Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/188 E. 2021/736 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/188
KARAR NO: 2021/736
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/313
KARAR NO: 2020/725
KARAR TARİHİ: 04/11/2020
DAVA: İFLAS (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)
KARAR TARİHİ: 07/07/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacının, davalı şirketten İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takip çıkışı itibariyle 541.000,00 TL alacaklı olup alacağın bugüne kadar ödenmediğini, davalı-borçlu müvekkilimize olan borcunu ödemediği gibi adına kayıtlı gayrımenkul üzerinde haczi bulunan tüm alacaklıların da borçlarını ödemediğini, davalı-borçlu ödemelerini tatil etmiş bulunduğunu, davalı-borçlunun borçlu olarak yer aldığı dosya listesi; 1-Kadıköy(Anadolu ) …İcra Dairesi … E.- Borç miktarı : 166.735,00 TL (faiz ve masraflar hariç) 2-Kadıköy (Anadolu) …İcra Dairesi … E.- Borç miktarı : 405.511,00 TL (faiz ve masraflar hariç) 3-Kadıköy(Anadolu) …İcra Dairesi … E. – Borç miktarı : 540.916,00 TL (faiz ve masraflar hariç) 4-Kadıköy (Anadolu ) …İcra Dairesi … E. – Borç miktarı : 377.814,00 TL (faiz ve masraflar hariç) 5-Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü … E. – Borç miktarı : 200.000,00 USD (faiz ve masraflar hariç) 6-Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü … E. – Borç miktarı : 708.000,00 TL (faiz ve masraflar hariç) 7-Büyükçekmece …İcra Dairesi … E.- Borç miktarı :1.100.000,00 USD (faiz ve masraflar hariç) 8-Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü … E. – Borç miktarı : 400.000.00 TL (faiz ve masraflar hariç) 9-Beyoğlu …İcra Müdürlüğü (İstanbul …İcra Müdürlüğü … E. – Borç miktarı :159.396 TL (faiz ve masraflar hariç) 10-Büyükçekmece Vergi Dairesi Müdürlüğü 11- Küçükçekmece Sosyal Güvenlik Merkezi olduğunu, davalının, borçlarını ödemekten kaçınarak yalnız müvekkile olan ödemelerini değil diğer alacaklılarına da borçlarını ödemediği görüldüğünü, Ayrıca davalı-borçlu alacaklıların haklarını ihlal eden hileli davranışlarda da bulunduğunu, davalı-borçlu malvarlığı olarak bulunan İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi …-… Mah. … (… ) mevkii … ada … parsel de bulunan gayrımenkulü üzerinde 10 yılı aşkındır bedava oturan, hiçbir para ödemeyen … Ltd.Şti’ne karşı herhangi bir kira, ecrimisil davası açmadığı gibi bu firmanın çalışanı olan … davalı firmada muvazaalı ortaklık edinmiş ve sadece bu binanın … Ltd.Şti tarafından ele geçirilmesi için davalar açmaktadır. Halbuki Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü … E. sayılı alacaklısı … Ltd.Şti olarak gözüken dosya alacağı zamanaşımına uğradığı halde bu dosyaya herhangi bir dava açılmamıştır. Tüm bu hileli muameleler alacaklıların haklarını almaya engel olduğunu, bu nedenle davalının, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunması, ödemelerini tatil eylemiş olması itibarıyla,İİK’nun 177. maddesi uyarınca doğrudan iflasına, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; İİK 177. Maddede aranan doğrudan iflas şartlarının oluşmadığını, yerleşim yerinde faaliyetinin devam ettiğini, ödemelerini tatil etmediğini, müvekkil şirket hakkında ilama müstenit herhangi bir icra takibi veya mahkeme kararı ile ilama bağlanmış alacak söz konusu olmadığını, Kadıköy (Anadolu) … İcra Müdürlüğünün … E nolu dosya alacağı; eski şirket yetkililerince tanzim edilmiş muvazaalı senede istinaden gerçekleştirilmiş bir kambiyo takibi olup aynı zamanda zamanaşımı nedeni ile senet kambiyo vasfını da yitirdiğini, yine işlemsizlik nedeni ile takip düştüğünü, gerçekte şirket tarafından alacaklı olduğu gösterilen … isimli işbu davamızın da davacısı olan şahsa bu nevi bir borç olmadığı gibi