Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1903
KARAR NO: 2022/178
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/161 Esas
KARAR NO: 2021/264
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
DAVA: Sigorta (Yangın Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 16/02/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;05.05.2018 tarihinde meydana gelen yangında hasar gören … Çıkmazı No:… Beyoğlu İstanbul adresindeki 5 katlı bina için, eksik ödenen hasar bedeli için 3.000 TL, bina eskime payı için 3.000 TL, kiralanan konut yönünden kazanç kaybı için 3.000 TL, hasar onarım süresi boyunca alternatif ikamet masrafı için 3.000 TL, daire başı gıda bozulması teminatı için 3.000 TL, cam kırılmaları için 3.000 TL, elektronik cihaz kapsamında yapılmayan ödemeler için 3.000 TL, toplamda 21.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren mevduatlara uygulanacak en yüksek avans faizi ile tahsilinin talep edildiğini, arabulucunun düzenlediği belgeler geçerli mazeretin değerlendirilmesinde esas alınır sebeplerinden ötürü dava açma zaruretinin doğduğunu, 05.05.2018 tarihinde meydana gelen yangında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile, eksik ödenen hasar bedeli için 3.000 TL, bina eskime payı için 3.000 TL, kiralanan konut yönünden kazanç kaybı için 3.000 TL, hasar onarım süresi boyunca alternatif ikamet masrafı için 3.000 TL, daire başı gıda bozulması teminatı için 3.000 TL, cam kırılmaları için 3.000 TL, elektronik cihaz kapsamında yapılmayan ödemeler için 3.000 TL, toplamda 21.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren mevduatlara uygulanacak en yüksek avans faizi ile tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı sigortalının mülkiyetinde bulunan … Mah. … Çıkmazı, No:… Beyoğlu İstanbul adresli konutun … no’lu ve 18.05.2017-18.05.2018 vadeli Konut Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı, poliçenin mevcudiyetinin sigorta tazminatının her halde ve otomatik olarak ödeneceği manasına gelmediği, sorumluluğun Sigorta Genel Şartları, poliçe özel şartları ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, hasarın 07.05.2018 tarihinde ihbar edildiği ve hasar dosyasının açıldığı, hasarın nedeni ile ekonomik boyutu için dosyanın bağımsız sigorta eksperine tevdi edildiği, aynı sigorta poliçesinden 7 farklı hasar kaleminden talepte bulunulduğundan her hasar kalemi için ayrı ayrı cevap verildiği ve hasara ilişkin yanıtların şöyle olduğunu, bina hasarı talebine ilişkin eksper raporunun hukuki niteliği belirtilmiş olduğu, eksper raporundaki detaylarda Hasar Dökümü/Bina’daki nihai tutar 79.820,71 TL’nin 06.08.2018 tarihinde Davacıya ödendiği, ödenen sigorta tazminatının gerçek zararını karşılamadığını ispat külfeti olduğu, bilirkişilere tevdi edildiği taktirde adreste inceleme yapılması gerektiği, aleyhte karar çıkması halinde poliçe bakiye limitinin nazara alınmasını talep ettiklerini, hasar Dökümü/Eşyadaki nihai tutar 35.487,10 TL olduğu; (eşya enkaz kaldırma haricinde) 33.875,34 TL olduğu ve 06.08.2018 tarihinde Davacıya ödendiği, ödenen sigorta tazminatının gerçek zararını karşılamadığını ispat külfeti olduğu, bilirkişilere tevdi edildiği taktirde adreste inceleme yapılması gerektiği, aleyhte karar çıkması halinde poliçe bakiye limitinin nazara alınmasını talep ettiklerini, bina Eskime Payı talebine karşılık olarak teminat dışı olduğu, sigortalı konutun pert total olduğu, pert-total üzerinden hesaplama yapılarak ve yeni değer esasına göre hesap yapılarak hasar bedeli tespit edildiği, pert-total bedeli ödendiğinden ayrıca eskime payı talep edilmesinin mümkün olmadığı ve teminat dışı olduğu, değerlendirilse de poliçe bakiyesinin 3.249,2 TL olduğunu, kazanç/Kira kaybı talebine ilişkin geçerli kira ilişkisinin varlığının ispat edilmesi gerektiği, kontratları dosyaya ibraz etmesi gerektiği, … Sigorta Konut Sigortası Kitapçığı’nda Kira Kaybı Özel Şartları’nın sigorta bedelinin %15’i ile sınırlı olduğu ve 1 seneyi geçmemesi gerektiği, kira kaybının 12.000 TL ile sınırlı olacağını, alternatif İkamet Masrafı talebine ilişkin zarar miktarını ispat etmesi gerektiği, cam kırılması talebine ilişkin yangın teminatı dışında değerlendirildiği, yangın neticesindeki cam kırılmasının teminat dışı olduğu, cam kırılması için verilen teminata ilişkin poliçe limitinin 750 TL olduğunu, elektronik cihaz hasarı talebine ilişkin ev eşyası teminatının %10’u olduğu, ev eşyası teminatı 35.000 TL olduğundan 3.500 TL ile limitlendirildiği, 10 yaşından büyük cihazların teminat dışı olduğunu, gıda Bozulması Teminatı’na ilişkin Poliçede Elektronik Cihaz Teminatı’na Bağlı Gıda Bozulması Teminatı Klozu olarak yer aldığı, elektronik cihazın bozulması halinde içindeki gıda maddelerinin bozulması halinde teminat verildiği, toplamda yıllık 500 TL limiti olduğu, bu iddianın ispata muhtaç olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan konutta 05/05/2018 tarihinde yangın çıktığı, bu yangın nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 115.307,81 TL ödendiği, yargılama sırasında alınan ve dosya kapsamına uygun olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporuna göre davacının davalı sigorta şirketi tarafından karşılanmayan gıda bozulmasından kaynaklı 500,00 TL kira kaybından kaynaklı 6.200,00 TL ve alternatif ikamet masrafından kaynaklı 3.000,00 TL zararının bulunduğu anlaşılmış, davacı