Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1755 E. 2021/1391 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1755
KARAR NO: 2021/1391
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/109
KARAR NO: 2021/277
KARAR TARİHİ: 24/03/2021
DAVA: Sözleşmenin Uyarlanması
KARAR TARİHİ: 29/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin üyesi bulundukları … Derneği ile davalı Şirket arasında 2019,2020 ve 2021 Yılları Şubat ayında … Fuar Merkezinde 1.2.3.4.5.6.7.8 numaralı salonlarda (…) … Show Fuarı’nın gerçekleştirilmesi ve organizasyonu amacı ile 29.05.2018 tarihinde bir sözleşme imzalandığını, sözleşme hükümleri gereği Şubat/2019 ve Şubat/2020 yıllarında 14. ve 15. Avrasya … Fuar Organizasyonları gerçekleştirildiğini, Şubat/2021 tarihinde davalı şirketin organizasyonunda gerçekleşecek 16. Avrasya … Fuarına katılım için müvekkili şirket ve davalı şirket arasında 14.04.2020 tarihinde fuar katılım sözleşmesi imzalandığını, Covid19 nedeniyle 11.03.2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü kararı ile pandemi ilan edilmiş, pandemi ilanını takiben uluslararası düzeyde ve Ülkemizde 18 Mart 2020 tarihinden itibaren iş ve sosyal hayata dair bir çok kısıtlama ve yasaklar getirildiğini, Gerek seyahat, gerekse sosyal alandaki yasakların bir çok organizasyonun yapılmasını imkansız hale getirdiğini, 11 Mayıs 2020 tarihi itibari itibariyle Ülkemizde diğer Ülkeler ile paralel olarak normalleşme sürecine girildiğini, ülkemizin normalleşme sürecine girmesi ile birlikte üyesi olduğumuz Dernek Yönetimi İle … A.Ş. arasında 29.05.2018 tarihli ana sözleşmeye ek nitelik taşıyan 20.08.2020 günlü protokol imzalandığını, 2021/Şubat ayı içerisinde gerçekleştirilmesi planlanan 16. Avrasya … fuar organizasyonu ile ilgili fiyatlandırma ve diğer organizasyon süreçleri ile ilgili bir kısım ortak kararlar ile Fuarın iptali anılan protokole konu edildiğini, Fuara katılım için Müvekkili Şirket İle … A.Ş. arasında akdedilen Sözleşmede yer alan edimler arasındaki denge Pandemi sürecinin beraberinde getirdiği aşırı ifa güçlüğü ile alt üst olduğunu, müvekkili Şirketin Üyesi olduğu … İktisadi İşletmesi ve Dernek tarafından davalı şirket ile aralarında akdedilmiş 29.05.2018 günlü sözleşme ve 20.08.2020 günlü protokolün uyarlanmasına ilişkin olarak İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin E:2021/26 kaydında hakim müdahalesi talebinde bulunulduğunu, taraflar arasında imzalanan 14.04.2020 tarihli sözleşme hükümlerinin BK 136 ve 138. maddeleri kapsamında değişen yeni koşullara uygunluğunun sağlanması yönüyle öncelikle sözleşmeden dönme yolunda uyarlama ya yönelik müdahalede bulunulması, sözleşmeden dönme yolunda haklı nedenler bulunmadığının değerlendirilmesi halinde 16.Avrasya … Fuar etkinliğinin 19.02.2022 açılış,28.02.2022 kapanış olarak tarih bağlamında uyarlanmasına ilişkin sözleşmeye müdahale edilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin söz konusu … Fuarı Şubat 2021 tarihinde gerçekleştirilmek üzere planlandığını, müvekkili şirket tarafından gerekli başvurular yapılmış ve fuarın bu tarihte gerçekleştirilmesi için gerekli tüm hazırlıklar tamamlandığını, Ancak Covid 19 Pandemisinin ortaya çıkması ile birlikte ülkemizde alınan önlemlerin ilk başında fuarcılık faaliyetlerinin durdurulduğunu, Ticaret Bakanlığı tarafından alınan karar ile ülkemiz genelinde yapılacak olan tüm fuarların 16 Mart 2020 tarihinden 01 Eylül 2020 tarihine kadar durdurulduğunu, hal böyle olunca müvekkili şirkette ülkemizde faaliyet gösteren diğer tüm fuar