Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1723 E. 2021/1405 K. 29.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1723
KARAR NO: 2021/1405
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/464 Esas
KARAR NO: 2021/223
KARAR TARİHİ: 26/03/2021
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin işletmesi altında bulunan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolu’nu kullanan davalının kullanım ücretini ödemediğini, davalı aleyhinde İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının haksız itirazının iptalini, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini, İİK 257. Maddesi uyarınca davalı üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul ve araçlar ile banka hesapları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinin uzatılması talebi ile birlikte yetki itirazında bulunduğu fakat ek süre verilmesine karşın ayrı bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, ” usulsüz tebligata ilişkin İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2018/362 Esas sayılı dosyasında davalının takip borçlusunun açmış olduğu davada, yerel mahkemece şikayetin kabulü ile usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline, tebliğ tarihinin 23/02/2018 olarak tespitine karar verilmiş olmakla, İstanbul BAM 22. Hukuk Dairesi 2018/3109 Esas sayılı ilamı ile davacı yanın usulsüz tebliğ yapılmadığına ilişkin istinaf talebinin reddine karar verdiği anlaşılmış olmakla,”Davacı vekili tarafından 27/03/2018 havale tarihli dilekçe ile takibe, borca, faize ve fer’ilerine itirazda bulunulduğu”nun yazılı olduğu İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 29/05/2018 tarih ve 2018/362 E, 2018/642 K, sayılı gerekçeli kararının, … AŞ vekiline 05/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Davacı tarafından İcra mahkemesi kararına karşı 07/06/2018 tarihinde istinaf yoluna başvurulduğu ve İşbu itirazın iptali davasının ise 02/09/2020 tarihinde açılmış olduğu görülmektedir. İcra Mahkemesindeki takibe, borca, faize ve fer’ilerine itiraz talepli şikayet dilekçesinin takip alacaklısı/itirazın iptali davası açan tarafa tebliğ olduğu itirazdan haberdar olduğu gerek yerel mahkeme gerekçeli kararı gerekse istinaf yargılaması sonucu da davacı takip alacaklısına tebliğ olduğu, dolayısıyla takip borçlusunun yapmış olduğu ödeme emrine itirazdan davacı takip alacaklısının haberdar olmayacağı düşünülemeyeceğinden, hak düşürücü sürenin mahkememizce re’sen nazara alınması gerektiğindenİtirazın iptali davasının İİK’nun 67. Maddesi uyarınca yasal 1 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açılmış olduğundan davanın reddine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; İİK 67/1 maddesi ve emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararları uyarınca dava açma süresi itirazın tebliği ile başlayacağı, ancak icra dosyalarında kendilerine yapılmış bir tebligat olmadığından henüz hak düşürücü sürenin başlamadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava otoyol geçiş ücretinden kaynaklı davalı aleyhine başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası incelendiğinde; davacının ihlalli geçişten kaynaklanan 23.538,65 TL asıl alacak, 1.487,35 TL işlemiş faiz, 267,69 TL KDV olmak üzere toplam 25.293,69 TL alacağın tahsili için takip başlattığı, davalı borçlu vekilinin 27/02/2018 tarihli dilekçesi ile ödeme emrine itiraz ettiği, İstanbul 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/362 Esas 2018/642 Karar 29/05/2018 tarihli kararı ile davalı borçluya 16/02/2018 tarihinde gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden iptali ile Tebligat Kanunu’nun 32. Maddesi uyarınca tebliğ tarihinin 23/02/2018 olarak tespitine karar verildiği, verilen kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince hükmün, yargılama giderleri yönünden düzeltilmesine, sair istinaf talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davalı borçlunun, İcra Hukuk Mahkemesinde usulsüz tebligata ilişkin açmış olduğu davada, davacıya tebliğ edilen gerekçeli kararda, davalı borçlunun takibe, borca, faize ve ferilerine itirazda bulunduğu yazıldığı, bu itibarla davacının, ödeme emrine itirazdan haberdar olduğunu, davacının İcra Hukuk Mahkemesinin kararına karşı 07/06/2018 tarihinde haberdar olduğunu, iş bu davanın ise 1 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 02/09/2020 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü sürenin geçirilmesi nedeniyle reddine karar verilmiş ise de davalı borçlunun takip dosyasına yapmış olduğu itiraz dilekçesinin davacı borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK 67/1 maddesi, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-1651 Esas 2019/707 Karar 18/06/2019 tarihli kararında ” itirazın iptali davası, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gereken bir dava olup, açık kanuni düzenlemeye göre dava açma süresi itirazın tebliği ile başlayacağı, ödeme emrine itiraz, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak takip alacaklısına tebliğ edilmez ise dava açma süresi başlamayacağı” ifade edilmiştir. Buna göre somut olayda, alacaklıya 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak tebliğ edilmiş bir icra dosyasına sunulmuş olan, borçlunun borca itiraz dilekçesi bulunmadığından mahkemece açılan davanın süresinde olduğu gözetilerek, işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/464 E. 2021/223 K. sayılı 26/03/2021 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/12/2021