Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1923 E. 2021/1419 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1923
KARAR NO: 2021/1419
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/699 Esas
KARAR NO: 2021/439
KARAR TARİHİ: 28/05/2021
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı borçludan olan 27,02.2019 tarih … seri numaralı 4.999,66 TL tutarlı faturaya dayalı Şantiye Hizmet bedeli alacağının tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nun … esas sayılı ile takibe başlandığını, davalının da süresinde icra takibine itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, İstanbul Arabuluculuk Bürosu’nun … Büro Dosya numarası ve … Arabuluculuk numarası ile yapılan arabuluculuk görüşmesinde davalı firma ile uzlaşma sağlanamadığını, dolayısıyla itirazın iptali için iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu beyan ederek taleplerinin kabulü ile;davalının itirazının İptali ve takibin devamını, davalının % 40 inkar tazminatına mahkum edilmesini, yasal yüksek faiz uygulanmasını, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davalı müvekkilinin … OSB/Tekirdağ’da yapı sahibi … Plastik San. ve Tic. idari binasının “Yapı Denetim” işini üstlendiğini, yapı sahibi ile 24/03/2016 tarihinde Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, davacı ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki mevcut olmadığını, Yapı Denelim şirketi 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu çerçevesinde … OSB/deki …’e ait yapının denetim hizmetini yapmak için yapılan inşaatta görevi gereği bulunmak zorunda olduğunu, inşaatta bulunmadan, inşaata girip çıkmadan yapı denetim hizmetini yapması mümkün olmadığını, bu hizmeti gerçekleştirirken davacının iddia ettiği üzere şantiye ücret bedeli kendisinden talep edilemediğini, davalı şirketin, Yapı denetim hizmetini kamu idareleri adına yürütmekte olduğunu, davacının davalıdan herhangi bir şekilde ücret talep etmesinin yasaya ve mevzuata aykırı olduğunu, telefon görüşmelerinin kayıt edilmesinin suç teşkil ettiğini beyan ederek davanın reddini, yargılama ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” İncelenen davalı defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacı ile olan hesap hareketlerine, davacı adına açılmış hesap adına rastlanmadığı, davacı yanın incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre de, davalı yanın davacı yana 28.02.2019 tarihi itibariyle 4.999,66-TL borçlu olduğu tespit edildiği, icra takibine konu faturanın 27/02/2019 tarihli, tutarının 4.999,66-TL olduğu, davacı tarafından sunulan, davalının kaşe ve imzasını taşıyan hesap mutabakatı hakkındaki yazının tarihinin, fatura tarihinden sonra, 08/03/2019 tarihi olduğu, fatura tutarı ile mutabakat mektubundaki tutarın aynı olduğu, mutabakat formu altındaki imzanın davalı tarafından inkar edilmediği, imzası ve varlığı inkar edilmeyen hesap mutabakat yazısının davalı bakımından bağlayıcı olduğu, bu hali ile sunulan mutabakat yazısı ile davacı tarafından akdi ilişki ispat edildiği, davacının incelenen ticari defterlerindeki davalının borç bakiyesinin 08/03/2019 tarihli mutabakat formu ile teyit ettiğinin görüldüğü, bu durumda mutabık kalınan meblağı ödediğini ispat yükünün davalıda olduğu, davalının borçlu olmadığına veya borcu ödediğine dair dava değeri de gözetilerek HMK 200/1 maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyette herhangi bir belge ve delil de sunmadığı, davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerle iddialarını ispat ettiği anlaşılmakla ” davanın kabulüne karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; davacı ve davalının arsında usulüne uygun mutabakat yapılmadığını, mutabakat mektubu ve altındaki imza sahte olup davacı tarafça gerçeğe uygun olmayarak ve kendi davasında delil adı altında ileri sürülmek amacı ile yaratılmış söz konusu sahte belgeye itibar edilmemesi gerektiğini belirterek ileri sürülen mutabakatı kabul etmediğimizi beyan etmelerine rağmen dikkate alınmadığını, ticari defterlerin ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için HMK 222. Maddesinin 2. Fıkrasındaki ”kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulma, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olma ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması” hükmüne uygun olmaları arandığını, yapılan bilirkişi incelemesi uyarınca tutulan defter kayıtları birbirini doğrulamadığını, bu sebeple davacı tarafın ticari defterleri lehe delil olarak yorumlanamayacağını, her ne kadar yerel mahkemece davanın tam kabulüne dair karar verilmiş ise de; davanın 7.000-TL üzerinden açıldığı ve yerel mahkemece de 4.999,66-TL üzerinden davanın kabulüne karar verildiği nazara alındığında, davanın kısmen kabulüne dair karar verilmesi gerektiği, lehimize vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, ayrıca reddolunan miktar üzerinden de yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava hizmet ilişkisinden kaynaklı faturaya dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının, davalı aleyhine bir adet faturaya dayalı toplam 4.999,66 TL asıl alacağın tahsili için takip başlattığı, davalının yasal süresinde ödeme emrine itiraz ettiği, davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2.fıkrasında, miktar ve değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu düzenlenmiştir. Aynı yasanın, “ Parasal sınırların artırılması “ üst başlığı ile, ek madde 1’de, 200’üncü, 201’inci, 341’inci, 362’inci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların, o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması süreti ile uygulanacağı, ikinci fıkrada, 341’inci, 362’inci ve 369’uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı ifade edilmiştir. İstinafa konu ilk derece mahkemesinin itirazın iptali kararının, davalı tarafından istinaf edilen kısmı, takip tutarı olan 4.999,66 TL olduğu, HMK’nun 341/2 maddesi uyarınca kabul edilen miktar bakımından karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırı 5.880,00 TL olduğundan davalının istinaf talep hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu durumda, davalı tarafın kesin nitelikte bir karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince miktar itibarı ile reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-b bendi gereğince miktar itibarı ile REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istemi halinde iadesine, 3-Davalı yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, 4-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 352/1-b bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.29/12/2021