Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/626 E. 2021/1292 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/626
KARAR NO: 2021/1292
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/395
KARAR NO: 2021/2
KARAR TARİHİ: 13/01/2021
TALEP: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)
KARAR TARİHİ: 08/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin ödeme güçlüğüne düştüğünden bahisle, İİK 285 ve TTK 286 maddeleri hükümleri gereği müvekkili hakkında alacaklarıyla konkordato akdetmesini sağlamak amacı ile konkordato mühleti verilmesini ve konkordatonun tasdikini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” konkordato talep eden … Anonim Şirketi’nin 1977 yılında kurulduğu, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı olduğu, şirketin sermayesinin 90.000.000,00-₺ olup, 26.643.000,00-₺ sermaye tutarının konkordato talep eden diğer şirket … Turizm A.Ş.’ye ait olduğu, şirket merkezinin … Mahallesi … Cad. Sinpaş … Apt. No:… Eyüp Sultan/İstanbul adresinde bulunduğu, şirketin faaliyet konusunun seyahat acenteliği olduğu, konkordato talep eden … A.Ş.’nin 1981 yılında kurulduğu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …sicil numarasında kayıtlı olduğu, şirketin sermayesinin 247.000.000,00-₺ olup, 178.906.896,00-₺ sermaye tutarının konkordato talep eden diğer şirket … A.Ş.’ye ait olduğu, şirket merkezinin… Mah. … Cad. … Apt. No:… Eyüp Sultan/İstanbul adresinde bulunduğu, şirketin faaliyet konusunun turizm işletmeciliği olduğu, her iki şirketin dava dilekçesine ekli konkordato ön projesinde “30/06/2020 tarihi itibari ile borçlarda herhangi bir iskonto yapılmadan 1,5 yıl geri ödemesiz, sonraki 2 yılda ödeme yapılacağının, borç ödemesinin 2022 yılında borcun %1’i ve 2023 yılında ise borcun %99’unun ödenecek şekilde, 2022 yılında ödenmesi ön görülen borç tutarının eşit paylı olarak her 3 ayda bir ay sonunda ödenecek şekilde ve 2023 yılında … şirketi tarafından gayrimenkul satılması ve borcun ödenmesini müteakip tahsilatın yapıldığı tarihten itibaren 1 hafta içerisinde borcun %99’unun nakten ve def’aten ödeneceğinin, alacaklılara ilave faiz ödenmeyeceğinin, rehinli alacaklılarla İİK 308/h maddesi çerçevesinde borçların yapılandırılmak sureti ile ödeneceğinin” ön görüldüğü, geçici komiser heyetinin yukarıda yazılı olan 03/11/2020 tarihli raporundan konkordato ön projelerinin uygulanmasının fiilen mümkün olmadığı, dosyaya revize proje sunulduğu, revize projede “Alacaklıların konkordatoya tâbi alacaklarının 20/12/2021 tarihinde bir iskonto yapılmadan ve faiz ilave edilmeden 20/12/2021 tarihinde nakten ve def’aten ödeneceğinin” taahhüt edildiği görülmüştür. Yukarıda özetlenen komiser heyetinin 12/01/2021 tarihli nihai raporundan konkordato talep eden … A.Ş.’nin 30/11/2020 tarihi itibari ile kaydî bilanço verilerine göre varlıklarının tutarının 9.104.821,03-₺, borçlarının tutarının -25.606.604,42-₺, öz kaynaklarının -16.501.783,39-₺ olduğu, şirketin hem kaydi hem de rayiç değerlere göre borca batık olduğu, geçici mühlet tarihi itibari ile 1.674.444,08-₺ zarar ettiği, sonrasında ise yine zararın düşerek devam ettiği ve 30/11/2020 tarihi itibari ile 2.008.165,77-₺ zarara ulaştığı, konkordato talep eden ….. A.Ş.’nin ise kaydî bilanço verilerine göre 30/11/2020 tarihi itibari ile varlıkları tutarının 1.018.354.637,83-₺, borçları tutarının -1.069.673.930,24-₺, öz kaynaklarının -51.319.292,41-₺ olduğu, rayiç değer bilanço verilerine göre ise 30/11/2020 tarihi itibari ile varlıkların tutarının 1.147.710.020,90-₺, borçları tutarının -1.069.673.930,24-₺, öz kaynaklarının 78.036.090,66-₺ olduğu, buna göre rayiç değerler ile borca batıklığın söz konusu olmadığı, borçlu şirketin geçici mühlet tarihi itibari ile 42.152.905,13-₺ zarar ettiği, sonrasında ise yine zarara devam ettiği anlaşılmıştır. … A.