Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1761 E. 2021/1276 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1761
KARAR NO: 2021/1276
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/136
KARAR NO: 2020/548
KARAR TARİHİ: 10/09/2020
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Her üçü de aile şirketi olan davacı şirketlerin birbirleriyle ilişkileri bakımından grup şirket vasfında olduğunu, yine bu şirketlerin ortakları olmanın yanısıra kişisel kefaletleri dolayısıyla borçlardan sorumlu olan davacı aile bireylerinin de ekonomik olarak içine düştükleri ödeme güçlüğü olgusu karşısında şirketlerle bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, neredeyse davacıların tümünün kredi borçlarından ortaklaşa sorumlu olmalarının hem davacı tüzel kişiler hem de davacı gerçek kişiler bakımından ortak olan ana unsur olduğunu, davacı şirketlerin döviz krizi, bu krizden sonra kredi faizlerinin yükselmesi, daralan piyasa koşulları, ürün maliyetlerinin artması nedeniyle nakit akışının zayıfladığını ve finansal yapısının bozulduğunu belirterek, tüm davacılar yönünden 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri gereğince verilecek geçici ve kesin mühlet neticesinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…Konkordato talep eden şahıslar …, …, … yapılan yargılama değerlendirme sonucunda; Somut olayda gerçek kişiye sadece icra takiplerinden korunmak amacıyla konkordato tasdik kararı verilmesi, konkordatonun amacıyla bağdaşır nitelikte değildir. Türk Borçlar Kanunu’nun kefalete ilişkin hükümlerini ve icra ve İflas Kanununun menfi tespit davası hakkındaki bölümlerini işlevsiz hale getireceği açıktır. Zira kanun koyucunun da, gerçek kişiler bakımından konkordato müessesine başvuruyu kabul etmesindeki amacın bu olmadığı açıktır. Bu anlamda davacının, İİK 286. maddesinde aranan şartları karşılayan belgeleri dosyaya sunamadıkları, sunulan ön projede de konkordatonun başarısının borçlu şirketin konkordatosunun başarısına bağlandığı, kendilerine özgü konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, bu açıdan da ön projelerin uygulanabilir olmasının mümkün gözükmediği, borçluların, sadece alacaklıların icra tehdidinden kurtulmak amacı ile konkordato talep etmelerinin bu müessesenin amaçlarına uygun düşmediği anlaşılmakla Davacı gerçek kişiler …, …, … yönünden talebin esastan reddine karar verilmiştir. Davacı şirketler yönünden ise tüm dosya kapsamına göre; davacı … Ltd. Şti. yönünden; borçlunun konkordatoya tabi borçları 607.359,08 TL olduğu, şirket 607.359,08 TL tutarındaki konkordatoya tabi adi borçları 2021 Yılı Aralık ayında tek seferde ödemeyi planladığı, şirketin iflası halinde nakte dönüşebileceği bir malı olmadığı için şirket sadece ciro hedefleri ile borcunu ödemeyi planladığı için bu şirket alacaklıları açısından olumsuz bir durum oluşturacak ve alacaklarına kavuşamayacakları, şirket sadece 1 yıl içerisinde yapacağı ciro ile borçlarının tamamını ödeyebileceği için proforma nakit akım tablosu hazırlanma gereği görülmediği, 2021 yılı proforma gelir tablosu incelendiğinde hedeflenen ciro 2019 yılının cirosundan bile daha düşük bir ciro ile istenilen sonuca vararak borçlar tasfiye edilebileceği, borçlu şirketin alacaklı listesi hazırlanırken ve akabinde alacaklılar toplantısında oy kullanacaklar belirlenirken süresinde bildirimde bulunmayan veya verilen süreden sonra bildirimde bulunan alacaklılar borçlunun bilançosunda yer almak kaydıyla listeye alınmış ve alacaklılar toplantısına katılmalarına izin verildiği, konkordato nisabına dahil kaydedilmiş alacaklı sayısının (4) olduğu, konkordato nisabı içerisinde değerlendirilecek kaydedilmiş alacak miktarının 607.359,08 TL olduğu, 23 Temmuz 2020 tarihli toplantıda ve bilahare iltihak süresi içinde olumlu oy veren [1] adet alacaklının, alacak toplamı [604.175,48] TL olduğu, bu netice bakımından İİK m.302’nin öngördüğü çoğunluk koşulu gerçekleşmiş bulunduğu, borçlu şirketin mühlet içerisinde komiserin onayı ile doğmuş borçları mevcut olmadığı, İİKm.206’nın birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar bulunmadığı, bu nedenle teminat gösterme sorumluluğunun bulunmadığı, konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı Tarifenin “B) İcra ve iflas harçları:” başlıklı bölümünün “II- İflas harçları:” başlıklı alt bölümünün (2) numaralı fıkrasının (b) bendi gereğince 607.359,08 TL’nin binde 2,27’si oranında 1.378,71 TL Konkordato tasdik harcının yatırıldığı, konkordatonu tasdiki için İİK m. 305’te öngörülen tüm koşulların gerçekleştiği, davacı … A.Ş. yönünden; yaptırılan kıymet takdiri, buna ilişkin raporlar ve borçlunun ticari defterleri üzerinde gerçekleştirilen inceleme sonucunda şirketin rayiç değerlere göre 5.873.303,22 TL net aktifi olduğu, borçlunun konkordatoya tabi borçları ise 34.514.621,26TL olduğu, şirketin hali hazırda tüm varlıkları üzerinde rehin ve ipoteklerin olduğu dikkate alındığında konkordatoya tabi alacaklıların alacaklarını tahsil etme imkânlarının azalacağı, sadece % 36 oranında ve iflas tasfiyesine kadar geçecek (3-5 yıl) sürede alacaklarına kavuşabilecekleri anlaşıldığı, buna karşılık projenin tasdik olması halinde ve projede belirtilen Nakit Akım Tablosu ve kaynaklarında yer alan gayrimenkullerin satılması halinde borçlarının tamamını ödemesinin mümkün olabileceği; (aksi takdirde yıllar itibariyle ortaya konulan karlılık tutarlarıyla şirketin borçlarını ödeyebilmesi mümkün olmayacağı) kanaatine ulaşıldığı, borçlu şirketin alacaklı listesi hazırlanırken ve akabinde alacaklılar toplantısında oy kullanacaklar belirlenirken süresinde bildirimde bulunmayan veya verilen süreden sonra bildirimde bulunan alacaklılar borçlunun bilançosunda yer almak kaydıyla listeye alındığı ve alacaklılar toplantısına katılmalarına izin verildiği, konkordato nisabına dahil kaydedilmiş alacaklı sayısı 235 olduğu, konkordato nisabı içerisinde değerlendirilecek kaydedilmiş alacak miktarı [34.514.621,26] TL olduğu, 23 Temmuz 2020 tarihli toplantıda (75 kişi) ve bilahare iltihak süresi içinde (66 kişi) olmak üzere olumlu oy veren toplam [141] adet alacaklının, alacak toplamı [21.946.018,63] TL olduğu, bu netice bakımından İİK m.302’nin öngördüğü çoğunluk koşulu gerçekleşmiş bulunduğu, şirketin mühlet içerisinde komiserin onayı ile doğmuş borçları mevcut olmadığı, İİK m.206’nın birinci sırasındaki 12 imtiyazlı alacaklının 295.893,00 TL işçi alacağı olup, bu alacak tutarında teminat yatırılması gerektiği, konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı Tarifenin “B) İcra ve iflas harçları:” başlıklı bölümünün “II- İflas harçları:” başlıklı alt bölümünün (2) numaralı fıkrasının (b) bendi gereğince 34.514.621,26 TL’nin binde 2,27 oranında 78.348,19 TL konkordato tasdik harcının yatırıldığı, konkordatonun tasdiki için İİK m. 305’te öngörülen tüm koşulların gerçekleştiği, davacı … A.