Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1881 E. 2022/825 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1881
KARAR NO: 2022/825
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/358 Esas
KARAR NO: 2021/1148
KARAR TARİHİ: 20/10/2021
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)
KARAR TARİHİ: 29/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin ödeme güçlüğüne düştüğünden bahisle, İİK 285 vd. maddeleri gereği müvekkili hakkında alacaklarıyla konkordato akdetmesini sağlamak amacı ile konkordato mühleti verilmesini ve konkordatonun tasdikini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Beş aylık geçici mühlet sonunda komiser heyeti 12/10/2021 tarihli raporunda, davacı şirketin faaliyetine devam ettiği, beş aylık süreçte kar ettiği ancak, konkordato projesinin … şirketinden tahsil edilecek alacağa bağlandığı, dava dışı … şirketinden 18 milyon civarında alacağın tahsil edileceği vaadi ile ilgili, bu şirketin de İst. Anadolu 2 ATM’nin 2021/358 E sayılı dosyada konkordato davası açtığı, devam eden dosyada bu şirketin borca batık durumda olduğunun tespit edildiği ayrıca bu şirketin de kendi ön projesine dayanak belgelerde … firmasından 2 milyondan fazla alacaklı olduğunu bildirdiğini, davacının … şirketinden gerçek bir alacağı olduğunu gösterir belge olmadığı gibi borca batık durumda olan şirketten alacağını tahsil etme imkanının da gerçekçi olmadığı, başkaca kayda değer bir kaynak yaratamadığı, makul güvence raporunun dahi … şirketinden tahsil edilecek 18 milyon alacak başta olmak üzere 31 milyon civarında alacağın tahsili üzerine kurulu olduğu oysa, geçici mühlet içinde davacının … şirketinden değil … şirketinden 18 milyon alacaklı olduklarını, muhasebecilerinin yanlış işlemleri sebebiyle … şirketi ile ilgili hatalı kayıt tutulmuş olduğunu beyan ettikleri, defterlerinin şeffaf düzenlenmediği, gerçekçi ve inandırıcı bir ön projenin olmadığı, kaynak yaratılmadığı, mevcut durum itibariyle mühlet koşullarının oluşmadığı, davacı şirketin rayiç özvarlığının teknik bilirkişilerce tespit edilmesi neticesinde – 11.659.124,69 TL borca batık durumda olduğu belirtilmiştir.İst. Anadolu 2 ATM.nin 2021/358 E sayılı davacısı … Limited Şirketi olan konkordato davası celp edilerek incelenmiştir. Komiser heyetinin tespitleri mahkememizce denetlenerek bilimsel, somut verilere ve şirketin mali verilerine göre değerlendirme yapıldığı kanaatine varılmış, gerek teknik bilirkişilerin rayiç raporları gerekse komiser heyetinin raporları hükme esas alınmıştır. Davacının konkordato sürecinde borçların tasfiyesi için mali kaynaklarını net ve somut olarak ortaya koyması gerekir. Davacı şirketin konkordato sürecine dair ikna edici, ciddi mali kaynaklar yaratamadığı, taahhütlerinin soyut kaldığı, defter ve kayıtların ön projede belirtildiği gibi de olmadığı, tahsil kabiliyeti olmayan gerçek olduğu anlaşılmayan alacağa dayanıldığı (dava tarihi itibariyle … şirketinden alacaklı imiş gibi makul güvence raporu alındığı, davacının bu denli yüksek bir alacak tutarını kimden tahsil edeceğini biliyor olması gerektiği, muhasebecinin hatası olarak yapılan açıklamanın inandırıcı olmadığı), kimi şüpheli alacakların mühlet dönemi içinde muhasebeleştirildiği, mühlet içinde kar ettiği ancak geçmiş yılların ortalamasının altında kaldığı, borca batık durumda olan şirketin bu haliyle borçlarını projede belirtilen takvimde ödemesinin de mümkün görünmediği, özetle talebin iktisadi hayata göre inandırıcı olmayan konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı anlaşılarak konkordato talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili, 18/10/2021 tarihli feragat dilekçesi ile konkordato talebinden ve davadan feragat ettiklerini beyan etmişlerse de, davacı şirketin rayiç özvarlığına göre borca batık durumda olduğu açık olduğundan feragat beyanı hükme esas alınamamıştır. Davacı şirket yetkilisi (…) dinlenmek üzere çağrılmışsa da gelen olmamıştır. İİK’nun 