Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/506
KARAR NO: 2021/367
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/44 (DERDEST)
ARA KARAR TARİHİ: 01/02/2021
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/04/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolunun işletme hakkına sahip olduğunu, ihlalli geçiş hallerinde 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun “Geçiş Ücretini Ödememe ve Güvenliğin İhlali” başlıklı 30. maddesinin 5. Fıkrası uyarınca geçiş ücreti ile birlikte dört kat tutarında ceza uygulandığını, davalının … plakalı araçları ile 16/11/2018-01/07/2019 tarihleri arasında birçok kez geçiş ücreti ödemeksizin köprü ve/veya otoyollardan ihlalli geçiş yaptığı ve 15 günlük sürede de bedelini ödenmediği için davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamını, geçiş ücretleri yasal 15 günlük süre içerisinde ödenmediğinden muaccel hale geldiği için ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu belirterek davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul, araçlar ve banka hesapları üzerine İİK 257.maddesi gereğince teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/44 E. sayılı 25/01/2021 tarihli ara kararı ile; ihtiyati haciz talebinin % 15 teminat karşılığında kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili 28/01/2021 tarihli dilekçesiyle, ihtiyati haciz kararının teminat alınmasına ilişkin kısmına itiraz ederek, teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF TALEBİNE KONU İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/44 E. sayılı 01/02/2021 tarihli ara kararı ile; “İcra İflas Kanunu’nun, İhtiyati hacizde teminat başlıklı 259’uncu maddesinin; “İhtiyati haciz istiyen alacaklı hacizde haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96 ncı maddesinde yazılı teminatı vermeğe mecburdur. Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz. Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata lüzum olup olmadığını takdir eder. Tazminat davası ihtiyati haczi koyan mahkemede dahi görülür.” hükmünü düzenlediği, davacı tarafın; ilam veyahut ilam mahiyetinde bir vesikaya dayanmadığı gibi kanunen de teminattan muaf kılınmadığı, sunulan istinaf kararlarında teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasının gerekçelendirilmediği anlaşıldığından itirazın reddine
” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya sunulan kayıtların yaklaşık ispata yeterli olmasına ve İstanbul BAM 17. Ve 18. Hukuk Dairelerince emsal taleplere ilişkin teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesine rağmen, mahkemece teminat alınmasına karar verilmesinin hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğunu, çelişkili kararların hukuki belirsizlik yarattığını belirterek kararın kaldırılmasını ve teminat alınmaksızın ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, davalı tarafından geçiş ücretleri ödenmeksizin yapılan ihlalli geçişler nedeniyle, geçiş ücreti, para cezası, faiz ve KDV’nin tahsili için davacının başlattığı icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava açılırken, davacı vekili tarafından ihtiyati haciz talep edilmesi üzerine ilk derece mahkemesince %15 teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verilmiş olup, davacı vekili tarafından teminat alınmasına itiraz edilerek, ihtiyati haciz kararının teminatsız verilmesi talep edilmiş, mahkemece teminata ilişkin itirazın reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İhtiyati haciz kararı başlıklı İİK 258. maddesinin son bendinde “İhtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”, İhtiyati haciz kararına itiraz ve temyiz başlıklı İİK 265. maddesinde “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır. Yasal düzenlemeler değerlendirildiğinde; alacaklının ancak ihtiyati haciz talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurabileceği, ihtiyati haciz talebinin kabulü halinde borçlunun ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı, ihtiyati haciz kararı nedeniyle menfaati ihlal edilen üçüncü kişilerin ise ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata karşı itiraz edebilecekleri, borçlu ve üçüncü kişilerin itirazı halinde mahkemece duruşma açılarak itiraz üzerine verilecek karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, ihtiyati haciz talebi kabul edildiğine göre yasal düzenlemeler ışığında alacaklının bu karara karşı istinaf yoluna başvuru hakkı yoktur. Teminat yönünden borçlu ve menfaati ihlal edilen üçüncü kişilerin itirazı üzerine ilk derece mahkemesince verilecek karara karşı istinaf yoluna başvurabileceği düzenlenmiş ise de, alacaklının kanun yoluna başvurabileceğine dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 28/06/2013 tarihli 2013/9964 E. 2013/13661 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz kararının teminatla kabulüne dair karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, ilk derece mahkemesince itirazın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından kanun yoluna başvurulabilir nitelikte olmadığından istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nun 352/1.b maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1.b maddesi uyarınca REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf yargılaması için davacı tarafça yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/04/2021