Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1716 E. 2022/478 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1716
KARAR NO: 2022/478
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/540
KARAR NO: 2021/803
KARAR TARİHİ: 15/09/2021
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 20/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı firmanın 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri gereğince vade konkordatosu talebi ile, İİK’nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararının verilmesini, İİK 287/1, 288/1 ve 294. maddeleri gereği talepte bulunan borçlu ve müteselsil kefillerin malvarlığının korunması ve alacaklarının cebri icra tehditlerinin durdurulmasına yönelik gerekli tedbir kararlarının verilmesini, İİK 287/3. maddesi gereği geçici komiser tayini, İİK 288/1. maddesi gereği gerekli ilanların yapılmasını, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme neticesinde 1 yıllık kesin mühletin verilmesini, kesin mühlet içinde yapılacak konkordato anlaşmalarının akdedilmesi halinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Dava, adi konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285.maddesine göre ‘borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.’ İİK’nun 305. maddesinde konkordatonun tasdiki şartları, adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması, teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması, konkordato projesinin İİK’nun 302. maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş olması, 206/1 maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle aktedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması, konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması şeklinde düzenlenmiştir. Davacılardan …’ın borçlarının rehinli alacak olup, İİK’nun 308/h kapsamında yapılmış bir anlaşmanın bulunmadığı, davacı …’ın ise şahsi konkordato teklifinin kabul edilmediği anlaşılmakla bu davacılar yönünden konkordato tasdik talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı şirketin 31/05/2021 tarihli rayiç değer bilançosuna göre öz kaynakları (+) 78.005.320,60 TL olup, borca batık durumda değildir. Sunulan nihai projede davacı şirket tarafından konkordatonun tasdik tarihini takip eden yılbaşından itibaren 12 aylık ödemesiz dönem sonrası 36 eşit taksitler halinde ve % 100 ödeme teklif edilmiştir. Komiser heyeti tarafından yapılan incelemede, iflas halinde adi alacaklıların tahsil edebileceği oran borçlunun iflas halinde alacaklıların elde edebileceği miktardan fazla olduğu tespit edilmiştir. Konkordato kaynakları incelendiğinde, alacaklılara yapılan ödeme teklifinde toplam kaynağın yarısının şirket aktifindeki uçaklardan birinin satışı ile sağlanacağının öngörüldüğü, bir diğer kaynağın 12 milyon TL’lik sermaye arttırımı olduğu, konkordato süreci boyunca gerçekleşen 17 milyon TL’lik sermaye taahhüt ödemesinin şirketin borç ödeme sürecinde de sermaye artışı yapabileceğinin bir dayanağı olarak değerlendirildiğini, şirketin borç toplamı ile ödeme kaynakları karşılaştırıldığında 3 yıllık vadede tüm borçların ödenebileceği, dünya genelinde aşılamanın olumlu etkilerinin görülmesiyle birlikte havayolu taşıma sektöründe de faaliyetlerin normal seyrine dönmesi, hareketliliğin artması dolayısıyla satış hasılatları ve beraberinde karlılıkların artacağı öngörüsünün esas alındığı, elde edebileceği kaynaklar ile ödeme teklifinin orantılı olduğu belirtilmiştir. Konkordato nisabına dahil edilmiş alacak miktarı 56.513.535,89 