Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/240 E. 2021/1084 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/240
KARAR NO: 2021/1084
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1054 Esas
KARAR NO: 2020/903
KARAR TARİHİ: 30/12/2020
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 27/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ödeme güçlüğüne düştüğünden bahisle, İİK 285 ve TTK 286 maddeleri hükümleri gereği müvekkilleri hakkında alacaklarıyla konkordato akdetmesini sağlamak amacı ile konkordato mühleti verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Konkordatoya tabi alacaklı sayısının 30, alacak toplamının 27.743.019,36 TL bulunduğu, teklifi kabul eden alacaklı sayısının 20, teklifi kabul edenlerin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamının 21.580.973,30 TL teklifi kabul edenlerin sayısının tüm alacaklılar içerisindeki yüzdesinin 66,66, teklifi kabul edenlerin alacak toplamlarının tüm borçların içerisindeki yüzdesinin 77,79 olduğu görüldüğü gibi borçlu şirket İİK 302 hükmünde konkordato projesinin kabulü için öngörülen kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını şeklindeki çoğunluğu sağladığı belirlenmiştir. Konkordatonun tasdik edilebilmesi için gerekli olan bir diğer koşul ise borçlunun bazı alacaklıların alacaklarını güvence altına almak için teminat göstermek zorunda olmasıdır. İİK’nun mad. 305/f.1, b.(d) uyarınca 206 maddenin 1. Sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izni ile akdedilmiş borçların ifasının, alacaklılar bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması gerekmektedir. Konkordato komiserleri tarafından sunulan raporda borçlu şirketin teminat gösterilmesi gereken borcunun bulunmadığı belirtildiğinden, borçlu şirket yönünden teminat şartının da yerine getirildiği belirlenmiştir. Konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki Konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmesi gerekir. 492 Sayılı Harçlar Kanununa ekli 1 sayılı tarifeye göre adi alacaklılar bakımından konkordatonun tasdiki için yatırılması gereken harç, alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden 2,27/1000 olduğu, konkordatoya tabi borç toplamının 27.743.019,36 TL miktar üzerinden yatırılması gereken harç tutarının 62.976.65 TL, rehinli alacak toplamının 7.908.331,14 TL bu miktar üzerinden ödenmesi gereken binde 1,13 harcının 8.936,41 TL olmak üzere toplam 71.913.06 TL olduğu ve söz konusu harcın da 15.12.2020 tarihli Sayman Mutemedi Alındı Belgesi ile yatırıldığı görülmüştür. Bu itibarla yapılan yargılama ve toplanan delillere göre konkordatonun onanmasına ” kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ 1-Fer’i Müdahil … Bankası A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; 594.066,32 TL alacak kaydı bulunulmasına rağmen 486.632,54 TL alacağını kabul edildiği, kabul edilen alacak miktarının bankanın sadece ana para tutarı ile örtüşmediği ve her ne kadar davacı şirket ile ilgili İİK 302 maddesinde aranan çoğunluk sağlanmış olsa da alacakların nisabı katıldıkları alacak tutarları eksik belirlendiğinden oylamadaki çoğunluğun hatalı tespit edildiği, borçlarının konkordato projesinde 3 aylık periyotlar halinde 16 taksit olmak üzere toplamda 48 ay içinde borcun ödenmesini belirlenmiş olmasına rağmen mahkemece eşit taksitler olmak üzere 48 ayda ödenmesine dair karar verildiği, bankanın alacağının davacıya gönderilen iddianamede belirtilen ve kesinleşen tutarın altında olmasının kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. 2-Fer’i Müdahil … Bankası A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Konkordatoya göre borçların faizsiz bir şekilde 30.06.2021 tarihinden başlamak üzere 48 ayda eşit taksitler halinde ödenmesinin büyük zararlar doğuracağının aşikar olduğu, bankanın alacağının 25.320,37 TL olarak nisaba dahil edilmesine karar verilmiş ise de yetersiz ve hatalı inceleme ile bu miktarın oluşturulduğu ve banka alacağının eksik olarak konkordato hesabına dahil edilmesinin bankanın zararını ortaya koyan nedenlerden biri olduğu belirtilmiştir. 