Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/308 E. 2021/1170 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/308
KARAR NO: 2021/1170
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2020
NUMARASI: 2020/154 esas – 2020/689 karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 17/11/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil sigorta şirketi tarafından 133 Altın Kobi Paket poliçesi ile sigortalanan, iş yerinin bulunduğu … de yangın çıkması sonucunda hasar meydana geldiğini, yangın sonucunda … içerisinde yoğun bir is oluştuğunu, sigortalının sarf malzemelerinde, emtiasında, demirbaşında ve dekorasyonunda islenmeye bağlı olarak hasarlar oluştuğunu, yangın nedeniyle sigortalısında toplamda 11.243,51 TL hasar meydana geldiğini, meydana gelen hasar, davacı-sigortacı tarafından 10.01.2019 tarihinde sigortalıya ödendiğini belirterek 11.243,51 TL asıl alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilini, alacak tutarının %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki kira sözleşmesi devam ederken müvekkil şirket tarafından mağazada 09/11/2018 tarihinde yangın çıktığını, yaşanan yangın sebebiyle müvekkil şirketin mağazasının neredeyse tamamen yandığını, alışveriş merkezinde işyeri bulunan davacı yan sigortalısının bahse konu yangında oluşan hasar nedeniyle davacı sigortacısına başvurduğunu, huzurdaki bu davanın yetkisiz bir mahkemede açılmış olduğunu, yetkili sıfatıyla Lüleburgaz asliye ticaret mahkemelerine gönderilmesinin gerektiğini, husumet itirazları nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurda görülmekte olan davanın sulh hukuk mahkemelerinde görülmesinin gerektiğini belirterek mahkemenin yetkisizliğini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın dava şartı yokluğundan reddini, % 20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Tarafların ve davacının halefi olduğu sigortalısının tacir sıfatları gözetildiğinde mahkememizin görevli olduğu anlaşılmış fakat taraflar arasındaki rücu ilişkisinde temel olan hukuki ihtilafın bir haksız fiilden kaynaklandığı ve kesin yetki kurallarının bulunmadığı anlaşılmıştır. Kesin olmayan yetki itirazı bir ilk itiraz hükmünde olup ancak cevap dilekçesi ile birlikte ileri sürülebilmeli ve usule uygun şekilde yetkili olduğu belirtilen mahkemenin seçenek tanınmaksızın belirtilmesi gerekmektedir. Davalı tarafça süresinde sunulan cevap dilekçesinde kesin olmayan yetki itirazında bulunulduğu görülmüş olup yetkili mahkeme olarak Lüleburgar mahkemelerinin gösterildiği anlaşılmıştır. HMK 16. Maddesi uyarınca haksız fiilden kaynaklanan davalarda haksız fiilin gerçekleştiği yer mahkemeleri de yetkili olarak gösterilmiş olup davalı tarafın yetki ilk itirazının kabulü gerekmiş ve mahkememizin yetkisizliğine ” dair hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Dava şartı olmasına rağmen herhangi bir arabuluculuk bürosuna başvuruda bulunulmadan uyuşmazlığa konu davanın İstanbul Anadolu mahkemeleri nezdinde açıldığı, mahkemece dava şartı bulunmayan bir davada yapılan itiraz mevcut iken bu konuda bir karar verilmeden davanın yetkili mahkemece açıldığından bahisle yetkisizlik kararı verilmesini hukuka aykırı olduğu, iş bu nedenle öncelikle dava şartı yokluğunda davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davanın Lüleburgaz … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali olduğu, iş bu dosya için yapılan bir arabuluculuk görüşmesinin, toplantısının mevcut olmadığı, davacının bahse konu arabuluculuk başvurusunu konu edinen icra dosyasının İstanbul … İcra müdürlüğünün … E. sayılı dosyası olduğu ve uyuşmazlığa konu davada dava şartı olabilmesinin mümkün bulunmadığı belirtilerek davanın dava şartı yokluğunda reddine ve yine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava; sigortacının, dava dışı sigortalısına aralarındaki sigorta poliçesine dayanarak ödediği hasar bedelinin, hasardan sorumlu olduğunu iddia ettiği davalıdan 6102 Sayılı TTK’nun 1472. maddesi uyarınca rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Lüleburgaz … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında, davacı tarafından 11.243,51 TL asıl alacak ve 426,95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.670,46 TL alacağın tahsili istemiyle 16/12/2019 tarihinde davalı aleyhine icra takibi başlatılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının davasının yetki yönünden reddine ve mahkemenin yetkisine dair karar verilmiş, iş bu kararı yönelik davalı vekilince öncelikle dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvurulmadığından dava şartı yokluğunun gözardı edilerek yetkisizlik kararı verilmesine ilişkin mahkeme kararının kaldırılması gerektiği belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK ‘nun 114. Maddesinde dava şartları, 115. Maddesinde ise dava şartlarının incelenmesi belirtilmiş ve HMK 117. Maddede ilk itirazların hepsinin cevap dilekçesinde ileri sürmek zorunda olduğu, aksi halde dinlenemeyeceği, ilk itirazının dava şartlarından sonra inceleneceği hükme bağlanmıştır. ”…. Dava şartları, davanın esastan görülüp karara bağlanması için varlığı yada yokluğu, taraflarca