyla takipte, iflas davasının yargılama usulü belirlenmiştir. İcra müdürlüklerince düzenlenen kapak hesabına istinaden tespit edilen depo emrine esas alacak miktarı esas alınarak belirlenen depo emrinden sonra duruşma günü davalının beyanı nazara alınarak talik edilmiştir. Mahkemece depo kararı 11.03.2020 tarihli celsede verilen ara karara istinaden verilmiştir. Depo kararının verildiği tarihe göre alacağın hesap edilmesi gerekmektedir. Yine depo emri davalı 17/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, tarafların 25/11/2020 tarihli celsede sulh görüşmesi yaptıklarını belirterek süre talep etmeleri üzerine Mahkemece 17/02/2021 tarihli celseye kadar süre verilmiştir. 17/02/2021 tarihli celsede davacı vekili, depo emrine esas alacağın bir kısmının davalı tarafça ödenmediğini belirterek iflas kararı verilmesini talep etmiş, Mahkemece 17/02/2021 tarihine ertelenen duruşmada davalı şirketin iflasına karar verilmiştir. Depo kararından sonraki ilk duruşmada, tarafların sulh görüşmeleri nedeniyle duruşma ertelenmiş olup, Mahkemece iflas kararı verilen oturuma kadar yeniden depo emrine esas alacağın hesap ettirilmesi ve davalı borçluya hesaplanan bu miktar üzerinden yeni depo emrinin, asıl alacak ve ferileri ayrı ayrı miktar olarak belirterek yeniden tebliğ edilmesi ve yasal süre içerisinde ödeme yapılmaması halinde ilk oturumda iflasına karar vermesi gerekirken bu yönde işlem de yapılmamıştır. Bu husus dikkate alınmaksızın, Mahkemece önceden tebliğ edilen depo emri gereğince davalı şirketin iflasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2013/5403 E. 2013/5949 K. sayılı ve 01/10/2013 tarihli ilamı “…İİK’nın 158/1. maddesi hükmü uyarınca, davalı hakkında verilen depo kararından sonraki ilk oturumda iflasa karar verilememiş ve başka bir oturum günü belirlenmişse, mahkemece o tarih itibariyle alacağın esası ve eklentileri hesaplattırılıp, tespit edilecek miktar üzerinden yeni depo emri kararı verilerek, depo emrinin tefhim ya da tebliğ edilmesi, verilecek süre içerisinde ödeme yapılmaması halinde davalının ilk oturumda iflasına karar verilmesi gerekir…”, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2013/3655 E. 2013/5527 K. sayılı ve 19/09/2013 tarihli ilamı “…Depo kararında sonraki ilk oturumda alacaklı borçluya borcu ödemesi için mehil verirse, mahkeme, bu mehile göre başka bir oturum günü belirler ve iflâs kararı verilmesini o oturuma erteler. Bu halde, mahkemenin, o günkü duruma göre yeni bir depo kararı vermesi ve bunu yeni oturum günü ile birlikte borçluya veya vekiline tefhim veya tebliğ etmesi gerekir…”). Açıklanan nedenlerle Mahkemece verilen iflas kararı usul ve yasaya aykırı olup, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplama yaptırılarak karar verilmesi gerektiğinden, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2018/1564 Esas, 2021/155 Karar ve 17/02/2021tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İadesine, 4-Harçlar Kanunu gereğince davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye Gelir Kaydına, 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya İadesine, 5-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/12/2021