Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1944 E. 2022/183 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1944
KARAR NO: 2022/183
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/344 Esas
KARAR NO: 2021/488
KARAR TARİHİ: 10/09/2021
TALEP: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Konkordato talep eden vekili talep dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sırasında kayıtlı olup, 2004 yılında kurulduğunu, tek ortaklı olduğunu, faaliyet alanının her türlü motorlu aracı alıp satmak, araçlar üzerinde mülkiyet hakkı ya da herhangi bir sınırlı hak tesis etmek, tesisine aracılık etmek, bu araçları pazarlamak, kiralama faaliyetlerini yapmak olduğunu, ülke ekonomisinin geçirmiş olduğu sarsıntı ve döviz kurlarının dalgalanma seyri sebebi ile bankaların yeni kredi kullandırmadığını, mevcut kredi limitlerini dahi kullandırmadığını, kredi limitlerini düşürmeye başladıklarını, bu süreçte müvekkili şirket yönünden ödemelerin gecikmeli olarak yerine getirilmesi sonucunun ortaya çıktığını, kısa vadeli ödemelerde nakit sıkışıklığı meydana gelmesi sebebi ile konkordato talep etme gereklerinin oluştuğunu, konkordato projesine göre borçların 2022 yılı Ocak ayından başlamak üzere tamamının faizsiz olarak 5 yıllık vadede yıl içinde 3’er aylık 4 eşit taksitle ödenmesine, 1. yıl borcun %10’unun, 2. yıl borcun %15’inin, 3. yıl borcun %20’sinin, 4. yıl borcun %25’inin, 5. yıl borcun %30’unun ödenmesinin ön görüldüğünü belirterek tüm bu sebeplerden dolayı 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri gereğince konkordato talebi ile İİK’nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararının verilmesini, İİK 287/1, 288/1 ve 294. Maddeleri gereği talepte bulunanın malvarlığının korunması ve alacaklarının cebri icra tehditlerinin durdurulmasına yönelik gerekli tedbir kararlarının verilmesini, İİK287/3. maddesi gereği geçici komiser tayini, İİK 288/1. maddesi gereği gerekli ilanların yapılmasını, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme neticesinde 1 yıllık kesin mühletin verilmesini, kesin mühlet içinde yapılacak konkordato anlaşmalarının akdedilmesi halinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… mahkememizce tasdik şartları yönünden İİK 305 maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede; a) Teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olup olmadığının incelenmesi; somut olayda konkordato teklifinde konkordatoya tâbi borçların tamamının 2022 yılı Ocak ayından başlamak üzere 5 yıl içerisinde ödeneceği ön görülmüştür. Yukarıda yazılı olan komiser heyeti gerekçeli nihai raporunda ve bilirkişi raporunda yer alan tespitlerden şirketin iflası halinde âdi alacaklıların alacaklarına muhtemel kavuşma oranının %45,97 olarak hesaplandığı, borçlu şirketin ise açıklandığı üzere konkordato projesinde alacaklılara alacaklarının tamamını faizsiz olarak ödenmesini teklif ettiği, bu durumda konkordatonun iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğu, bu nedenle İİK 305/1-a maddesindeki tasdik şartının gerçekleştiği, b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olup olmadığının incelenmesi; borçlu şirketin nihai projesinde 2 borç ödeme kaynağı öngörüldüğü, bu kaynaklardan ilkinin, araçların satışından elde edilecek nakit, diğerinin ise faaliyetlerden elde edilecek net kâr olduğu, konkordato projesinde öngörülen kaynaklar haricinde şirketin borç ödemelerinde kullanabileceği başkaca kaynağının bulunmadığı, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere şirketin 43.183.419,82-₺ tutarında kaynak fazlasının bulunduğu, şirketin borçlarının bir kısmının dövizde olması ve bir kısmının ise rehinde olması ülkemizdeki kurdaki değişkenlik ve faiz oranlarının yüksek olması durumlarına karşı ön görülen kaynak fazlası karşısında konkordato talep eden şirket tarafından teklif edilen tutarın kaynakları ile orantılı olduğu, bu nedenle somut olayda İİK m.305/1-b hükmünde düzenlenen orantılılık şartının sağlandığı c)Konkordato projesinin 302. maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilip edilmediğinin incelenmesi; borçlu şirketten adi alacaklı olanların sayısının 35, bu alacaklıların konkordato nisabına mesnet teşkil eden alacaklarının toplamının ise 70.084.120,80-₺ olduğu, borçlu şirketin konkordato teklifinin, alacakları toplamı 39.264.106,22-₺ olan 28 alacaklı tarafından kabul edildiği, bu durumda borçlu şirketin konkordato projesinin İİK m.302 hükmünde öngörülen çoğunluk tarafından kabul edilmiş olduğu, bu suretle İİK 305/1-c maddesindeki tasdik şartının gerçekleştiği, d)206. maddenin 1. sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanıp bağlanmadığının incelenmesi; ; somut olayda teminatlandırılması gereken imtiyazlı alacaklılar tutarının bir kısmının borçlu şirket tarafından ödendiği, geri kalan tutarlar yönünden ise teminattan vazgeçme beyanı içeren imzalı dilekçeler sunulduğu, bu durum karşısında somut olayda İİK 305/1-d maddesindeki tasdik şartının gerçekleştiği, e)Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilip edilmediğinin incelenmesi; konkordato talep eden şirketin konkordato tasdik harcı ve yargılama giderini depo ettiği, bu suretle İİK 305/1-e maddesindeki tasdik şartının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Diğer yandan çekişmeye uğrayan alacaklar mahkeme ilâmına, kesinleşmiş takibe, kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren belgeye veyahut kambiyo senedine dayanmadığından çekişmeli alacaklılar için İİK 308/b-2 maddesi gereğince depo kararı verilmemiştir. İİK md. 308/h uyarınca rehinli alacaklılarla borçların yapılandırılması şartlarının oluşup oluşmadığının incelenmesi; komiser heyeti nihai raporunda belirtildiği üzere borçlu şirketin rehin kapsamında kalan borçlarının toplamının 217.709.189,24-₺ olduğu, borçlu şirketin rehinli alacaklılara yönelik sunduğu teklifinin yalnızca, 116.908.450,00-₺ tutarında alacağa sahip … A.Ş. tarafından kabul edildiği, … A.Ş.’nin alacak tutarının tüm rehinli borçlar içerisindeki payının %54 olduğu, borçlu şirketin teklifi alacak miktarı itibarıyla 2/3’ü aşan çoğunluk tarafından kabul edilmediğinden, somut olayda İİK m.308/h uyarınca rehinli alacaklılarla borçların yapılandırılmasına yönelik karar verilebilmesinin koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla rehinli alacaklara ilişkin konkordato talebi kabul edilmemiştir. Diğer yandan borçlu şirket İİK 307 md. uyarınca rehinli malların muhafazasının ve satışının 1 yıl süre ile ertelenmesi talebinde bulunmuştur. İİK md. 307, f.1’de “Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında rehinli malın muhafaza altına alınması ve satışı, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir. a) Rehinle temin edilen alacak konkordato talebinden önce doğmuş olmalıdır. b) Rehinle temin edilen alacağın konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faizi bulunmamalıdır. c) Borçlu rehinli malın, işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmalıdır.” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre rehinli malların muhafazası ve satışının 1 yıl süre ile ertelenebilmesinin 3 koşulu vardır. İlk koşul rehinle temin edilen alacağın konkordato talebinden önce doğmasıdır. Somut olayda borçların tamamının geçici mühletten önce doğduğu anlaşılmıştır. 2. koşul rehin ile temin edilen alacağın konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faizinin bulunmamasıdır. Somut olayda rehinli alacaklıların hiçbirinin, konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faiz alacağının bulunmadığı anlaşılmıştır. 