ileri sürülmesi dahi, hakim tarafından resen gözetilecek hususlar olup, dava şartının yokluğu halinde davanın reddi gerekecektir. HMK’nın 114/1- d. bendinde yer aldığı üzere tarafların davada taraf ve dava ehliyetlerinin bulunması dava şartlarındandır. Yine HMK’nın 114/1-ç. bendinde kesin yetki hallerinde mahkemenin yetkili bulunması da dava şartları arasında sayılmıştır. Ancak kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının HMK’nın 116/1-a. bendi düzenlemesine göre ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekecektir. Usul ekonomisi ilkesi gözetilerek davada zaman kaybının önüne geçebilmek amacıyla düzenlenen HMK’nın 117/2. fıkrasında ifade edildiği üzere, ilk itirazlar dava şartlarından sonra incelenecektir.Somut olaya dönüldüğünde, davalının, taşıma işini kendi adı ve namına üstlenmediği, acente sıfatını haiz olduğu, acenteye karşı doğrudan dava açılamayacağından davada taraf sıfatının bulunmadığı ve aynı zamanda konşimentodaki yetki şartı gereği mahkemenin yetkisiz olduğuna yönelik itirazları bulunmaktadır. Bu nedenle, mahkemece öncelikle dava şartlarından olan “davada taraf olabilme ehliyeti”ne ilişkin değerlendirme yapılması ve dava şartının varlığına kanaat getirilirse yetki itirazının incelenmesi gerekirken, dava şartları değerlendirilmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir..” (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi 25.11.2015 5553/12590 ) 7155 Sayılı Kanunla 6102 Sayılı TTK’na 5/A maddesi eklenmiş ve anılan kanun hükmü ile ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olarak kabul edildiği, 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesine göre; ”Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” Aynı yasa ile 6325 Sayılı kanuna eklenen 18/A maddesine göre ise ”Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içerisinde mahkeye sunulması, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmezse dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilir.” hükmü yer almaktadır. Lüleburgaz İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/10 Esas 2020/111 Karar sayılı ilamın incelenmesinde; taraflar arasında görülen icra memur muamelesi şikayet davasında davacının İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipte … Anonim şirketine gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun yapılmadığı belirtilerek icra takibinin durdurulmasına yönelik karar verilmesini talep edildiği ve mahkemece şikayetin kabulü ile Lüleburgaz … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ödeme emrinin vekile tebliği suretiyle takibe devam edilmesine dair karar verilmiştir. Davalı vekilince sunulan istinaf yasa yoluna başvuru dilekçesinde, arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediği ve davacı tarafın bahse konu arabulucu başvurusuna konu edilen icra dosyasının İstanbul … İcra müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyası olduğu belirtilmiş, istinaf dilekçesine karşı verilen cevap dilekçesinde de ara buluculuk dava şartını yerine getirildiği ve 16.04.2019 tarihinde rücuen tazminat talebiyle İstanbul … İcra müdürlüğü nezdinde … Esas numarasıyla takip başlatıldığı ve İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünde derdest … E. sayılı dosyanın Lüleburgaz İcra Müdürlüğüne gönderildiği, Lüleburgaz … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının devamı olması nedeniyle tekrar arabuluculuğa başvurmadığı ve aynı uyuşmazlıkta 2 defa zorunlu arabuluculuk kurumuna başvurulmasının arabulucuğun temel ilkelerinden olan ekonomik olma ilkesine ve usul ekonomisine de aykırı olduğu belirtilmiştir. Davaya konu somut uyuşmazlıkta; Lüleburgaz … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına fiziki olarak dosya arasına alınmadığı, dava dilekçesinde ekli hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağının incelenmesinde, Bakırköy Arabuluculuk Bürosunca 2019/ 129118 numaralı ve 2019/6137 arabuluculuk numarası ile tutanakta taraflar arasındaki uyuşmazlık İstanbul … İcra müdürlüğünün … sayılı icra takibine yapılan itiraz üzerine açılacak itirazın iptali davasının olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle; taraf vekillerinin davaya konu icra takip dosya numarasını belirten beyanları nazara alınmak suretiyle, uyuşmazlığa konu itirazın iptali davası ile ilgili olarak düzenlenmiş arabuluculuk tutanağı bulunup bulunmadığının irdelenerek 7155 Sayılı Kanunla 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesinde belirtilen zorunlu arabuluculuk dava şartının gerçekleşip gerçekleşmediğini öncelikle incelenmesi gerekmektedir. Sonuç itibariyle, açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde, öncelikle uyuşmazlığa konu icra takip dosyası getirtilerek oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2020/154 Esas, 2020/689 Karar ve 10/11/2020 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA 2-Davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 4-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince iadesine, 5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.g maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/11/2021