Ş. yönünden; yaptırılan kıymet takdiri, buna ilişkin raporlar ve borçlunun ticari defterleri üzerinde gerçekleştirilen inceleme sonucunda şirketin rayiç değerlere göre 31.416.326,06 TL net aktifi olduğu, borçlunun konkordatoya tabi borçları 26.266.576,00 TL olduğu, şirketin hali hazırda tüm varlıkları üzerinde rehin ve ipoteklerin olduğu dikkate alındığında konkordatoya tabi alacaklıların alacaklarını tahsil etme imkanlarının azalacağı, sadece %36 oranında alacaklarına kavuşabilecekleri ve iflas tasfiyesine kadar geçecek (3-5 yıl) süreleri de dikkate aldığımızda alacaklıların mağdur olacakları değerlendirildiği, buna karşılık projenin tasdik olması halinde ve projede belirtilen Nakit Akım Tablosu ve kaynaklarla borcun tamamını ödemesinin mümkün olabileceği, şirketin alacaklı listesi hazırlanırken ve akabinde alacaklılar toplantısında oy kullanacaklar belirlenirken süresinde bildirimde bulunmayan veya verilen süreden sonra bildirimde bulunan alacaklılar borçlunun bilançosunda yer almak kaydıyla listeye alınmış ve alacaklılar toplantısına katılmalarına izin verildiği, konkordato nisabına dahil kaydedilmiş alacaklı sayısı [143] olduğu, konkordato nisabı içerisinde değerlendirilecek kaydedilmiş borç miktarı [26.266.576,00] TL olduğu, 23 Temmuz 2020 tarihli toplantıda ve bilahare iltihak süresinde olumlu oy veren [72] adet alacaklının, alacak toplamı [21.482.677,56] TL olduğu, bu netice bakımından İİK m.302’nin öngördüğü çoğunluk koşulu gerçekleşmiş bulunduğu, şirketin mühlet içerisinde komiserin onayı ile doğmuş borçları mevcut olmadığı, İİK m.206’nın birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar bulunmadığı, bu nedenle teminat gösterme sorumluluğu mevcut olmadığı, konkordato tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (1) sayılı Tarifenin “B) İcra ve iflas harçları:” başlıklı bölümünün “II- İflas harçları:” başlıklı alt bölümünün (2) numaralı fıkrasının (b) bendi gereğince 26.266.576,00 TL’nin binde 2,27’si oranında 59.625,13 TL Konkordato tasdik harcının yatırıldığı, konkordatonun tasdiki için İİK m. 305’te öngörülen tüm koşulların gerçekleştiği…”gerekçesiyle; “1-Konkordato talep edenler; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı şirket … ANONİM ŞİRKETİ’nin, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı şirket … ANONİM ŞİRKETİ’nin, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı davacı şirket … LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin İİK’nun 305. maddesindeki tasdik şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla TASDİKİNE, 2-Konkordato talep eden şahıslar; davacı şahıs … (T.C. …)’in, davacı şahıs … (T.C. …)’in, davacı şahıs … (T.C. …)’in konkordato taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE, 3.1-Davacı … A.Ş.’nin konkordatoya tabi borçlarını projesinin tasdik kararının ilanından sonra 01/12/2021 tarihinde başlamak üzere, Her bir alacak tutarının 1. yıl % 2,08, 2. yıl % 25, 3. yıl % 25, 4. yıl % 25, 5. yıl %22,92’sini 48 ayda ve eşit taksitle ÖDENMESİNE, dosyaya şirket tarafından sunulan ödeme takviminin kararının eki olduğunun BİLDİRİLMESİNE, 3.2.-Davacı … Ltd. Şti.’nin konkordatoya tabi borçlarını projesinin tasdik kararının ilanından sonra 01/12/2021 tarihinde defaten ÖDENMESİNE; 3.3.Davacı … A.Ş.’nin konkordatoya tabi borçlarını projesinin tasdik kararının ilanından sonra 01/06/2021 tarihinde başlamak üzere, Her bir alacak tutarının 1. yıl % 14,58, 2. yıl % 25, 3. yıl % 25, 4. yıl % 25, 5. yıl % 10,42’inin 48 ayda ve eşit taksitle ÖDENMESİNE, dosyaya şirket tarafından sunulan ödeme takviminin kararının eki olduğunun BİLDİRİLMESİNE” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ … A.Ş. vekili, davacı … A.Ş.’den olan alacakları nedeniyle süresi içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı … aleyhine açmış olduğu dava neticesinde İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1108 E. 2019/788 K. sayılı 10/10/2019 tarihli kararı ile müvekkilinin …’den alacaklarının tahsiline karar verildiğini, davacı hakkında kesin mühlet verilmesi sonucu alacak davası kararına konu … nezdindeki alacakların geçici mühlet tarihi itibariyle hesaplanarak 259.804,96 USD ve 876.539,91 TL olmak üzere konkordato komiserliğine bildirildiğini, davacı şirket yetkilisi tarafından alacak talebine karşılık red beyanı verilmesi nedeniyle 20/12/2019 tarihinde taleplerinin reddine ve alacaklarının çekişmeli alacak olması hasebiyle nisaba katılmamasına karar verildiğini, mahkemenin çekişmeli alacaklara dair 03/07/2020 tarihli kararında da konkordato komiserlerinin 26/06/2020 tarihli raporu esas alınarak mahkeme ilamına dayanmakta olan alacak taleplerinin tamamının nisaba katılmamasına karar verildiğini, bu karara karşı 14/07/2020 tarihli dilekçe ile itiraz edilmesine rağmen alacaklılar toplantısına kadar itiraza ilişkin karar verilmediğinden müvekkili şirketin toplantıya katılamadığını, mahkeme tarafından 14/07/2020 tarihli dilekçeye istinaden konkordato komiserlerinden alınan 13/08/2020 tarihli raporda “kararın kesinleşmemiş bir çekişmeli alacak olduğu ve mahkeme kararının bozulması halinde konkordato sürecinin yanlış yürütülmesine neden olacağı, alacaklılar yönünden telafisi imkansız zararların doğma ihtimali olduğundan nisaba dahil edilmemesinin menfaatler dengesine uygun olduğu, konkordato projesinin tasdik edilmesinden sonra nisaba dahil edilmeyen alacağın kesinleşmesi halinde ise alacaklı bakımından herhangi bir hak kaybı olmayacağının” belirtildiğini, mahkeme tarafından 13/08/2020 tarihli rapor ertesinde de konuya ilişkin olarak ek bir karar verilmeksizin ve yine çekişmeli hale gelen alacaklar bakımından herhangi bir teminatın depo edilmesi hususunda hüküm tesis edilmeden konkordatonun tasdiki yönünde hüküm kurulduğunu, ilamlı alacakların konkordato nisabına dahil edilmeleri için kararın kesinleşmesi şartının olmadığına dair yerleşmiş doktrin görüşü (Sümer Altay – Ali Eskiocak tarafından 2018 yılında kaleme alınan, Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku isimli eserin 193.sayfası) mevcut olduğunu, kararın bu nedenle kaldırılması gerektiğini, davacı şirketin borca batık olmamasına rağmen faizsiz vade konkordatosu talep ettiğini, borca batık olmamakla birlikte borç ödemeden aciz halinde bulunan bir borçlunun yalnızca vade konkordatosu istemesinin mümkün olduğunu, faizsiz ödeme teklifinin ise tenzilat içerdiğini, davacı şirketin borca batık olmadığı, mevcut aktiflerin paraya çevrilmesi halinde 17.098.847,57 TL aktifte olacağı, dosyada mübrez 06/08/2020 tarihli rapor ile sabitken mevcut stokları ile hali hazırdaki borçlarını ödeyebilen davacı şirketin projesinin tasdikinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir. … A.Ş. vekili, davacı … A.Ş.’den olan alacakları nedeniyle süresi içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili banka alacağının eksik kaydedildiğini, müvekkili banka ile davacı … A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi nedeniyle nakit ve gayrinakit alacakları bulunduğunu, işbu alacakların teminatı olarak … A.Ş. lehine şirketin ortağı ve aynı zamanda kredilerin kefili … adına kayıtlı taşınmazda 09/08/2018 tarihli 10.800.000,00 TL bedelli 2. Dereceden ipotek tesis edildiğini, söz konusu alacak rehinli olduğundan kesin mühlet tarihinden sonra da faiz işlediğini, … A.Ş.’ne müvekkili banka tarafından kullandırılan kredi ürünlerinin toplam anaparasının 437.559,26 TL olup, 74.285,00 TL gayri nakdi riski, kesin mühlet tarihi olan 07/08/2019 tarihine kadar 68.793,77 TL işlemiş faiz ve 6.247,34 TL bsmv borcu bulunduğunu, buna rağmen komiser raporunda alacağın 410.165,00 TL olarak kabul edildiğini, ciddi hesaplama hataları olduğunu, şirket borçlarının eksik ve hatalı hesaplanmış olmasının ön projeyi kabul edenlerin çoğunlukta olduğu hususunu da şüpheli duruma getirdiğini beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. … Bankası A.Ş. vekili, davacı … A.