Ş.’nin revize ön projesinde Antalya ilinde kurulu “…” isimli otelin satışından elde edilen gelir ile borçların ödenmesi için kaynak yaratılacağının ön görüldüğü, … A.Ş.’nin de revize ön projesinde konkordato kaynağı olarak gösterilen en önemli kalemin sermaye artışı olduğu, sermaye artışının ise aynı zamanda grup şirket olan … A.Ş.’nin sahibi bulunduğu söz konusu otelin satılması halinde elde edilen kaynaklar ile bu şirkette sermaye artışı yapılarak borçların ödenebilmesinin ön görüldüğü, söz konusu otel satışının yapılamaması veya satılsa bile … A.Ş.’nin borçlarını dahi karşılamaz seviyede kalması halinde ise … A.Ş.’ye kaynak aktarılmasının mümkün olamayacağı, bu durumda … A.Ş.’nin konkordato talebi sonucunun bu şirket için ön koşul niteliğinde olacağı anlaşılmıştır. İİK md. 286/1-a bendine göre borçlu konkordato talebi ile birlikte borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mâli kaynağı nasıl sağlayacağını, özellikle sermaye artırımı veya kredi temini yahut başka bir yöntem kullanıp kullanmayacağını gösteren bir konkordato ön projesi sunmak zorundadır. Ön projenin açıklandığı üzere İİK 286/1-a bendinde sözü edilen bütün unsurları içermesi, özetle “Ön Proje”de borçlunun mal varlığı değerleri, gelirleri, alacakları ve teklif edilen konkordatodaki ödeme planının hayata geçirilebilmesi için gerekli olan işletmesel tedbirler, nakit sağlama yöntemlerinin açıklanması ve olabildiğince belgelendirilmesi gerekmektedir. Revize projelerde geçen … isimli otelin Antalya ili Manavgat ilçesi … Mahallesi …-… mevkiinde bulunan … ada …, …, …, …, … nolu parsel, … ada … nolu parsel ile … ada … nolu parsel ile tapuda kaydı bulunmayan … Mahallesi’ndeki tescil harici 139.193 m² alana sahip kumluk alan üzerinde yer aldığı, taşınmazların müstakil ve daimi nitelikte olan üst hakkının … A.Ş. lehine 14/05/1998-14/02/2053 yılına kadar tescil edildiği, şirketin sahip olduğu yegane mal varlığının üst hakkı ve otel tesisi olduğu, şirketin iş bu oteli satıp tahsilat yaparak borçlarını ödemeyi ön gördüğü anlaşılmıştır. UYAP sisteminden yapılan incelemede … A.Ş.’nin 11/04/2014 tarihinde İstanbul Anadolu … ATM’nin … esas sırasında iflas erteleme talebinde bulunduğu, 26/06/2015 tarihinde iflasın 1 yıl ertelenmesine karar verildiği, uzatma talebinin yapıldığı birleşen … esas sayılı dosyada 25/12/2019 tarihinde 5 yıllık iflas erteleme tedbir süresinin durması nedeni ile iflas erteleme talebinin reddine karar verildiği, dava sürecinde 5 yıl 7 ay iflas erteleme tedbiri korumasından faydalandığı, şirketin uzun dönemdir borçlanmış olduğu sabittir. Somut olayda konkordato talep eden şirketlerin hal-i hazırda gelir getirici herhangi bir faaliyetlerinin olmadığı, açıklandığı üzere üst hakkı ve otel tesisinin satışından elde edilecek gelir ile borçların ödeneceğinin ön görüldüğü ancak otelin hal-i hazırda satışına ilişkin dosyaya somut veri sunulmadığı gibi talep eden şirketin sahip olduğu yegâne mal varlığı olan üst hakkı ve otel tesisinin satılması ile elde edilecek muhtemel tüm gelirin borçların ödemesinde kullanılması halinde şirketin tasfiye noktasına geleceği çünkü söz konusu üst hakkı ve otel haricinde başkaca ciddi inandırıcı kaynağın olmadığı, tüm bu hususlar ve yukarıda açıklandığı üzere … A.