müvekkil şirketin ticari şirket olması hasebiyle bu nevi bir şekilde ticari ilişkisi bulunmayan bir şahsa bu miktarda borçlanması mümkün olmadığını, zira alacaklı olduğu iddia edilen kişi, müvekkil şirkete karşı alım satım, hizmet vs nedenlerle hiçbir ticari münasebette bulunmamış bu denli bir nakdi kredi veya borç verebilecek statüde de olmadığını, bu husus mahkemece öncelikle ön mesele olarak kabul edilerek iddialarımız ışığında inceleme yapılıp bir karar verilmesi ve bu doğrultuda iflas talebinin değerlendirilmesi gerektiğini, davacının dilekçesinde belirttiği diğer icra dosyaları derdest dosyalar olmayıp zamanaşımı, alacaklı ile uzlaşma, ödeme ve hukuka aykırı kambiyo takibi oluşları nedeni ile müvekkilin borca batık olduğuna delalet teşkil etmeyeceğini, müvekkil şirket borçlarını ödeyebilecek malvarlığına sahip olup, davacının muvazaalı işlemleri ve haksız dava ve takipleri nedeni ile malvarlığını değerlendirme olanağına kavuşamadığını, müvekkil şirketin sahibi olduğu İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, … … ada, … parselde kayıtlı taşınmazı, halen davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun işlemlerle gerçekleştirdiği icra takibi, tasarrufun iptali davası, icra yoluyla taşınmazın satışı vs. nedenlerle bu varlığını değerlendirmediğini, şöyle ki davacı ilk önce … Ltd. Şti. İle danışıklı şekilde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E numaralı dosyası ile … Ltd. Şti., … Ltd. Şti hakkında bir icra takibi başlattığını, sonrasında … isimli şahısla birlikte (… Ltd. Şti.’ dan icra dosyasının kısmi temlik alacaklısı) bu icra dosyasını temlik aldığını, daha sonra borçlular … ve … şirketleri tarafından itiraz edilen icra takibinde … şirketi ile anlaşarak bu kez … şirketine karşı açılan itirazın iptali davasından feragat ettiğini ve müvekkill … şirketinin diğer borçlu … şirketinden satın aldığı İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, … … ada, … parselde kayıtlı taşınmaz mal varlığını usulsüz olarak tasarrufun iptali davası ile satma yoluna gittiğini, … şirketi ile davacı arasında yapılan gerçekteki adi ortaklık sözleşmesi her ne kadar taraflarınca saklanmak istenmişse de müvekkil … şirketinin itirazının iptali davasında ortaya çıkmakla dosyaya sunulduğunu, bu nedenle davacının muvazaalı işlemler yoluyla müvekkilin satın aldığı taşınmazı gerçekte var olmayan bir borca dayanarak icra yoluyla satması durumu ortaya çıktığını, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … TAL dosyası ile icradan satışı yapılan taşınmazın, ihalenin feshi davalarından halen Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/351 E ve 2018/592 K sayılı dosyası ile istinaf aşamasında olduğunu, dolayısıyla söz konusu taşınmazın satıldığı icra dosyası hakkında İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2011/491 E ve 2019/120 K sayılı dosyası, davacının alacaklı olmadığına dair dava dışı … şirketinden danışıklı olarak alacak tesis ettiği gerekçesine dayanan menfi tespit davası kabul edilmişse de halen istinaf aşamasında olduğu, bu sebeple davacının müvekkile ait mal varlığını teşkil eden taşınmazı hukuka aykırı şekilde haksız ve kötü niyetle iktisap etme çabası söz konusu menfi tespit davası ile kökten çözülmüş olacağını, müvekkilin sahibi olduğu taşınmaz mal varlığı olan İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, … … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın güncel değeri ise yaklaşık 50.000.000,00 TL değerinde olup dolayısıyla bu taşınmazın da menfi tespit davasının sonucunda serbest kalacak olması karşısında davacının davasının yersiz olduğu açıklığa kavuşacağını, bu nedenle İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2011/491 E ve 2019/120 K sayılı dosyasının bu dava yönünden bekletici mesele olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” Davaya konu icra dosyası itiraz edilmeksizin kesinleşmiş olmakla İcra Müdürlüğü’nden celpedilen kapak hesabına konu miktar depo emri olarak davalıya tebliğ edildiği, depo emrine esas miktarın 7 günlük süre içerisinde ödenmediğini, Davacı yan, müvekkilinin davalı şirketten İstanbul Anadolu 5.