3-Fer’i Müdahil … A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Gerek alacak miktarının banka kayıtları göz ardı edilerek eksik hesaplandığı gerekse Kgf teminatlı kredilerde , borçlunun temerrrüdü üzerine müvekkil banka Kgf’den tahsilat yaptığı durumlarda , Kgf’nin işbu alacağı kredi veren Türkiye … Bankası adına yürütüldüğünden , Kgf’den yapılan tahsilatın konkordato projesine eklenmesi sebebiyle mahkemece verilen kararın istinaf edildiği belirtilmiştir. 4-Fer’i Müdahil … Bankası A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;Davacın şirketin asaleten ve kefaleten borçlarına istinaden yapılan alacak kayıt başvurumuz gerekçesiz olarak ret edildiği ve dolayısıyla bankanın söz konusu projede oy kullanamadığı, banka alacağı olan 951.335,12 TL alacağın kabul edilmesi durumunda davacı şirketin halihazırda uzun olan 6 ay ödemesiz, 48 aylık ödeme planının daha da uzayacağı, bu durumda da projeye kabul oyu veren alacaklıların en azından bir kısmının ret oyu verebileceği, bunun sonucunda projenin kabul görmeme olasılığının yüksek olduğu belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir. 5-Fer’i müdahil … Bankası A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle: Davacı şirkete kat edilen borçları ile ilgili olarak ihtarname gönderilmiş ve ihtarnamelere rağmen borç ödenmediği, söz konusu ihtarnamede yer alan borçlara da itiraz edilmediği, davacı şirketin hem asaleten hem de kefaleten sorumlu olduğu risklerde rehinle teminat altına alınmış alacağın bulunmadığından alacağın adi alacak statüsünde olduğu, ancak alacağın davacı firma tarafından kabul edilmediği, mahkemeye söz konusu bu durum için beyan dilekçesi gönderildiği, düzenlenen bilirkişi raporuna göre alacağın bulunmaması nedeni ile nisaba katılmalarının mümkün olmadığı, Vade tarihleri projedeki haliyle uzun olmakla beraber davacının 13.09.2018 tarihinden itibaren tedbir kapsamında olduğu, bu tarihten itibaren müvekkil bankaya herhangi bir ödeme yapılmadığı göz önüne alındığında müvekkil bankanın belirtilen şekilde ödenmesi halinde ilk ödemeyi neredeyse 3 yıl içinde alacağı ve en son ödemenin neredeyse 5 yıl içinde gerçekleşeceği düşünüldüğünde alacaklıları zarara uğrattığı aşikar olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Talep, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir. Konkordato, tacir yahut gerçek veya tüzel kişi bir borçlunun, borçlarını ödeme şekliyle ilgili yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul edilmesi ve yetkili mahkeme tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlunun tüm adi borçlarını ödeyebileceği koşullar göz önüne alınarak, kararlaştırılan sürede ve/veya miktarda ödemesini mümkün kılan bir hukuki müessesedir. 2004 sayılı İİK’nın 285/3 fıkrası uyarınca konkordato talebinde iflasa tabi olan borçlu için İİK 154. maddesinin birinci veya ikinci fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi yetkilidir. Somut olayda konkordato talep eden borçlu şirket iflasa tabi olduğu için yetkili mahkeme İİK’nın 285/3 fıkrasının göndermesi ile İİK 154.maddesi gereğince muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesi olup, dava görevli ve yetkili mahkemece açılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74 maddesi, 114/1.f bendi ve 6098 sayılı TBK’nun 504/3 bendi uyarınca müvekkili adına dava açıp konkordato teklifinde bulunan vekilin, vekaletnamesinde özel olarak yetkilendirilmiş olması zorunludur. Sunulan vekaletname ile borçlu şirket vekilinin yasal düzenlemelere uygun olarak konkordato yönünden özel olarak yetkilendirildiği anlaşılmıştır. Davacı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Gazetesinde 21.08.1998 tarihinde tescil edildiği, şirket merkezi adresinin Kartal/ İstanbul olduğu, şirketin sermayesinin 20.06.2018 tarihinde 5.000.000,00 TL ve tamamı ödenmiş iken 21.06.2018 tarihli genel kurul kararı ile 4.000.000, 00 TL artırım kararı alındığı ve sermayenin 9.000.000,00 TL ‘ye ulaştığı, şirketin inşaat sektöründe faaliyet gösterdiği ve ana tedarikçisi … şirketinin ürettiği mimari segmentteki