Ş.’den olan alacakları nedeniyle süresi içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davacı şirketin konkordato oylamasında alacaklı tüm finans şirketleri tarafından ret oyu verildiğini, davacı şirketin finansal sisteme borcunun konkordato heyetinin tespitinin çok üzerinde olup rehinli alacakların adi alacak olarak kabul edildiğini, konkordato projesine kabul oyu veren ticari alacaklıların gerçekte olduğundan yüksek olarak kayıt altına alındığını, davacının ticari borçlarına ilişkin beyanları ile hareket edildiğinden konkordato nisabının hatalı tespit edildiğini, Komiser Heyeti şirketin konkordato projesinin uygulanabilir olduğuna ilişkin kanaat bildirmiş ise de, davacı şirketin şu anki faaliyeti ile borçlarını ödemesinin olanaksız olduğunu, davacı şirketin her ay bir yılda elde edemediği tutardan fazla ödemeyi gerçekleştiremeyeceğinin açıkça anlaşıldığını, müvekkili Banka alacağının hatalı miktarda kabul edildiğini ve bu hatalı tespit ile konkordatonun tasdikine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. … Bankası A.Ş. vekili, davacı … A.Ş.’den olan alacakları nedeniyle süresi içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Projenin uygulanabilirliği, konkordato ilan eden borçlu firmanın reel mali durumu, projenin alacaklıların menfaatlerine uygun olup olmadığı konularında yerel mahkeme tarafından yeterli bir inceleme ve araştırma yapılmadığını, proje ile öngörülen vadenin çok uzun olduğunu, şirket hakkında verilen konkordato tasdik kararına dayanak nihai raporda ciddi hesaplama hataları bulunduğunu, şirket borçlarının eksik ve hatalı hesaplanmış olmasının ön projeyi kabul edenlerin çoğunlukta olduğu hususunu da şüpheli duruma getirdiğini, konkordato talebinin İİK’nun 286., 287. ve ilgili diğer maddelerinde yer alan yasal düzenlemelere uygun bulunmaması ve davacı şirketin sunmuş olduğu konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün gözükmemesi nedeniyle reddi gerektiğini, mahkemece itiraza uğrayan alacaklar yönünden depo kararı verilmediğini, konkordato projesine kabul oyu veren ticari alacaklıların gerçekte olduğundan yüksek olarak kayıt altına alındığını, davacı şirketin bilanço kayıtları ile bilirkişinin tespit ettiği borç tutarlarının birbirinden farklı olduğunu, eksik inceleme yapıldığından ve davacının ticari borçlarına ilişkin beyanları ile hareket edildiğinden konkordato nisabının hatalı tespit edildiğini, konkordato projesinin uygulanabilir olmadığını, davacı şirketin şu anki faaliyeti ile borçlarını ödemesinin olanaksız olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. … Bankası A.Ş. vekili, davacılar … A.Ş. ve … A.Ş.’den olan alacakları nedeniyle süresi içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Bankanın, davacı … A.Ş. firmasından rehinli alacaklı olduğu için alacak bildirimi yapıldığı 14/11/2019 tarihi itibariyle 11.150.532,25 TL ve diğer davacı … A.Ş. firmasına kefilliği nedeniyle 1.507.876,84 TL alacaklı olduğunu, borçlu tarafından bir kısım alacaklara itiraz edilmesi nedeniyle, mahkemenin 9.871.721,17 TL alacak üzerinden toplantıya katılma kararı verdiğini, hesap kat ihtarındaki alacak miktarı itiraz edilmediğinden kesinleşmiş olmasına rağmen alacağın eksik hesaplandığını, davacı … A.Ş. firması bakımından ise rehinli 1.507.876,84 TL alacağı olduğunu, hesap kat ihtarındaki alacak miktarı itiraz edilmediğinden kesinleşmiş olmasına rağmen mahkemenin bu alacak hakkında karar dahi vermediğini, proje ile öngörülen vadenin çok uzun olduğunu, tek bir borçlu firmayı korumak adına alacaklıların büyük ölçüde mahfına sebep olunduğunu, konkordato talebinin İİK’nun 286., 287. ve ilgili diğer maddelerinde yer alan yasal düzenlemelere uygun bulunmaması ve davacı şirketin sunmuş olduğu konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün gözükmemesi nedeniyle reddi gerektiğini, mahkemece itiraza uğrayan alacaklar yönünden depo kararı verilmediğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Talep, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir. Konkordato, tacir yahut gerçek veya tüzel kişi bir borçlunun, borçlarını ödeme şekliyle ilgili yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul edilmesi ve yetkili mahkeme tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlunun tüm adi borçlarını ödeyebileceği koşullar göz önüne alınarak, kararlaştırılan sürede ve/veya miktarda ödemesini mümkün kılan bir hukuki müessesedir. 2004 sayılı İİK’nın 285/3 fıkrası uyarınca konkordato talebinde iflasa tabi olan borçlu için İİK 154. maddesinin birinci veya ikinci fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi yetkilidir. Somut olayda konkordato talep eden borçlu şirketler iflasa tabi olduğu için yetkili mahkeme İİK’nın 285/3 fıkrasının göndermesi ile İİK 154.maddesi gereğince muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesi olup, dava görevli ve yetkili mahkemece açılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74 maddesi, 114/1.f bendi ve 6098 sayılı TBK’nun 504/3 bendi uyarınca müvekkili adına dava açıp konkordato teklifinde bulunan vekilin, vekaletnamesinde özel olarak yetkilendirilmiş olması zorunludur. Sunulan vekaletname ile borçlu şirketler vekilinin yasal düzenlemelere uygun olarak konkordato yönünden özel olarak yetkilendirildiği anlaşılmıştır. Davacı şirketlerin konkordato ön projesinde; Davacı … A.Ş.’nin; iştigal konusunun pastanelerin ve tatlıcıların (sütlü, şerbetli vb.) faaliyetleri (garson servisi sunanlar ile self servis sunanlar dahil, imalatçıların ve al götür tesislerin faaliyetleri ile seyyar olanlar hariç) olarak belirtildiği, sermayesinin 12.000.000 TL, istihdam edilen personel sayısının 850 olduğu, 31/12/2018 tarihli bilançolarına göre dönen varlıkları kaydi 42.639.025,91 TL, rayiç 42.104.435,42 TL, duran varlıkları kaydi 46.177.353,42 TL, rayiç 11.116.564,30 TL olmak üzere toplam varlıkları kaydi 88.816.379,33 TL, rayiç 53.420.699,72 TL, kısa vadeli yabancı kaynakları kaydi ve rayiç 55.624.093,78 TL, uzun vadeli yabancı kaynakları kaydi ve rayiç 21.966.741,20 TL olmak üzere yabancı kaynaklar toplamının kaydi ve rayiç 77.590.834,98 TL, özvarlıklarının kaydi 11.225.544,35 TL, rayiç (-) 24.170.135,26 TL olduğu, şirketin 43 şubesinin bulunduğu, zarar eden Beşyüzevler, Güneştepe, Beylikdüzü, Halkalı, Bahçeşehir ve Atakent şubeleri kapatılarak aylık 125.000,00 TL, yıllık 1.500.000,00 TL kar elde edeceği, döviz krizi sonrası artarı ürün maliyetlerinin çeşitli nedenlerle satış fiyatlarına yansıtılamadığını, maliyet artışlarının satış fiyatlarına yansıtılması sonucu doğal olarak satış gelirlerinin de artacağı, şirketin Aralık 2018 itibariyle ürün satış fiyatlarına %20 oranında zam yapıldığı, 2019 yılı içerisinde ürün satış fiyatlarına ortalama %18 daha zam yapacağı dikkate alındığında şirketin 2019 cirosunun sadece fiyat artışları nedeniyle ortalama %35 artacağı, şirketin 2018 yılı 101.664.892,18 TL cirosunun 2019 yılında %35 artış ile 137.247.604,44 TL olarak gerçekleşeceği, 2020 yılında satış gelirlerinde ise 2019 yılına nazaran en az %15 artış beklendiğinden 2020 yılında 157.834.745,11 TL cironun gerçekleşeceği, 2021, 2022 ve 2023 yıllarında ise % 10 oranında artış göstereceği, şirket ortaklarına ait gayrimenkullerin satılarak gelir elde edileceği, sermaye artışı ve yeni ortak alarak öz kaynaklarını güçlendirmek şeklinde tedbirler alınacağı, şirketin iflası halinde alacaklıların eline geçecek tutar %60,81 iken, konkordatonun tasdiki halinde 2020 yılında %20’si, 2021 yılında %25’i, 2022 yılında %25’i ve 2023 yılında %30’u olmak üzere 4 yılda borcun tamamının ödeneceği belirtilmiştir. Davacı … A.