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile alacaklı olduğunu, davalı şirketin hileli muamelelerde bulunduğunu, ödemelerini tatil etmiş olduğunu, borca batık olduğunu belirterek İİK m.177 gereğince doğrudan iflasına karar verilmesini talep ettiğini, Davacı tarafça mahkememize bildirilen icra dosyaları celbedilerek dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan bilirkişi raporunda, davalı şirketin 03/05/2019 tarihi itibariyle Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından 1.236.074,77 TL, Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından 636.105,84 TL, Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından 1.524.754,48 TL, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından 4.091.995,09 TL, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından 906.920,07 TL, Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından 377.814,35 TL borçlu bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı taraf, dava dilekçesinde davalı şirketin borca batık durumda olduğunu belirtmiş olmakla davalı şirketin borca batık olup olmadığı hususunda da inceleme yapılması gerekmekte olup, (Yargıtay 23.HD, 17/01/2013 tarih, 2012/5960 Esas, 2013/174 karar sayılı ilamı) davalı şirketin aktifinde kayıtlı Büyükçekmece … Mahallesi … Ada … parsel sayılı taşınmazın İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden 07/04/2016 tarihinde satıldığı, açılan ihalenin feshi davasının reddine karar verildiği, verilen kararın Yargıtay aşamasından geçerek 26/11/2018 tarihinde kesinleştiği, davalı şirketin tek varlığı olan gayrimenkulünün satılmış olması nedeniyle rayiç değerli bilançoda 0 değerli olarak alındığı, taşınmaz tapu kayıtları üzerinde farklı icra dosyaları nedeniyle haciz bulunduğu, celbedilen icra dosyalarından kaynaklanan borçların rayiç değerli bilançoya alınmamış olması halinde davalı şirketin 31/12/2019 tarihi itibariyle (-) 444.364,77 TL borca batık durumda olduğu tespit edildiğini, Davalı şirket hakkında başlatılan icra takiplerinden kaynaklanan borçların ödenmediği, şirketin tek varlığı olan ve üzerinde farklı icra dosyaları nedeniyle haciz bulunan gayrimenkulünün icra dosya borcu nedeniyle ihale yolu ile satıldığı, davalının başkaca aktif mal varlığının bulunmadığı, borçlunun ödeme güçlüğü hâlinde bulunması nedeniyle açık veya zımni iradesiyle genel ve sürekli nitelikte borcunu ödememe durumunda olması nedeniyle ödemelerini tatil ettiğinin kabul edilmesinin gerektiği, İİK 177/2 maddesi gereğince açılan iflas davasında borca batıklık durumunun araştırılmasına gerek olmamakla birlikte davacı tarafça borca batıklık iddiasında bulunulduğundan bu hususta alınan bilirkişi raporu ile davalının borca batık olduğunun da tespit edildiği anlaşılmakla açılan davanın kabulü ile davalı şirketin iflasına ” kara verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili tarafından cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, İİK 177. Maddesi 1. Ve 2. bendi gereğince “borçlunun, alacaklıların, haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunması veya teşebbüs etmesi” “borçlunun ödemelerini tatil etmesi” nedenine dayalı doğrudan doğruya iflas davasıdır. İflas davası için yetkili ticaret mahkemesi, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesidir ( İİK 154/ III c.2). Bu yetki, kamu düzenine ilişkin ve kesindir. İİK’nın 181. maddesinin