alüminyum profil ve alüminyum kompozit panel ve aksesuarların ticaretini yaptığı, inşaat sektöründeki genel durgunluğun olumsuz etkisi sonucunda sektör olarak da birtakım problemler yaşadığı, şirketin aktifinin pasifini karşılayacak durumda olduğu, nakit akış tablosunda da 31.07.2018 tarihindeki borçların ödemelerine yer verildiği ve bu ödemelerin küçük bir kısmının şirketin karlarından finansa edileceği, büyük finansman kaynağının ise alacaklarının tahsilatından gerçekleşeceği, belirtilerek konkordato projesinin onaylanması talebiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı şirket konkordato ön projesinde: Vade konkordatosunun talep edildiği ve konkordato teklifine göre şirket borçlarının tamamının 2018-2019 yılı ödemesiz, 2020 yılından itibaren 4 yılda ise 3’er aylık dönemlerde 4 eşit taksitte ödeneceği ve alacaklar da herhangi bir tenzilat talep edilmediği, konkordato sürecinde şirket aktifine kayıtlı herhangi bir duran varlık satışının gerçekleştirilmeyeceği, şirket alacaklarının teklifi ile vade konkordatosunun sunulduğu, konkordato davası süreci içinde şirket borçlarının %52 oranında azalmış olmasının proforma gelir tablosunun uygulanabilirliği, gelir kaynaklarının bir ödeme planının ticari hayata uygunluğu esas alınarak projenin tasdikine karar verilmesi talep edilmiştir. Davacı tarafından ilgili kayıt ve belgeler sunularak geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki talebiyle başvurulması üzerine, mahkemece 13/09/2018 tarihinde 3 aylık geçici mühlet verilmesine, geçici mühletin 13/12/2018 tarihinden itibaren 2 ay uzatılmasına, 11/02/2019 tarihinde ise 1 yıllık kesin mühlet verilmesine karar verilmiştir. 22/01/2020 tarihli ara kararla, İİK.nun 289/5 maddesi uyarınca kesin mühletin 6 ay süreyle uzatılmasına, kesin mühlet uzatılırken 7226 sayılı yasa ve 30.04.2020 tarihli 31114 nolu Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı gereği durma süresince işlemeyen 86 günlük sürenin 13/08/2020 tarihinden itibaren eklenmesine ve 24.09.20920 tarihinde verilen ara kararı ile kesin mühletin 28.09.2020 tarihinden itibaren üç ay uzatılmasına karar verilmiştir. Rayiç değer tespitine ilişkin düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacı adına kayıtlı olan gayrimenkullerin değerlerinin tespitini yapıldığı ve buna göre İstanbul ili Büyükçekmece ilçesi … ada … parsel de yer alan arsanın 1.658.214 TL , 513 ada 6 parselde yer alan arsanın 1.658.214 TL ve İstanbul ili Maltepe ilçesi … ada … parselde bulunan taşınmazın değerinin 540.000 TL olarak belirlenmesi sebebiyle taşınmazın toplam değerinin 3.856.428,00 TL olduğu yönünde görüş ve tespitte bulunulmuştur. 20.05.2019 tarihli heyet raporunda özetle ;2019 yılı dönem sonu öz varlığının (+) 6.852.663,34 TL olduğu ve konkordato ön projesinde 2019 yılı için belirlenen 250.00 TL tutarındaki sermaye artışının 31.03.2019 tarihi itibarıyla gerçekleşmediği, şirketin henüz inşaat işyeri ile bağlantılı olması ve ülkemizde yaşanan inşaat konusundaki olumsuz gelişmeler nedeniyle projede satış hedeflerine ulaşamadığının tespit edildiği, davacı şirketin bayii olduğu … şirketi ile yaptığı anlaşmalarda ilgili şirketin maddi anlamda anlayışı davrandığı, konkordato projesinde davacı şirketin bazı şartları yerine getirmemiş olmasına rağmen uzun vadede borçlarını ödeyebileceği nitekim bankaya olan borçlarında toplam 15.182.643,71 TL azalma olduğu belirtilmiştir. Komisyon heyetince sunulan raporda özetle; çekişmeli alacaklarla ilgili komiser heyet raporunun sunulduğu, şirketin ağırlıklı mal aldığı firmanın … şirketi olduğu ve aralarında mutabakat sağlandığı, bankalarının cebri tahsilat yoluyla alacaklarını tahsil ederek hesaplardan düştüğü çekler nedeniyle banka borçların çok azaldığı, konkordato giriş tarihi ile raporun düzenlendiği dönem arasında değişen ekonomik durum ve koşullar, şirketin mevcut durumunda öngörülen iyileşmeler nedeniyle şirketin alacaklar toplantısından önce konkordato projesinin borçlar, ödemeler ve vadeler kısmının revize edilerek alacaklara sunulması istendiği belirtilmiştir. Davacı şirket tarafından