Ş.’nin iflas erteleme kurumundan uzun süre yararlanmasına rağmen mâli durumunu düzeltememiş olması hali göz önünde tutulduğunda mahkememizde açılan iş bu davanın zaman kazanmak ve muhtemel icra takiplerinden, cebri satışlardan korunmak için açıldığı, tüm bu hususlar ve geçici mühletten bu yana meydana gelen gelişmeler de dikkate alınmak sureti ile konkordato talep eden borçlu şirketlerin mâli durumunu iyileştirme ve önceden doğmuş ve gelecekte doğacak borçlarını ödeyebilecek duruma geleceğine dair gerçekçi ihtimalin bulunmadığı, bütün alacaklıların alacaklarının konkordato mühleti sonunda ödeyebilecek durumda olamayacağı, imtiyazlı ve aynı zamanda toplam alacağın bilançoya göre %61,48’ini oluşturan …bank’ın yargılama aşamasında dosyaya sunmuş olduğu dilekçelerde yer alan itirazlarının da değerlendirilmesi neticesinde her iki şirket yönünden konkordatonun tasdiki ihtimalinin bulunmadığı kanaatine varılmakla her iki şirketin kesin mühlet talebinin reddine karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere konkordato talep eden … A.Ş.’nin borca batık olması nedeni ile İİK 292/1-b bendi uyarınca re’sen iflâsına ” borçlu şirketlerin konkordato taleplerin reddine, tüm konkordato tedbirlerin reddine, şirketlerin iflasına karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; geçici komiser heyeti tarafından tanzim edilen raporlara aykırı karar verilmiş olup iş bu durum makul bir şekilde gerekçelendirilemediğini, komiser heyeti raporunda kesin mühlet kararı verilmesinin uygun olacağı şeklinde görüş bildirildiğini, iflas erteleme dosyasına ilişkin yapılan değerlendirmelerin gerçeği yansıtmadığını, müvekkil şirketin iflas erteleme kurumuna başvurmuş olması, konkordato talep etmesine ve şirketin kesin mühlet talebinin reddedilmesine gerekçe teşkil etmediğini, ayrıca iflas erteleme talebi süresince mevcut borçlarını ciddi miktarda ödediğini, şirketin belirli mal varlıklarını satarak elde ettiği gelir ile pasifini azaltmaya yönelik çalıştığını, iflas erteleme sürecinde sermaye artırımı gerçekleştirildiğini, üst hakkı ve otel tesisisin satılması halinde şirketin tasfiye noktasına gelecek olması kesin mühlet talebinin değerlendirilmesinde dikkate alınacak bir husus olmadığını, otelin satışına yönelik dosyaya somut veri sunulmadığı hususu gerçeği yansıtmadığını, üst hakkı ve hakka konu tesisin satışı için uluslarası danışmanlık hizmeti veren … şirketinin Türkiye ofisi olan … Bağımsız Denetim ve … Anonim Şirketi’ne, şirketimizce 2020 Şubat ayında yetki verilmiş ve işbu danışmanlık şirketi tarafından Geçici Komiser Heyeti’ne dilekçemiz ekinde mübrez mektup sunulduğunu, mektupta da görüleceği üzere tarafımızca üst hakkının ve hakka konu tesisin satışına yönelik somut gelişmelerin bulunmadığı hususu gerçeği yansıtmadığını, şirketimizce alıcı adaylarına ulaşmak üzere çalışmalar yapılmasına karşın araya dünya ekonomisini ciddi şekilde sarsan pandemi döneminin girmesi ile tabii bir duraklama yaşandığını, global ekonominin tekrar toparlanma sürecine girdiği bu dönemde de satışı gerçekleştirebilmek adına yerel mahkemeden, her ne kadar makul şartlar altında kesin mühlete hükmedilmesi talep edilmiş olsa da işbu talebin haksız şekilde reddedildiğini, yargılama sürecinde usul ekonomisine aykırı işlemler gerçekleştirildiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Müdahil …bank A.Ş vekilinin yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; müvekkil firma tarafından iki ayrı ekspertiz firmasına yaptırılmış olan 05/08/2020 tarihli ekspertiz raporlarına göre otelin değeri 350.000.000 TL ve 356.150.000,00 TL olarak belirlendiğini, komiser heyeti tarafından görevlendirilen bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 25/11/2020 tarihli rapor ile söz konusu otel tesisinin rayiç bedeli, icra satışına konu kıymet takdir raporlarının 2 katından da fazla 855.810.831,00 TL olarak tespit edilmesine rağmen komiser heyeti tarafından dosyaya sunulan 18/12/2020 tarihli raporda şirketin rayiç değer bilanço verilerine göre 30/11/2020 tarihi