aynı Kanun’un 160. maddesine yaptığı yollama nedeniyle, İİK’nın 179. madde hükümü uyarınca doğrudan iflas talebinde bulunan alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar gerekli masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli tebliğ masraflarını avans olarak mahkeme veznesine yatırmalıdır. Somut olayda borçlu şirketin muamele merkezinde iflas davası açılmış, belirtilen masraflar yatırılmış, mahkemece İİK’nın 181. maddesi yollaması ile İİK’nın166. madde hükmüne uygun olarak ilanlar yapılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK ‘nun 177.maddesinde , “ Doğrudan Doğruya İflas Halleri “ üst başlığı altında, “Evvelce takibe hacet kalmaksızın İflas”, “Alacaklının talebi” düzenlenmiştir. 117/1.fıkrada, aşağıdaki hallerde alacaklının evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebileceği ifade edilmiştir. Yasada belirtilen “4” bent ise sırasıyla ,”1- Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3-308 inci maddede ki hal varsa; 4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse,..” şeklinde sayılmıştır. Davacı taraf, İİK’nın 179. maddesine dayanarak davalı şirketin borca batık olması sebebine dayalı iflas talebinde bulunmadığına göre borca batıklık durumunun araştırılmasına da gerek yoktur. O halde mahkemece, öncelikle davacının alacaklı olup olmadığı ve davalı şirketin ödemelerini tatil edip etmediği ve borçlunun, alacaklıların, haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunup bulunmadığı ve teşebbüs edip etmediği araştırılması gerekmektedir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bir mali müşavir bir hesap uzmanı bilirkişisinden alınan kök raporda; ” incelenen icra takip dosyalarının çok eski tarihte açılmış dosyalar olduğu, hacizler uygulandığına göre borç-takibin kesinleştiği, IİK 78/4,5 fkr. göre haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan veya IİK. 106, 110. Md. göre haciz düştükten sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosyanın muameleden kaldırılacağı, dava dosyasına celp edilen takip dosyalarında bu durumların oluştuğu, mübrez kesinleşmiş icra takip dosyalarında, dava dosyasına celp ettirildiği tarihlere kadar icra veznelerine ödeme yapıldığının görülmediği, hacizli taşınmazın ihale ile satılmadığı, ancak takipler alacaklılar tarafından ihale yapılarak veya aciz vesikasına bağlanarak sonuçlandırılmadığından, takip dışı borcun ödenmesinin söz konusu olabileceğinin ihtimal dahilinde olduğundan, İİK. nun 177. Md. şartlarının oluşup oluşmadığının, sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu, dosya münderecatında, borcun itfa, ihmal veya zaman aşımına uğradığına dair bir karar, takip dışı ödeme yapıldığına dair kabul edilebilir bir belge veya takip alacaklılarının feragatlarıın olmadığı, davalı şirket, ticari defter ve belge ibraz etmediğinden, davada dayanılan icra-mahkeme dosya borçlarının yıllar itibarı ile devredip devretmediği veya takip alacaklıları ile varsa diğer alacaklılarına ödemelerin yapılıp yapılmadığı ve dolayısıyla davalının borçlarını tatil edip etmediğinin tespit edilemediği ” görüş bildirilmiştir. Tarafların itirazları doğrultusunda celp edilen takip dosyaları ile sınırlı olmak üzere alınan ek raporda; ” dava tarihi itibariyle icra dosyalarından davalı borcunun 4.681.669,51 TL olduğu, davalı tarafından incelemeye sadece 2019 yılı ticari defterlerinin ibraz edildiği ve davalı ticari defterlerinde, icra dosyalarına konu borçlarla ilgili herhangi bir kayda rastlanmadığı (takipler 2004 yılı ve devamında da açılsa da, ticari defterlere devir olarak görülmesi gerekmektedir), davalı şirketin 2019 yılında herhangi bir faaliyeti ve faaliyet geliri olmadığı, katlanılan sabit giderlerden kaynaklı olarak Zarar raporlandığı, davalı şirketin tek aktif varlığının İstanbul İli, B.