sunulan revize projesinde bir kısım stok mallarının satılarak nakite dönüştürülmesi, vadesi gelen çek ve senetlerin tahsil edilmesi, şirket aktifinde bulunan gayrimenkullerin, bir kısım demirbaş ve araçların satılarak nakde dönüştürülmesi, cari hesaplardan kaynaklanan şirket alacaklarından yapılacak tahsilatlar, banka ve şirket kasasındaki nakit para ve faaliyet gelirlerinden elde edilen kazancın borç ödemede kullanılacağı belirtilerek, konkordato projesinin tasdikinden altı ay sonra başlamak üzere 48 ay içerisinde ve her 3 aylık dönem sonunda toplam 36 ay vade ile borçlarının ödenmesinin planlandığı belirtilmiştir. Konkordato komiser heyeti gerekçeli raporunda 31.03.2020 tarihi itibarı ile şirketin öz varlığının (+) 8.444.467,61 TL olarak hesaplandığı, buna göre şirketin borca batık olmadığının tespit edildiği, şirketin aktifinde 31.07.2018 tarihine göre 24.663.858,61 TL ‘lik meydana gelen azalmanın konkordato sürecinden önce kısa ve uzun vadeli ticari alacaklarından süresi dolan alacaklarının tahsil edildiğini gösterdiği, ayrıca bu süreçte bankaların tahsil yoluyla tahsil ettikleri teminattaki çek ve senetlerin şirketin banka hesaplarına aktarmak yerine şirketin kısa ve uzun vadeli banka kredi borçlarından düşmeleri nedeniyle kısa ve uzun vadeli ticari alacaklar hesabında konkordatoya giriş tarihi itibarı ile kayda değer azalışlar olduğu, rayiç değerler üzerinden özkaynak hesaplandığında özkaynak tutarının 3.075.043,03 TL olduğu, borçlunun revize projede yer verdiği ödeme kaynaklarının toplamının ise 36.205.458,53 TL olduğu, şirketin borçların niteliği bakımından rehinli borç miktarının ve kefaletten kaynaklı borçları ile adi alacakların toplamının 33.788.619,36 TL olduğu, şirketin iflası halinde ödeme yapılacak tutar ile Konkordato tasdiki halinde ödenecek tutar karşılaştırıldığında teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacakların elde edebileceği miktardan oldukça fazla olduğu, konkordato projesi’nin İİK’nun 302 maddesinde öngörülen çoğunlukla kabul edilip edilmediğini tespiti bakımından yapılan incelemede ise, alacaklar içerisinde bulunan … Bankası A.Ş. ve … A.Ş. ‘nin alacaklarının bulunmadığı kanaatine varıldığı bu nedenle oylamaya bu alacakların da aralarında bulunduğu toplam 9 alacaklının oylamaya katılmadığı, konkordatoya tabii imtiyazsız alacaklı sayısı ve tutarları incelendiğinde kabul oyu verenlerin 20 açıkça ret oyu verenlerin 4 ve oylamaya katılmayıp ret sayılanların 6 kişi olduğu ve bu haliyle teklifi kabul edenlerin tüm alacakların içerisindeki oranının %66,66 alacak miktarı yönünden toplam alacak miktarının 27.443.019,36 TL olup teklifi kabul eden alacak toplamının 21.280.973,30 TL olduğu ve bu haliyle teklifi kabul edenlerin alacak toplamlarının tüm borçların içerisindeki oranının %77,54 TL olduğu, İİK 308/h kapsamında rehinli alacaklarla borçlunun yapılandırması şartlarının sağlanıp sağlanmadığının incelenmesinde ise, rehin kapsamındaki toplam borcun 6.345.600 TL olduğu ve projeyi kabul eden rehinli alacaklarının alacaklarının toplamının 5.161.100 TL olup bu haliyle projeyi kabul eden rehinli alacakların rehin kapsamındaki alacakların toplam rehinli borç içerisindeki oranının %81,33 TL olduğu ve alacak miktarı itibariyle 3/2 yi aşan çoğunlukla kabul edildiği belirtilerek borçlu şirketin rehinli alacaklara ödenecek toplam tutar olan 6.345.600 TL nin (binde 1.13) tekabül eden 7.170,53 TL tutarındaki harcı yatırılması gerektiği, aynı zamanda konkordato tasdiki içinde 27.443.019,36 TL ‘nin ( binde 2.27 ) tekabül eden 62.295,65 tutarındaki harcı yatırması gerektiği, bu haliyle borçlu şirketin konkordato teklifinin tasdikine karar verilebileceği belirtilmiştir . Mahkemece verilen 22.11.2019 tarihli ara kararda; Alacaklı … Bankası A.Ş., Alacaklı … A.Ş., Alacaklı … Ltd.’ Alacaklı … Bankası A.Ş., Alacaklı … T. A.Ş., Alacaklı … A.Ş., Alacaklı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Alacaklı … Ltd’ Alacaklı … A.Ş., Alacaklı nin alacaklılar toplantısına iştirak edebilecek alacağı bulunmadığı ve bu alacağının varlığı ve miktarı ispat edilmediğinden alacaklılar toplantısına katılmasına ilişkin talebinin reddine, 2-Alacaklı … Bankası A.