3. koşul borçlunun rehinli malın işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmasıdır. Somut olayda borçlu şirketin uzun süreli araç kiralama hizmeti verdiği ve rehinli araçların tamamının kiralama hizmetlerinde kullanıldığı, rehinli araçların muhafaza altına alınması ya da paraya çevrilmesi halinde borçlu şirketin ekonomik varlığının tehlikeye düşeceği, bu durumda borçlu şirketin rehinli araçların işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat ettiği, somut olayda İİK md. 307, f.1 uyarınca erteleme kararı verilebilmesinin koşullarının gerçekleşmiş olduğu anlaşılmakla rehinli araçların muhafazasının ve satışının İİK md. 307, f.1 uyarınca 1 yıl süre ile ertelenmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ 1-… Bankası A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davacı borçlunun banka alacağına dair itirazının hiçbir gerekçeye dayanmadığı ve kaydı talep edilen alacağın neden kabul edilmediğine dair bir açıklama yapılmadığı, konkordato talebinin ve rehinli malların satışının 1 yıl ertelenmesi taleplerinin reddini içeren itiraz dilekçeleri sunulduğu ancak bu dilekçenin dikkate alınmadığı, konkordato projesinin mahkeme tarafından tasdik edilebilmesi için birlikte olması gereken koşulların sağlanması, komiser heyetinin tespitinin tam aksine şirketin faaliyeti ile borca bataklıktan çıkması ve konkordato projesi kapsamında borçları ödenmesinin mümkün bulunmadığı, geçici mühlet karar tarihinden itibaren 2 yılı aşkın süreçte davacı şirket tarafından bankaya herhangi bir ödeme yapılmadığı ve borçların yapılandırılması ve ne şekilde ödeneceğine dair banka ile görüşmeye dahi yanaşılmadığı , İİK’nun 307 maddesine aykırı bir şekilde rehinli malın satışının 1 yıl süreyle ertelendiği, mahkeme tarafından itiraza uğrayan alacaklar yönünden depo kararı verilmemiş olmasının rehinli alacaklı olan bankanın mağduriyetine sebep olduğu belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir. 2-… Bankası A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Alacak tutarının hatalı bir şekilde tespit edildiği ve eksik hesaplanmış, mahkeme tarafından konkordato projesinin tasdik edilebilmesi için gereken koşulların sağlanmadığı, İİK nun 307 maddesine aykırı bir şekilde rehinli malların satışının 1 yıl süreyle ertelenmesine dair karar verildiği belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir. 3-… A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; borçlunun, bankanın alacağının teminatında bulunan rehinli araçlarına ilişkin değerleme raporunun kendisine tebliğ edilmesi ve bu haliyle savunma hakkının kısıtlandığı, konkordato projesinin mahkeme tarafından tasdik edilebilmesi için birlikte olması gereken koşulların sağlanması gerektiği, İİK 307 maddesine aykırı şekilde rehinli malların satışının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verildiği, itiraza uğrayan alacaklar yönünden depo kararı verilmemiş olmasının rehinli alacaklı olan bankanın mağduriyetine neden olduğu belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir. 4-… Bankası A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;Davacının, banka alacak tutarının doğru şekilde bilgilendirmediği ve eksik alacak bildirimi nedeniyle konkordato talebinin reddi gerektiği, ihtilaflı alacaklar yönünden de bu kararın verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, borçlulara çekilen ihtarnameye itiraz edilmediği ve hesap kat ihtarnamesindeki alacak miktarının kesinleştiği, bu haliyle eksik alacak miktarı üzerinden konkordato projesinin tasdik edildiği belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir. Alacaklı tarafından 14.09.2021 ve 11.11.2021 tarihli saymanın mutemeti alındısında 162,10TL istinaf kanun yoluna başvurma harçları yatırıldığı ancak istinaf karar harcı yatırıldığına ilişkin bir makbuzun düzenlenmediği, harç eksikliğinin bu şekilde giderildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı … Anonim Şirketi tarafından istinaf dilekçesi sunmuş ise de, mahkemece 26.11.2020 tarihli karar ile gerekli harç ve masraflar yatırılmadığından bahisle istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair karar verildiği ve işbu kararın 04.12.2021 tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği, karara yönelik herhangi bir itiraz dilekçesi sunulmadığı anlaşılmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Talep, İİK’nun 285. ve devamındaki maddeler uyarınca konkordato istemine ilişkindir. Konkordato, tacir yahut gerçek veya tüzel kişi bir borçlunun, borçlarını ödeme şekliyle ilgili yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul edilmesi ve yetkili mahkeme tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlunun tüm adi borçlarını ödeyebileceği koşullar göz önüne alınarak, kararlaştırılan sürede ve/veya miktarda ödemesini mümkün kılan bir hukuki müessesedir. Konkordato yapılış biçimine göre tenzilat konkordatosu, vade konkordatosu ve karma konkordato olarak üçe ayrılmaktadır. İmtiyazsız alacaklıların, kanunda öngörülen usule göre borçludan olan alacaklarının belli bir yüzdesinden feragat etmeleri tenzilat konkordatosu, alacaklıların alacaklarından feragat etmeksizin, borçların vadesinin yeniden düzenlenmesi suretiyle daha sonraki bir tarihe ertelenmesi veya ödemenin taksitlere bağlanması vade konkordatosu, hem borçtan indirim yapılması hem de vadeye bağlanması ise karma konkordatodur. 2004 sayılı İİK’nın 285/3 fıkrası uyarınca konkordato talebinde iflasa tabi olan borçlu için İİK 154.maddesinin birinci veya ikinci fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi yetkilidir. Somut olayda konkordato talep eden borçlu şirketler iflasa tabi olduğu için yetkili mahkeme İİK’nın 285/3 fıkrasının göndermesi ile İİK 154.maddesi gereğince davacı şirketin muamele merkezinin bulunduğu Kagıthane/İstanbul adresindeki asliye ticaret mahkemesi olup, dava görevli ve yetkili mahkemece açılmıştır. Mahkemece 31/05/2019 tarihli tensip 1 nolu ara karar ile İİK 287 maddesi uyarınca konkordato talep eden şirket lehine 31/05/2019 tarihinden başlamak üzere 3 ay geçici mühlet verilmesine, 29/08/2019 tarihli celse 1 nolu ara karar ile geçici mühletin 29/08/2019 tarihinden itibaren iki ay uzatılmasına karar verilmiş ve komiser heyetinin 24/10/2019 tarihli raporundan konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğu kanaatine varılarak dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda İİK 289 maddesi uyarınca talep eden şirket lehine 28/10/2019 tarihinden itibaren 1 yıl kesin mühlet verilmiştir. Davacı şirket tarafından sunulan konkordato ön projesinde özetle; davacı şirketin bir filo araç kiralama şirketi olduğu, ancak yabancı para fonlama ağırlıklı bir borçlanma yapısının mevcut bulunduğu, ülke ekonomisindeki filo araç kiralama sektöründe oluşan olağanüstü durgunluk, kur dalgalanmaları, faiz artışları sebebiyle filo araç kiralama işinin olumsuz etkilendiği ve ticari hayatın sıkıntıya girdiği belirtilerek İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasını kayıtlı, merkez adresinin Kağıthane/ İstanbul olduğu anlaşılan ve her türlü motorlu aracı alıp satmak, araçlar üzerinde mülkiyet hakkı ya da herhangi bir sınırlı ayni hak tesis etmek, tesisine aracılık etmek, bu araçları pazarlamak ve kiralama faaliyetlerini kapsamak şeklinde tarif konusu olan davacı şirketin kısa ve uzun vadeli imtiyazlı borçlarının 404.711.028,22 TL olup taksitli krediler ve kamu borçlarından müteşekkil olduğu, imtiyaz ve diğer alacakların konkordato halinde ödeme oranının %100 olarak belirlendiği, iflas halinde imtiyaz alacaklarının alacaklarının ancak bir kısmını alabileceği ve iflas halinde toplam ödeme miktarının 215.716.106,97 TL tutarında olacağı bu haliyle toplam borcun %51′ inin ödeneceği, konkordatoya tabi alacaklarının projenin tasdik tarihinden başlayarak 2021 senesi 12. Ayın sonuna kadar taksitlerle garameten ödenmesinin hedeflendiği belirtilmiştir. Geçici komiser heyetince düzenlenen 1. Raporda özetle; davacı şirketinin konkordato çerçevesinde faaliyetine rutin bir şekilde devam ettiği, 31.03.2019 tarihi itibariyle 40.734.815 TL ödenmiş sermayesinin olduğu, sermayesinin tümünün ödendiği diğer bir deyişle ortakların şirkete sermaye borcu olmadığı, borçlu şirketin sunduğu projeye göre kaydi değerler üzerinden öz varlığının (+) 440.188.665,90 TL net aktif mevcudu, (-) 420.629.293,30 TL pasif mevcudu olmak üzere de 19.529.372,60 TL pozitif öz sermayesinin olduğu ve borca batık olmadığı, şirketin 31.03.2019 tarihi itibarı ile 45 kişi bordrolu çalışan personelin olduğu belirtilmiştir. Çekişmeli alacakları ilişkin değerlendirme raporunda; … Bankası rehinli alacaklar bakımından oluşacak hesapta 48.315.800 TL, adi alacaklar bakımından oluşturulacak hesapta 13.307.164,10 