Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/246 E. 2021/371 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/246
KARAR NO: 2021/371
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/527
KARAR NO: 2020/644
DAVA TARİHİ: 01/08/2019
KARAR TARİHİ: 17/11/2020
DAVA: Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücu
KARAR TARİHİ: 15/04/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirkete 681525417 numaralı İşyeri Sigorta Poliçesi ile sigortalı … Ltd. Şti’nin büro olarak kullandığı … Mah. … Cad. … Residence … Blok No … K:… D.216 Kartal/İstanbul adresindeki işyerinin, 13/06/2018 tarihinde davalıların kusurlu hareketi neticesinde sızan sular sebebiyle zarar gördüğünü, söz konusu hadise sebebiyle, yaptırılan ekspertiz sonucu 6.811,00 TL hasar tespit edildiğini, hasar bedelinin sigortalısına ödendiğini, tazminatını ödeyen davacı şirketin, TTK. 1472. maddesi ve Sigorta Genel Şartlarına göre sigortalısının hukukuna halef olduğundan, belirterek 6.811,00 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı … Rezidans Konut Blokları Site Yönetimi vekili cevap dilekçesinde özetle; aynı dava konusuna ilişkin davacı tarafından davalılara İstanbul Anadolu 6. ATM 2019/510 E.sayılı dosyası ile dava açıldığından davanın derdestlik nedeniyle reddinin gerektiğini, Dava konusu zararın meydana gelmesinde davalı site yönetiminin herhangi bir kastı, ihmali ya da kusurlu hareketinin söz konusu olmadığını, … Konut Bloklarında 12/06/2018 tarihinde soğuk su deposunun patladığını, bu patlamadan dolayı … Blok … Kat-… Kat ile … Blok … Kat-… Katlardaki site sakinlerinin mağdur olmaması adına, su deposundaki hattın yedek depoya revize işleminin gerçekleştirildiğini, bu çalışma ile ilgili olarak davacı şirketin sigortalısı ve diğer tüm daire sakinlerinin, site yönetimi tarafından saat 18:00’den 24.00’a kadar … Blok ve … Blok … Kat üstüne su verilmeyeceğinin SMS yolu ile bilgilendirildiğini, söz konusu uyarının yapılması ile birlikte davalı site yönetimi teknik ekibi tarafından ilgili çalışma aynı gün saat 24:00’de tamamlandığını ve bu çalışma nedeni ile hatlarda basınç oluşumunu önlemek amacıyla suların kademeli bir şekilde verilmeye başlandığını, site sakinlerinden … numaralı meskende bulunan diğer davalı … AŞ. çalışanlarının akşam mesai bitiminde taharet musluğunu açık bırakmaları nedeniyle zeminin su altında kaldığını ve suların alt kattaki davacının sigortalısı … Ltd. Şti.’nin tavanı ve eşyalarına zarar verdiğini, söz konusu durumun 13/06/2018 tarihinde davalı site yönetimine bildirilmesi üzerine, … Ltd. Şti.’nin kullanmış olduğu … nolu daireye gidilerek teknik tutanak, teknik gözlem raporu ve dairenin fotoğraflanması sureti ile meydana gelen olayın tespit edildiğini, söz konusu hasarın … A.Ş.’nin taharet musluğunu açık bırakması ile ihmali sonucu meydana geldiğini ve bu nedenlerle hasarın davalı site yönetiminden talep edilmesinin söz konusu olamayacağını belirterek haksız davanın davalı site yönetimi bakımından reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Zarar miktarına itiraz ettiklerini, 6.811,00 TL hasar tazminatı bedelinin fahiş ve gerçeği yansıtmadığını, iddia edilen su sızıntısı nedeni ile oluşmuş bir zarar olmadığını, davacı bu zarar miktarını, yazılı şekilde ve inandırıcı delillerle ispatlamak zorunda olup, davacının iddiasını ispatlayamadığını, kusur ve sorumluluk bakımından da itiraz ettiklerini, diğer davalı Site Yönetimi tarafından 13/06/2018’de tüm sitenin sularının kesileceği ve sonrasında da suların tekrar verileceğini bildirdiğini, tedbir olarak da davalının işyeri içerisindeki tüm muslukların, banyodakiler dahil kapatıldığını, sonrasında gece yarısı, aşırı tazyik/basınçlı şekilde site yönetimi tarafından yeniden su verildiğini, aşırı tazyik nedeni ile en üst katta yer alan işyerinin banyodaki alafranga tuvaletin taharet musluğunun kapalı olmasına rağmen basınçtan