Çekmece İlçesi, … Mah. … Ada … Parselde kayıtlı gayrimenkul olduğu, söz konusu gayrimenkulun İstanbul …İcra Müd.’nün … E. sayılı dosyasında 07.04.2016 tarihinde satıldığı, dava dışı … Ltd. Şti. tarafından 14.04.2016 tarihinde B.Çekmece 2.İcra Hukuk Mahkemesi 2016/349 E. sayılı dosya ile ihalenin feshi davası açıldığı, 29.06.2016 tarih 2016/684 nolu karar ile şikayetin reddine karar verildiği, temyiz aşamalarından sonra 26.11.2018 tarihinde yerel mahkeme kararının kesinleştiği, davalı şirketin 31.12.2019 tarihi itibariyle rayiç değerli Aktifleri (varlıkları) 35.413,18 TL, Pasifleri (Borçları) 5.161.447,16 TL olmakla, borçlarının varlıklarından -5.126.034,28 TL fazla olduğu, bir diğer ifade ile 31.12.2019 tarihi itibariyle davalı şirketin (-) 5.126.034,28 TL bora batık olduğu, mahkeme tarafından icra takip dosyalarının çok eski tarihte açılmış dosyalar olduğu, hacizler uygulandığına göre borç-takibin kesinleştiği, İİK. 78/4,5 fkr. göre haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan veya İİK. 106,110. Md. göre haciz düştükten sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosyanın muameleden kaldırılacağı, dava dosyasına celp edilen takip dosyalarında bu durumların oluştuğu dikkate alınarak, 4.681.669,51 TL icra dosyalarından olan borcun borca batıklık bilançosunda değerlendirilmemesine takdir edilmesi halinde, davalı şirketin 31.12.2019 tarihi itibariyle (-5.126.034,28 TL + 4.681.669,51 TL) (-) 444.364,77 TL borca batık olacağı” tespiti yapılmıştır. Dosya kapsamına göre, davalı borçlu şirket hakkında 2004 yılından süregelen çok sayıda icra takipleri başlatıldığı, takip dosyalarında icra veznesine ödeme yapıldığı görülmediği gibi haricen ödemeye ilişkin belge sunulmadığı, davacının kesinleşen İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile alacaklı olduğu, her ne kadar davacının alacağını dayanak oluşturan İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının işlemden kaldırıldığı iddia edilmiş ise bu durum davacının alacağını ortadan kaldırmayacağı, iddia olunduğu gibi takip dosyası işlemden kaldırılmış olsa dahi davacının alacağını talep etme hakkı devam ettiği, davalı şirketin herhangi bir faaliyeti ve faaliyet geliri bulunmadığı, adına kayıtlı tek malvarlığı olan İstanbul İli Büyükçekmece İlçesi, … Mah. … Ada … Parselde bulunan gayrimenkul üzerinde çok sayıda haciz şerhi bulunduğu gibi söz konusu gayrimenkulün İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile 07/04/2016 tarihinde satıldığı, davalı tarafından açılan Büyükçekmece 2 . İcra Hukuk Mahkemesi 2016/351 Esas ( yeni 2019/815 Esas) ihalenin feshi talepli açılan davanın reddine karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, şuan yargıtay incelemesinde olduğu anlaşılmıştır. Davacı adına kayıtlı taşınmazın satışının gerçekleştiği İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalının açmış olduğu Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/351 E. (yeni 2019/815 Esas ) sayılı ihalenin feshi dosyası getirtilmemiş ise de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 16/09/2020 tarih 2020/1503 Esas 2020/1440 Karar sayılı ilamından anlaşıldığı üzere borçlu … Ltd. Şti. hakkında başlatılan takipte davacı alacaklının Büyükçekmece 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/2330 esas 2005/55 karar sayılı kararı ile taşınmazı devralan … şirketi ile dava dışı borçlu … şirketi aleyhine açtığı tasarrufun iptali davası sonucu aldığı yetki ile taşınmazın 07/04/2016 tarihinde satışını gerçekleştiği anlaşılmıştır. Davalı cevap ve tekrar ettiği istinaf dilekçesinde; davacı ilk önce … Ltd. Şti. İle danışıklı şekilde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E numaralı dosyası ile … Ltd. Şti., … Ltd. Şti hakkında bir icra takibi başlattığını, sonrasında … isimli şahısla birlikte (… Ltd. Şti.’ dan icra dosyasının kısmi temlik alacaklısı) bu icra dosyasını temlik aldığını, daha sonra borçlular … ve … şirketleri tarafından itiraz edilen icra takibinde … şirketi ile anlaşarak bu kez … şirketine karşı açılan itirazın iptali davasından feragat ettiğini ve müvekkill … şirketinin diğer borçlu … şirketinden satın aldığı İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, … … ada, … parselde kayıtlı taşınmaz mal varlığını usulsüz olarak tasarrufun iptali davası ile satma yoluna gittiğini, … şirketi ile davacı arasında yapılan gerçekteki adi ortaklık sözleşmesi her ne kadar taraflarınca saklanmak istenmişse de müvekkil … şirketinin itirazının iptali davasında ortaya çıkmakla dosyaya sunulduğunu, bu nedenle davacının muvazaalı işlemler yoluyla müvekkilin satın aldığı taşınmazı gerçekte var olmayan bir borca dayanarak icra yoluyla satması durumu ortaya çıktığını, Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … TAL dosyası ile icradan satışı yapılan taşınmazın, ihalenin feshi davalarından halen Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/351 E ve 2018/592 K sayılı dosyası ile istinaf aşamasında olduğunu, dolayısıyla söz konusu taşınmazın satıldığı icra dosyası hakkında İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2011/491 E ve 2019/120 K sayılı dosyası, davacının alacaklı olmadığına dair dava dışı … şirketinden danışıklı olarak alacak tesis ettiği gerekçesine dayanan menfi tespit davası kabul edilmişse de halen istinaf aşamasında olduğu, bu sebeple davacının müvekkile ait mal varlığını teşkil eden taşınmazı hukuka aykırı şekilde haksız ve kötü niyetle iktisap etme çabası söz konusu menfi tespit davası ile kökten çözülmüş olacağını, müvekkilin sahibi olduğu taşınmaz mal varlığı olan İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, … … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın güncel değeri ise yaklaşık 50.000.000,00 TL değerinde olup dolayısıyla bu taşınmazın da menfi tespit davasının sonucunda serbest kalacak olması karşısında davacının davasının yersiz olduğu açıklığa kavuşacağını, bu nedenle İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2011/491 E ve 2019/120 K sayılı dosyasının bu dava yönünden bekletici mesele olarak kabul edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı vekili savunmasında, davacının alacağının muvazaalı olduğu, davacı hakkında açılmış menfi tespit davası bulunduğunu savunmuş ise de taşınmazın satışına dayanak yapılan kesinleşmiş mahkeme kararı ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2011/491 E ve 2019/120 K sayılı dosyası getirtilmediğinden davalının hangi alacak için muvazaa iddiasına bulunduğu, menfi tespite konu dava dosyasının ne olduğu, tarafların kim olduğu, o dosyanın sonucunun, taşınmazın cebren satışına bir etkisi olup olmadığı anlaşılamamış olup mahkemece davalının bu yöndeki savunması konusunda bir değerlendirme de yapılmamıştır. O halde mahkemece, taşınmazın satışına dayanak yapılan kesinleşmiş mahkeme kararı ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ile İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2011/491 E ve 2019/120 K sayılı dosyası getirtildikten sonra menfi tespite konu dava dosyanın, taşınmazın cebren satışına bir etkisi olup olmadığı değerlendirerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine iadesine karar verilmiştir
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/313 E. 2020/725 K. sayılı 04/11/2020 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden davalı tarafça yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, 4-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/07/2021