Ş.’nin; iştigal konusunun pastanelerin ve tatlıcıların (sütlü, şerbetli vb.) faaliyetleri (garson servisi sunanlar ile self servis sunanlar dahil, imalatçıların ve al götür tesislerin faaliyetleri ile seyyar olanlar hariç) olarak belirtildiği, 50 ülkede 1200’den fazla şubesi bulunan ve bir dünya markası olan …’in Türkiye distribütörü olup, 160 çalışanı ve 5.000.000,00 TL sermayesi olduğunu, 31/12/2018 tarihli bilançolarına göre dönen varlıkları kaydi 15.416.553,03 TL, rayiç 14.123.153,96 TL, duran varlıkları kaydi 14.860.335,52 TL, rayiç 14.624.315,26 TL olmak üzere toplam varlıkları kaydi 30.276.888,55 TL, rayiç 28.747.469,22 TL, kısa vadeli yabancı kaynakları kaydi ve rayiç 26.835.553,22 TL, uzun vadeli yabancı kaynakları kaydi ve rayiç 1.232.680,22 TL olmak üzere yabancı kaynaklar toplamının kaydi ve rayiç 28.068.233,44 TL, özvarlıklarının kaydi 2.208.655,11 TL, rayiç 679.235,78 TL olduğu, müteselsil kefil olunan …’in bankaya olan toplam borcunun 36.549.614,35 TL, …’in ipotekli gayrimenkullerinin satışından elde edilecek gelirin ise 35.000.000,00 TL olduğu, …’in muhtemel bir iflası durumunda müteselsil kefillikten kalan borç 1.549.614,35 TL olacağından bu durumda …’nin toplam borcunun ise 28.068.233,44 TL + 1.549.614,35 TL = 29.617.847,79 TL olacağı, döviz krizi sonrası artarı ürün maliyetlerinin çeşitli nedenlerle satış fiyatlarına yansıtılamadığı, maliyet artışlarını satış fiyatlarına yansıtılması sonucu doğal olarak satış gelirlerinin de artacağı, şirketin Aralık 2018 itibariyle ürün satış fiyatlarına %20 oranında zam yapıldığı, 2019 yılı içerisinde ürün satış fiyatlarına ortalama %12 daha zam yapacağı dikkate alındığında şirketin 2019 cirosunun sadece fiyat artışları nedeniyle ortalama %25 artacağı, şirketin 2018 yılı 50.140.323,36 TL cirosunun 2019 yılında 61.085.990,67 TL olarak gerçekleşeceği, 2020 yılında satış gelirlerinde ise 2019 yılına nazaran en az %10 artış beklendiğinden 2020 yılında 67.194.589,74 TL cironun gerçekleşeceği, 2021, 2022 ve 2023 yıllarında ise % 10 oranında artış göstereceği, …’nin 2019 yılı içinde görüşmeleri tamamlanmış sözleşme aşamasında olan 11 adet yeni franchising anlaşması bulunduğu, şirketin geçmiş yıllar performansına bakıldığında 5 yılda 54 Franchising sözleşmesi yaptığı bu bağlamda en az 5 ay sürecek geçici ve kesin mühlette ve borçların ödeme vadelerinin 4 yıla yayılacağı düşünüldüğünde konkordato sürecinin tasdik sonrası ile birlikte 5 yılı geçeceği, …’nin bu süreçlerde en az 50 adet Franchising sözleşmesi yapacağına kesin gözle bakıldığı, her franchising sözleşmesinin şirkete 1.000.000 TL üzerinden %60 maliyette %40 geliri bulunduğu, sözleşme aşamasında olan 11 adet yeni franchising anlaşmasından elde edilecek kaynakların borçların ödenmesinde oldukça katkı sağlayacağı, şirket ortaklarına ait gayrimenkullerin satılarak gelir elde edileceği, 1.000.000,00 TL sermaye artışı yapılacağı, şirketin iflası halinde alacaklıların eline geçecek tutar %55,78 iken, konkordatonun tasdiki halinde 2020 yılında %20’si, 2021 yılında %25’i, 2022 yılında %25’i ve 2023 yılında %30’u olmak üzere 4 yılda borcun tamamının ödeneceği belirtilmiştir. Davacılar tarafından ilgili kayıt ve belgeler sunularak geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki talebiyle başvurulması üzerine, öncelikle geçici mühlet, süreç içerisinde kesin mühlet verilerek nihayetinde davacı şirketler yönünden konkordatonun tasdikine karar verilmiştir. Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir. İİK 302/son konkordato komiserinin alacaklılar toplantısını izleyen 7 günlük katılma süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 gün içinde gerekçeli raporuyla birlikte oluşturduğu konkordato işlemlerini kapsayan dosyaları, mühlet bitmeden önce ticaret mahkemesine sunacağını öngörmektedir. Prosedürün bunu izleyen kesiti, konkordatonun son aşamasını oluşturmakta ve ticaret mahkemesinin konkordatonun tasdik edilip edilmeyeceği bakımından yapacağı yargılama ile bunun sonucunda vereceği karara ilişkin bulunmaktadır. Konkordatonun tasdikine ilişkin yargılama, maddi hukuk yargılaması olmayıp, kendine özgü bir tasdik işlemi niteliğindedir. Tasdik yargılaması sonucunda oluşturulacak karar, daha çok konkordato prosedürünün yasal koşullara uygun yürütülüp yürütülmediğinin ve konkordatonun unsurlarının kanunun öngördüğü anlamda oluşup oluşmadığının saptanmasına ilişkin belirleyici nitelik taşıyan, tasdik faaliyetinin yürütüldüğü bir yargı işlevi özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle tasdik yargılaması, özellikle komiserlik tarafından yapılan işlemlerin yasanın öngördüğü doğrultuda gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin denetlenmesini de içerir (Altay,Sümer / Eskiocak,Ali, Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 5.Bası, İstanbul 2019, s.334). İİK’nın 305. maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının kümülatif olarak bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu aşamada geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve tasdik yargılamasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkeme, tasdik yargılamasında konkordato projesini kontrol edecek, konkordato sürecinde yapılması gereken işlemlerin zamanında ve kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyecektir. Şekli inceleme kapsamında yapacağı en önemli tespit, komiserin süresi içinde dosyayı kendisine teslim edip etmediğidir. İçerik olarak dikkatle araştırması gereken husus ise borçlunun alacaklılar arasında dengeyi koruyup korumadığıdır. (Öztek S./Budak A.C./Yücel M.T./Kale S./Yeşilova B., Yeni Konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019, s. 539.) Konkordato komiser heyeti mali müşavi …, hukukçu Prof. Dr. …, yeminli mali müşavir … tarafından tanzim edilen 09/04/2019 tarihli raporda; davacı … A.Ş.’nin gıda ürünleri (tatlı, pasta, baklava vb.) imalatı ve perakende satışı konusunda faaliyet gösterdiği, içinde bulunduğu finansal kriz nedeniyle konkordato talebinde bulunduğu, diğer davacılar … ve …’in şirket ortağı oldukları, şirketin borçlanmalarında müşterek borçlu müteselsil kefil olmaları nedeniyle şirketle birlikte konkordato talebinde bulundukları, davacı şirketin çalışma kabiliyetini Kaybetmediği, personel, taşıt, gayrimenkul, demirbaş, tesis makine ve cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğu, faaliyetlerine devam ettiği, davacı şirketin kayıtlı değerler esas alınarak hazırlanan 31/12/2018 tarihli bilançosuna göre özkaynaklar toplamının 11.225.544,35 TL olduğu ve dolayısıyla 6102 sayılı TTK’nın 376.maddesine göre borca batık durumda olmadığı, kendileri tarafından tespit edilen rayiç değerler esas alınarak hazırlanan aynı tarihli bilançoya göre ise özkaynaklar toplamının (-) 24.170.135,26 TL olduğu, dolayısıyla borca batık durumda olduğu, şirketten alacağı olan toplam kişi sayısının 250’den fazla, imtiyazlı ve adi alacak toplam tutarının 77.590.834,98 TL olduğu, konkordato ön projesinde zikredilen borç rakamı ile şirketin ticari defter kayıtlarındaki borç rakamının uyumlu olduğu, ancak bu borç rakamının doğruluğunun ve fiktif olmayan bir borç olup olmadığının bilahare teyit edilebileceği, bu aşamada sunulu bilgi ve belgelere bağlı kalındığı, şirketin aktifleri ve şirket borçlarına kefaleti bulunan ortaklara ait gayrimenkuller üzerinde 6102 sayılı TTK.nın 376/3 maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, bu çalışmaya başlandığı ancak henüz sonuçlanmadığı, ön projenin ve mali kayıtların incelenmesinde, projenin uygulanabilirliğinin önünde bir engel bulunmadığı izlenimi edinildiği, ancak komiser heyeti olarak görevlendirilmenin ardından çok kısa bir süre geçtiğinden ve borçlunun malvarlığının rayiç değerleri henüz tespit edilemediğinden ön projenin başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığı konusunda bu aşamada yapılacak değerlendirmenin sağlıklı olmayacağı, davacıların konkordato ön projelerinde yer alan tekliflerinin gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olup olmadığının üç aylık geçici mühlet sürecindeki işletme performanslarının görülmesi neticesinde değerlendirilebileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir. Davacı şirketlerin konkordato nihai projesinde; Davacı … A.