Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/614 E. 2021/1322 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/614
KARAR NO: 2021/1322
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/199 Esas
KARAR NO: 2020/697
KARAR TARİHİ: 10/11/2020
DAVA: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan davalıya ait araçların ihlalli geçisi nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, icra takibi nedeniyle gönderilen ödeme emrinin davalıya 31/03/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından 05/04/2017 tarihinde borca ve ferilerine kısmi itirazda bulunulduğunu belirtmiş, dava dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … dosyasına yaptığı itrazın iptaline, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalı şirketin filosunda 500 kadar ağır vasıta olduğunu, tüm araçların HGS/OGS sistemine kaydedildiğini, Türkiye genelinde tüm geçişlerin sorunsuz tahsil edildiğini, tüm sistemlerde otomatik olarak 100,00-150,00 TL yükleme talimatları bulunduğunu, bakiyenin eksi veya yetersiz olma ihtimalinin bulunmadığını, davacı şirketin gişe görevlilerinin araç şoförlerine geçiş anında bildirim yapmadığını, davacının sitesinden borç durumunun sorgulandığını, davalının borcunun olmadığının noter ile tespit edildiğini, icra takibine konu geçişlerden geçiş bildirim yazılarıyla haberdar olunulduğunu, geçiş ücretinin derhal ödenmek istendiğini, davacı şirketin banka hesap bilgilerinin bulunamadığını belirtmiş, cevap dilekçesindeki ayrıntılı açıklamalar kapsamında davanın reddine, davalı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” alınan bilirkişi raporu doğrultusunda bir kısım araçlar yönünden geçiş esnasında HGS/OGS hesabında yeterli geçiş ücreti bulunmakta olduğu tespit edilmiş olmakla ve davalı borçlu tarafından icra dairesine yapılan kısmi itirazda 1.108,40 TL geçiş ücreti yönünden ise borç kabul edilmiş olup anılan geçiş ücreti tutarı yönünden harç ikame edilerek itirazın iptalini talep etmekte davacının hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek ” davanın kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında davalı borçlu tarafından yapılan kısmi itirazın 2.662,40 TL ceza tutarı yönünden iptaline, anılan tutara takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 3.993,60 TL üzerinden itirazın iptaline konu talebin dava tarihinden sonra gerçekleşen yasal düzenleme gereğince konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 1.108,40 TL geçiş ücreti yönünden hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davayı ikame ettiğimiz tarihte harca esas değer olarak 12.192,40 TL belirlenmiş ise de 6001 sayılı kanunda yapılan değişiklik ile tahakkuk eden ceza tutarı on katından dört katına düşürülmüş bu sebeple harca esas değerin 5.542,00 TL olarak değiştirilmesi gereği hasıl olduğunu, dolayısıyla 1.108,40 TL geçiş ücreti tutarı ve 4.433,60 TL ceza tutarı yönünden davanın karara bağlanması gerektiğini, ancak bu husus göz ardı edilerek Yerel Mahkeme tarafından verilen kararda; 2.662,40 TL ceza tutarı yönünden takibin iptaline 3.993,60 TL üzerinden itirazın iptaline konu talebin dava tarihinden sonra gerçekleşen yasal düzenleme gereğince konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmişse de hatalı hesaplama yapıldığını, Davalının HGS/OGS hesabında yeterli bakiye bulunan geçişlerde ceza tutarına hükmedilemeyeceği düşüncesiyle verilen karar açıkça kanuna aykırılık teşkil ettiğini, HGS etiketi bulunsa ve yeterli bakiyesi olsa dahi HGS sistemi için bankadan veya PTT den geçiş esnasında provizyon alınamaması halinde araç sürücüsü tarafından nakit veya kredi kartı ile geçiş ücretinin ödenmesi gerektiğini, sistemde oluşabilecek sorunlara istinaden … A.Ş. tarafından gişe görevlisi konumlandırılmış olduğunu, dolayısıyla ihlalli geçiş yapan araçların yeterli bakiyeye sahip olması davalıyı sorumluluktan kurtarmadığını, geçiş ücretinin 15 günlük süre içerisinde ödenmemesi halinde 4 katı tutarında yasadan kaynaklı ceza tutarının da ödenmesi gerektiğini, kanun maddesi gayet açık olmakla birlikte yeterli bakiyeye sahip OGS/HGS cihazlarından çekim olmaması durumunda müvekkil şirkete sorumluluk atfetmek hakkaniyete aykırı bir değerlendirme olduğunu, bu nedenle davalının sorumluluğu ortadan kalkmamakta geçiş ücreti ile beraber dört katı tutarındaki ceza bedelini de ödemesi gerektiğini Gerekçeli kararda reddedilen tutar üzerinden 3.400,00 TL vekalet ücretinin tarafımızdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş olsa da Mahkeme tarafından kabul edilen ve reddedilen tutar hatalı hesaplandığından kurulan bu karar da hatalı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava otoyol geçiş ücretinden kaynaklı davalı aleyhine başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının otoyol ihlalli geçiş ücretinden kaynaklanan 1.108,40 TL geçiş ücreti, 11.084,00 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 12.192,40 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili mahkemeye sunmuş olduğu talep dilekçesinde davayı ikame ettiği tarihte harca esas değer olarak 12.192,40 TL belirlenmiş ise de 6001 sayılı Kanunda yapılan değişiklik ile tahakkuk eden ceza tutarı on katından dört katına düşürülmüş bu sebeple harca esas değerin 5.542,00 TL olarak değiştirilmesi gereği hasıl olduğunu, dolayısıyla 1.108,40 TL geçiş ücreti tutarı ve 4.433,60 TL ceza tutarı yönünden davanın karara bağlanmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2.fıkrasında, miktar ve değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu düzenlenmiştir. Aynı yasanın, “ Parasal sınırların artırılması “ üst başlığı ile, ek madde 1’de, 200’üncü, 201’inci, 341’inci, 362’inci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması süreti ile uygulanacağı, ikinci fıkrada, 341’inci, 362’inci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı ifade edilmiştir. İstinafa konu ilk derece mahkemesinin itirazın iptali kararının, davacı tarafından istinaf edilen kısmı, 2.879,60 TL (karar tarihi itibariyle harca esas değer olarak gösterilen 5.542,00 TL dava değerinden reddedilen kısım) olduğu, HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca reddedilen miktar bakımından karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırı 5.390,00 TL olduğundan davacının istinaf talep hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu durumda, davacı tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince miktar itibarı ile reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince miktar itibarı ile REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde iadesine, 3-Davacı yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, 4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 352/1-b bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.15/12/2021