TL üzerinden dikkate alınması gerektiği, … Bankası AŞ’nin rehinli alacaklar bakımından oluşturulacak hesapta 17.465.300 TL, adi alacaklar bakımından oluşturulacak hesabın 1.911.959,52 TL üzerinden dikkate alınması gerektiği 11.06.2021 tarihli konkordato komiser heyeti raporunda belirtilmiş ve mahkemece 21.06.2021 tarihli ara kararda iş bu rapor doğrultusunda çekişmeli alacaklar miktarı tespit edilmiştir. Makine mühendisi bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda; davacı şirket adına kayıtlı olan araçlar üzerinde incelemeler yapıldığı ve davacı şirketin 254 taşıtlar hesabının toplam rayiç bedelin 472.031,25 TL değer tespiti yapıldığı tespit edilmiştir. 07.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda; konkordato talep eden şirketin 31.03.2021 tarihli mali tabloları ışığındaki rayiç değerlere göre öz varlığının (+) 62.738.071,90 TL olduğu ve bu haliyle borca batık durumda olmadığı, alacaklı sayısının 31, nisaba mesnet teşkil eden alacak tutarının 70.084.120,80 TL olduğu, teklifi kabul eden alacaklı sayısının 27 ve alacaklar toplamının 39.262.294,24 TL olması nazara alındığında teklifi kabul edenlerin sayısının tüm alacakların içerisindeki oranının %77,14 ve alacak toplamlarının tüm borçlar içerisindeki oranının %56,02 TL olduğu ve bu haliyle İİK madde 302 de öngörülen kaydedilmiş olan alacakların ve alacaklarının yarısı şeklindeki çoğunluğu sağlandığı, İİK 308 maddesi kapsamında yapılan tespitler sonucunda … AŞ dışındaki bankaların şirketin teklifini kabul etmediği, rehinli alacaklılarla borç yapılandırmasına yönelik karar verilebilmesi koşullarının oluşmadığı ve konkordato talep eden şirket tarafından sunulan nihai projede tamamının faizsiz olarak 2022 yılı ocak ayında başlamak üzere 5 yıl vadede yıl içinde 3’er aylık 4 eşit taksitte ödenmesini teklif edildiği ve buna göre 1. Yıl borcunun %10’u, 2. Yıl borcunun %15’i, 3. Yıl borcunun %20’si, 4. Yıl borcunun %25’i 5.yıl Borcun %30’unun ödemesini teklif edildiği , ödeme planında vadelerinin her yılın 31.01,31.04,31.07 ve 31.10 tarihleri olarak belirlendiği, borçlu şirketin İİK nun 307 uyarınca rehinli malların muhafazası ve satışının 1 yıl süreyle ertelenmesi talebinin değerlendirilmesinde ise, taşıtların işletmenin faaliyeti için zorunluluk arz etmekte olduğu ve halihazırda kirada olduğu bir dönemde muhafaza altına alınması ve paraya çevrilmesi davacı şirketin ekonomik varlığını tehlikeye düşürecek nitelikte olduğu, 4. Fıkra uyarınca rehinli alacakların yazılı görüşlerini ve konkordato tasdik duruşmasından önce bildirmeleri gerektiği belirtilmiştir. Konkordato komiser heyeti tarafından düzenlenen gerekçe raporda özetle : şirketin rayiç değerlere göre (+) 62.738.071,90 TL özkaynaklar toplamı olduğu ve bu haliyle borca batık durumda olmadığı, araç satışından sağlayabileceği kaynaklarla borçlarını ödeyebilecek durumda olduğu ve bu nedenle borçlu şirketin konkordatoyu başarıya ulaştırabileceği, iflas halinde adi alacakların alacaklarından muhtemel kavuşma oranının %45,97 olarak hesaplandığı, konkordato projesinde alacaklıların da alacaklarının tamamının faizsiz olarak ödenmesini teklif edilen tutarının iflas haline nazaran alacaklılar lehine olduğu ve tasdik koşulunun somut olayda gerçekleştiği , konkordato projesinde öngörülen kaynaklar haricinde şirketin borç ödemelerinde kullanabileceği başkaca kaynağının bulunmadığı, şirketin kaynaklarının mevcut konkordato teklifine göre borçların ödenmesini içermesi dolayısıyla borçlu şirketin alacaklı adına alacaklarını faiziyle ya da teklif edilenden daha kısa bir sürede ödenmesi mümkün bulunmadığı ve somut olayda İİK 305/1b hükmünde düzenlenen orantılılık şartının sağlandığı, projenin İİK madde 302 hükmünde öngörülen çoğunluk tarafından kabul edilmiş olduğu, İİK maddesinin 1. Fıkrasındaki imtiyazlı alacaklar gününde teminat gösterilmesine gerek bulunmadığı, borçlu şirketin geçici mühlet tarihinden sonra komiser heyetinin açık veya örtülü izninden doğan borçlardan dolayı teminat göstermesi gereken borcunun bulunmadığı, Rehinli alacaklar yönünden borçlu