TL, alacaklı sayısı 27 olup, teklifi kabul eden alacaklı sayısı 14, kabul edenlerin alacak toplamı ise 49.175.223,27 TL’dir. Teklifi kabul edenlerin sayısının tüm alacaklılar içerisindeki yüzdesi % 51,85, teklifi kabul edenlerin alacak toplamlarının tüm borçların içindeki yüzdesi % 87,01’dir. Borçlu şirket, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini şeklindeki her iki alternatifli çoğunluğu da sağlamakta olup, İİK’nun 302. maddesinde öngörülen çoğunluk koşulunun gerçekleşmiş bulunduğu görülmüştür. İİK’nun 305/d bendinde, 206. maddenin 1. fıkrasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle aktedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması da tasdik şartları arasında sayılmıştır. İİK’nun 206. maddesinin 1. sırasındaki imtiyazlı alacaklılar toplamı 286.569,28 TL bakımından ilgili alacaklıların açıkça feragat ettiklerini/alacaklı olmadıklarını gösteren belgeler komiser heyetine sunulmuş olup, bu husus komiser heyeti tarafından sunulan 08/07/2021 tarihli ek raporda da tekrar edilmiştir. Komiser heyeti tarafından sunulan 08/07/2021 tarihli ek tasdik raporunda, borçlu şirketin konkordato mühleti içerisinde doğan ve teminata tabi borç toplamının 33.689.680,62 TL olduğu bildirilmiş olup, mahkememizce bu miktar üzerinden teminat gösterilmek üzere davacı şirkete süre verilmiştir. Davacı şirket tarafından teminat gösterilmesine ilişkin dilekçe ile ekli belgeler doğrultusunda konkordato komiser heyetinden ek rapor tanzimi istenmiş olup, 14/09/2021 tarihli ek rapor ile şirketin teminat göstermesi gerekli 33.689.680,62 TL için davacı şirkete ait … ve … kuyruk numaralı uçakların teminat olarak gösterildiği, yapılan bilirkişi incelemesinde her bir uçak için ayrı ayrı 4.500.000 USD değer biçildiği, … kuyruk numaralı uçağın üzerindeki 7.971.854,43 TL tutarındaki haciz nazara alındığında teminat gösterilebilecek tutarın 30.026.595,57 TL olduğu, uçağın yürütülen bir adli soruşturma kapsamında Brezilya’da olup Brezilya makamlarınca bu aşamada uçuşuna izin verilmediğinden teminatın nakde çevrilmesi durumunda zorluk teşkil edeceği, … kuyruk numaralı uçağın ise bilirkişi raporuna göre değerinin 4.500.000 USD (37.998,40 TL) olduğu, uçak üzerinde … Bankası lehine 7.500.000 TL tutarında rehin tesis edilmiş olduğu, bu durumda 30.498.450 TL tutarında teminat gösterilmesinin mümkün olduğu, 08/07/2021 tarihli raporda teminat gösterilmesi gereken tutarın 33.689.680,62 TL olarak tespit edildiği, bununla birlikte alacaklılar … Holding AŞ’nin 4.816.274,91 TL, … Ltd. Şti’nin 3.415.733,43 TL, … Otomotiv Ltd. Şti’nin 783.348,02 TL, … Ltd.’in 1.406.563,82 TL, …’ın 1.061.802,41 TL, … AŞ’nin 133.689,88 TL olmak üzere toplam 11.617.412,47 TL tutarındaki alacaklıların teminat isteme hakkından açıkça feragat ettiklerini, bu durumda teminat olarak gösterilmesi gereken tutarın 22.072.268,15 TL olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce teminat olarak gösterilen … kuyruk numaralı uçağın tespit edilen rayiç değeri bakımından teminat olarak gösterilmesi uygun bulunmuş olup, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak uçak üzerine İİK m.305/1-d maddesi gereğince 22.205.957,20 TL’lik teminat şerhi konulduğu bildirilmiş, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden mahkememize gönderilen cevabi yazı ile de teminat tedbir şerhinin işlendiği bildirilmiş olmakla teminata ilişkin tasdik şartının yerine getirildiği tespit edilmiştir. Davacı şirket, mahkememiz tarafından hesaplanan konkordato tasdik harcını ve yargılama