Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/257
KARAR NO: 2021/364
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/651 (DERDEST)
ARA KARAR TARİHİ: 20/11/2020
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/04/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile dava dışı … firması ile 01/09/2014 tarihinde Radyo Baz İstasyonları Çözüm Ortaklığı Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 01/01/2015 tarihinde dava dışı şirket tarafından davalı şirkete devredildiğini, davalının sözleşme kapsamında edimlerini/yükümlülüklerini tam olarak yerinde getirmediğini, 31/12/2018 tarihinde ise sözleşmenin sonlandırıldığını, müvekkili şirket tarafından düzenlenen 4 adet fatura bedeli ödenmediği için davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamını, davalı şirketin mali yapısının alacağın tahsilini riske atması ihtimali olduğundan davalı şirket adına kayıtlı menkul ve gayrimenkullere, banka hesapları üzerine ihtiyati haciz kararı uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/651 E. sayılı 20/11/2020 tarihli tensip tutanağının 12 no’lu ara kararı ile “Davacı yan her ne kadar ihtiyati haciz talebinde bulunmuşsa da; İİK’nın 257. maddesi kapsamında yaklaşık ispat koşullarının oluşmaması ve talebin bu aşamada yargılamayı gerektirmesi sebebiyle ihtiyati haciz talebinin reddine”
karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu alacağın faturaya dayandığını, alacağın yaklaşık ispatı için delillerin sunulduğunu, mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacı tarafça düzenlenen fatura bedellerinin tahsili için başlattılan icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali davası olup, istinaf incelemesine konu talep ise ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK 257 maddesinde; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı tarafından, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacakları ve diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ise borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ve borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İİK 258 maddesinde ise “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur… İhtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir…” düzenlemesine yer verilmiştir. Davacı tarafından açılan dava ile ihtiyati haciz talep edilmiş, mahkemece 20/11/2020 tarihli tensip tutanağının 12 no’lu ara kararı ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, gerekçeli bir ara karar oluşturulmamıştır. Anayasa’nın 141/3. maddesinde “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır” hükmü yer almaktadır. 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde ise bir mahkeme kararında bulunması gereken hususlar düzenlenerek, tarafların iddia ve savunmalarının özetleri, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların kararda yer alması gerektiğine, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilecek hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde belirtilerek varsa kanun yollarının da gösterilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Mahkeme kararlarının gerekçeli olması anayasal bir zorunluluk olup, gerekçeli karar maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyar. Tarafların o dava yada talep yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve kararın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir kararın bulunması zorunludur. Anayasa’nın 141/3 maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi bu amacı gerçekleştirmeye yöneliktir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/21-1971 E. 2013/1676 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2013/7082 E. 2013/6234 K. sayılı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2013/4353 E. 2013/6732 K. sayılı emsal ilamları). Somut dosyada ise; mahkemece verilen ara kararın HMK’nun 297. maddesi ve Anayasa’nın 141/3 maddesi niteliğinde yasal gerekçe içermediği açıktır. Mahkemece mevcut deliller değerlendirilerek, denetime elverişli gerekçeli karar oluşturulması neticesinde istinaf talebinin Dairemizce incelenmesi mümkün olduğundan, ihtiyati haciz talebinin oluşturulacak ara karar ile gerekçeli olarak değerlendirilmesi ve taraf vekillerine usulüne uygun tebliğinden sonra inceleme yapılmak üzere dosyanın yeniden Dairemize gönderilmesi için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Yukarıda belirtilen eksikliğin giderilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2-Eksiklik ikmal edildikten sonra dosyanın istinaf incelenmesi için tekrar Dairemize GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile kesin olarak karar verildi.15/04/2021