itibariyle (-) 194.395.798,34 TL borca batık durumda olduğu belirtildiğini, ancak mahkemece 25/12/2020 tarihli celsede otelin değeri için 5 kişilik bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınmasına karar verildiğini, ancak bilirkişi heyeti, otele tespiti için dahi gitmeden tamamen dosya üzerinden hazırladığı 11/01/2021 tarihli otel tesisinin değerini, hayatın olağan akışına aykırı şekilde 1.089.150.000 TL olarak tespit ettiğini, bu şekilde şirketin borca batıklıktan çıkartıldığını, halbuki firmanın borca batık olması nedeniyle iflasına karar verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını, borçlu … şirketinin iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK.nun 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir. Davacı şirketlerin, dava tarihi itibariyle İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’na kayıtlı olduğu, ticari merkezinin Eyüp/İstanbul adresinde bulunduğu, davanın İİK.nun 285/3 ve 154/1.maddesinde öngörülen yetkili mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacılar vekilinin vekaletnamesinde, eldeki davayı açmak üzere özel yetkisine istinaden konkordato geçici mühleti verilmesi talebi üzerine davacı şirketler hakkında 14/08/2020 tarihinde 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verilmiş ve 3 kişilik konkordato geçici komiser heyeti görevlendirilmiş, 14/11/2020 tarihli celsede geçici mühlet kararı 2 ay uzatılmış, 12/01/2021 tarihli konkordato geçici komiser heyeti nihai raporu sonrası duruşma açılarak 13/01/2021 tarihinde geçici mühlet kararı kaldırılarak davacı şirketlerin konkordato taleplerin reddine, borca batık durumda bulunan … A.Ş’nin iflasına karar verilmiştir. Konkordato talep eden şirketlerin tüm mal varlıkların rayiç değerlerinin tespiti noktasında konkordato komiserlerin uzmanlık alanına giren konularda komiserler, diğer alanlarda uzman bilirkişiler atanmak suretiyle rapor alınmıştır. Mahkemece atanan konkordato geçici komiser heyetinden alınan 13/08/2018 tarihli nihai raporda; “Borçlu şirketlerden … A.Ş.’nin rayiç değer bilançosuna göre borca batık durumda olduğu, … AŞ.’nin ise, sayın mahkeme tarafından 25.12.2020 tarihli duruşmasında oluşturulan görev gereği 5 kişilik bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 11.01.2021 tarihli rapora göre, otelin değeri olarak 1.089.150.000,00 TL esas alındığında, rayiç değer bilançosuna göre borca batık durumda olmadığı, borçlu … AŞ.’nin 25.606.604,42 TL borcu karşılayacak en önemli kaynağın 26.000.000,00 TL olarak beklenen sermaye artışı olduğu, bu tutarın ise ancak grup şirket pozisyonundaki … A.Ş’nin sahip olduğu “…” isimli otelin satışı ile veya uzun süreli kiralanması ile mümkün olabileceği, kısacası … A.Ş.’nin revize ön projesinin başarısına özgülendiği, başaralı olamaması halinde veya beklenen kaynağın grup şirketi pozisyonundaki … A.Ş. tarafından elde edilememesi halinde Borçlu … A.Ş.’nin revize projesinin gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığı, Borçlu … A.Ş.’nin defter kayıtlarına ve ön projeye göre konkordatoya tabi 1.069.673.930,24 TL borcunun bulunduğu, bu borcun karşılanmasının, revize proje ile davacının sahip olduğu “… isimli otelin 1.127.000.000,00 TL’ye satışına bağlandığı, son bilirkişi heyeti raporunda da otelin değerinin bu değere yalan bir değer olarak tespit edilmiş olduğu, otelin ise ülkemizin son zamanlarda içinde bulunduğu pandemi ve ekonomik konjonktür çerçevesinde tahmin edilen bedel ile satışının hiç de kolay olmadığı, bugüne kadar satış konusunda somut bir gelişme kaydedilmemiş olmakla birlikte iki firmadan niyet mektuplan alındığı, bunların en büyük alacaklı …bank A.