Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1876 E. 2021/1395 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1876
KARAR NO: 2021/1395
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/187 Esas
KARAR NO: 2021/647
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
DAVA: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 29/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı şirket ile … A.Ş arasında, müflis havayolu şirketinin müşterilerinin yolcu hizmetleri ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla, 23 Eylül 2011 tarihinden itibaren çeşitli sözleşmeler imzalanmış olduğunu, borçlu şirketin, müvekkili şirketten aldığı hizmete ve tanzim edilip kendisine teslim edilen faturalara hiçbir zaman itiraz etmemiş olduğunu, Müflis havayolu şirketinin taahhütlerine rağmen sözleşmelerden ve faturalardan kaynaklanan borcunu ödememesi nedeniyle, alacakların tahsili için borçlu şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları ile icra takipleri başlatmış olduğunu, borçlunun icra dosyalarına haksız nedenle itiraz etmesi akabinde itirazın iptali davaları açılmış ve tüm davaların İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında birleştirilmiş olduğunu, söz konusu itirazın iptali davasında lehlerine bilirkişi raporu alınmış, son celsede karşı tarafın bilirkişi raporuna karşı itirazları reddedilmiş ve dosya karar aşamasına gelmiş olduğunu, ancak karar celsesinde, … firmasının iflas etmesi nedeniyle henüz hüküm kurulamamış olduğunu, itirazın iptali davasıyla talep edilen tazminatın, faizinin, lehlerine hükmedilecek vekalet ücreti, yargılama gideri ve faizlerinin tahsili amacıyla, Bakırköy … İflas Dairesi’nin … İflas sayılı dosyasına alacak kaydı başvurusu yapılmış olduğunu, ancak ilan edilen Sıra Cetvelinde, alacaklarının bir kısmının kabul, bir kısmının ise reddedilerek kaydedilmediğinin görülmüş olduğunu, Sıra Cetveline kaydedilmeyen toplam 146.417,16-TL tutarındaki alacaklarının, vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faizinden ibaret olduğunu, asıl alacaklarının iflas dairesince kayıt ve kabul edilmiş iken, itirazın iptali davalarının kabul edilmesiyle lehlerine hükmedilecek vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin sıra cetveline kaydedilmemesi halinin, usule ve yasaya aykırı olduğunu, zira ilgili icra dairesinden kapak hesabı alınmış, icra ve dava dosyalarına yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücreti ayrı ayrı hesaplanmış, hepsinin dayanak belgelerinin iflas dosyasına sunulmuş olduğunu, itirazın iptali davasına konu tazminat miktarının İflas İdaresi tarafından kayıt ve kabul edilmesi; davanın lehlerine sonuçlanacağı ve davalı tarafın vekalet ücreti ile yargılama giderlerinden de sorumlu olacağı anlamına geldiğini, ancak bu durum karşısında, ilam altına alınmayan vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faizlerinin kayıt edilmemesinin kabulünün mümkün olmadığını, Sıra Cetvelinin kendilerine 11.02.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu beyanla; davanın kabulüne, “reddedilen 146.417,16-TL tutarlı alacağın” da sıra cetveline kayıt ve kabul edilmesine karar verilmesine, dolayısıyla toplamda 1.243.239,51.-TL tutarlı alacağın tamamının sıra cetveline kaydedilmesine, İkinci alacaklılar toplantısına katılmalarına izin verilmesine ilişkin tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İflas İdare Memuruna usulünce tebligat yapıldığı, ancak davaya cevap verilmediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece ” Dava, İİK 235 maddesine istinaden açılan iflas masasına kayıt ve kabulüne ilişkindir. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. m).Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi , sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Davanın yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinde devam etmekte olan itirazın iptali davası nedeni ile lehlerine doğacak vekalet ücreti, yargılama gideri ve faizlerinin iflas masasına kayıt ve kabulünü talep etmektedir. Sıra cetveline itiraz davasında kaydedilmesi talep edilen alacaklar, müflisin iflas tarihinden önce doğmuş borçlarına ilişkindir. Dava dilekçesinde yer alan anlatımdan da anlaşıldığı üzere sıra cetveline kaydedilmesi talep edilen vekalet ücreti, yargılama gideri ve faizler, yargılaması devam eden İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/500 E. Sayılı dosyasına ilişkindir. Bu anlamda davacı tarafın henüz doğmamış alacağının iflas masasına kaydını talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Hukuki yarar HMK m.114/1-h maddesinde dava şartları arasında sayılmış ve HMK m.115/2’de dava şartlarının mevcut olmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceği hususu düzenlenmiştir. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine’ dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle;. Bakırköy 1. İflas dairesinin alacak kaydı başvurusu yapıldığı, cetvelinde alacağın bir kısmının kabul edilerek kaydedildiği bir kısmının ise reddine karar verildiği, sıra cetveline kaydedilmeyen toplam 146.417,16 TL tutarındaki alacağın vekalet ücreti, yargılama gideri ve faizden oluştuğu, bu nedenle reddedilen kısım dahil olmak üzere tüm alacağın kayıt ve kabulünün yapılabilmesi için istinafa konu işbu davanın açıldığı henüz karara çıkmamış olan 2018/500 esas sayılı dava dosyasına konu asıl alacağın iflas masasına kaydedilmesi ancak yine aynı dosyaya konu olan ve davanın kabulü halinde kanunen hükmedilecek olan vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin iflas masasına kaydedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK nun 235. maddesinde düzenlenmiş olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul ) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, İflas Müdürlüğünün 01/03/2021 tarihli cevabı yazısında, Müflis şirketin İ.