giderini süresi içerisinde mahkememiz veznesine depo etmiş olup, bu husustaki tasdik şartı da yerine getirilmiştir. Davacı şirketin İİK’nun 305. maddesinde yer alan konkordato tasdik şartlarını yerine getirdiği anlaşılmakla konkordato projesinin tasdikine, davacı şirketin konkordatoya tabi borçlarının 01/01/2022 tarihinden başlayacak 12 aylık ödemesiz dönemin akabinde 01/01/2023 tarihinden itibaren başlamak üzere 1’er aylık aralar ile her ayın 1. günü ödeme günü olarak belirlenmek suretiyle 36 aylık eşit vadelerle ödenmesine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ 1- … Bankası A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; İİK hükümleri gereğince davacı şirketin konkordato talep edebilme şartlarını taşımadığı, konkordato projesinin kabulünün mümkün olmadığı, proje kapsamında borcun tamamının ödenmesi için öngörülen ödeme teklifinin alacakları zarara uğratacak nitelikte olduğu, alacaklı bankanın alacağının eksik hesaplandığı, alacaklı banka ile konkordato talep eden şirket arasında bir mutabakat bulunmadığı, borçlu şirketin konkordato talebinin tasdiki halinde faaliyetine devam edeceğini ve yapılandırma konusunda bankalar ile görüşme yapacağını beyan ettiğini, konkordato projesinin en uzun vade ile tasdik edildikten sonra alacaklı banka ile ayrıca yapılandırma görüşmeleri yapılacağının farazi beyanlardan öte olmadığını, alacaklılar arasında eşit davranma ilkesine aykırı davranıldığını, projenin en uzun vadeyle tasdiki halinde talep edilen konkordato başvurusunu davacı şirket tarafından kötü niyetli olarak kullanılmasından alacaklıların mağduriyetine sebep olacağı belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir. 2- … A.Ş. vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Ödeme planında gözetilmesi gereken hususlar gözardı edilerek alacaklı borçlu dengesine açıkça aykırı bir ödeme planı oluşturulduğu, mahkemece kabul edilen ödeme planının alacaklının menfaatine aykırı olduğu, konkordatoda kurumun amacına açıkça aykırılık teşkil ettiği, davacının projesinin İİK’nun 305. maddesinde belirtilen şartları taşımadığı, nitekim b bendi gereğince yeterli teminat gösterilmediği belirtilerek mahkemece verilen tasdik kararın kaldırılması talep edilmiştir. SGK Başkanlığı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Kurum alacaklarını projeden etkilenmediğinden projenin onaylanması halinde kurum alacaklarının tam olarak ödenmesi gerektiği, öte yandan İİK’nun 308. maddesinin 3. fıkrasına göre de adı geçen kanunun 206. maddesinin 1. fıkrasında yazılı imtiyazlı alacaklar olan rehinli alacakların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakların ve 6183 sayılı kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin 2. fıkrasının uygulanmayacağı belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir. Mahkemece Alacaklı SGK’nın istinaf yasa yoluna başvuru isteminin süre yönünden reddine dair 04.10.2021 tarihli karar ihdas edilmiş olup işbu karar SGK vekiline 11.10.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir. Konkordato, tacir yahut gerçek veya tüzel kişi bir borçlunun, borçlarını ödeme şekliyle ilgili yaptığı teklifin, kanunda öngörülen çoğunlukla alacaklılar tarafından kabul edilmesi ve yetkili mahkeme tarafından tasdik edilmesi sonucunda, borçlunun tüm adi borçlarını ödeyebileceği koşullar göz önüne alınarak, kararlaştırılan sürede ve/veya miktarda ödemesini mümkün kılan bir hukuki müessesedir. 