Ş. ile de 22.12.2020 tarihinde değerlendirileceği, bu değerlendirmeden olumlu bir sonuç çıkması halinde verilecek olan kesin mühlet döneminde bu satış işleminin veya uzun süre kiralama işleminin gerçekleşmesine yönelik somut adımların kesin mühlet sürecinde değerlendirilebileceği, …bank ile yapılan görüşmede olumlu bir sonuç çıkmasa dahi yine yukarıda açıklanan kapsam dahilinde zayıf olan satış olasılığının denenmesine yönelik bir yıllık kesin sürenin verilmesi gerektiği ancak bu sürenin mutlak hak olarak görülmeyerek makul süre içerisinde satış işlemine yönelik somut gelişme olmaması halinde bu sürenin alacaklıları oyalamaya yönelik kullanılmaya dönüştürülmemesi içinde komiser heyeti tarafından durumun derhal mahkemeye rapor edilerek gerçekleşme ümidi olmayan projenin beklenilmemesi gerektiği, …bank’ın imtiyazlı alacaklı oluşu ve toplam alacakların bilançoya göre %61,48’ini oluşturması nedeniyle adi alacaklılar tarafından projenin tasdik edilmiş olması halinde bile …bank A.Ş. ile yapılan müzakerenin sonuçsuz kalması ve anlaşma yapılamaması halinde projenin uygulanma şansının olmayacağı, böylesi bir durumda ise …bank A.Ş.’nin kısmen diğer alacaklıların tamamının tam bir mağduriyet yaşayacağı, …bank’ın dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davacı … A.Ş.’nin otelin kurulu olduğu hazine arazisi nedeniyle hazineye tahsisten kaynaklı kira borçlarının bulunduğu ancak …bank’ın tahsis hakkı üzerindeki ipoteği nedeniyle bu tahsisin iptalinin söz konusu olmadığı ve kira borçlarının ödenmesi ile de tahsisin devam edeceğinin anlaşıldığı, tahsise konu üst hakkının …bank’ın muvafakati olmadan veya …bank’ın borçlan ödenmeden devrinin mümkün olmadığı, arsanın tahsisi ile kamuya olan borçların Cumhurbaşkanı Kararı ile bir yıl süre ile ertenmiş olduğundan, kamu kurumlarının ödenmeyen borçlar ile ilgili bir yıl süre ile işlem yapmayacakları, yukarıdaki değerlendirmelere neticesinde bir yıllık kesin sürenin verilmesinin zayıf dahi olsa tüm ihtimalleri denemek adına uygun olacağı, ancak makul bir sürenin geçmesiyle birlikte ön projede yer alan otel satışına ilişkin somut gelişmelerin olmaması halinde projenin başarı şansının olmayacağı” kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir. İİK 287.maddesinde, borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimalinin “konkordatonun başarı şansı” kavramı altında ifade edilmiştir. İİK 289. maddesinde, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya 1 yıllık kesin mühlet verileceği düzenlenmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme olasılığına sahip olmasıdır. Bu sonuca, borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir (Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku – Av. Sümer Altay, sayfa 112, 1.Cilt). İsv. İİK’da da konkordato mühletinin amaçlarından biri olarak açıkça, “borçlunun iyileşmesi” kavramına yer verilmiştir. İyileşmeden söz edilebilmesi açısından bilançosal bir iyileşme yeterli olmayıp, yapısal (gerçek) bir iyileşmenin varlığı aranmalıdır. Bu sebeple konkordato talebi, sadece zaman kazanmaya yönelik bir talep olmayıp sürekli ve kalıcı bir iyileşme olasılığını konkordato projesi yardımıyla inanılır kılmalıdır. Bu nedenle ön proje sadece dilek ve temenniler içeren soyut bir belge olarak anlaşılmamalı, mahkeme tarafından kesin mühlet verilebilmesi için ön projenin nasıl başarılı olacağı açıklanmalıdır. (Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 187) İİK’nın 286/1.a maddesinde “borçlunun talebiyle birlikte borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren ön proje ibraz etmesi” gerektiği ifade edilmiştir. Konkordatonun amacı, borçluyu borçlarından ve eğer iflas şartlarını taşıyorsa muhtemel bir iflastan kurtarmak, alacaklıların da belirli