Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/456 E. 2021/366 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/456
KARAR NO: 2021/366
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/589
ARA KARAR TARİHİ: 27/11/2020
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/04/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolunun işletme hakkına sahip olduğunu, ihlalli geçiş hallerinde 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun “Geçiş Ücretini Ödememe ve Güvenliğin İhlali” başlıklı 30. maddesinin 5. Fıkrası uyarınca geçiş ücreti ile birlikte dört kat tutarında ceza uygulandığını, davalının 04/02/2019-15/07/2019 tarihleri arasında birçok kez geçiş ücreti ödemeksizin köprü ve/veya otoyollardan ihlalli geçiş yaptığı ve 15 günlük sürede de bedelini ödenmediği için davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamını, geçiş ücretleri yasal 15 günlük süre içerisinde ödenmediğinden muaccel hale geldiği için ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu belirterek davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul, araçlar ve banka hesapları üzerine İİK 257.maddesi gereğince teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/589 E. sayılı 27/11/2020 tarihli ön inceleme durulmasına hazırlık tutanağının 13 no’lu ara kararı ile “İhtiyati haciz talebinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle bu aşamada reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu alacağın muacceliyet koşulunun gerçekleştiğini, ihtiyati haciz kararı verilmesini haklı gösterir sebepler ve şartların somut olayda mevcut olduğunu, davalıya ait araçlar tarafından yapılan ihlâlli geçişlerin listesi ile dava konusu alacağın var olduğu ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralının sağlandığını, dosyaya sunulan kayıtların yaklaşık ispata yeterli olmasına ve İstanbul BAM 17. ve 18. Hukuk Dairelerince emsal taleplere ilişkin teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesine rağmen, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğunu, çelişkili kararların hukuki belirsizlik yarattığını belirterek kararın kaldırılmasını ve teminat alınmaksızın ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, davalı tarafından geçiş ücretleri ödenmeksizin yapılan ihlalli geçişler nedeniyle, geçiş ücreti, para cezası, faiz ve KDV’nin tahsili için davacının başlattığı icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali davası olup, istinaf incelemesine konu talep ise ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK 257 maddesinde; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı tarafından, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacakları ve diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ise borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ve borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İİK 258 maddesinde ise “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur… İhtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir…” düzenlemesine yer verilmiştir. Davacı tarafından açılan dava ile ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece 27/11/2020 tarihli ön inceleme durulmasına hazırlık tutanağının 13 no’lu ara kararı ile “İhtiyati haciz talebinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle bu aşamada reddine” karar verilmiş, gerekçeli bir ara karar oluşturulmamıştır. Anayasa’nın 141/3. maddesinde “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” hükmü yer almaktadır. 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde ise bir mahkeme kararında bulunması gereken hususlar düzenlenerek, tarafların iddia ve savunmalarının özetleri, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların kararda yer alması gerektiğine, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilecek hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde belirtilerek varsa kanun yollarının da gösterilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması anayasal bir zorunluluk olup, gerekçeli karar maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar. Tarafların o dava yada talep yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve kararın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir kararın bulunması zorunludur. Anayasa’nın 141/3 maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/21-1971 E. 2013/1676 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2013/7082 E. 2013/6234 K. sayılı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/4353 E. 2013/6732 K. sayılı emsal ilamları). Somut dosyada ise; mahkemece verilen ara kararın HMK’nun 297. maddesi ve Anayasa’nın 141/3 maddesi niteliğinde yasal gerekçe içermediği açıktır. Mahkemece mevcut deliller değerlendirilerek, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulması neticesinde istinaf talebinin Dairemizce incelenmesi mümkün olduğundan, ihtiyati haciz talebinin oluşturulacak ara karar ile gerekçeli olarak değerlendirilmesi ve taraf vekillerine usulüne uygun tebliğinden sonra inceleme yapılmak üzere dosyanın yeniden Dairemize gönderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Yukarıda belirtilen eksikliğin giderilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2-Eksiklik ikmal edildikten sonra dosyanın istinaf incelenmesi için tekrar Dairemize GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile kesin olarak karar verildi.15/04/2021