2004 sayılı İİK’nın 285/3 fıkrası uyarınca konkordato talebinde iflasa tabi olan borçlu için İİK 154. maddesinin birinci veya ikinci fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesi yetkilidir. Somut olayda konkordato talep eden borçlu şirket iflasa tabi olduğu için yetkili mahkeme İİK’nın 285/3 fıkrasının göndermesi ile İİK 154. maddesi gereğince muamele merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesi olup, dava görevli ve yetkili mahkemece açılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi, 114/1.f bendi ve 6098 sayılı TBK’nun 504/3 bendi uyarınca müvekkili adına dava açıp konkordato teklifinde bulunan vekilin, vekaletnamesinde özel olarak yetkilendirilmiş olması zorunludur. Sunulan vekaletname ile borçlu şirket vekilinin yasal düzenlemelere uygun olarak konkordato yönünden özel olarak yetkilendirildiği anlaşılmıştır. Davacılardan … Şti., … ve … dışında Konkordato talep eden davacılardan … A.Ş. yönünden 2021/528 E. 2021/60 K. sayılı, … A.Ş. yönünden 2020/853 E. 2020/766 K. sayılı, … A.Ş. yönünden 2020/360 E. 2020/315 K. sayılı … A.Ş. ile … A.Ş. yönünden ise 2020/345 E 2020/301 E. sayılı karar ile her bir davacı yönünden ayrı ayrı sunulan feragat dilekçeleri uyarınca mahkemece talebin feragat nedeniyle reddine dair karar verildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 25/02/2021 tarihli, 2021/1393 E. 2021/511 K. sayılı ilamı; “… Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308 a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabilir. İtiraz edenler kavramı İİK 304. maddesinde belirlenen şekliyle dar yorumlandığı takdirde sadece duruşma öncesi itiraz edenlerin kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak böyle bir yorum hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kanundaki “itiraz edenler” ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim Prof Dr. Selçuk Öztek, Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel Yeni Konkordato hukuku kitabının 308/a maddesini açıkladıkları 569. sayfada ret oyu kullananların tasdik kararını istinaf edebileceklerini kabul etmişlerdir. Kanunun 302/7 maddesinde “toplantının bitimini takip eden 7 gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur” ifadesi bulunmaktadır. Bu ifadeden toplantıya katılmadığı halde 7 günlük iltihak süresi içinde alacaklılarının konkordatoya karşı oy kullanma hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda toplantıya katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde oyunu belli eden alacaklının nisapta nazara alınması ve nihai tutanağın ve komiser raporunun buna göre hazırlanması Kanun’nun 302/son maddesi gereğidir. Az yukarıda yazılı doktrin görüşünde de iltihak süresi içinde itiraz edenlerin istinaf yoluna başvurabileceği de belirlenmiştir…” şeklindedir. Dosya kapsamına göre; dava, İİK.’nun 285/3 ve 154/1. maddesinde öngörülen yetkili mahkemede açılmış, mahkemece, borçlu şirket hakkında 24/07/2019 tarihinden itibaren 3 ay süreyle geçici mühlet, 20/11/2019 tarihinden başlamak üzere 1 yıllık kesin mühlet verilmiş, 7226 sayılı yasanın geçici 1. maddesinin b bendi ve 30.04.2020 tarihli 31114 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararı ile konkordato sürelerinin 23/03/2020 – 15.06.2020 tarihleri arası (bu tarihler dahil) durdurulmuş olması nedeniyle, 22.01.2021 tarihli arar karar ile 14.02.2021 tarihinde sona erecek kesin mühletin 14.02.2021 tarihinden başlamak üzere 3 ay süre ile uzatılmasına, 07.04.2021 tarihli ara kararıyla verilen kesin mühletin 14.05.2021 tarihinden başlamak üzere 2 ay süre ile uzatılmasına dair karar verilmiştir.