firmaları gibi bu tarihler arasında gerçekleştirecek olduğu fuarlarını ertelemek zorunda kaldığını, bu durumun müvekkili açısından mücbir sebep teşkil ettiğini, Söz konusu Fuar sektör temsilcileri ile de mutabık kalınarak pandemiden dolayı bir sonraki döneme ertelendiğini, müvekkili şirket de halen uygulanmakta olan kısıtlamalar içerisinde hafta sonu sokağa çıkma yasağı ve benzeri sebeplerden ötürü bu aylarda yapılması planlanan … Show için ciddi bir kayıp oluşturacağı konusunda anlaşmaya vardığını, Bütün bunları göz önünde bulundurulduğunda katılımcılarında hafta sonları yapacağı ticareti düşünerek, müvekkili şirketin … fuarını 19-27 Şubat 2022 tarihlerine erteleme kararı aldığını, Her ne kadar müvekkil şirketi fuarı mücbir sebeple ertelemiş olsa da davacı ile müvekkili arasında imzalanmış olan Fuar Katılım Sözleşmesi ikinci maddesi incelendiğinde zaten müvekkilinin gerekli görmesi halinde fuar tarihini değiştirme hakkı olduğunu, bu durumun katılımcıya fesih hakkı vermeyeceğinin görüleceğini, Davacı tarafından imzalanmış sözleşmedeki açık hükümler kapsamında davacının sıfıra uyarlanma (sözleşmeden dönme) yolunda karar verilmesi talebinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının davaya konu hukuki işlem temeli konusuz kalmış şeklindeki iddiaları haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenle davacının hukuki dayanaktan yoksun olan davasının reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ” taraflar arasındaki sözleşmenin uyarlanması davasıdır. Davacı vekili dosyaya 02.03.2021 tarihli dilekçesi ile davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki anlaşmazlık 14.04.2020 tarihli sözleşme hükümlerinin BK 136 ve BK 138 uyarınca yeni şartlara uyarlanmasının gerekip gerekmediği hususunda toplanmakta, davacının dosyaya sunduğu dilekçe ve eklerinden anlaşıldığı gibi davacının talebi davalı tarafından gerçekleştirilmiş ve fuar tarihi ileri bir tarihe ertelenmiş olup, davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek HMK madde 331/I gereğince davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu dikkate alınarak yargılama giderlerine, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesinde “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur” hükmü uyarınca konusuz kalma durumunun ön inceleme duruşması yapılmadan meydana geldiği anlaşılmakla nispi vekalet (16.030) ücretinin yarısına (8.015) hükmedilerek açılan davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına,” kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Resen gözetilecek sebepler ve davalı aleyhine hükmedilen vekalet ücreti yönünden mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinin mücbir sebebe dayalı feshinin, olmadığı takdirde fuarın ileri bir tarihe ertelenmesi konusunda sözleşmenin uyarlanması istemine ilişkindir. Dava dilekçesi ile, taraflar arasında … Fuarına Katılım sözleşmesinin düzenlendiği, 2019-2020 ve 2021 yılları şubat ayında … Fuar Merkezi’nde 1.2.3.4.5.6.7. ve 8 numaralı salonlarda … Fuarı’nın gerçekleştirilmesi ve organizasyonu amacı ile 29.05.2018 tarihinde sözleşme imzalandığı, Şubat 2021 tarihinde davalı şirketin organize sonunda gerçekleşecek 16. Avrasya … Fuarına katılım için şirket ve davalı şirket arasında 05.10.2020 tarihinde fuar katılım sözleşmesi imzalandığı, Covid 19 nedeniyle dünyada uygulanan seyahat kısıtlamaları nedeniyle alınan tedbirlerin bir süre devam ettiği ve normalleşme sürecine girmesiyle birlikte davacı şirketin üyesi bulunduğu dernek yönetimi ile davalı arasında 29. 