şirketin teklifinin alacak miktarı itibari ile 3/2 yi aşan çoğunluk tarafından kabul edilmediğinden İİK madde 308-h uyarınca rehinli alacaklarla borçlarını yapılandırması yönelik karar verilebilmesi koşullarının oluşmadığı, çekişmeli alacaklar yönünden de … Bankası ve … Bankası alacağı yönünden bilirkişi raporunun düzenlendiği şirketin mallarının muhafazası veya satışının 1 yıl süreyle ertelenmesi talebinin değerlendirilmesinde ise İİK ‘nun 307/1 uyarınca rehinli malların muhafazası ve satışının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesi koşulları oluştuğu tespit edilmiştir. İİK 287.maddesinde, borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” kavramı altında ifade edilmiştir. İİK 289. maddesinde, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya 1 yıllık kesin mühlet verileceği düzenlenmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme olasılığına sahip olmasıdır. Bu sonuca, borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir (Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku – Av. Sümer Altay, sayfa 112, 1.Cilt). İsv. İİK’da da konkordato mühletinin amaçlarından biri olarak açıkça, “borçlunun iyileşmesi” kavramına yer verilmiştir. İyileşmeden söz edilebilmesi açısından bilançosal bir iyileşme yeterli olmayıp, yapısal (gerçek) bir iyileşmenin varlığı aranmalıdır. Bu sebeple konkordato talebi, sadece zaman kazanmaya yönelik bir talep olmayıp sürekli ve kalıcı bir iyileşme olasılığını konkordato projesi yardımıyla inanılır kılmalıdır. Bu nedenle ön proje sadece dilek ve temenniler içeren soyut bir belge olarak anlaşılmamalı, mahkeme tarafından kesin mühlet verilebilmesi için ön projenin nasıl başarılı olacağı açıklanmalıdır. (Selçuk Öztek/Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni Konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 187) Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir. 2004 sayılı İİK’nın alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk başlıklı 302. Maddesi: “Komiser alacaklılar toplantısına başkanlık eder ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verir. Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur. Konkordato projesi; a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya b) Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206. maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz. Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar. Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır. Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imza olunur. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur. Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder.”Konkordatonunu tasdiki başlıklı 305. Maddesi “302. madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. a)Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b)Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder). c)Konkordato projesinin 302. maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması d)206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302. maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır). e)Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” hükmü yer almaktadır. Konkordato tasdik kararı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 15/09/2020 ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında 16/09/2020 tarihinde ilan edilmiştir. Bu durumda alacaklılar, son ilan tarihi olan 16/09/2020 tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf yoluna başvurabilecekleri nazara alındığında; İstinaf yasa yoluna başvuran tüm alacaklıların başvurularının süresinde olduğu tespit edilmiştir. Konkordato projesinin tasdik edilebilmesi koşullarının sağlanmadığı yönündeki istinaf sebeplerinin incelenmesi: hükme esas alınan bilirkişi raporları ve komiser heyetince düzenlenen tespit raporlarında belirtildiği üzere iflas halinde iflas masasına intikal edecek muhtemel tutar, iflas durumunda alacaklarının alacaklarının ödenmesine verilebilecek kaynak ve adi alacaklarının alacaklarının kavuşma oranının karşılaştırmalı tabloda yer aldığı ve