292.maddesinde kesin mühlet için konkordato talebinin reddi ile iflasın açılması hususu düzenlenmiş olup, İİK’nun 287/5.maddesinde aynı hükümlerin geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanabileceği düzenlemesi mevcuttur. İİK.nun 292. maddesi 1. fıkrasının d bendine göre borca batık durumda olduğu anlaşılan davacı şirketin iflasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; Dava dışı …’ten bakiye alacağımız olan 18.524.372,18-TL gerçek olmadığından bahisle aktif mal varlığımız arasında kabul edilmemesi hukuka aykırı olduğunu, 12.10.2021 tarihli komiser raporuna itiraz dilekçemiz ekinde, imzalı …’in muavin defteri sunulduğunu, muavin defterine bakıldığında 01.09.2021 tarihi itibariyle 18.458.787,60-TL alacaklı olduğumuz net olarak gözüktüğünü, ayrıca davacı … ile borçlu … arasında yapılan mutabakat zaptı da dilekçe ekinde sunulduğunu, bu mutabakat zaptında da aynı miktarda alacaklı olduğumuz tespit edildiğini, mahkeme kararının aksine, müvekkil dosyaya sunulu tüm bilgi belge ve evraklara göre bilançosunun 6.799.663,00 TL artıda olduğunu, artı bilançoya sahip şirket için yerel mahkemece hukuka aykırı iflas kararı verildiğini belirterek iflas kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK.nun 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir. Somut olayda konkordato talep eden borçlu şirket iflasa tabi olduğu için yetkili mahkeme İİK’nın 285/3 fıkrasının göndermesi ile İİK 154.maddesi gereğince muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesi olup, dava görevli ve yetkili mahkemece açıldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74 maddesi, 114/1.f bendi ve 6098 sayılı TBK’nun 504/3 bendi uyarınca müvekkili adına dava açıp konkordato teklifinde bulunan vekilin, vekaletnamesinde özel olarak yetkilendirilmiş olması zorunlu olup sunulan vekaletname ile borçlu şirket vekilinin yasal düzenlemelere uygun olarak konkordato yönünden özel olarak yetkilendirildiği, davacı şirket lehine 28/05/2021 tarihli ara karar ile 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği, 27/08/2021 tarihli celsede rayiçlerin henüz tümüyle tespit edilememiş olması, şirketin izlenmesi ve daha sağlıklı incelemelerin yapılması amacıyla geçici mühlet kararı 2 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili, 18/10/2021 tarihli feragat dilekçesi, konkordato talebinden ve davadan feragat ettiklerini, müvekkil şirketin borca batık durumda olmadığından şirket hakkında verilen konkordato tedbirlerinin kaldırılmasını, komiserlerin görevlerine son verilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilince konkordato talebinden feragat edilmiş ise de İİK’nın 292. Maddesinde, kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflasın açılmasına yer verildiği, İİK 287/5 maddesinde İİK 292. Maddesinin , geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanacağı düzenlenmiştir. Madde 292-( Değişik :28/2/2018-7101/20 md): “İflasa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi halinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına re’sen karar verir. a)Borçlunun malvarlığının korunması için İflasın açılması gerekiyorsa, b)Konkordatonun başarıya ulaşmayacağı anlaşılıyorsa, c)Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa, d)Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse, İflasa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) vd (c) bendlerindeki hallerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine resen karar verir. Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder, diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder. ” hükmünü içermektedir. Görüldüğü üzere, borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat etse bile komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına re’sen karar verileceği düzenlenmiştir. Konkordato Geçici Komiser heyetince konkordato talep eden borçlu şirketin tüm malvarlıklarının ayrı ayrı rayiç değerlerinin tespiti için, şirketin güncel bilançosu itibarıyla stoklarında yer alan LPG kokusuzlaştırma kimyasalı, ithal tüplü LPG, LPG sanayi, Propan’ın tespiti için akaryakıt alanında uzman, araçların değerinin tespiti için makine mühendisinden, arsa niteliğindeki gayrimenkul ile LPG Dolum/Depolama tesisinin değerlemesi yapılabilmesi için gayrimenkul değerlendirme uzmanından ayrı ayrı rapor alınmıştır. Komiser Heyetinin 12/10/2021 tarihli beş aylık nihai raporunda; “Borçlu şirketin projedeki en önemli kaynağının borçlu şirketin alacak tahsilatları olduğu, buna göre konkordato revize projesinde ön görülen en önemli kaynak 18.542.630 TL tutarındaki Verilen Sipariş Avansları hesabında kayıtlı tutar olup konkordato revize projesinde yapılan açıklamada “31/03/2021 tarihi itibariyle şirketimizin en büyük alacak kalemi … Ltd. Şti. ‘den olmasına rağmen o dönemdeki yanlış muhasebe kayıtları nedeni ile bu alacak; ticari faaliyetimizin bulunmadığı … firmasından alacak olarak gösterildiğinden hatalı olan şirket kayıtları yeniden kontroller ve firmalarla yapılan mutabakatlar sonucu düzeltildiği ” belirtilmiş ise de 25/05/2021 tarihli Konkordato Ön Projesine İlişkin Bağımsız Makul Güvence Raporunda; “Söz konusu alacaklar 120 hesapta takip edilmekte olup bunun 28.671.765 TL’si … unvanlı firmadandır. Dolayısıyla kankordatonun başarısı esasen söz konusu firmadan olan alacağın tahsiliyle yakından ilgilidir.” şeklinde çok açık bir beyan bulunduğu, bu nedenle şirkete yeniden projeye uygun olarak bağımsız makul güvence raporu alınması yönünde eksikliğin giderilmesi yönünde ihtarat yapılmış ise de İİK 286/1 maddesine göre düzenlenmesi gereken makul güvence raporunun sunulmadığı, … Ltd. Şti.nin de İst. Anadolu 2 ATM’nin 2021/358 E sayılı dosyada konkordato davası açtığı, devam eden dosyada bu şirketin borca batık durumda olduğunun tespit edildiği, bununla birlikte … şirketinin konkordato başvurusunda sunulan finansal tablolarda şirketin alınan sipariş avansları hesabı toplamı 10.076.001,61 TL tutarında olup davacı … şirketine ait herhangi bir kayıt bulunmadığı, … konkordato dosyasına sunulan 29/06/2021 tarihli Makul Güvence Raporunda dahi davacı …’ın …’e 2.164.795,51 TL borcu göründüğü, … şirketinin de görülen konkordato davasına feragat dilekçesi sunduğu, bu nedenle revize projede gösterilen 18.542.630 TL kaynağın tahsil kabiliyeti bulunmadığından rayiç bilançoda bu tutar dikkate alınmadığı, borçlu şirketin 31/08/2021 tarihli rayiç değerlere göre (-) 11.659.124,69 TL borca batık durumda olduğu ” tespiti yapılmıştır. Dosya kapsamına göre, konkordato talep eden borçlu şirketin tüm varlıkların rayiç değerleri tespit ettirilmiş, 31/08/2021 tarihli rayiç değerlere göre (-) 11.659.124,69 TL borca batık durumda olduğu anlaşılmıştır. Borçlu şirket vekili, her ne kadar, borçlu şirketin, … şirketinden olan 18.542.630,00 TL alacağın gerçek alacak olduğunu, bu alacak miktarı dikkate alındığında borca batık olmadığını ileri sürmüş ise de komiser heyeti nihai raporunda ve mahkemenin gerekçesinde ifade edildiği gibi, davacının … şirketinden olan alacağının dayanağını gösterir somut belge sunmadığı, revize projede belirtilen alacak kaynağının (… şirketinden olan 18.542.630 TL tutarındaki alacak) Konkordato Ön Projesine İlişkin Bağımsız Makul Güvence Raporunda yer almadığı, revize projeye ilişkin makul güvence raporunun da sunulmadığı bilakis … şirketinin konkordato dosyasındaki finansal tablolarında, davacı borçlu şirketin, … şirketine borçlu gözüktüğü anlaşılmakla bu tutarın rayiç değer bilançosundan çıkartılmasında ve İİK.nun 292. maddesi 1. fıkrasının d bendine göre borca batık durumda olduğu anlaşılan davacı şirketin iflasına karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davacı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin yatırıldığından harç konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK’nın 308/a maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.29/06/2022