05.2018 tarihli ana sözleşmeye ek nitelik taşıyan 20.08.2020 günlük protokol imzalandığı ancak pandemiden kaynaklı uygulanan tedbirler nedeniyle fuar sürecinde amaçlanan ziyaretçi sayısında ulaşılamayacağı, uçuş yasaklarının bulunduğu nazara alındığında sözleşmeden kaynaklı edimler arasında dengede aşırı ölçüde ve açık bir şekilde bozulma meydana geldiği, bu nedenle fuar organizasyonunun ertelenmesi ve ertelemenin haklı görülmediği durumda iptali yolunda karar alınması için B.K. 136 ve 138 maddeleri kapsamında sözleşmenin değişen koşullara uyarlanmasının sağlanması yönüyle sözleşmeden dönme yönünde uyarlamaya yönelik müdahalede bulunulması, sözleşmeden dönme yolunda haklı nedenle bulunmadığından değerlendirilmesi halinde ise sözleşmeyi fuar etkinliğinin 19.02.2022 açılış, 28.02.2022 kapanış olarak tarih bağlamında uyarlanması ilişkin sözleşmeye müdahale edilmesi talep edilmiştir. Davacı vekilince ön inceleme duruşmasından önce mahkemeye sunulan beyan dilekçesinde davanın açılmasından beklenilen hukuksal faydanın davalı şirket ile davacının üyesi olduğu dernek arasında imzalanan 25.02.2021 günlü protokol ve yine davacı şirket genel müdürü tarafından davacı şirkete gönderilen 17.02.2021 günlü elektronik posta kapsamında ortaya konulan irade açıklamasına dayalı olarak gerçekleşmesi, diğer bir ifadeyle fuar katılım sözleşmesinin ifa başlangıç termin talepleri doğrultusunda Şubat/ 2022 tarihinde uyarlanması dolayısıyla davanın davalı şirketçe kabul edildiği belirtilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yargılama sırasında taraf beyanlarından da anlaşılacağı üzere yapılması planlanan fuanın ertelendiği ve davanın açılmasının sebebiyet verdiği belirtilerek konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, gerekçeli kararın davalı vekiline 23.08.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilince 09.09.2021 havale- oluşturma tarihli istinaf yasa yoluna başvurulduğunu belirten dilekçe ile istinaf kararı ile harcının 08.09.2021 tarihinde yatırıldığına dair düzenlenen sayman mütemedi alındısının dosya arasına alındığı anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun 90-94 maddesinde süreler açıklanmış olup sürelerinin hesaplanmasına ilişkin 92. Maddesi sürelerinin gün olarak belirlenmesi halinde tebliğ veya tefhim edildiği günün hesaba katılmayacağı ve son günü resmi tatil saatinde biteceği, sürenin hafta, ay veya yıl olarak belirlenmesi halinde başladığı güne son hafta, ay veya yıl içinde karşılık gelen günün tatil saatinde biteceği, sürenin bittiği ayda başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa sürenin bu ayın son günü tatil saatinde biteceği HMK 92 maddesinde açıklanmıştır. ”…Sürelerin hesaplanmasında, süre hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise; başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün mesai saatinde süre biter. Diğer bir deyişle hafta, ay veya yıl olarak belirlenen sürelerde, ilk gün hesaba katılır. (Prof. Dr. Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Kasım 2015 Birinci Baskı, syf: 645 dipnot:7) ”(Yargıtay 4.HD 26.5.2016, 2317/6997) 6100 sayılı HMK’nın 102-104 maddesinde adli tatil hükümleri belirlenmiş olup buna göre her yıl 20 Temmuzdan 31 Ağustos’a kadar adli ara vermeden faydalanılmaktadır. Adli tatilde kural olarak mahkemelerdeki dava ve işlere bakılmaz. Ancak HMK’nın 103. maddesinde adli tatilde görülebilen de dava ve işler belirlenmiştir.Adli tatilde bakılamayan dava ve işlerde yetkili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırma davaları