Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/472 E. 2021/421 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/472
KARAR NO : 2021/421
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2020
NUMARASI: 2020/114 2020/718
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/04/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında 30/08/2019 – 01/09/2019 tarihleri arasında konaklama sözleşmesi akdedildiğini, 14 kişi için rezervasyon kaydı yaptırdığını ve davalının hesabına 2.075,00 TL kısmi ödeme yapıldığını, müvekkilinin otele giriş yapmak istediğinde davalının rezervasyon olmadığını ve otelde müsait odaların bulunmadığını bildirdiğini, müvekkilinin rezervasyonunun başka bir tarih için yapıldığını, müvekkilini mağdur bıraktığını, olayın ardından müvekkilinin Bakırköy … Noterliğinden … Yevmiye numaralı ihtarname ile davalıya ödenen paranın müvekkiline iade edilmesinin talep edildiğini ihtara rağmen davalının ödeme yapmaması üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu bildirmekle davanın kabulüne, kötü niyetli borçlu hakkında %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP: Davalı asil cevap dilekçesi ile davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın ikamet adresi olan Vize Mahkemelerinde açılması gerektiğini, rezervasyonlarla genelde kızının ilgilendiğini, davacının hem telefon görüşmelerinde, hem de whatsapp mesajlarında 31 Ağustos çıkış tarihlerinin ise 2 Eylül sabahı olduğunu belirttiğini, 7 Ağustos gününde ise rezervasyonun onaylandığını, otel fiyatlarının gecelik kahvaltıda dahil 400,00 TL olduğunu ve indirimli fiyatların ise 350,00 TL olduğunu, davacıya da 350,00 TL üzerinden fiyat belirlendiğini, 6 oda için yarısını 2.100,00 TL kapora olarak yollandığını, davacının anlaşılan tarihler olan 31/08/2019 – 02/09/2019 tarihleri olduğunu ve rezerve ettikleri halde gelmemeleri sebebiyle araç ayarlama, mutfak alışverişi gibi giderlerden dolayı mağduriyet yaşadıklarını bildirmekle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı tarafın gerçek kişi tacir kaydı bulunmadığı, basit usulde vergilendirildiği ve işletme hesabına göre defter tuttuğu, gelirinin esnaf faaliyeti için belirlenen parasal sınırları aşmadığı tespit edildiği, dava konusunun da yukarıda açıklanan TTK m.4 belirtilen mutlak ticari davalardan olmaması nedeniyle görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; TTK 4. Maddesinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan uyuşmazlıkların, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticaret mahkemelerinde görüleceği düzenlendiğini, müvekkilinin İkitelli Vergi Dairesi’nin yazı cevabına göre gerçek kişi vergi kaydı bulunduğunu, uyuşmazlık konusu da vergi kaydında tanımlı iş ve iş yeri ile ilgili olduğundan görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı dava dilekçesinde, dava değerinin 2.075,00 TL olarak göstermiş, sonuç ve istem kısmında ise 2.075,00 TL tutarında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2.fıkrasında, miktar ve değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu düzenlenmiştir. Aynı yasanın, “ Parasal sınırların artırılması “ üst başlığı ile, ek madde 1’de, 200’üncü, 201’inci, 341’inci, 362’inci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması süreti ile uygulanacağı, ikinci fıkrada, 341’inci, 362’inci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınılacağı ifade edilmiştir. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme kararının verildiği 2020 yılı için HMK’nun 341/2.maddesindeki kesinlik sınırı 5.390,00 TL olmuştur. İşbu davada, dava değeri ise 2.075,00 TL’dir. Bu haliyle mahkemece verilen kararın kesin olduğu tespit edilmiştir.Bu durumda, davacı tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf dilekçelerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince miktar itibarı ile reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun kesin hüküm nedeniyle HMK’ nın 352/1.b maddesi gereğince REDDİNE,2-Başvuru tarihinde Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcının Hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine 4-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.15/04/2021