Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/214 E. 2021/372 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/214
KARAR NO: 2021/372
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/102 (DERDEST)
ARA KARAR TARİHİ: 13/03/2020
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/04/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında sabit pompa kiralama sözleşmesi düzenlenerek makinelerin teslim edildiğini, kesilen faturalar kapsamında davalı tarafından bir kısım ödemeler yapılmış ise de, bir tarihten sonra fatura bedellerinin ödenmediğini, cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptalini ve alacağın tahsilinin imkansız hale gelmemesi için dava sonuçlanıncaya kadar davalının halen devam eden … İnş. Adi Ortaklığı Ticari İşletmesi-…-… Metro Projesi ve …-…- … Metro Yapım Ortaklığı işlerinden olan alacaklarına teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesinin 13/03/2020 tarihli ara kararı ile; “HMK’nun 389. maddesinde ancak çekişme konusu alacaklar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. Somut olayda davacının ileri sürdüğü alacak yargılamayı gerektirmekte olup, ihtiyati tedbir talep edilen davalının 3. kişilerden olan alacakları HMK.’nun 389. maddesi kapsamında değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir konulması mümkün olmamakla, ihtiyati tedbir isteminin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesi ile hiç bir mal varlığı olmayan borçludan dava sonucunda alacağın tahsili imkanının da tamamen ortadan kalkacağını, borçlunun mevcut devam eden tek işi olan yerdeki hak hak ve alacakların bloke edilmesinin müvekkilin alacağına kavuşmasının tek güvencesi olduğunu belirterek müvekkili adına hak kaybına neden olmamak amacıyla İlk Derece Mahkemesi tarafından 13/03/2020 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararın kaldırılarak uygun görülecek teminat karşılığı ihtiyati tedbir kararı verilerek 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının haczinin temini zımnında ve alacak hakkının dava sonuna kadar zayi olmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, ödenmediği iddia edilen cari hesap alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinafa konu talep ise, davalının hak ediş alacaklarına tedbir konulması istemine yöneliktir. 6100 sayılı HMK 389/1 maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”, HMK 390/1 maddesinde “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.”, HMK 390/3 maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”, HMK 391/1 maddesinde “Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir. Yasal düzenlemeler değerlendirildiğinde; ihtiyati tedbir kararı ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir. Davacının ihtiyati tedbir talep ettiği, davalının hak ediş alacakları ise taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. İİK 257 maddesinde; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı tarafından, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacakları ve diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ise borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ve borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İİK 258 maddesinde ise “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasal düzenleme gereğince ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Davacı vekili, istinaf dilekçesinde ihtiyati haciz zımnında tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de, ihtiyati tedbir ile ihtiyati haciz farklı geçici hukuki koruma sağlayan müesseselerdir. İhtiyati tedbir, genelde dava konusunun el değiştirmesine engel olurken, ihtiyati haciz alacağı teminat altına almaktadır. Davacı tarafça ihtiyati haciz talep ediliyor ise de bu talebin öncelikle ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesi ve karara bağlanması gerekmekte olup verilecek kararın istinaf incelemesine konu edilmesi halinde Dairemizce incelenmesi mümkündür. Açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir şartları oluşmadığından İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olup 6100 sayılı HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, davacı tarafça yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.1 bendi ile aynı Kanunun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/04/2021