Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/425 E. 2021/395 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/425
KARAR NO : 2021/395
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/03/2021
NUMARASI : 2021/72
DAVANIN KONUSU: Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
KARAR TARİHİ: 15/04/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, tedbir talepli dava dilekçesinde, davalı kooperatif, 1163 sayılı kanuna tabi … olup, amacı konut yapmak, yaptırmak olduğu, davalı kooparatifin 266 ortak, 277 hissesi olduğu, kooperatifin mülkiyetinde 4 adet arsa vasfı taşınmazı olduğu, kooperatifin ortakları ile birlikte aynı hisse oranında arsa payından hak sahibi olduğunu, mülkiyetleri tesis etmek amacı ile 10/03/2019 tarihinde genel kurul kararı aldığını, davalı kooperatifin aldığı genel kurul kararına istinaden, imar barışından yararlandığını bu surette ortaklarına kat mülkiyetine dayalı tapu ve bağımsız bölüm tesliminde bulunduğu takdirde bu eşitsik bozulacağını, yüz ölçümü fazla olan imar parselinde dairesi bulunan ortaklar, yüz ölçümü daha az olan imar parselinde bulunan ortaklara göre daha fazla arsa payı alacağını davalı kooperatif bu haksızlığı birden fazla imar parselinde bulunan toplu yapılarda kat mülkiyetinin tesis edilebilmesi ve her bir parselde diğer parseller lehine ortak kullanım alanları belirleyerek, kullanım hakkı tesis etmesi şeklinde yaparak önleyebilecek iken bu yola başvurmadığını, kooperatif Kanununun 23. Maddesine aykırı davrandığını, kooperatif mülkiyetinde bulunan İstanbul ili … ilçesi … Mah. … ada … parselde mukim 2.034,02 m2, İstanbul ili … ilçesi … Mah. … ada … parselde mukim 5.462,18 m2, İstanbul ili … ilçesi … Mah. … ada … parselde mukim 4.746.05 m2, İstanbul ili … ilçesi … Mah. … ada … parselde mukim 759,20 m2 parsellerinde bulunan arsalarda mevcut binaların bağımsız bölümlerinde üzerinde arsa payı ve bu arsa payına bağlı olarak kat mülkiyeti tesis edildiğini fakat hali hazırda kendi mülkiyetinde bulunan bu tapuları ortaklarına devretmediğini, şu an için bu bağımsız bölümlerin mülkiyeti, kooperatif tüzel kişiliği uhdesinde olduğunu fakat, kooperatif yönetimince ortaklara ilgili kat mülkiyeti tapularının dağıtımına başlanması halinde müvekkil için telafisi çok güç ve hatta imkansız sonuçlar doğacağını, bu nedenle mahkeme tarafından yapılacak yargılama neticesinde muarazanın giderilmesinin mümkün olması halinde ise müvekkilin arsa payı denkleştirilmeye tabi tutulacağından ve müvekkilin arsa payında değişiklik olacağından ötürü bu denkleştirmenin de sağlıklı olması açısından yargılama sonuçlanıncaya kadar davalı kooperatif uhdesinde bulunan taşınmazların ortaklara ya da başkaca 3. kişilere devrinin tedbiren engellenmesi ve imar barışından yararlanmak sureti ile kat mülkiyetine geçiş sürecinin yargılama nihayete erene kadar tedbiren olduğu yerde durdurulmasına karar verilmesi, muarazanın tespitinde ve bu muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemenin 15/02/2021 tarihli ara kararı ile davacının ihtiyati tedbir talebinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle ve HMK 389 maddesindeki şartlar oluşmadığından bu aşamada reddine karar verilmiştir.Davacı vekili tarafından dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Talep, davalı kooperatif bünyesinde bulunan kat mülkiyeti tesis edilen bağımsız bölümlerin, Kooperatif Kanunu 23. Maddesinden kaynaklanan eşitlik ilkesine aykırılık iddiasına dayalı kooperatif ortaklarına devrinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulması istemine ilişkindir. HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, 1. fıkrasında “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre şartların mevcut olması durumunda ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.Yine HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir.Somut olayda; davalı kooperatifin imar barışından yararlamak sureti ile mevcut parseller üzerinde bulunan yapılarda, kat mülkiyeti tesis etmek amacı ile 10/03/2019 tarihinde genel kurul kararı alındığı, alınan genel kurul kararının, her bir blokun bulunduğu imar parselinde münferit olacak şekilde kat mülkiyeti tesis edeceği dolayısıyla Kooperatif Kanununun 23. Maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı olduğu iddiası ile tüm bağımsız bölümlerin ortaklara devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. Bu aşamada dosyaya herhangi bir delil sunulmamış, koopretif kayıtları incelememiştir. Bu nedenle davacının, iddialarının ispatlamasının yargılama sonucu belirlenebileceği, bu aşamada yaklaşık ispat koşulu gereçekleşmediği görülmekle, mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan ihtiyati tedbir talep eden davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2- Davacı tarafça yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına,4-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda oy birliğiyle …362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.15/04/2021

,