Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1821 E. 2021/1295 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1821
KARAR NO: 2021/1295
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/613 (DERDEST)
KARAR TARİHİ: 08/10/2021
DAVA: Konkordatonun Feshi
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin teklif etmiş olduğu konkordato projesinin İstanbul 3 ASliye Ticaret Mahkemesinin 2018/76 E. 2021/38 K. sayılı ilamı ile 05/02/2021 tarihinde tasdik edildiğini, davacı şirketin 27/06/2019 tarihli 100.000,00TL bedelli çek ve 29/08/2019 tarihli 150.000,00 TL bedelli senet nedeniyle davalı borçlu şirketten alacaklı olduğunu, işbu kıymetli evrakların müvekkili tarafından İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile konkordato tasdik kararından daha önce icra takibine konulduğunu, kıymetli evraklar takip nedeniyle icra dosyası kasasında olmasına rağmen kayyım ve davalı şirket ile görüşüldüğünde kıymetli evrakların ödemesinin takip borçlusu … San Tic Ltd Şti’ne yapıldığını ve yapılacağını beyan ettiklerini, kıymetli evraklar müvekkili elinde olmasına rağmen komiser heyetinin gerekli incelemeyi yapmadığını, ödeme planının ve komiser raporunun hatalı olduğunu, ödeme yapılan … San Tic Ltd Şti borca batık olduğundan alacağın bu firmadan tahsil kabiliyetinin olmadığını beyan ederek, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/02/2021 tarihli kararı ile tasdik edilen konkordatonun, davacı açısından kısmen feshine karar verilmesini ve konkordato tasdik raporunda … San Tic Ltd Şti’ne ödenmesine karar verilen ancak davacı elinde bulunan kıymetli evraklara konu alacak tutarının dava sonuçlanıncaya kadar ödemesinin durdurulmasına ve ilgili tutarın ödeme zamanları geldiğinde bloke konulmasına, taraflarına ödenmeyen 50.000,00 TL tutarlı ilk taksidin ve takip eden taksitlerin (toplamda 250.000,00 TL) taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…6100 sayılı HMK’nun 389/1 maddesine göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” düzenlemesi yer almakta olup, HMK’nun 390/3. Maddesinde ise “Tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinden haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.” düzenlemesi yer almaktadır. İhtiyati tedbir talep dilekçesi ve ekli belgeler incelendiğinde; ihtiyati tedbir talep eden taraf yaklaşık ispat derecesinde ispat şartını yerine getiremediğinden tedbir talebinin konusu yargılamayı gerektirmekte olup ancak haklılık durumu yargılama sonucunda taraf delillerinin toplanmasıyla belirlenebileceğinden bu aşamada yasal koşulları oluşmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek, dava konusu olayda ihtiyati tedbir koşullarının tamamen mevcut olduğunu, kıymetli evrakların başlatılan icra takibi nedeniyle İzmir … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasının içinde olduğunun bildirildiğini, çek ve senedin fotokopilerinin dilekçe ekinde dosyaya sunulduğunu, bu icra dosyasından davalı borçlu … Tic. A.Ş ye gönderilen ödeme emri sonucunda davalı tarafından konkordato süreci içerisinde takip açılamayacağından bahisle takibin iptali için dava açması neticesinde İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/444 E. 2021/519 K. sayılı kararı ile konkordato sürecinde borçlu hakkında dava açılamayacağından takibin iptaline karar verildiğini, davalı borçlunun icra takibinden haberdar olduğunu ancak tasdik raporunda ödemenin diğer borçlu … Ltd. Şti.’ne ödenmesine karar verildiğini, … Ltd. Şti. borca batık olduğundan borcu ödemediğini, firmaya da ulaşılamadığını, kıymetli evrağın ellerinde bulunmasının yaklaşık ispattan çok daha öte şekilde davalıdan alacaklı olduklarını gösterdiğini, buna rağmen ödemelerin keşideciye yapılmaya devam edilmesinin telafisi imkansız zararların doğmasına neden olacağını beyan ederek eksik inceleme ve hatalı değerlendirme neticesinde verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını, dava sonuçlanıncaya kadar müvekkilinin elinde bulunan kıymetli evraklara ilişkin ödemelerin yapılmasının durdurulmasını ve ilgili tutarların bloke edilmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, konkordatonun kısmen feshi istemine ilişkindir. İİK’nun 308/e maddesinde; “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir.” düzenlemesi yer almaktadır. İstinafa konu talep ise, alacaklı olunduğu belirtilen kıymetli evraklar yönünden lehtara yapılan ödemelerin durdurulması ve bedellerin bloke edilmesi yönündedir. 6100 sayılı HMK 389/1 maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”, HMK 390/1 maddesinde “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.”, HMK 390/3 maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.”, HMK 391/1 maddesinde “Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir. Yargılama sırasında mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi, gecikme sebebinin bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi söz konusu olan hallerde ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilmelidir. Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. Davacı tarafın iddiası, davalının keşidecisi olduğu 27/06/2019 tarihli 100.000,00 TL bedelli çek ve 29/08/2019 tarihli 150.000,00 TL bedelli senet yönünden, tasdik edilen konkordato projesinde alacaklı olarak çek ve senet lehtarı … Ltd. Şti.’nin gösterildiği ancak yetkili hamilin davacı şirket olduğu yönündedir. Davacının alacaklılar listesinde oy kullanacak alacaklılar arasında yer almadığı ve oy kullanmadığı, ödeme planında gösterilen alacaklılar listesinde bulunmadığı, işbu talep yönünden yaklaşık ispat koşullarının sağlanmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/12/2021