Ş.’nin; sermayesinin 12.000.000 TL olduğu, döviz kuru ve faizlerdeki artış ile pandemi süreci nedeniyle şirketin ön proje hedeflerini tutturamadığı, 2019 yılı 9. ayı itibariyle ciro hedefinin % 60 oranında, kar hedefinin ise %88 oranında gerçekleştiği, 11 şubenin kapatıldığı istihdam edilen personel sayısı 850 iken 500 kişinin işten çıkartıldığı ancak maaş ve tazminatlarının ödendiği, finansman giderlerinde büyük ölçüde azalma meydana geldiği, konkordato sürecinde müşteri kaybı yaşamadığı ancak pandemi süreciyle birlikte 2020 hedeflerinin uzağında kaldığı, alacaklılara gönderilen davet mektuplarına verilen cevaplarla birlikte teyit edilmiş borç miktarının 60.837.066,02 TL, vergi ve SGK borçlarının 9.515.664,50 TL olmak üzere toplam 70.352.730,52 TL borcu olduğu, 24.252.212,84 TL’sinin piyasa borcu, 36.584.853,18 TL’sinin ise banka kredi borcu olduğu, 4 adet bankaya ortakların ve 3.kişilerin gayrimenkullerinin ipotek olarak verildiği bu taşınmazların 2019 yılı rayiç değerinin ise 35.000.000,00 TL olduğu, şirketin iflası halinde alacaklıların eline geçecek tutar alacaklarının % 41’i oranında iken, 60.837.066,02 TL adi borçların tamamının 12 ay ödemesiz 2021 yılı Aralık ayından başlayarak 48 ay vade ile eşit olarak ödenmesinin planlandığı, 2020 yılında 27.680.794,91 TL net satış ve 981.365,60 TL net kar, 2021 yılında 84.976.351,80 TL net satış ve 7.595.462,76 TL net kar, 2022 yılında 89.225.169,39 TL net satış ve 6.405.554,71 TL net kar, 2023 yılında 93.686.427,86 TL net satış ve 6.856.446,08 TL net kar, 2024 yılında 98.370.749,26 TL net satış ve 7.318.008,04 TL net kar öngörüldüğü, şirketin mevcut hali ile borca batık olmadığı belirtilmiştir. Davacı … A.Ş.’nin; sermayesinin 5.000.000 TL olduğu, döviz kuru ve faizlerdeki artış ile pandemi süreci nedeniyle şirketin ön proje hedeflerini tutturamadığı, 2019 yılı ciro hedefinin % 93 oranında gerçekleştiği ancak kar hedefinin tutturulamadığı, atıl şubelerin kapatıldığı ve 2019 yılında 11, 2020 yılında 5 yeni franchise şube ile ön projedeki anlaşma hedefinin sağlandığı, borç toplamının 28.349.020,67 TL olup borçlar arasında yer alan 441.302,51 TL’nin alacaklısı olan … ve ve 320.155,32 TL’nin alacaklısı …’in konkordato süreci tamamlanmadan bu alacaklarını şirketten talep etmeyecekleri, bu nedenle süreçte ödenecek borç tutarının 761.457,83 TL azalarak 27.587,562,84 TL’ye ineceği, ayrıca imtiyazlı alacaklılar (ipotek verilen … Bankası borcu ve SGK borcu) düşüldüğünde konkordatoya tabi adi alacaklılar tutarının 25.467.412,51 TL olduğu, … Bankasına olan 1.000.000,00 TL borca ilişkin şirket aktifinde yer alan ve değeri mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ile 5.875.160,50 TL tespit edilen taşınmazın borcu karşıladığı, SGK’ya olan 1.120.150,33 TL borç adi alacak statüsünde olmadığından bu borcun da indirilmesiyle kalan 25.467.412,51 TL tutarındaki konkordatoya tabi adi borçların 10 ay ödemesiz ve 2021 Haziran ayından başlamak üzere 48 ay vade ile eşit olarak ödenmesinin planlandığı, 2020 yılında 18.758.052,00 TL net satış ve 955.685,73 TL net zarar, 2021 yılında 59.335.067,79 TL net satış ve 4.102.940,57 TL net kar, 2022 yılında 62.301.821,18 TL net satış ve 3.360.308,33 TL net kar, 2023 yılında 65.416.912 TL net satış ve 3.528.324,00 TL net kar, 2024 yılında 68.687.758 TL net satış ve 3.704.740,00 TL net kar öngörüldüğü, şirketin mevcut hali ile borca batık olmadığı belirtilmiştir. Konkordato komiser heyeti finans uzmanı Dr. …, hukukçu Prof. Dr. …, YMM … tarafından tanzim edilen 06/08/2020 tarihli konkordatonun tasdiki hakkındaki gerekçeli raporunda; Davacı … A.Ş. yönünden; Şirketin 31/03/2020 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre varlıklar toplamının 114.337.245,89 TL, borçlar toplamının 97.238.398,32 TL, özvarlığının 17.098.847,57 TL ile borca batık olmadığı, aynı tarihli rayiç değerlere göre ise varlıklar toplamının 84.823.882,57 TL, borçlar toplamının 97.238.398,32 TL olup özvarlığının (-) 12.414.515,75 TL ile borca batık durumda olduğu, şirketin 34.514.621,26 TL konkordatoya tabi borçları olduğu, rehinli alacaklılarla bir anlaşmaya varılamadığı, şirketin hali hazırda tüm varlıkları üzerinde rehin ve ipoteklerin olduğu dikkate alındığında konkordatoya tabi alacaklıların alacaklarını tahsil etme imkanlarının azalacağı, sadece % 36 oranında ve iflas tasfiyesine kadar geçecek (3-5 yıl) sürede alacaklarına kavuşabilecekleri anlaşıldığı, buna karşılık projenin tasdik olması halinde ve projede belirtilen nakit akım tablosu ve kaynaklarında yer alan gayrimenkullerin satılması halinde borçlarının tamamını ödemesinin mümkün olabileceği (aksi takdirde yıllar itibariyle ortaya konulan karlılık tutarlarıyla şirketin borçlarını ödeyebilmesi mümkün olmayacağı) kanaatine ulaşıldığı, borçlu şirketin alacaklı listesi hazırlanırken ve akabinde alacaklılar toplantısında oy kullanacaklar belirlenirken süresinde bildirimde bulunmayan veya verilen süreden sonra bildirimde bulunan alacaklılar borçlunun bilançosunda yer almak kaydıyla listeye alındığı ve alacaklılar toplantısına katılmalarına izin verildiği, konkordato nisabına dahil kaydedilmiş alacaklı sayısının 235 ve konkordato nisabı içerisinde değerlendirilecek kaydedilmiş alacak miktarının 34.514.621,26 TL olduğu, 23/07/2020 tarihli toplantıda 75 kişi ve bilahare iltihak süresi içinde 66 kişi olmak üzere olumlu oy veren toplam 141 adet alacaklının, alacak toplamı 21.946.018,63 TL olduğu ve İİK 302.maddenin öngördüğü çoğunluk koşulunun gerçekleşmiş bulunduğu, şirketin mühlet içerisinde komiserin onayı ile doğmuş borçları mevcut olmadığı, İİK 206.maddenin birinci sırasındaki 12 imtiyazlı alacaklının 295.893,00 TL işçi alacağı olup bu alacak tutarında teminat yatırılması gerektiği, 78.348,19 TL konkordato tasdik harcı yatırılması gerektiği, konkordatonun tasdiki için İİK 305.maddede öngörülen tüm koşulların gerçekleştiği ve konkordatonun tasdiki konusunda olumlu kanaate varıldığı bildirilmiştir. Davacı … A.