yenileme dilekçelerin alınması , ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka mahkemeye gönderilmesi gibi işlemler adli tatilde de yapılabilmektedir. Adli tatilin sürelere etkisi HMK 104 maddesinde belirtilmiş olup, adli tatilden önce işlemeye başlamış olan süreler adli tatilde devam etmektedir. Adli tatilde görülen davalar ve işlemlere ilişkin sürelerin özellikle istinaf ve temyiz süreleri adli tatil zamanı rastlarsa bu süreler bir hafta uzatılmış sayılamayacaktır Yani adli tatilde görülen davalara ilişkin süreler hakkında HMK 104 maddesi uygulanmaz. Adli tatile tabi olmayan dava ve işlerle ilgili olarak adli tatilde işlemeye devam eden veya işlemeye başlayan bir sürenin bitiminde adli tatil zamanı rastlarsa bu süre ayrıca bir karara gerek kalmaksızın adli tatilin bittiği günden yani 31 Ağustostan itibaren bir hafta uzatılmış sayılır. HMK 104 maddesinde belirtilen bir haftalık uzatma adli tatil içinde biten süreler içindir. Ancak bu sürenin sonu 1 Eylülden itibaren bir haftalık süre içerisindeki bir tarihe rastlarsa o takdirde sürenin 1 Eylülden itibaren bir hafta uzatılmış sayılması mümkün değildir. “… 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 175.maddesi ‘Her sene bilumum mahkemeler Ağustos’un birinden Eylül’ün beşine kadar tatil olunur.’ hükmünü taşımakta; 177.maddede ise ‘Bu kanunun tayin ettiği mühletlerin bitmesi tatil zamanına tesadüf ederse bu müddetler ayrıca bir karar vermeye lüzum olmaksızın tatilin bittiği günden itibaren yedi gün evvel uzatılmış addolunur.’ hükmü bulunmaktadır. Bu hükümlere göre; adli tatilde bakılamayacak olan davalarla ilgili olarak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu tarafından belirlenen sürelerin son günü adli tatile rastladığı takdirde, bu süreler, adli tatilin bittiği günden itibaren yedi gün uzatılmış sayılır. Önemle vurgulanmalıdır ki; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 177.maddesinde öngörülen yedi günlük uzama, sadece sürenin adli tatil içerisinde bitmesi, eş söyleyişle, sürenin son gününün adli tatil içerisinde kalması halinde mümkündür. Buna karşılık, sürenin son günü adli tatilin bitiminden sonraki bir tarihe rastladığı takdirde, herhangi bir uzama söz konusu olamaz. Adli tatilin bitiminden sonraya rastlayan son günün resmi tatil olması da bu yönden sonuca etkili değildir.”(Yargıtay13 HD 21.2.2012 ,18053/3482) . Davaya konu somut olayda, gerekçeli kararın davalı vekiline 23.8.2021 tarihinde tebliğ edildiği, istinaf başvuru dilekçesinin Uyap sistemine 8.9.2021 tarihinde oluşturulduğu ve havale edildiği, 8.9.2021 tarihli sayman mutemedi alındısının düzenlendiği, HMK 92/2 maddesi uyarınca 2 hafta olan istinaf yasa yoluna başvurma süresinin son günü 6.9.2021 tarihi olup, HMK 104 maddesinin de davaya konu somut olayda uygulanmayacağı gözetildiğinde; davalı vekilinin yasal süre içerisinde istinaf yasa yoluna başvurmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı vekilinin istinaf talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 352/1-c bendi gereğince reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2021/109 Esas, 2021/277 Karar ve 24/03/2021 tarihli kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341 ve 352/1.c maddeleri uyarınca REDDİNE, 2-Davalı tarafından yatırılan 162,10 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf yargılaması için yapılan giderlerin davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davalıya ilk derece mahkemesince talep halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.29/12/2021