tarafça hasar bedeli talep edilmiş ise de davalı sigorta şirketi tarafından hesaplanan ve davacıya ödenen hasar bedelinden fazla bir hasar bulunmadığı bu nedenle davacının bu kalem yönünden talep ettiği tazminatın haklı olmadığı, davacı tarafça eskime payı talep edilmiş ise de davalı sigorta şirketi tarafından hesaplanan ve davacıya ödenen hasar bedelinin yeni değere göre eskime payı düşümü yapılmadan hesaplanmış ve ödenmiş olması nedeniyle davacının bu kalem yönünden talep ettiği tazminatın da haklı olmadığı, davacı tarafça cam kırılmasına ilişkin hasar bedeli talep edilmiş ise de davalı sigorta şirketi tarafından hesaplanan ve davacıya ödenen hasar bedelinin içinde cam kırılması hasarının da yer alması nedeniyle davacının bu kalem yönünden talep ettiği tazminatın da haklı olmadığı, davacı tarafça elektronik cihazlara ilişkin hasar bedeli talep edilmiş ise de davalı sigorta şirketi tarafından elektronik cihazlara ilişkin poliçe limiti olan 3.500,00 TL’nin davacıya ödenmiş olması nedeniyle davacının bu kalem yönünden de talep ettiği tazminatın haklı olmadığı, bu nedenlerle davacının davalıdan n gıda bozulmasından kaynaklı 500,00 TL kira kaybından kaynaklı 6.200,00 TL ve alternatif ikamet masrafından kaynaklı 3.000,00 TL olmak üzere toplam 9.700,00 TL talep edebileceği, hesaplan tazminat miktarına davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 22/01/2019 tarihinden itibaren zarara konu konutların kiraya verilerek kullanılması nedeniyle avans faizi işletilmesi gerektiği, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin yerinde olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabulüne” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ 1- Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; yeni oluşturulacak bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği, cam kırılması teminatının pert total bedeli içerisinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, gıda bozulması teminatının poliçe kapsamında ödenmesi gereken teminat olduğu, yine poliçe kapsamında alternatif ikamet masrafının ödemesinin yapılması gerektiği belirtilmiştir. 2- Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayandığı, davacının birçok talebinden biri olan alternatif ikamet gideri talebinin belli şartlar kapsamında, teminat dahilinde olmakla özel şart gereği davacının talebinin yerinde olmadığı, poliçede belirtilen teminat şartı gerçekleşmediğinden davalı şirketin sorumluluğu bulunmadığı belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava konut sigortası poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında …Numaralı 18.05.2017-2018 dönemlerini kapsar şekilde düzenlenen konut sigorta poliçesinin incelenmesinde, sigortalı konutun (tam kagir bina) adresinin ” … mahallesi … çıkmazı … apartmanı No: … Tophane Beyoğlu/ İstanbul ” olarak belirtilmiştir. Usule ilişkin aykırılıklar konusunda da öncelikli olarak ve mahkemece re’sen dikkate alınması gereken husus ise, mahkemenin görevli olup olmadığı sorunudur. Zira görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınabileceği gibi, taraflarca da davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesinde; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemin ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar. Aynı kanunun 3/1-h maddesinde; “Mal: Alışverişe konu olan ; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, “3/1-k maddesinde, “Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,” hükmünü; aynı kanunun 3/i maddesinde, “Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,” hükmünü; aynı kanunun 3/1-l maddesinde ise, “Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve her türlü hukuki işlemi,” ifade ettiği düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nun 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanunun 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. 6502 sayılı Kanun’un 3.maddesinde tanımlandığı üzere davacı tüketici ile davalı sigorta şirketi arasındaki ilişki konut niteliğindeki taşınmaza ilişkin poliçeden kaynaklı hasarın tazmini olduğundan tüketici işlemidir. Bu durumda davanın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, mahkemenin görevsizliği nedeniyle 6100 sayılı HMK’nun 114/1.c ve 115 maddeleri uyarınca davanın usulden reddi yerine yazılı olduğu biçimde işin esası hakkında karar vermiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle taraflar vekillerinin sair istinaf sebepleri şimdilik incelenmeksizin kararın 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 maddesi uyarınca kaldırılması dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı ve davalı tarafın istinaf başvurusunun sair istinaf sebepler incelenmeksizin KABULÜ ile İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2019/161 Esas, 2021/264 Karar ve 25/03/2021 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 bendi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dairemizin kararı doğrultusunda işlem yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 3-Davacı ve davalı tarafından ayrı ayrı yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Davacı ve davalı tarafından ayrı ayrı yatırılan istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talep halinde iadesine, 5 Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.3 ve 362/1.g bendi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/02/2022