Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/488 E. 2021/467 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/488
KARAR NO: 2021/467
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/44 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 27/01/2021
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/04/2021
HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin işletmesi altında bulunan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlı otoyolları kullanan davalının kullanım ücretini ödemediğini, davalı aleyhinde İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının haksız itirazının iptalini, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini, İİK 257. Maddesi uyarınca davalı üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul ve araçlar ile banka hesapları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 27/01/2021 tarihli ara kararı ile ”İİK 257 ve devamı maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ihtiyati hacze karar verilmelidir. Somut olayda ihtiyati haciz talep eden tarafından alacağa dayanak olarak araçların geçiş anına ilişkin kamera görüntülerinin sunulduğu, dosyada alacağı yaklaşık olarak ispat eden herhangi bir delil bulunmadığı, bu görüntülerin tek başına yaklaşık ispat koşulunu gerçekleştirmeye yeterli olmaması nedeniyle istemde İİK 257 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediğinden. ” gerekçesiyle talebin reddine dair karar verilmiştir. Verilen ara karara karşı davacı vekilince yasal süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuş olup, istinaf nedenleri olarak: Davalı geçiş ücretini ödemeden geçiş yaptığı, ilgili tutarı kanunun öngördüğü sürede yapmadığı ve temerrüde düştüğü , davalının araçları ile müvekkilin işletme sahibi olduğu yollardan ve köprüleri ücretini ödemeksizin kullandığı dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğumuz görüntü ve provizyon kayıtları ile de sabit olduğu, İtirazın iptali davalarının uzun sürmesi nedeni ile borçlunun mal kaçırma riskinin bulunması, bu durumun müvekkilin mağduriyetinin artmasına sebep olacağı düşünüldüğünde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği belirtilerek mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Talep, yargılama sırasında borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile banka nezdindeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. 2004 Sayılı İİK’nun 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Bir alacak için İhtiyati haciz isteyen kişinin o alacağın alacaklı sıfatına sahip olması gerekir. Yani ancak alacağın alacaklısı İhtiyati haciz isteyebilir. Bu durum hakimin maddi hukuku araştırması gerektiği sonucunu beraberinde getirmektedir. Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. İbraz edilen ispat vasıtası, iddia edilen hakkın varlığını ispatlamaya elverişli olmalıdır. Diğer yandan, alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. Bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Talep edilen alacağın ise vadesinin gelmiş olması gerekir ( İİK m.257/1). Alacağın muaccel olduğu an, ya tarafların anlaşması veya bir ihbar yada kanun hükmü veya hukuki ilişkinin mahiyeti ile belirlenir. Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir. Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrüt olur. Diğer yandan alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Vadesi gelmemiş alacaklarda ihtiyati haciz kararı verilmesinin şartları İİK 257/2. fıkrada sınırlı şekilde sayılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, ihtiyati haciz isteminin dayanağı olarak davacı taraf, davalının araçlarının plakalarını içeren ihlalli geçiş bildirimleri, araçların otoyola giriş ve çıkış görüntüleri ile provizyon kayıtlarına ilişkin USB’ın ibraz edildiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre yapılan inceleme ve verilen kararın gerekçesi gözönüne alındığında; dava dilekçesindeki talebin, davacının işletmesi altında bulunan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlı otoyolları kullanan davalının kullanım ücretini ödemediğinden alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacının iddialarının ispatlanması diğer bir ifade ile taraflar arasında hizmet sözleşmesi kurulup kurulmadığı, davacının alacağı bulunup bulunmadığı, var ise alacağın miktarı yargılama sonucu belirlenebileceği, bu aşamada ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre, davalının ödeme anlaşması bulunan banka kayıtları ve geçiş anındaki davacının ödeme kaydedici cihazları ve bilgisayar kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadan, rapor alınmadan İİK 258/1. Maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan ihtiyati haciz talep eden davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 148,60 TL’lik başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’ nın istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/04/2021 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.