Ş.’nin konkordato nisabına 25.320,37 TL alacak olarak katılmasına, 3-Alacaklı … Bankası A.Ş.’nin konkordato nisabına 3.240.078,23 TL alacak olarak katılmasına, 4- Müdahil … A.Ş.’nin konkordato nisabına 4.828.992,19 TL alacak olarak katılmasına, 5-Alacaklı … Bankası A.Ş.’nin konkordato nisabına 486.632,54 TL alacak olarak katılmasına, 6-Alacaklı … Bankası A.Ş.’nin konkordato nisabına 637.847,82 TL alacak olarak katılmasına, 7-Alacaklı … Bankası A.Ş.’nin konkordato nisabına 1.150.302,44 TL alacak olarak katılmasına, 8-Alacaklı … Ltd. Şti.’nin konkordato nisabına 20.330,01 TL alacak olarak katılmasına, 9-Alacaklı … Ltd. Şti.’nin konkordato nisabına 78.400,00 TL alacak olarak katılmasına,” dair karar verilmiştir. Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir. 2004 sayılı İİK’nun alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk başlıklı 302. maddesi: “Komiser alacaklılar toplantısına başkanlık eder ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verir. Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur. Konkordato projesi; a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya b) Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz. Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar. Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır. Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imza olunur. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur. Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder.” Konkordatonunu tasdiki başlıklı 305. maddesi; “302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. a)Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b)Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder). c)Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması d)206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır). e)Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” şeklindedir. İİK 302/son konkordato komiserinin alacaklılar toplantısını izleyen 7 günlük katılma süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 gün içinde gerekçeli raporuyla birlikte oluşturduğu konkordato işlemlerini kapsayan dosyaları, mühlet bitmeden önce ticaret mahkemesine sunacağını öngörmektedir. Prosedürün bunu izleyen kesiti, konkordatonun son aşamasını oluşturmakta ve ticaret mahkemesinin konkordatonun tasdik edilip edilmeyeceği bakımından yapacağı yargılama ile bunun sonucunda vereceği karara ilişkin bulunmaktadır. Konkordatonun tasdikine ilişkin yargılama, maddi hukuk yargılaması olmayıp, kendine özgü bir tasdik işlemi niteliğindedir. Tasdik yargılaması sonucunda oluşturulacak karar, daha çok konkordato prosedürünün yasal koşullara uygun yürütülüp yürütülmediğinin ve konkordatonun unsurlarının kanunun öngördüğü anlamda oluşup oluşmadığının saptanmasına ilişkin belirleyici nitelik taşıyan, tasdik faaliyetinin yürütüldüğü bir yargı işlevi özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle tasdik yargılaması, özellikle komiserlik tarafından yapılan işlemlerin yasanın öngördüğü doğrultuda gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin denetlenmesini de içerir (Altay,Sümer / Eskiocak,Ali, Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 5.Bası, İstanbul 2019, s.334). İİK’nın 305. maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının kümülatif olarak bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu aşamada geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve tasdik yargılamasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkeme, tasdik yargılamasında konkordato projesini kontrol edecek, konkordato sürecinde yapılması gereken işlemlerin zamanında ve kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyecektir. Şekli inceleme kapsamında yapacağı en önemli tespit, komiserin süresi içinde dosyayı kendisine teslim edip etmediğidir. İçerik olarak dikkatle araştırması gereken husus ise borçlunun alacaklılar arasında dengeyi koruyup korumadığıdır. (Öztek S./Budak A.C./Yücel M.T./Kale S./Yeşilova