Ş. yönünden; Şirketin 31/03/2020 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre varlıklar toplamının 27,114,364,35 TL, borçlar toplamının 26,020,804,63 TL, özvarlığının 1.093.559,72 TL ile borca batık olmadığı, aynı tarihli rayiç değerlere göre ise varlıklar toplamının 31.416.326,06 TL, borçlar toplamının 26.019.025,60 TL olup özvarlığının 5.397.300,46 TL ile borca batık olmadığı, şirketin konkordatoya tabi borçlarının 26.266.576,00 TL olduğu, rehinli alacaklılarla bir anlaşmaya varılamadığı, şirketin hali hazırda tüm varlıkları üzerinde rehin ve ipoteklerin olduğu dikkate alındığında konkordatoya tabi alacaklıların alacaklarını tahsil etme imkanlarının azalacağı, sadece %36 oranında alacaklarına kavuşabilecekleri ve iflas tasfiyesine kadar geçecek (3-5 yıl) süreleri de dikkate aldığımızda alacaklıların mağdur olacakları değerlendirildiği, buna karşılık projenin tasdik olması halinde ve projede belirtilen nakit akım tablosu ve kaynaklarla borcun tamamını ödemesinin mümkün olabileceği, şirketin alacaklı listesi hazırlanırken ve akabinde alacaklılar toplantısında oy kullanacaklar belirlenirken süresinde bildirimde bulunmayan veya verilen süreden sonra bildirimde bulunan alacaklılar borçlunun bilançosunda yer almak kaydıyla listeye alınarak alacaklılar toplantısına katılmalarına izin verildiği, konkordato nisabına dahil kaydedilmiş alacaklı sayısının 143, konkordato nisabı içerisinde değerlendirilecek kaydedilmiş borç miktarının 26.266.576,00 TL olduğu, 23/07/2020 tarihli toplantıda ve bilahare iltihak süresinde olumlu oy veren 72 adet alacaklının, alacak toplamının 21.482.677,56 TL olduğu, bu netice bakımından İİK 302. maddede öngördüğü çoğunluk koşulunun gerçekleşmiş bulunduğu, şirketin mühlet içerisinde komiserin onayı ile doğmuş borçları mevcut olmadığı, İİK 206.maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar bulunmadığı, bu nedenle teminat gösterme sorumluluğu mevcut olmadığı, 59.625,13 TL konkordato tasdik harcı yatırılması gerektiği, konkordatonun tasdiki için İİK 305.maddede öngörülen tüm koşulların gerçekleştiği ve konkordatonun tasdiki konusunda olumlu kanaate varıldığı bildirilmiştir. Bu rapor üzerine mahkemece konkordatonun tasdikine karar verilmiştir. Dairemizin 27/05/2021 tarih 2020/2345 E. 2021/554 K. sayılı kararı ile “…dosya kapsamında, komiser heyeti tarafından yapılan ilan uyarınca alacaklarını bildiren alacaklılara ilişkin kayıtlar, alacak bildirimlerine karşı davacı şirketin sunduğu beyanlar, alacağı çekişmeli hale gelen alacaklılara yapılan bildirimler, alacaklılar toplantısına ilişkin hazirun cetveli, alacaklılar toplantısına sunulan rapor, alacaklılar toplantısındaki oylama cetveli, oy kullanan ve iltihak süresinde beyanda bulunan alacaklılara ilişkin kayıtlar, iltihak süresi sonunda oluşan kabul/red cetveli ve nisap tablosu, alacak miktarları ve ödeme tablosu dosya kapsamında bulunmadığı…” gerekçesiyle 1.kez geri çevrilmiş, Mahkemece eksikliklerin ikmal edildiği belirtilerek dosyanın yeniden gönderilmesi neticesinde yapılan incelemede geri çevirme kararında ifade edilen eksikliklerin tam olarak giderilmediği tespit edildiğinden Dairemizin 06/10/2021 tarih 2021/1144 E. 2021/931 K. sayılı kararı ile; “…İltihak süresi sonunda oluşan kabul/red cetveli ve nisap tablosu da dosya kapsamında bulunmamaktadır. Konkordato komiser heyetinin gerekçeli tasdik raporunda sadece toplam alacak miktarı, kabul eden alacaklı sayısı ve kabul eden alacaklıların alacak miktarına yer verilmiştir, başka bir bilgi yer almamaktadır. Nisabın ne şekilde oluştuğu, hangi alacaklıların oylama sırasında, hangi alacaklıların iltihak süresi içerisinde kabul oyu kullandıkları, vekil ile kullanılan oylar yönünden vekaletnamelerde bu yönde yetki olup olmadığı, bu bağlamda kullanılan kabul oylarından yetki olmaması ve tamamlanmaması nedeniyle red kabul edilen oylar olup olup olmadığı, birden fazla alacaklıdan alacağını temlik alan alacaklılar varsa nisapta ne şekilde değerlendirildiği, iltihak süresi içerisinde red oyu kullanan alacaklılar olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Tüm bu hususların değerlendirildiği, tüm alacakların liste halinde ayrı ayrı yazılarak, karşılarına alacak miktarının, kullandıkları kabul veya red oyunun yazıldığı, oy kullanmamış iseler oy kullanmadıkların belirtildiği tablonun oluşturulması, beyanda bulunulmaması nedeniyle red sayılanların, projeyi kabul etmesine rağmen vekaletnamesinde bu yönde yetki olmaması nedeniyle red sayılanların, birden fazla alacaklıdan alacağını temlik alan alacaklılar varsa nisapta ne şekilde değerlendirildiğinin belirtilmesi, iltihak süresi sonunda oluşan kabul/red cetveli ve nisap tablosunun kararın denetlenmesi açısından dosya kapsamına alınması zorunlu olmasına rağmen bu eksiklikler ikmal edilmemiştir. Dosyada mevcut olan belgeler itibariyle komiser heyetinin nihai raporunda çoğunluk sağlandığı yönündeki tespitin hangi verilere dayalı olarak yapıldığı anlaşılamamaktadır…” gerekçesiyle eksikliklerin giderilmesi için 2. kez geri çevrilmesine karar verilmiştir. Dairemizin 2. geri çevirme kararına istinaden komiser heyetine dosyanın tevdii neticesinde, komiser heyetince 16/11/2021 havale tarihli yeni rapor tanzim edilmiştir. Bu rapordan da anlaşılacağı üzere, ilk derece mahkemesinin nihai kararından önce Dairemizin geri çevirme kararında ifade edilen eksikliklere ilişkin denetime açık bir rapor düzenlenmemiştir. Komiser heyetinin 16/11/2021 havale tarihli konkordatonun tasdikine ilişkin açıklama ve düzeltme raporunda; Davacı … A.Ş. Yönünden; konkordato nisabına dahil kaydedilmiş alacaklı sayısının 235 ve toplam alacak tutarının 34.514.621,26 TL olduğu, toplantıda 75 alacaklı ve iltihak süresi içinde 66 alacaklı olmak üzere olumlu oy veren toplam 141 adet alacaklının, alacak toplamı 21.938.367,38 TL olduğu, toplantıda 24 alacaklının, iltihak süresi içerisinde 3 alacaklının red oyu verdiği, toplantıya katılmasına rağmen oy kullanmadığı için red oyu vermiş sayılan 5, toplantıya katılmayarak red oyu vermiş sayılan 69 alacaklının bulunduğu, İİK’nun 302.maddesinde yer alan koşulun 1/2’den fazla alacaklı sayısı ve 1/2’den fazla alacak miktarı ile oluştuğu belirtilmiştir. Rapora göre red oyu veren yada red olarak değerlendirilen toplam alacaklı sayısı 101’dir. Kabul oyu veren alacaklı sayısı 141 olduğuna göre toplam alacaklı sayısı 141+101 = 242 olmasına gerekmekle birlikte raporda toplam alacaklı sayısı 235 olarak belirtilmiştir. Ancak aradaki farka ilişkin bir açıklama yapılmamıştır. Davacı … A.Ş. Yönünden; konkordato nisabına dahil kaydedilmiş alacaklı sayısının 143 ve toplam alacak tutarının 26.266.576,00 TL olduğu, toplantıda 56 alacaklı ve iltihak süresi içinde 14 alacaklı olmak üzere olumlu oy veren toplam 70 adet alacaklının, alacak toplamı 21.478.177,56 TL olduğu, toplantıda 11 alacaklının red oyu verdiği, iltihak süresi içerisinde red oyu veren alacaklı bulunmadığı, toplantıya katılmasına rağmen oy kullanmadığı için red oyu vermiş sayılan 2, toplantıya katılmayarak red oyu vermiş sayılan 63 alacaklının bulunduğu, İİK’nun 302.maddesinde yer alan koşulun 1/4’den fazla alacaklı sayısı ve 2/3’den fazla alacak miktarı ile oluştuğu belirtilmiştir. Rapora göre red oyu veren yada red olarak değerlendirilen toplam alacaklı sayısı 76’dır. Kabul oyu veren alacaklı sayısı 70 olduğuna göre toplam alacaklı sayısı 70+76 = 146 olmasına gerekmekle birlikte raporda toplam alacaklı sayısı 143 olarak belirtilmiştir. Ancak aradaki farka ilişkin bir açıklama yapılmamıştır. 