buna göre iflas halinde adi alacakların muhtemel kavuşma oranının %45,97 olduğu, bu haliyle konkordato tasdiki halinde alacaklarının alacağına daha fazla kavuşabileceğinin açık olduğu, teklif edilen tutarın borçlarının kaynaklarıyla orantılı olduğu, borçlunun kaynaklarının araçların satış satışından elde edilecek gelir ile faaliyetlerden elde edilecek net kar’a dayandığı, şirketin alacakların mevcut kaynakları birlikte söz konusu tekliften daha iyi bir teklif sunma olanağının bulunmadığı, bu haliyle orantılılık şartının gerçekleşmiş olduğu, konkordato projesinin adi alacaklılar yönünden İİK 302 maddesinde öngörülen çoğunlukla kabul edildiği anlaşılmaktadır. Rehinli alacaklar gününde ise; İİK 302/5 hükmüne göre rehinle temin edilmiş olan alacaklılar yönünden 298. madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılacağı ve dosyada bilirkişi heyeti tarafından 16.10.2019 tarihli raporda belirtildiği, rehinli alacaklılar yüzünden … AŞ dışındaki … Bankası AŞ, … Bankası AŞ, … Bankası AŞ, … AŞ ve … Bankası AŞ şirketinin teklifini kabul etmemiş olup buna göre 6 rehinli alacaklıdan teklifini kabul edilen rehinli alacaklı sayısı 1, kabul eden alacaklının rehin kapsamında kalan alacak tutarı ise 116.908.450 TL olup teklifi kabul eden rehinli alacaklının alacağının tüm rehin alacaklar içerisindeki payı %54’tür.İİK’nın 308/h maddesinde rehinli alacaklılarla borçlarının yapılandırılması kararı verilebilmesi için gerekli olan 3/2 yi aşan çoğunluk sağlanamadığından mahkemece rehinli alacağa ilişkin konkordato talebinin reddine dair verilen kararın da dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır. Rehinli malların satışının 1 yıl süreyle ertelenmesine yönelik yapılan istinaf sebeplerinin incelenmesinde : İİK 307 maddesinde rehinli malların muhafaza ve satışı ile finansal kiralama konusu malların iadesinin ertelenmesi düzenlenmiş ve buna göre” borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında rehinli malı muhafaza altına alınması ve satışı, kararın itibaren 1 yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir. A) Rehinle temin edilen alacak konkordato talebinden önce doğmuş olmalıdır. B) Rehinle temin edilen alacağın konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faizi bulunmamalıdır. C) Borçlu rehinli malın, işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmalıdır” hükmü yer almaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi tespit raporunda da belirtildiği üzere, borçlu şirketin rehinli alacaklı bankalardan geçici mühlet kararından sonra herhangi bir kredi kullanmadığı ve bankalara olan borçların tamamının geçici mühletten önce doğduğu nazara alındığında, öncelikli olarak İİK 307 maddesinde belirtilen ilk koşunun gerçekleştiği, erteleme kararı verilebilmesi için 2. Koşulun rehinle temin edilen alacağın konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faizinin bulunmaması gerekli olduğu ve buna göre borçlu şirketin kayıtlarını incelendiğinde rehinli alacaklarının geçici mühlet tarihine kadar ödenmemiş faiz alacağının bulunmadığının tespit edildiği bu haliyle erteleme kararının verilebilmesi için 2. koşulunda gerçekleştiği, erteleme kararı verilebilmesinin 3. ve son koşulunun ise, borçlunun rehinli malın işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik durumunun tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat edilmesinin gerektiği, borçlu şirketin araç kiralama hizmeti verdiği ve rehinli araçların tamamının kiralama hizmetinde kullanıldığı, bu araçların muhafaza altına alınması veya paraya çevrilmesi halinde şu şirketin ekonomik yönden zor duruma düşeceği ve telafisi güç zararlar doğurabileceği, işletmenin faaliyeti için rehinli araçların faaliyetlerinin devamlılığının zorunlu olduğu ve paraya çevrilmesi durumunda borçlu şirketin ekonomik varlığını tehlikeye düşeceği nazara alındığında İİK 307 maddesinde belirtilen 3. koşulunda sağlandığı ve bu haliyle rehinli malların muhafazasının ve satışının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilebilmesinin tüm koşullarının oluştuğu dosya kapsamında yer