B., Yeni Konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019, s. 539.) İstinaf yoluna başvuran alacaklıların, istinaf başvurularının süresinde olup olmadığına ve istinaf hakları olup olmadığına ilişkin inceleme; 15/03/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 37 maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen “Kanun Yolları” başlıklı 308/a maddesinde “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.” düzenlemesi ile itiraz eden alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecekleri düzenlenmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 25/02/2021 tarihli, 2021/1393 E. 2021/511 K. sayılı ilamı; “…Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308 a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabilir. İtiraz edenler kavramı İİK 304. maddesinde belirlenen şekliyle dar yorumlandığı takdirde sadece duruşma öncesi itiraz edenlerin kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak böyle bir yorum hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kanundaki “itiraz edenler” ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim Prof Dr. Selçuk Öztek, Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel Yeni Konkordato hukuku kitabının 308/a maddesini açıkladıkları 569. sayfada ret oyu kullananların tasdik kararını istinaf edebileceklerini kabul etmişlerdir. Kanunun 302/7 maddesinde “toplantının bitimini takip eden 7 gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur” ifadesi bulunmaktadır. Bu ifadeden toplantıya katılmadığı halde 7 günlük iltihak süresi içinde alacaklılarının konkordatoya karşı oy kullanma hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda toplantıya katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde oyunu belli eden alacaklının nisapta nazara alınması ve nihai tutanağın ve komiser raporunun buna göre hazırlanması Kanun’nun 302/son maddesi gereğidir. Az yukarıda yazılı doktrin görüşünde de iltihak süresi içinde itiraz edenlerin istinaf yoluna başvurabileceği de belirlenmiştir…” şeklindedir. İİK 304. maddesinin birinci fıkrasında, konkordatoya itiraz eden alacaklılar, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmeleri koşuluyla duruşmada hazır bulunabilecekleri hükmüne yer verilmiştir. Bu sayede “alacaklılar itirazlarıyla ya konkordatonun tasdikine engel olmayı ya da konkordato şartlarının kendileri açısından düzeltilmesini isteyebileceklerdir. İİK m. 308/a hükmü alacaklıların itirazına önemli bir sonuç bağlamıştır. Madde gereğince konkordato hakkında verilen hükme karşı istinaf ve temyiz yoluna başvurmak isteyen alacaklının daha önce konkordatoya itiraz etmiş olması gerekir.” (Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 522) Konkordato tasdik kararı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 05/01/2020 ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında 04/01/2020 tarihinde ilan edilmiştir. Bu durumda alacaklılar, son ilan tarihi olan 05/01/2020 tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf yoluna başvurabileceklerdir. Fer’i müdahillerin süresi içerisinde istinaf yoluna başvurdukları tespit edilmiştir .Fer i müdahillerden … Bankası A.Ş. İle … T.A.Ş. ‘nin İİK 304. maddesi uyarınca duruşma öncesinde itiraz dilekçesi sunmamışlardır. Ancak tasdik yargılamasına ilişkin 17/12/2020 tarihli ilanın “Tasdik yargılaması duruşma gününün 30/12/2020 günü saat 14:00 olarak belirlenmesine, kanunun 304 maddesi gereği itiraz edenlerin itiraz sebeplerini duruşma gününden en az 3 gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri , tayin olunan duruşma gününün İİK’nun 288’nci maddesi uyarınca ilan edilmesine,” şeklinde olduğu belirtilmiştir. İİK’nun 304.maddesinde “Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, 288 inci madde uyarınca ilân edilir. İtiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilâna yazılır.” hükmü yer almaktadır. Mahkemece yapılan ilanda itiraza ilişkin husus yazılı olduğundan , … Bankası A.