bir vadede ve/veya indirimle alacaklarını tahsil etmelerini sağlamaktır. Bu yapılırken özellikle alacaklıların sürece dahil edilmesi, alacaklıların, komiserin ve mahkemenin katılımı ile nihai projenin oluşturulması ve konkordatonun başarıya ulaşması için iş birliğine gidilmesi gerekir. Projenin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı ve kayıtlarla uygun olup olmadığının değerlendirilebilmesi yönünden, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için mali kaynağın nasıl sağlanacağı net bir şekilde açıklanmalıdır. Mali kaynağın nasıl temin edileceği kapsamında, Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 184-185 de ifade edildiği gibi “ortakların yeni sermaye getirmeleri, kişisel malvarlıklarını paraya çevirerek şirkete getirmeleri, sermaye artırımı yaparak yeni ortak almaları, işletmenin bir bankadan kredi bulması ilk akla gelenlerdir.” Bu nedenle ön proje, maddenin 1. fıkranın a bendinde sözü edilen bütün unsurları içermelidir. Belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut olayı değerlendirmek gerekecektir. Borçlu şirketler tarafından sunulan projede; borçlu şirketlerin grup şirketi olduğu, konkordato talep eden … Anonim Şirketi’nin faaliyet konusunun seyahat acenteliği, … A.Ş.’nin faaliyet konusunun ise turizm işletmeciliği olduğu, borçlu şirketlerden … A.Ş.’nin rayiç değer bilançosuna göre borca batık durumda olduğu, borçlu … AŞ.’nin 25.606.604,42 TL borcu karşılayacak en önemli kaynağın 26.000.000,00 TL olarak beklenen sermaye artışı olduğu, bu tutarın ise ancak grup şirket pozisyonundaki … A.Ş’nin sahip olduğu “…” isimli otelin satışı ile veya uzun süreli kiralanması ile mümkün olabileceği belirtilmiştir. “…” isimli otelin satışına yönelik danışmanlık hizmeti verilmesi yönünde … şirketinin Türkiye ofisi olan … Bağımsız Denetim ve … Anonim Şirketi’ne 03/02/2020 tarihinde imzalanan sözleşme uyarınca yetki verildiği, bu şirket tarafından düzenlenen 26/10/2020 tarihli yazıda; danışmanlık sözleşmesi kapsamında Şirket’in sahip olduğu … oteli için tanıtıcı dokümanlar ve finansal projeksiyonlar hazırlanarak potansiyel olarak belirlenen yatırımcılar ile paylaşıldığı, eş zamanlı olarak Şirketin mevcut borçları kapsamında Şirketin talebi ve yönlendirmeleri doğrultusunda …bank ile de görüşmelerin gerçekleştirildiği, yurtiçinde ve yurtdışında olmak üzere Şirketin değerlendirme ve onayı dahilinde toplamda 32 adet yatırımcı ile iletişime geçildiği, yapılan değerlendirmeler sonucunda …A.Ş. ve … A.Ş.’den yazılı teklifler alındığı, bu yatırımcılara ek olarak …, … ve … grubu tarafından sözlü olarak süreçle ilgilendiklerinin belirtildiği, Mart ayında kısıtlamaların başlamasıyla birlikte yatırımcı görüşmelerine ara verildiği, turizm sektöründe normalleşme sürecine girilmesi ile birlikte Temmuz ayı itibarıyla yatırımcılar ile tekrar iletişime geçildiği, değişen koşulların yatırımcı tercihleri de etkilemiş olması nedeniyle mevcut durumda otelin satış opsiyonuna ilişkin Şirketin talimatları doğrultusunda … ile, kiralama opsiyonuna ilişkin ise … grubu ile görüşmelerin devam ettiği ifade edilmiştir. Bu sürece ilişkin gerek komiser heyeti raporunda bir değerlendirme yapılmadığı gerekse mahkeme kararında gerekçeye yer verilmediği anlaşılmaktadır. Pandemi sürecinin tüm dünyadaki olumsuz etkileri nedeniyle yapılan görüşmelerin bu süreçte sekteye uğraması olağan olup ayrıca satışa konu işletmenin turizm işletmesi olması ve büyüklüğü, yapılacak fizibilite çalışmalarının zaman alacağı, görüşülen yatırımcılar arasında yurt dışı yatırımcıların da olması nedeniyle sürecin uzayabileceği de dikkate alınarak Mahkemece sürece ilişkin gerekli bilgi ve belgeler temin edilerek konkordatonun başarıya