Konkordato tasdik kararı Ticaret Sicili Gazetesi’nde 20/09/2021, Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında 20/09/2021 tarihinde yayınlanmış, verilen karar alacaklı vekillerince yasal süresinde istinaf edilmiştir.Davacı şirketin iştigal konusunun özetle; hava yolu ile yolcu ve yük taşımacılığı faaliyet gösterdiği, İstanbul Ticaret Odası’nın …sicil numarasıyla kayıtlı ve mevcut sermayesi 20.000.000 TL olup tamamının ödendiği, tek ortaklı bir limited şirket ortaklı şirkette pay sahibinin … A.Ş. ve müdürlük görevinin ise … AŞ adına … olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacı şirket ön projesinde, 30.04.2019 tarihli bilanço tablosuna göre davacı şirketin (dönen varlıklar+duran varlıklar) aktif: 65.999.687,30 TL, (kısa süreli borçlar+ uzun süreli borçlar) pasifinin (-) 65.117.592,26 TL olmak üzere fiili özvarlığının (+) 882.095,26 TL olduğu bu haliyle şirketin borca batık olmadığı, resmi kayıtlara göre duran varlıklarının taşıtlar, otomobiller, kamyonetler, uçaklar ve tankerler, demirbaşlardan oluştuğu, şirketin tahsil edilebilir yurtiçi ve yurtdışı alacaklarının bulunduğu, yine şirketin feragat eden diğer davacılardan da alacaklı bulunduğunun belirtildiği, resmi borçlar kısmında ise personele ilişkin 227.706 TL, ödenecek vergi ve diğer yükümlülükler yönünden ise 316.549,31 TL resmi borcunun bulunduğu, şirketin … Bankası AŞ’ye olan toplam 9.070.481,41 TL kredi borcunun ipotekli olduğu verilen ipoteğin gayrimenkullerden oluştuğu, şirketin … AŞ olan toplam 256.171,76 TL kredi borcunun ipotekli olduğu ve verilen ipoteğinin gayrimenkullerden oluştuğu, bu haliyle şirketin toplam ipotekli borcunun 9.326.653,17 TL olduğu belirtilmiştir. Revize Konkordato Ön projesinde; şirketin iflası halinde konkordato tutarı oranında ve borçların ödenmesi için varlıkların satışının yapılacağı ve bu sürenin en az 2 yıl süreceği, imtiyazsız alacakların faiz kaybı hariç 21.429.622,95 TL zarar olacağı, konkordato teklifinde borçlarının ilk yıl ödemesiz %100’ünün 3 yıl içinde ödenmesinin teklif edildiği buna göre şirketin 2020 yılı ödemesiz 2021 yılında 30.000.000 TL borcun (aylık 2.500.000 TL) 2022 yılında 20.000.000 TL borcun (aylık 2.500.000 TL) ödeneceği ve bu haliyle bu süreçte toplam 60.000.000 TL borcunun ödeneceği, satışlardan 2,5 yıl içinde planlanan karın 9.500.00 TL, sermaye artışından ise beklenen gelirin davacının taşınmazların toplam değerinin 14.800.000 TL civarında olduğu, şirketin önemli miktarda varlığında bulunduğu bu varlıkların satılarak elde edilecek paranın şirkete aktarılacağı ve borçlunun ödenmesinde kullanılacağı şirketin sahip olduğu önemli varlıkların 2 adet uçak uçak tanker ve çeşitli araçlar olduğu, uçakların toplam değerinin 68.500.00 TL, tankerleri 1.600.000 TL ve çeşitli araçların toplam değerinin 2.500.00 TL olduğu, davacının faaliyetine devam ettiği, karlılığının devam ettiği ve personel maaşlarının ödendiği, döviz kurlarındaki ani artışların şirkete finansman noktasında ciddi zarar verdiği, şirketin varlıklarının cebri icra yoluyla satılması halinde adi alacakların bu durumdan oldukça olumsuz etkileneceği ve konkordatoya tabi toplam borcunun 57.173.978,55 TL, şirketin iflası halinde aktiflerinin satış değerinin 36.744.355,60 TL olması sebebiyle şirketin talebinin 3 yıl vade konkordatosu olduğu, borçlarda herhangi bir iskonto talebinde bulunulmadığı ve borçların 3 yıl içinde 2020 yılı ödemesiz