açılarak, aşırı tazyik ile karşı duvarda 2 metreye kadar fışkırdığını ve banyonun tavanının dahil ıslandığını, aynı durumun sitenin karşı bloğundaki en üst katta da yaşandığını, davalı şirketin kusuru ve sorumluluğunun olmadığını, kusur ve sorumluluğun diğer davalı site yönetimine ait olduğunu, olayın Site Yönetimin ortak alanda yer alan su sisteminden, su basıncı yapan tesisattan meydana geldiğini, Kat Mülkiyeti Kanunu madde 4 gereği su tesisinin ortak alan olduğunu, aynı yasanın 19. maddesi hükmü uyarınca ana yapının ortak yerlerinde meydana gelen arıza ve bozulmalar nedeniyle, bağımsız bölümlerde meydana gelen zararlardan tüm kat maliklerinin arsa payları oranında sorumlu olduğunu, … Residence … Blok’ta yer alan kat maliklerinin de sorumlu olması nedeni ile husumet itirazında bulunduklarını, diğer kat maliklerine de davanın ihbar edilmesini talep ettiklerini, zarar miktarı itirazları, kusur ve sorumluluk itirazları, husumet itirazları ve esasa ilişkin itirazları nedeniyle davanın reddini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/527 E. 2020/644 K. sayılı 17/11/2020 tarihli kararı ile; “…Davalı vekili uyuşmazlığın kat mülkiyetinden kaynaklı olması hasbiyle görevli mahkemenin Sulh hukuk mahkemesi olduğundan bahisle görev itirazında bulunmuştur. Davamıza konu olay her ne kadar haksız fiilden de meydana gelmişse de tarafların ticari işletmelerini ilgilendirdiği ve tarafların tacir oldukları nazara alınarak görev itirazı nazara alınmamıştır. Davalının hasarın fahiş olduğuna dair itirazı 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 22/17.maddesinde “…eksperler tarafından düzenlenen raporlar delil niteliğindedir” düzenlemesi yapılmış olup, davacının delil olarak dayandığı 09/08/2018 tarihli eksper raporundaki tespitlerin, hasarın meydana geldiği 13/06/2018 tarihinde olaydan hemen sonra mahallinde yapılan gözlemlere dayandığı anlaşıldığından ve ayrıca olaydan hemen sonra düzenlenen ve kanun gereği delil niteliği taşıyan bu rapordaki tespitlerin aksini ispat niteliğinde bir delil davalılar tarafından sunulmadığından davalının bu savunmasını da ispat etmediği kabul edilmiştir. Meydana gelen zararda kusurun tespiti için inşaat mühendisi bilirkişiden alınan raporda, su baskının davalı … A.Ş ofisindeki taharet musluğunun açık kalması sebepli olarak meydana geldiği bu sebeple %100 kusurlu oldukları diğer davalı site yönetiminin bir kusurunun olmadığı sonucuna vardığı şeklinde mütalaa vermiştir. Rapor denetlenebilir ve bilimsel olup olayın aydınlatılması noktasında uygun bulunmuştur. Davacının delilleri arasında sunduğu poliçe ve ödeme dekontu incelendiğinde … poliçe no ile poliçe yapıldığı ve bu poliçe kapsamında sigortalısına 03/09/2018 tarihli dekont ile 6.811,29 TL ödediği anlaşıldığından, davanın … A.Ş bakımından kabulüne diğer davalı … bakımından reddine…” karar verilerek, “1-… Rezidans Konut Blokları Site Yönetimine açılan davanın reddine, 2-… A.Ş adına açılan davanın kabulü ile 6.811,00 TL nin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili süresi içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş ise de dava haksız fiilden kaynaklandığı için davalının ayrıca bir ihtarla temerrüde düşürülmesine gerek olmaksızın ödeme tarihinden itibaren faizle sorumlu olduğunu, bu nedenle ödeme günüden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini belirterek İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2020 tarih ve 2019/527 E. 2020/644 K. sayılı ilamının istinaf incelemesi neticesinde düzeltilerek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili süresi içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu, dava konusu olan su sızıntısı nedeniyle oluşan zarar miktarının davacı tarafından rücu edilmesi talepli İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/510 E. sayılı dosyasında uyuşmazlığın kat mülkiyetinden kaynaklanması nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiğini, talep edilen hasar miktarının fahiş olduğunu, iddia edilen su sızıntısı nedeni ile oluşmuş bir zarar bulunmadığını, kusur ve sorumluluğun diğer davalı site yönetimine ait olduğunu, Kat Mülkiyeti Kanunu madde 4 gereği su tesisi ortak alan olduğundan tüm kat maliklerinin arsa payları oranında sorumlu tutulması gerektiğini, bu nedenle diğer kat maliklerine davanın ihbar edilmemesinin hatalı olduğunu, kabul manasına gelmemek kaydı ile müvekkilinin sadece arsa payı oranında sorumlu tutulması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472. maddesi uyarınca davacı … tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, haksız fiile sebebiyet verdiği iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dava, rücuan tazminat istemiyle açılmış olup, rücu ve halefiyet Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; davacı … şirketinin sigortalısı hangi görevli ve yetkili mahkemede dava açabilecek ise, sigorta şirketinin de halefiyet gereğince, aynen sigortalı gibi o mahkemede dava açabileceğine işaret edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK 114/1.c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun’un Ek 1. maddesinde ise kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nde çözümleneceği düzenlemesine ve 17/3. maddesinde ise “kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Somut olayda, davacı … şirketinin davalılardan rücuen tazminat talebi, davalı … Rezidans Konut Blokları Site Yönetiminin bina yöneticisi olması, davalı …’nin üst kat maliki olmasından kaynaklanmaktadır. Dosya kapsamında tapu kayıtları olmadığından, ana taşınmazda kat mülkiyeti kurulup kurulmadığı, kat mülkiyeti kurulmamış ancak kat irtifakı varsa üçte iki fiili kullanım olup olmadığı tespit edilememiştir. Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; sigortanın işyerinin bulunduğu ana taşınmazda kat mülkiyetine geçilip geçilmediğinin ilgili tapu müdürlüğünden sorulup kayıtların getirtilmesi, davaya konu hasar tarihi itibariyle kat mülkiyetine geçildiğinin tespiti halinde, uyuşmazlığın 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndan kaynaklandığının gözetilmesi, yapılacak araştırmada kat mülkiyetine geçilmediğinin saptanması halinde ise, KMK’nun 17/3. maddesi gereği hasar tarihi itibariyle anataşınmazın üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlanılıp başlanmadığının araştırılması ve üçte ikilik kullanımın olması halinde, uyuşmazlığa yine kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanacağı dikkate alınarak, davada Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan HMK’nun 114/1.c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş olup, davalı …Ş.’nin bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde ilgili kayıtlar temin edilerek, görev hususu yönünden inceleme yapıldıktan sonra karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, davacı vekilinin istinaf sebepleri şimdilik incelenmesine yer olmadığına kararverilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA, 2-Davalı …’nin istinaf talebinin sair istinaf sebepler incelenmeksizin KABULÜ ile İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/527 E. 2020/644 K. sayılı 17/11/2020 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 bendi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dairemizin kararı doğrultusunda işlem yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının ve 54,40 TL istinaf karar harcının iadesine, 5-Davalı … tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 6-Davalı … tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının iadesine, 7-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 8-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 9-Yatırılan gider avansından kalan kısmın taraflara ilk derece mahkemesince iadesine,10-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/04/2021