İ.K. madde 219 gereğince adi tasfiye usulünde yürütülmesine, şirketin 07.11.2019 tarih ve saat 12:29 itibariyle iflasına karar verildiği, davacı şirketin 131 kayıt numarasıyla müdürlük iflas defterine kaydının yapıldığı ve iflas kararı kesinleşmediğinden 2. Alacaklar toplantısı yapılmadığı, sıra cetveli ilanına ilişkin gazete nüshasının bir örneğinin yazı ekinde mahkemeye gönderildiği ve davacı vekiline 10.02.2021 tarihli sıra cetveli ilanı ve derece kararının 16.02.2021 tarihinde tebliğ edildiğine dair e- tebligat mazbatası dosyaya sunulmuştur. Davanın 25.02.2021 tarihinde açıldığı nazara alındığında; Davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmakla işin esasının incelenmesine geçilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda sıra cetveli itiraz davasının kaydedilmesi talep edilen alacakların müflisin iflas tarihinden önce doğmuş borçlarına ilişkin olduğu, talep edilen vekalet ücreti, yargılama gideri faizlerin yargılaması devam eden yargılaması devam eden İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/500 esas sayılı dosyasında ilişkin olduğu ve henüz doğmamış alacaktan dolayı iflas masasına kaydın talep edilmesinin hukuki yararı bulunmadığı belirtilerek açılan davanın hukuki yararı yokluğu nedeniyle reddine dair karar verilmiş olup işbu karara yönelik davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Yapılan incelemede sıra cetveline ilişkin ilanın 13.02.2021 tarihli … gazetesinde yapıldığı ancak … Gazetesinde ilan yapıldığına dair bilgi ve belgenin dosya kapsamında yer almadığı anlaşılmıştır. … kayıt numarasıyla davacı alacaklı tarafça 1.243.239,51 TL alacaklı olduğunu beyan ederek müflis şirket ten alacaklı olduğunu beyan ederek iflas masasına alacağın kaydının yapılmasını talep ettiği, alacağının incelenmesi sonucunda alacağın ticari ilişkiden kaynaklandığı ve tamamen kabulüne, ilam altına alınmamış vekalet ücreti ve harç isteminin reddine (Reddedilen miktarının 146.417,16 TL) ve sıra cetvelinin 4. Sırasına alınmasına dair karar verilmiştir. Davanın son ilan tarihi tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde açılması gerekir. Davacı davasını, 04/11/2014 tarihinde yasal süre içerisinde açmıştır. Davanın yasal süre içerisinde açıldığının tespiti sonrasında işin esasının incelenmesine geçilmiştir.Davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen ve davalı müflis şirkete yönelik alacaklarının tahsil talepli başlatılan icra takiplerine yapılan itirazın iptali davalarının İstanbul 15. Asliye ticaret mahkemesinin 2018/500 esas sayılı dava dosyasında birleştirildiğinin belirtildiği ve İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/500 sayılı dosyasının duruşma zaptının bir örneğinin mahkemeye gönderildiği, yapılan incelemede ise İ.İ.K. ‘nun 194 maddesi uyarınca davalı şirketin iflas masasını 2. Alacaklar toplantısının yapılmasının beklenilmesine, dava şirket yönünden iflas kararının kesinleşmesine dair ara karar ihdas edildiği anlaşılmıştır. İİK’nun 195/1. maddesinde “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü yer almaktadır. İİK’nın 195. maddesinde müflisin borçlarının iflasın açılması ile muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği öngörülmüş olduğuna göre, iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekmektedir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. (Yargıtay 23. HD’nin 2016/1556 Esas, 2016/2121 Karar sayılı kararı). Yargıtay 19. Hukuk dairesinin 10.12.2001 tarih ve 3527 Esas 8209 Karar sayılı ilamında İİK ‘nun 196 maddesi uyarınca iflas tarihine kadar asıl alacağı işleyecek faizin alacağı hesap edilerek masaya kaydının lazım geldiği ve şayet tasfiye sonucunda bir bakiye kaldığı takdirde iflas tarihinden sonraki işleyen faiz alacağının kısmen veya tamamen ödenmemesi mümkün olduğu belirtilmiştir. Adi alacaklarda iflasın açılması ile 3095 sayılı yasanın 1. Maddesine göre tespit edilecek yasal faizi işlemeye başlayacak ve iflas alacağının ticari nitelikli işten kaynaklansa bile yasal faizin uygulanacağı, müflis de birlikte borçlu olanlar ve kefiller yönünden ise ticari alacaklılar yönünden iflasın avans faizi oranına göre faiz ödemeye devam edilmektedir. Yine davacının işçi alacağını tahsil etmek için açtığı davada hükmedilen vekalet ücretinin de iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları ile birlikte asıl alacağı eklenerek masaya yazılması gerekir. (Yargıtay 23. HD’nin 2016/9538 Esas, 2017/2383 Karar sayılı kararı).”… İİK’nın 195/1-2. maddesine göre “İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” cümlesinden hareketle iflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek (tahsil harcı bu hesaplama dışında bırakılarak) kapak hesabı yapılıp davacının alacağı belirlenerek bu bedel üzerinden kayıt kabul kararı verilmesi gerekirken, … (Yargıtay 23.Hukuk Dairesi 2015/7358 E 2016/5208 K sayılı ilam) Dava dilekçesine ekli bilgi ve belgeler incelendiğinde; İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/500 E sayılı dosyasında yargılaması devam eden itirazın iptali davasında vekalet ücreti, yargılama gideri ve faiz hesabının yapılarak değerlendirileceği nazara alındığında , mahkemece davanın hukuki yarar yokluğundan reddine dair karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır. HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 162,10 TL’nin başvuru harcının hazineye gelir kaydına,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 59,30 TL’nin istinaf karar harcının hazineye gelir kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29/12/2021