Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/684 E. 2021/686 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/684
KARAR NO: 2021/686
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1158
KARAR NO: 2020/999
KARAR TARİHİ: 01/12/2020
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait bulunan ve davalı tarafından müvekkiline kiralanan Beykoz ilçesi, … mevkiinde bulunan (… Mah. … mevkii, pafta …, ada …, parsel … Beykoz) Çubuklu sosyete çarşısında 06/01/2014 tarihinde çıkan yangında; müvekkiline ait işyerinin içindeki malzemelerle birlikte yandığını, yangının çarşı içerisinde bulunan işyerlerinden birinin elektrik tesisatında başlayarak bütün dükkanlara sıçradığını, yangının yine davalıya ait olan 65 numaralı dükkanın elektrik tesisatından başladığının yangın raporuyla kesin olduğunu, müvekkilinin işyerinde bulunan bütün mallarının yandığını, bu malların değerinin 19.884,41 TL olduğunu, faturaları işlenmemiş malların faturalar yandığı için hesaba katılmadığını belirterek; manevi zararlara ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle davalıya ait bulunan … Mah. … mevkii, pafta …, ada …, parsel … Beykoz İstanbul adresinde bulunan taşınmazın tapu kaydına dava sonuçlanıncaya kadar tedbir konulmasını, müvekkilinin uğradığı zararın; 19.884,41 TL’lik kısmının yangın tarihi itibarıyla işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesini, 5.000,00 TL’Iik kısmının dava tarihi itibarıyla işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan … Ticaret Limited Şirketi’nden alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde özetle; Beykoz Belediyesi tarafından yangında zarara uğrayan tüm dükkan sahiplerine farklı miktarlarda ödemeler yapıldığını, davacı için ise 10.000,00-TL ödeme yapıldığını, haksız kazanç temini açısından bu ödemenin durumunun Beykoz Belediyesi’nden sorulmasını talep ettiklerini, yangında oluşan hasarın poliçe kapsamına girmediğini bu nedenle de müvekkilinin ödemesi gereken tazminat bulunmadığını, yangının müvekkili şirkete hasarı neticesinde hasar dosyası açıldığını ve yangın uzmanı … ve … isimli bilirkişilerin yangın hadisesi nedeniyle tespit yaptıklarını, yapılan tespit neticesinde yangının elektriksel kısa devre kaynaklı değil nedeni belirlenemeyen kaza sonucu oluştuğunun tespit edildiğini, sigortalının kusurundan kaynaklanmayan riziko içinde ödeme yapılamayacağını beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1158 E. 2020/999 K. sayılı 01/12/2020 tarihli kararı ile; “Tüm dosya kapsamına ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava davalıya ait bulunan ve davalı tarafından davacıya kiralanan Beykoz ilçesi, … mevkiinde bulunan … sosyete çarşısında 06/01/2014 tarihinde çıkan yangında; davacıya ait işyerinin içindeki malzemelerle birlikte yanması nedeniyle meydana gelen zararın ve kiralama yapılırken ödenen hava parasının iadesine ilişkin dava olduğu anlaşılmıştır. Dava ilk olarak Beykoz Asliye Hukuk mahkemesinde açılmış, mahkemenin 2015/263 Esas 2015/293 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilmiştir. Davalılardan birisi sigorta şirketi olduğu ve sigortaya ilişkin davaların ticari dava olması nedeniyle mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır. Davacının kira depozito (hava parası) alacağına ilişkin talebi mahkememizin 25/06/2020 tarihli 12. celse 4. ara kararı uyarınca dosyadan tefrik edilerek başka bir esas kaydedilmiştir. Mahkemizin 2020/237 Esas, 2020/380 Karar sayılı kararı ile de bu alacağa ilişkin Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Sigorta poliçesi, hasar dosyası, yangınla ilgili ceza dosyası örneği, yangınla ilgili tüm kayıtlar dosya içerisine alınmış ve dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek bilirkişi raporu alınmıştır. 19/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının 06/1/2014 tarihi itibari ile 19.884,41 TL stok mevcudunun olduğu, Beykoz Belediyesi tarafından 10.