alan bilgi, belge ve tespitlerden anlaşılmaktadır. Alacakların eksik hesaplandığı yönündeki istinaf sebebinin incelenmesi: Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK’nın 288. maddesinde; yapılacak ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunacağı (İİK.m.289), İİK’nın 300. maddesinde; komiser, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet edeceği, İİK’nın 302/6. maddesinde; çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği düzenlenmiştir. Burada konkordatoyu inceleyecek olan mahkemenin bu talep üzerine vereceği karar, sadece konkordatonun nisabına dahil olmak bakımından bir sonuç doğuracaktır. Mahkemenin çekişmeli alacağın konkordatoya dahil olmasına ilişkin kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Nitekim İİK 302/6 maddesinde çekişmeli alacaklılar bakımından ileride mahkemenin vereceği hükümlerin saklı olduğu ifade edilmiş olup bu bağlamda İİK 308/b bendinde alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların, tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemenin, itiraza uğrayan alacakların nisaba hangi oranla dahil edilecekleri yönündeki kararı maddi hukuk anlamında kesin hüküm teşkil eden bir karar olmadığından ayrıca mahkemece hükümde bu alacaklıların “İİK’nın 308/b maddesi gereğince alacakları itiraza uğramış alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren 1 ay içinde dava açmakta muhtariyetlerine” karar verildiğinden, alacağı itiraza uğrayan ve çekişmeli hale gelen alacaklılar yönünden mahkemece hangi nisap dahilinde toplantıya katılacağına karar verildiğinden bu yöndeki istinaf talepleri yerinde değildir. Çekişmeli alacaklar yönünden İİK 308/b.2. bendi uyarınca karar verilmediği itirazı; “Çekişmeli alacaklar hakkında dava” başlığı ile İİK 308/b maddesi; “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Yani İİK 308/b.2 fıkrasının uygulanması çekişmeli alacak hakkında dava açılması halinde gündeme gelecektir. Tasdik kararı verilmesinin ardından yasal süre içerisinde bu yönde dava açarak talepte bulunan alacaklılar hakkında, mahkemenin talebi değerlendirerek çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebileceği düzenlenmiştir. Somut dosya kapsamı değerlendirildiğinde; gerek komiser heyetinin gerekse bilirkişi heyetinin raporları ile borçlunun konkordato nihai projesinde teklifinin kaynakları ile orantılı olduğu tespit edilmiştir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı yönünden İİK’nun 302.maddesindeki nisabın sağlandığı, konkordatonun iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğu, borçlu şirketin gerekli teminat ve harcı yatırdığı, mahkemenin 21.06.2021 tarihli ara kararı ile çekişmeli alacakların hangi oranda nisaba dahil edileceklerine dair karar ihdas edildiği ve bu haliyle konkordatonun tasdiki yönünden tüm koşulların oluştuğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygundur. HMK’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususunda re’sen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmış, kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmediği anlaşılmakla istinaf başvurularının HMK 353/1.b.1 bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-İstinafa başvuran alacaklılar tarafından istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinafa başvuran alacaklılar tarafından ayrı ayrı alınan 162,10 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL’nin istinaf karar harcından, istinafa başvuranlar tarafından yatırılan 59,30 TL’nin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’ nin istinafa başvuran … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş. Ve … A.Ş. ‘den ayrı ayrı tahsili ile hazineye GELİR KAYDINA, 4- İstinafa başvuran … Bankası A.Ş. Tarafından 162,10 TL yatırıldığı (14.09.2021 ve 11.11.2021 tarihli sayman mutemedi alındısı uyarınca ) anlaşılmakla, bakiye 81,40 TL’nin talep halinde alacaklıya iadesine 5-İstinaf yargılama giderlerinin istinafa başvuranlar üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK’nın 308/a maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/02/2022