Ş. İle … T.A.AŞ. ‘ nin istinaf hakları olmadığı anlaşılmaktadır. Alacakların eksik kabul edildiği yönündeki itirazlar; Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK’nın 288. maddesinde; yapılacak ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunacağı (İİK.m.289), İİK’nın 300. maddesinde; komiser, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet edeceği, İİK’nın 302/6. maddesinde; çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği düzenlenmiştir. Burada konkordatoyu inceleyecek olan mahkemenin bu talep üzerine vereceği karar, sadece konkordatonun nisabına dahil olmak bakımından bir sonuç doğuracaktır. Mahkemenin çekişmeli alacağın konkordatoya dahil olmasına ilişkin kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Nitekim İİK 302/6 maddesinde çekişmeli alacaklılar bakımından ileride mahkemenin vereceği hükümlerin saklı olduğu ifade edilmiş olup bu bağlamda İİK 308/b bendinde alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların, tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemenin, itiraza uğrayan alacakların nisaba hangi oranla dahil edilecekleri yönündeki kararı maddi hukuk anlamında kesin hüküm teşkil eden bir karar olmadığından ayrıca mahkemece hükümde bu alacaklıların “İİK’nun 308/b maddesi gereğince alacakları itiraza uğramış alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren 1 ay içinde dava açmakta muhtariyetlerine,” karar verildiğinden, alacağı itiraza uğrayan ve çekişmeli hale gelen alacaklılar yönünden mahkemece; 22/11/2019 tarihinde hangi nisap dahilinde toplantıya katılacağına karar verilen … Bankası A.Ş.,… Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş. ‘nin bu yöndeki istinaf talepleri yerinde değildir. İİK 305.maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı itirazı;İİK 305.maddesine göre konkordato projesinin tasdiki için gerekli şartlar sayılmıştır. İİK’nun 305. maddesinin ilk fıkrasının (a) bendinde konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olması, (b) bendinde teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklarıyla orantılı olması şartı düzenlenmiştir. Burada hedeflenen amaç konkordatonun, alacaklıları iflastan daha kötü bir noktaya taşımamasıdır. Mahkemenin bu değerlendirmeyi yaparken, tasdik yargılamasında borçlunun karar aşamasına yakın bir dönemdeki mal varlığı değerlerini hesaba katmalıdır. Teklif edilen oranın borçlunun mal varlığı ile orantılı olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu inceleme kapsamında bilirkişi tarafından ilk olarak borçlunun konkordatoya tabi aktifleri ile pasifinin belirlenmesi gerekmektedir. Borçlunun konkordato teklifi değerlendirilirken dikkate alınacak olan aktifleri, konkordatoya tabi borçları karşılaması mümkün olan net aktifleridir. Konkordatoya tabi olmayıp, tamamen ödenmesi gereken rehinli, imtiyazlı ve kamu alacaklarının borçlunun brüt aktifi kabul edilen tüm aktiflerden indirilmesi ve bu işlemin sonunda konkordato bakımından göz önünde tutulması gereken net aktife ulaşılması gerekmektedir (Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 529-531). Somut olayda; .. Bankası A.Ş. ve … A.Ş. ‘nin de aralarında bulunduğu bazı alacaklarının mahkemece verilen 22.10.2019 tarihli ara kararı ile alacaklarının bulunmadığı yönünde tespitte bulunulduğu, nisaba mesnet teşkil eden alacaklı sayısının 30, alacak tutarının 27.443. 019,36 TL olup kabul oyu verenlerin 20 kişi , toplam tutarın 21.280.973,30 TL ve bu haliyle teklifi kabul edenler sayısının tüm alacaklar içindeki oranının %66,66 teklifi kabul edenlerin alacak toplamlarının tüm borçların içerisindeki oranının %77,54 olduğu anlaşılmaktadır. Konkordato teklifinin kabulü için gerekli çoğunluğun en az 30/4=8 alacaklı tarafından kabul edilmesi ve bu alacaklıların nisabı mesnet teşkil eden toplamının ise 2/3 yani 18.295.346,24 TL den fazla olması veya teklifin en az 30 /2=15 alacaklı tarafından kabul edilmesi, bu alacakların nisaba esas teşkil eden toplamının ise 1/2 yani 13.721.509,68 TL den fazla olması gerekmektedir. Bu haliyle borçlu şirket kanunda öngörülen kaydedilmiş olan alacaklıların veya alacakların 1/2 yarısının veya kaydedilmiş olan alacakların 1/4’ünü ve alacakların 2/3ünü