ulaşıp ulaşmayacağının değerlendirilmesi gerekirken, bu hususlarda değerlendirme yapılmaması hatalıdır. Mahkemenin gerekçesinde ifade ettiği borçlu şirketin sahip olduğu yegâne mal varlığı olan ve tek faaliyet konusunu oluşturan üst hakkı ve otel tesisinin satılması ile elde edilecek muhtemel tüm gelirin borçların ödemesinde kullanılması, şirketin tasfiyesi anlamına geldiği ve konkordatonun amacıyla bağdaşmadığı belirtilerek konkordato talebi red edilmiş ve … Anonim Şirketi’nin iflasına karar verilmiştir. Bir tüzel kişinin bir veya birden fazla işletmesinin olması mümkündür. Davacıların … oteli de bir işletmedir. Bir tacirin bir işletmesini veya işletmelerinin tümünü devretmesi onun tüzel kişiliğinin devri anlamına gelmediği gibi tüzel kişiliğinin tasfiyesi anlamına da gelmez. İşletme tüzel kişilikten ayrı olarak devir edilmeyebilir. Nitekim henüz ne kadarlık bir bedelle uzun süreli bir kiralama ya da otelin üst hakkı ile birlikte devrinin sağlanacağı belli değilken, sağlanacak bir uzun süreli kiralama veya üst hakkı ile birlikte otelin devrinden elde edilecek gelir ile başka bir veya bir kaç işletme kurulabileceği gibi davacıların piyasa ve sektör tecrübesi ve portföyü dikkate alınarak daha uygun bir bedel veya şartla başka işletmelerin kiralanması, devralınması ya da bam başka bir sektörde şirketlerin faaliyetlerine devam edebilecekleri de pek ala mümkündür. Buradan varılacak sonuç ise işletmenin uzun süreli kiralanması veya otelin üst hakkı ile birlikte devrinin şirketin asla tasfiyesi anlamına gelmeyeceği de her tür izahtan varestedir. Tüzel kişiliğin hak ve borçları söz konusu olup, konkordatonun amacı da tüzel kişinin içine düştüğü ekonomik çıkmazdan kurtarılması, iyileşmesini sağlamak olduğuna göre; bazen küçülme, bazen sektör değiştirme de bu iyileşmeye katkı sunacak ise elbetteki bu yolların da denenmesi ve nihai olarak iyileşme sağlayacak ise konkordatonun amacına uygun düşecektir. Bu nedenlerle uzun süreli kiralama ya da otelin üst hakkı ile birlikte devrinin şirketin tasfiye manasına geldiği yönündeki mahkeme gerekçesi, dairemiz çoğunluğu tarafından yerinde görülmemiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı … Anonim Şirketi’nin borca batık olduğu, projesinde ön gördüğü hedeflere ulaşmasının mümkün olmadığı, konkordato projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı belirtilerek iflasına karar verilmiş ise de; İİK 287/5. maddesinin yollaması ile 292/son fıkrasında yer alan “Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder.” hükmü gereğince karar verilmeden önce, davacı şirket yetkilisine tebligat çıkartılarak, duruşmada dinlenilmesi yasal zorunluluktur. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 23/12/2020 tarih 2019/1873 E. 2020/4516 K. ve 25/11/2020 tarih 2020/877 E. 2020/3824 K., Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 25/02/2021 tarih 2021/1380 E. 2021/508 K. sayılı ilamları da, karar verilmeden önce şirket yetkisinin dinlenilmesi gerektiği yönündedir. Somut dosyada, davacı şirket yetkilisinin karar duruşmasında hazır olmasına rağmen beyanının alınmadığı duruşma tutanağı ile sabittir. Bu durumda konkordato talep eden borçlu şirket yetkilisinin beyanı alınmaksızın iflas kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine, Alacaklı ..bank A.Ş vekilinin istinaf isteminin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Alacaklı …bank A.