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacının 9.884,41 TL zararının kaldığı rapor edilmiştir. Davalı her ne kadar belediye tarafından yapılan ödemenin hüküm kurulurken dikkate alınmamasını talep etmiş ise de; tazminat davaları zarara uğrayanın zararını gidermeği amaçlamakta olup, zarar giderilirken haksız zenginleşmeye sebep verilmemesi gerekir. Davacının zararının bir kısmı dava dışı belediye tarafından karşılandığına göre, karşılanan bu kısımın dikkate alınmaması halinde davacı haksız yere zenginleşmiş olacaktır. Bu nedenle hüküm kurulurken belediye tarafından yapılan ödeme tenzil edilerek hüküm kurulmuştur. Dosyadaki mevcut bilirkişi raporları ve yangın ile ilgili tutanaklardan anlaşıldığı üzere yangının 65 numaralı dükkandan çıktığı, davalının iş yerindeki emtiaların yanarak ziyan olduğu, zararın davalı … şirketinin sigortası kapsamında olduğu, davalının toplam zararının 19.884,41 TL olduğu, zararın giderilmesi için Beykoz Belediyesi tarafından 10.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacının 9.884,41 TL zararının kaldığı…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Beykoz Belediyesi Yardım Esasları Yönetmeliği gereğince 10.000 TL nakdi yardımın, yangından zarar görenlerin asgari yaşam standartlarına ulaşmasına yardımcı olmak için yapıldığını, oluşan zararın tazmin edilmesi konusunda belediyenin hiç bir sorumluluğu olmadığını, sosyal devlet ilkesi gereği yardım yapıldığını ve amacın yangının maddi zararını ortadan kaldırmak olmayıp ihtiyaç sahiplerinin yakacak, giyecek vs gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasının amaçlandığını, bu nedenle yapılan yardım bedelinin sigorta tazminatından düşülmesinin hatalı olduğunu, sigorta şirketine 20/02/2014 tarihinde başvurulması üzerine sigorta şirketinin 26/05/2014 tarihinde talebi kayıtlara işlediğini, mahkemece faiz başlangıcı yönünden başvuru tarihinden itibaren 8 gün sonrası olan tarihin esas alınması gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin kanuna aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, davacı (kiracı) ile davalı … (kiraya veren) arasındaki kira ilişkisine konu işyerinin bulunduğu çarşıda meydana gelen yangın olayı nedeniyle, oluşan zararın kiraya veren … ile işyeri sigortacısı (davalı şirket sigortacısı) … Sigorta A.Ş. (… Sigorta A.Ş.)’den tahsili istemine ilişkindir. Davalı … tarafından, davalı …’ne ait işyeri 31/07/2013-2014 tarihleri arasında Yangın Ticari Esnek Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalanmıştır. Davacı ise sigortalı işyerinde kiracı olarak faaliyette bulunmaktadır. Somut olayda; davacı ile davalı … arasındaki 01/09/2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi bulunduğundan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin kira ilişkisi olduğu sabittir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK 114/1.c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır. 6100 sayılı HMK 4.maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görev alanı belirlenmiş ve 4/1-a maddesinde ise kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinde görüleceği belirtilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı ile davalı … arasındaki temel ilişki kira ilişkisi olduğundan, somut uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Mahkemenin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/1.c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde işin esası hakkında karar vermiş olması istinaf sebebi olarak gösterilmese de görev kamu düzenine ilişkin olduğundan, 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca re’sen nazara alınarak, davacı vekilinin esasa yönelik istinaf sebepleri şimdilik incelenmeksizin kararın 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 bendi uyarınca kaldırılmasına ve görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun sair istinaf sebepler incelenmeksizin KABULÜ ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1158 E. 2020/999 K. sayılı 01/12/2020 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 bendi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dairemizin kararı doğrultusunda işlem yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf 162,10 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.3 ve 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/06/2021