15/03/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 37 maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen “Kanun Yolları” başlıklı 308/a maddesinde “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.” düzenlemesi ile itiraz eden alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecekleri düzenlenmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 25/02/2021 tarihli, 2021/1393 E. 2021/511 K. sayılı ilamı; “…Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308 a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabilir. İtiraz edenler kavramı İİK 304. maddesinde belirlenen şekliyle dar yorumlandığı takdirde sadece duruşma öncesi itiraz edenlerin kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak böyle bir yorum hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kanundaki “itiraz edenler” ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim Prof Dr. …, Doç. Dr. … Yücel Yeni Konkordato hukuku kitabının 308/a maddesini açıkladıkları 569. sayfada ret oyu kullananların tasdik kararını istinaf edebileceklerini kabul etmişlerlerdir. Kanunun 302/7 maddesinde “toplantının bitimini takip eden 7 gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur” ifadesi bulunmaktadır. Bu ifadeden toplantıya katılmadığı halde 7 günlük iltihak süresi içinde alacaklılarının konkordatoya karşı oy kullanma hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda toplantıya katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde oyunu belli eden alacaklının nisapta nazara alınması ve nihai tutanağın ve komiser raporunun buna göre hazırlanması Kanun’nun 302/son maddesi gereğidir. Az yukarıda yazılı doktrin görüşünde de iltihak süresi içinde itiraz edenlerin istinaf yoluna başvurabileceği de belirlenmiştir…” şeklindedir. İİK 304. maddesinin birinci fıkrasında, konkordatoya itiraz eden alacaklılar, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmeleri koşuluyla duruşmada hazır bulunabilecekleri hükmüne yer verilmiştir. Bu sayede “alacaklılar itirazlarıyla ya konkordatonun tasdikine engel olmayı ya da konkordato şartlarının kendileri açısından düzeltilmesini isteyebileceklerdir. İİK m. 308/a hükmü alacaklıların itirazına önemli bir sonuç bağlamıştır. Madde gereğince konkordato hakkında verilen hükme karşı istinaf ve temyiz yoluna başvurmak isteyen alacaklının daha önce konkordatoya itiraz etmiş olması gerekir.” (Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 522) Konkordato tasdik kararı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 25/09/2020 ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında 16/09/2020 tarihinde ilan edilmiştir. Bu durumda alacaklılar, son ilan tarihi olan 25/09/2020 tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf yoluna başvurabileceklerdir. İstinaf başvurusu için son gün 05/10/2020’dir. İstinaf yoluna başvuran tüm alacaklıların başvurularının süresinde olduğu tespit edilmiştir. Alacaklıların karara karşı istinaf haklarının olması için alacaklılar toplantısında veya iltihak süresi içerisinde red oyu vermeleri yada İİK 304. maddesi uyarınca duruşma ilanı üzerine duruşma tarihinden 3 gün önce itiraz dilekçesi sunmaları gerekmektedir. Tasdik yargılamasına ilişkin 14/08/2020 tarihli ilan metninin “…, …, …, … Anonim Şirketi, … Limited Şirketi hakkında dosya kesin mühlet aşamasında olup, kesin mühletin bitmesinden önce dosya ele alınmış ve duruşmasının 10/09/2020 günü saat:11.40’da mahkememiz duruşma salonunda yapılacağı, İİK 304.maddesi uyarınca itiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri 7101 sayılı Kanunla değişik İİK’nun 288/2 madde ve fıkrası uyarınca ilgililere ilanen duyurulur” şeklinde olduğu ancak Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde 11/09/2020 tarihinde yani duruşmadan 1 gün sonra ilan edildiği, Basın İlan Kurumu ilan portalında ise duruşmadan 2 gün önce 08/09/2020 tarihinde ilan yapıldığı tespit edilmekle bu durumda tasdik duruşmasına ilişkin ilanların yasal düzenlemeye uygun olarak yapılmadığı belirlenmiştir. Alacaklı … Bank A.Ş.; Alacaklı vekili tarafından 05/02/2020 tarihinde … AŞ ve … AŞ yönünden sunulan dilekçeler ile alacak kaydına itiraz edildiği, çekişmeli alacak raporunda sadece … AŞ yönünden konkordato oylamasında 9.609.851,17 TL + 261.870,00 TL değerli kağıt bedeli (çek karnesi yaprağı) olmak üzere toplam 9.871.721,17 TL üzerinden hesaba katılması gerektiğinin belirtildiği, mahkemece çekişmeli alacaklar hakkında verilen 03/07/2020 tarihli kararda … AŞ yönünden alacağı hakkında değerlendirme yapılarak “… Bankası A.Ş.’nin konkordatoya tabii alacağının 9.871.721,17 TL olarak hesaba katılmasına” karar verildiği, … AŞ yönünden çekişmeli alacak raporu alınmadığı ve karar verilmediği anlaşılmıştır. … AŞ’nin alacaklılar toplantısında esas alınan listenin 228.sırasında … Bankasının 9.609.851,17 TL ile yer aldığı toplantıya katılmadığı ancak bu alacaklının ödeme planında ve Dairemizin geri çevirme kararı üzerine oluşturulan ayrıntılı raporda alacaklılar arasında gösterilmediği tespit edilmiştir. … Bankasının alacak kayıt talebi ekinde yer alan kayıtların incelenmesinde … AŞ’den olan alacağına karşılık … AŞ adına kayıtlı Büyükçekmece … Mah. … pafta … parselde kayıtlı (bahçeli kargir ev ve müştemilatı) ve … parselde kayıtlı (arsa) taşınmazlar (yeni … ada … parsel) üzerine 3.640.000,00 TL 1.derecede ipotek tesis edildiği, yine … AŞ ve … AŞ’den olan alacağı yönünden … adına kayıtlı Bakırköy … Mah. … ada … parselde kayıtlı alışveriş merkezindeki … nolu rezidans niteliğindeki bağımsız bölüm üzerine 15.000.000,00 TL 1.derecede ipotek tesis edildiği tespit edilmiştir. … Bankası AŞ’nin ifade edilen ipotek kayıtları nedeniyle ipotekli alacaklı olarak değerlendirdiği anlaşılmaktadır. Karar tarihinden sonra alınan kayyum raporunda alacaklı … Bankası AŞ’nin 3.kişinin rehni ile teminat altına alınan alacağının rehinli alacak olarak değerlendirildiği, yeniden yapılandırma sözleşmesi ile ilk 6 ay ödemesiz 07/04/2021 tarihinden başlamak üzere 54 ay vadeli toplamda 13.384.416,86 TL olarak ödenmesi yönünde anlaştıkları ifade edilmiştir. … AŞ’nin alacaklılar toplantısında esas alınan listenin 57.sırasında … Bankasının 1.000.000,00 TL ile yer aldığı toplantıya katılmadığı ancak bu alacaklının ödeme planında ve Dairemizin geri çevirme kararı üzerine oluşturulan ayrıntılı raporda alacaklılar arasında gösterilmediği tespit edilmiştir. … Bankasının alacak kayıt talebi ekinde yer alan kayıtların incelenmesinde … Tic. AŞ ve … AŞ’den olan alacağı yönünden … adına kayıtlı Bakırköy … Mah. … ada … parselde kayıtlı alışveriş merkezindeki … nolu rezidans niteliğindeki bağımsız bölüm üzerine 15.000.000,00 TL 1.derecede ipotek tesis edildiği tespit edilmiştir. … Bankası AŞ’nin ifade edilen ipotek kaydı nedeniyle ipotekli alacaklı olarak değerlendirdiği anlaşılmaktadır. Karar tarihinden sonra alınan kayyum raporunda alacaklı … Bankası AŞ’nin şirket adına kayıtlı (… AŞ) taşınmazın rehni ile teminat altına alındığı belirtilen alacağının rehinli alacak olarak değerlendirildiği, yeniden yapılandırma sözleşmesi ile ilk 6 ay ödemesiz 16/11/2020 tarihinden başlamak üzere 12 ay vadeli toplamda 1.523.077,49 TL olarak ödenmesi yönünde anlaştıkları ifade edilmiştir. Dosya kapsamında şirketin kendi borcu için kendi taşınmazı üzerine ipotek tesis ettiğine dair bir kayıt ise yer almamaktadır. Üçüncü kişi rehniyle güvence altına alacakların konkordato projesinin kabulüne ilişkin nisapta dikkate alınıp alınmayacağına ilişkin uygulamada ve doktrinde farklı görüşler bulunsa da hakim görüş, alacağı üçüncü kişi rehniyle güvence altına alınan alacaklının, konkordato projesinin kabulüne ilişkin olarak nisaba dahil edileceği yönündedir. Bu görüşünün temel gerekçesi, alacağı üçüncü kişi tarafından sağlanan rehinle güvence altına alınan alacaklının, konkordato nisabına dahil edilmemesi halinde, halefiyet gereği daha sonra alacaklının yerine geçerek borçluya rücu edebilecek üçüncü kişinin zarara uğrayacağı düşüncesidir. Bu düşünceye göre alacaklı nisaba dahil edilmeyerek teminattan mahrum bırakıldığında, üçüncü kişi de buna bağlı olarak rücu hakkının güvencesinden mahrum kalacağı yönündedir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 16/02/2021 tarih 2021/1389 Esas 2021/275 Karar sayılı ilamında; “…İİK 295. maddesi “Mühlet sırasında rehinde temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez” şeklindedir. 17/07/2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunla değişik İİK 289. maddesi de aynı ifadeleri taşımaktadır. 