şeklindeki 2 li alternatifli seçenekten , çoğunlukta alacaklarının 1/4 ve alacak miktarının 2/3’ü sağlandığından ve aynı zamanda İİK 308/h kapsamında rehinli alacaklılarla borçlarının yapılandırılması şartlarının sağlanması bakımından yapılan incelemede rehin kapsamındaki toplam borç miktarının 6.345.600 TL projeyi kabul eden rehinli alacaklarının rehin kapsamındaki alacak toplamının 5.161.100 TL yani rehinli borç içerisindeki oranının %81,33 TL olduğu bu haliyle alacak miktarı itibariyle 2/3 ‘ünü aşan çoğunlukla da kabul edildiği anlaşılmaktadır. İİK’nun 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarına ilişkin yeterli teminat alınmıştır. Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harç davacı tarafından yatırılmıştır. Bu durumda konkordatonun tasdiki için gerekli şartların sağlandığı açık olup, İİK 305.maddesi koşullarının oluşmadığı yönündeki istinaf taleplerinin reddi gerekmektedir. Ödeme planının uzun vadeli olmasının adil olmadığı ve alacaklıların zararına sebep olacak nitelikte olduğu itirazı; Konkordato süreci alacaklılar arasında eşitlik ilkesine dayalı olarak yürütülür. Konkordatoda alacaklılar arasında herhangi bir ayırım yapılmaksızın benzer durumda bulunan bütün alacaklıları kapsayan adil ve dengeli bir ödeme planının ortaya konulması ve alacaklıların tatmin edilmesinde de aynı ilkelerin gözetilmesi gerekir. Somut dosyada ödeme planı alacaklılar arasında eşitlik ilkesi gözetilerek, her bir alacaklının alacağının aynı oranda ödenmesi suretiyle oluşturulmuştur. Mahkemece hükme sunulan bilirkişi 2. Ek raporunda konkordato tasdiki için gerekli harcın yatırılması durumunda davacı şirketin borçlarının faizsiz bir şekilde 30.06.2021 tarihinden başlamak üzere aylık eşit taksitler halinde 48 ayda ödenmesine, … A.Ş. ‘nin rehin hakkı kapsamında kalan 4.861.100 TL tutarındaki alacağının faizsiz bir şekilde 30.06.2021 tarihinden başlamak üzere aylık eşit taksitler halinde 48 ayda ödenmesine karar verilebileceğinin belirtildiği ve bu haliyle davacı şirketin iflası halinde alacaklıların, alacaklarının ancak % 54,34 ‘unu tahsil edebilecekleri, konkordatonun tasdiki halinde ise borçlu şirketin nihai projesinde öngördüğü şekilde 4 yıllık sürede alacaklarının % 100’ünü tahsil edebilecekleri tespit edilmiştir. Tasdikin, iflas haline nazaran alacaklılar yönünden daha avantajlı sonuç doğuracağı açıktır. Ayrıca konkordato projesi İİK 302 ve 305.maddesi uyarınca yeterli çoğunlukla kabul edilmiştir. Kabul eden alacaklıların sayısı ve alacak miktarı da göz önüne alındığında bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, … Bankası AŞ ve … T.A.Ş.’nin istinaf talebinin İİK’nun 302 ve 304. Maddeleri dikkate alınarak HMK 352/1-ç bendi uyarınca usulden reddine, diğer alacaklıların istinaf taleplerinin ise 6100 sayılı HMK’nun 353,1/b1 maddesi uyarınca reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-a)Fer’i Müdahillerden … Bankası AŞ ve … T.A.Ş.’lerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 352/1.ç maddesi gereğince Usulden Reddine, b)Fer’i Müdahillerden … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş.’lerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince Esastan Reddine, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinafa başvuranlar tarafından ayrı ayrı alınan 162,10 TL’nin başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-a) Fer’i Müdahillerden … Bankası AŞ ve … T.A.Ş.’ler tarafından ayrı ayrı yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, b)Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince Fer’i Müdahillerden … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş.’lerinden ayrı ayrı alınan 59,30 TL’nin istinaf karar harcının hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuranlar üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın Fer’i Müdahillerden … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş.’lerine ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda İİK 308/a maddesi gereğince kararın tebliğinden on günlük süre içerisinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/10/2021