Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/528 E. 2021/1071 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/528
KARAR NO: 2021/1071
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/164
KARAR NO: 2020/780
DAVA TARİHİ: 11/05/2020
KARAR TARİHİ: 24/11/2020
DAVA: İtirazın İptali (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, sigorta poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin, rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece; “yapılan yargılama, toplanan deliller ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama birlikte değerlendirildiğinde, davacı … tarafından her ne kadar borçlu yönünden icra takibinde bulunulmuş ise de davalı şirkete ödeme emri tebliğ edilmediği bu anlamda usulünce yapılan bir itiraz ve durdurma kararı olmadığı anlaşılmakla açılan davada davacının hukuki yararının bulunmaması sebebiyle davanın usulden reddi gerektiği karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilerek, “1-Davalı … A.Ş. aleyhine açılan davanın hukuki yarar dava şartı noksanlığı nedeniyle USULDEN REDDİNE 2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içerisinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, 3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,” karar verilmiştir. Davalı vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde verilen kararın hüküm kısmının çelişkili olduğunu, eğer mahkeme davacının davasını hukuki yarar yokluğundan reddediyorsa müvekkili yararına vekalet ücreti takdir etmesi gerektiğini, eğer görev yönünden red ediyorsa hukuki yarar yokluğu konusuna girmeden görevsizlik kararı vermesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve hukuki yarar yokluğundan reddi ile lehe vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir. Davacı vekili süresinde sunmuş olduğu istinafa cevap başlıklı dilekçesi ile; Mahkemece davalıya ödeme emri gönderilmediğinden bahisle hukuki yarar yokluğundan usulden ret ve devamında da görevsizlik kararı ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermişse de kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, usulüne uygun bir takip başlatılarak davalı tarafa ödeme emri gönderildiğini ancak icra dairesindeki yoğunluk sebebiyle tebligat parçasına ulaşılamadığını, davalı şirketin icra takibinden tebligat yoluyla haberdar olduğu kanaatinde olduklarını, davalı şirketin icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu, akabinde icra dairesinin yaptığı hatanın farkına varılarak tekrar ödeme emri tebliğ edildiğini, tekrar gönderilen ödeme emrine davalı vekilince itiraz edildiğini, dolayısıyla takip ve yapılan itirazların usule uygun hale geldiğini, davalının takipten haberdar olmasına ve yeniden ödeme emri gönderilmesine rağmen lehine olan kararı dahi istinaf aşamasına taşıdığını, dolayısıyla takipten haberdar olan davalının itirazının hükümden düşürülmesi sağlamak adına hukuki yararın varlığının kabulü gerektiğini beyanla; açıklanan sebep ve gerekçeler re’sen nazara alınacak hususlar dikkate alınarak davalının istinaf talebinin reddine, kararın istinaf incelemesi neticesinde düzeltilerek onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin özetlenen dilekçesi, istinafa cevap niteliği taşımakla birlikte istinaf talebini de içermektedir. Ancak istinaf yoluna başvurma harcı ile karar karcı yatırılmamış, istinaf dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 344. maddesinde; “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” Hukuk Muhakemeleri Kanununun 347. Maddesinde ise; “İstinaf dilekçesi, kararı veren mahkemece karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf, tebliğden itibaren iki hafta içinde cevap dilekçesini kararı veren mahkemeye veya bu mahkemeye gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verebilir. Kararı veren mahkeme, dilekçeler verildikten veya bunun için belli süreler geçtikten sonra, dosyayı dizi listesine bağlı olarak ilgili bölge adliye mahkemesine gönderir.” hükmü yer almaktadır. Yasal düzenlemeler uyarınca, istinaf başvuru harcı ve maktu karar harcının istinaf yoluna başvuran davacı tarafından ikmali, istinaf dilekçesinin davalı vekiline tebliği ile sürelerin beklenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, istinaf yoluna başvuran davacı vekiline 6100 sayılı HMK’nun 344. maddesi uyarınca istinaf yoluna başvurma harcı ile maktu istinaf karar harcını yatırması için yazılı bildirim yapılarak bir haftalık kesin süre verilmesi, kesin süre içerisinde harç yatırılmadığı takdirde istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtar edilmesi, istinaf dilekçesinin davalı vekiline tebliğinin sağlanması ve eksiklikler ikmal edildikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmesi için ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Yukarıda açıklanan harç eksikliğinin ikmali amacıyla dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2-Eksiklik ikmal edildiği takdirde dosyanın istinaf incelenmesi için tekrar Dairemize GÖNDERİLMESİNE, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi. 27/10/2021