Ş vekilinin istinaf isteminin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/395 E. 2021/2 K. sayılı 13/01/2021 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Kesin mühlet kararı verilmesi ve konkordato komiserinin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi, İİK 289/6 fıkrası gereğince İİK 288. maddesinde belirtilen şekilde ilan ve bildirimlerin yapılması, İİK 297. maddesinde öngörülen tedbirlerin alınması için dosyanın İİK 293/2. fıkra gereğince ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE ve işlemlerin ilk derece mahkemesince YERİNE GETİRİLMESİNE, 4-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 5-Harçlar Kanunu gereğince davacılar vekili tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 6-Alacaklı …bank A.Ş tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının ve istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 7-Davanın niteliği gereği istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy çokluğu ile karar verildi.08/12/2021
MUHALEFET ŞERHİ Borçlu … AŞ.’nin 25.606.604,42 TL borcu karşılayacak en önemli kaynağın 26.000.000,00 TL olarak beklenen sermaye artışı olduğu, bu tutarın ise ancak grup şirket pozisyonundaki … A.Ş’nin sahip olduğu “…” isimli otelin satışı ile veya uzun süreli kiralanması ile mümkün olabileceği, kısacası … A.Ş.’nin revize ön projesinin başarısına özgülendiği, borçlu … A.Ş.’nin defter kayıtlarına ve ön projeye göre konkordatoya tabi 1.069.673.930,24 TL borcunun bulunduğu, bu borcun karşılanmasının, revize proje ile davacının sahip olduğu “…” isimli otelin 1.127.000.000,00 TL’ye satışına bağlandığı ve konkordato kapsamındaki tüm borcun 20/12/2021 tarihinde nakden ve defaten ödeneceği taahhüt edildiği görülmüştür. Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere … Anonim Şirketi’nin geçici mühlet kararı itibariyle (14/08/2020) 1.674.444,08 TL zarar ettiği, sonrasında zararın artarak devam ettiği, 30/11/2020 tarihi itibariyle zararın 2.008.165,77 TL’ye ulaştığı, … A.Ş.’nin ise geçici mühlet kararı itibariyle (14/08/2020) 42.152.905,13 TL zarar ettiği, sonrasında zararın artarak devam ettiği, 30/11/2020 tarihi itibariyle zararın 48.424.689,92 TL’ye ulaştığı, şirketlerin hali hazırda gelir getirici herhangi bir faaliyetleri olmadığı, pandemi döneminin negatif etkisi, turizm sektörünün içinde bulunduğu durum ve şirketlerin aşırı borçlanmış yapısı topluca değerlendirildiğinde, her iki grup şirketininde konkordato projesinin başarıya ulaşabilmesi davacının sahip olduğu tek faaliyet konusu olan “…” isimli otelin satışına yada uzun süreli kiralanmasına (uzun süreli kiralanma halinde revize projede konkordato kapsamındaki tüm borcun 20/12/2021 tarihinde nakden ve defaten ödeneceği taahhüt edilmesi nedeniyle revize projenin de revize edilmesi gerektiği) bağlı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar konkordato komiseri heyeti raporunda bir yıllık kesin sürenin verilmesinin zayıf dahi olsa tüm ihtimalleri denemek adına uygun olacağı yönünde görüş bildirilmiş ise de mahkemenin gerekçesinde ifade edildiği gibi borçlu şirketin sahip olduğu yegâne mal varlığı olan ve tek faaliyet konusunun oluşturan üst hakkı ve otel tesisinin satılması ile elde edilecek muhtemel tüm gelirin borçların ödemesinde kullanılması, şirketin tasfiyesi anlamına geldiği ve konkordatonun amacıyla bağdaşmadığı kaldı ki dosyaya ibraz edilen iki adet niyet mektubunun somutlaşmış ve tarafları bağlayıcı bir anlaşma niteliğinde olmadığı ayrıca … A.Ş.’nin 5 yıl 7 aylık sürede iflas erteleme tedbiri korumasından faydalanmış olmasına rağmen şirketin finansal yapısında iyileşme olmadığı, zarar etmeye devam ettiği anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, borçlu şirketlere ait ön ve revize projenin, yasada tanımlanan şekilden uzak olup ve somut veriler karşısında başarıya ulaşma ihtimali bulunmamaktadır. Bu sebeple davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiğinden sayın dairenin aksi yöndeki görüşüne katılmak mümkün olmamıştır.