28/02/2018 tarih ve 7101 sayılı Kanun yürürlüğünden önce doktrin maddede belirlenen rehinli malın borçluya ait olması konusunda fikir birliği içindedir. (Gündoğan, Postacıoğlu, Üstündağ Kuru) Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 20/10/1993 tarih 6282/6805 karar sayılı ilamında da 3. kişi rehninin konkordato nisabında adi alacak olarak gözönünde bulundurulmasına karar vermiştir. Meseleyi konkordatonun amacı çerçevesinde değerlendirmek gerekir. Konkordato dürüst bir borçlunun belli bir zaman kesiti içerisindeki bütün adi alacaklarını yetkili makamın onayı ve alacaklı çoğunluğunun kabulü ile tasfiyesinin sağlandığı bir icra biçimidir.Bu amacın gerçekleştirilmesi yani konkordatonun başarıya ulaşması için borçlunun malvarlığının korunması gerekir. İİK.nın 295. maddesi de bu amaca hizmet eden bir hüküm içerir. Rehni 3. kişinin vermesi halinde bu rehnin paraya çevrilmesi konkordato talep eden borçlunun pasifine etki etmeyecektir. Bu haliyle 3. kişi tarafından verilen rehnin paraya çevrilmesini konkordato kapsamında engellenmesi kanun koyucunun amaçladığı bir sonuç olarak düşünülemez. İİK 45. maddesi uyarınca alacaklı önce rehne müracaat etmelidir. Maddede rehnin 3. kişi tarafından verilmiş olması durumu ayrık tutulmamıştır. Bu nedenle alacaklının 3. Kişi tarafından verilen rehne öncelikle müracaat etmesi, konkordato talep eden borçlunun malını koruma altında tutacak olup bu husus konkordato kurumunun amacına uygun olacaktır. Bu gerekçeler ışığında alacağı 3. kişi rehniyle temin edilen alacaklının alacağının adi alacak olarak nisaba dahil edilmesi borçlu ve rehin veren 3.kişinin kanunun 303. maddesi çerçevesinde hareket etmesi gerekecektir…” şeklinde açıklanmıştır. Dairemizce de üçüncü kişinin malvarlığına dahil malların rehniyle temin edilen alacakların adi alacak sayılarak bu çerçevede konkordato projesinin kabulüne ilişkin nisapta dikkate alınması gerektiği kabul edilmektedir. Bu durumda üçüncü kişinin rehniyle güvence altına alacağın, adi alacak olarak dikkate alınması gerekirken aksi yöndeki işlem ve değerlendirme yerinde değildir. Yine konkordato talep eden davacı … AŞ’nin rehinli alacaklı kabul edilen diğer alacaklıları … Bankası, … Bankası, …’ın alacaklarının da açıklamalar uyarınca değerlendirilmesi gerekmektedir. Alacaklı … Bankası A.Ş.; Alacaklı vekili tarafından … AŞ yönünden sunulan dilekçe ile alacak kaydına itiraz edildiği, çekişmeli alacak raporunda konkordato oylamasında 304.787,12 TL nakdi +133.980,00 TL değerli kağıt bedeli olmak üzere toplam 438.767,12 TL üzerinden hesaba katılması gerektiğinin belirtildiği, mahkemece çekişmeli alacaklar hakkında verilen 03/07/2020 tarihli kararda “… Bankası A.Ş.’nin konkordatoya tabii alacağının 438.767,12 TL olarak hesaba katılmasına” karar verildiği, alacaklı vekilinin oylamaya katılarak red oyu kullandığı ancak Dairemizin geri çevirme kararına istinaden komiser heyeti tarafından düzenlenen 16/11/2021 havale tarihli konkordatonun tasdikine ilişkin açıklama ve düzeltme raporunda bu alacaklının listelerde yer almadığı, nisaba dahil edilmediği ayrıca … Bankası A.Ş.’nin rehinli alacaklılar kapsamında da yer almadığı tespit belirlenmekle, bu durumda komiser heyetince yapılan değerlendirme ve hesaplamanın hatalı olduğu açıktır. Alacaklı … A.Ş.; Alacaklının alacağı mahkeme kararı ile tespit edilmiş ise, alacağın konkordato nisabına mutlaka dahil edilmesi zorunludur. Mahkeme kararı kesinleşmemiş olsa bile sonuç aynıdır. Zira ilamların yerine getirilmesi için kesinleşmesi -istisnalar dışında- şart değildir (HMK m.350, 367; İİK m.36). Borçlu süresinde konkordatoya kaydedilen ve ilamla saptanmış olan alacaklara itiraz ettiği takdirde , ticaret mahkemesi ilama bağlı alacağı nisaba dahil etmek zorundadır. (Altay,Sümer / Eskiocak,Ali, Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 5.Bası, İstanbul 2019, s.318). Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 11/02/1965 tarihli 1965/1154 E. 1965/1511 K. sayılı ilamında “Alacak, İstanbul Asliye Üçüncü Ticaret Mahkemesi’nin 13/03/1964 tarihli 70 sayılı ilamına istinat ettirilmiştir. HUMK’nun 443’üncü maddesinde belirtildiği gibi, gayri menkule ve buna müteallik ayni haklara, aile ve şahsın hususuna müteallik hükümler müstesna, diğer hükümler kesinleşmeden dahi icra olunabilir. Böyle bir hükmün temyiz edilmesi icrayı durdurmaz. Bu hüküm göz önünde tutularak, ilama merbut alacağın konkordato nisabını tespit ederken hesaba katılması gerekir. Aksine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, merci kararının İİK’nun 366’ncı ve HUMK’nun 428’inci maddeleri uyarınca bozulmasına” karar verilerek ilama bağlı alacakların çoğunluk hesabında dikkate alınabilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığı ifade edilmiştir. Çekişmeli alacak raporunda … A.Ş.’ye borcunun olmadığı buna karşılık adı geçen şirketle İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinde (2015/1108 numaralı dosya) yargılamanın sürdüğü, konkordato oylamasında … A.Ş.’nin alacağının bulunmaması nedeniyle hesaba katılmaması gerektiği belirtilmiş ve mahkemece 03/07/2020 tarihli çekişmeli alacak kararında … A.Ş.’nin konkordatoya tabii alacağının bulunmadığı nedeniyle talebin reddine karar verilmiş ise de; alacağın İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/1108 E. 2019/788 K. sayılı 10/10/2019 tarihli kararı ile ilama bağlandığı ve mahkeme ilamına dayalı alacağın kesinleşmesinin beklenmesine de gerek olmadığı dikkate alındığında bu alacaklı yönünden verilen karar hatalıdır. İfade edilmesi gereken diğer bir husus ise dosyanın incelemeye elverişli olmamasıdır. Çuvallar halinde pek çok klasörden oluşan dosya kapsamındaki evraklar Dairemizin daha önceki geri çevirme kararına rağmen gerekli şekilde düzenlenmemiştir. Dosya kapsamında üç şahıs ve üç şirketin davacı olması nedeniyle bir kısım evraklar davacılara göre ayrı klasörlere ayrılmış ise de genel itibariyle karışıktır. Her bir davacı yönünden komiser heyetinin ayrı ayrı olacak şekilde raporlarını tanzim ederek ayrı dosya düzenlemesi gerekmesine rağmen toplu olarak değerlendirme yapılmış, mahkemenin duruşma zabıtları, ara kararları, dosya kapsamına alınan evraklar düzensiz olarak yerleştirilmiştir. Dosyanın sağlıklı olarak incelenmesi ve denetlenmesi belirtilen hususlara dikkate edilmesi halinde mümkündür. Açıklanan nedenlerle, mahkemece tasdik duruşması öncesi usulüne uygun olarak ilanların yapılmamış olması, mahkemece hükme esas alınan komiser heyeti raporunun eksik olması, denetime açık ve elverişli olamaması, Dairemizin geri çevirme kararı ardından düzenlenen raporda hataların bulunması, istinaf yoluna başvuran alacaklı … A.Ş.’nin alacağı ilama dayalı olmasına rağmen nisaba dahil edilmemesi, … Bankası A.Ş.’nin nisapta dikkate alınmaması, … Bankası A.Ş.’nin alacağı adi alacak olmasına rağmen rehinli alacak olarak işlem yapılması hatalı olup açıklanan nedenlerle sair istinaf itirazları şimdilik incelenmeksizin istinaf yoluna başvuran alacaklılar … A.Ş., … Bankası A.Ş., … A.Ş., … Bankası A.Ş. ve … A.Ş.’nin istinaf istemlerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Alacaklılar … A.Ş., … Bankası A.Ş., … A.Ş., … Bankası A.Ş. ve … A.Ş. vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜ ile Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/136 E. 2020/548 K. Sayılı 10/09/2020 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 3-Alacaklılar tarafından ayrı ayrı yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına, 4-Alacaklılar tarafından ayrı ayrı yatırılan 54,40 TL istinaf karar harçlarının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/12/2021