olarak ödenmesinin planlandığı belirtilmiştir. Davacı şirkete ait stok, makine ve cihazların taşıt demirbaşın değer tespitinin yapılması amacıyla makine mühendisi Prof. Dr. …’ün görevlendirildiği ve davacı şirketin havalimanlarında ticari uçuşlara, ticari jetlere, özel uçuşlara, helikopterlere, kargo uçuşlarına ve askeri uçuşlara gözetim ve temsil dahil olmak üzere tam yer hizmeti sunduğu, başta İstanbul Atatürk Havalimanı olmak üzere birçok havalimanında hava uçaklarına akaryakıt temini ve dolumu yaptığı, bu haliyle taşıtların rayiç değerlerin belirlendiği, toplam 40 adet kalemde belirtilen taşıtların alış fiyatının 44.976.371,75 TL, rayiç değerini 90.465.000 TL olarak belirtilmiştir. Davacı şirketin demirbaş listesi yer alan malvarlığının rayiç değerinin makine mühendis tarafından yapılan tespit ile uçak ve jet yakıtlarının toplam 184.991,56 TL, cep telefonu, çekici, bilgisayar ve benzeri malzemelerin ise toplam değerinin 13.798.200 TL olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Konkordato Komiser heyeti tarafından … Ltd.Şti yönünden sunulan 03/09/2019 tarihli raporda; Temmuz 2019 itibariyle 57 işçi istihdam ettiği, makine tesisat ve cihazları, taşıtları ve demirbaşları bulunduğu, çalışma kabiliyetinin devam ettiği, şirketin 30.04.2019 tarihli kaydi değer bilançosunda, kaydi özkaynaklarının (-) 2.381.320,28 TL olarak ve borca batık olduğu, Şirket tarafından hazırlanan 30.04.2019 tarihli rayiç değer bilançolarında ise şirketin rayiç özkaynaklarının (+) 882.095,04 TL olarak hesaplandığı ve borca batık olmadığı belirtilmiştir. Komiser heyetince düzenlenen 30.06.2021 tarihli gerekçeli raporda, 31.05.2021 tarih dönemine ilişkin kaydi değer bilançosunda şirketin öz varlığının (+) 26.419.718,10 TL olduğu ve bu haliyle şirketin borcu batık olmadığı, 31.05.2021 tarihli döneme ilişkin rayiç değer bilançosunda şirketin özkaynaklarının 78.005.320,60 TL olduğu ve borca batık olmadığı, konkordato kaynakları uyarınca alacaklara yapılan ödeme teklifinde toplam kaynağın yarısının şirket aktifindeki uçakların satışı ile sağlanacağının öngörüldüğü, diğer kaynağı ise 12 milyon TL’lik sermaye artırımı olduğu, konkordato süreci boyunca gerçekleşen 17 milyon TL sermaye taahhüt ödemesi ile şirketin borç ödeme sürecinde de sermaye artışı yapabileceğinin bir dayanağı olarak değerlendirildiği, alacakların bildirmiş ve bilançoda kayıtlı alacaklarının İİK 299 uyarınca sayısının 27 olarak tespit edildiği, her ne kadar listede 29 olarak görülse de … A.Ş.’nin sunduğu 2 ayrı dilekçede davacı şirketten konkordato ya da de alacakları olmadığını beyan ettiği, toplantıda/iltihak süresinde olumlu oy verenlerin sayısının 14 olduğu, İİK 302/3-a yönünden gerekli şartların oluştuğu alacak tutarı yönünden ise Konkordato Projesi’ne ilişkin toplantıda ve iltihak müddeti içinde olumlu oy veren alacakların alacak tutarının 49.175.223,27 TL olduğu, İİK 302/3-a maddesi yönünden gerekli çoğunluğun sağlandığı ve bu haliyle teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklının elde edileceği miktardan fazla olduğu, teminat koşulu yönünden de İİK’nın 106. maddesi uyarınca imtiyazlı alacaklar bakımından alacaklarının açıkça feragat ettiklerini gösterir belgeler komiser heyetine sunulduğu ve konkordato harcının 128.285,73 TL olduğu belirtilmiştir. “Yeni Konkordato Hukuku Editör, Prof. Dr. Selçuk Öztek, 146 vd. sayfalarında, İİK‘nın 287. maddesinde düzenlenen geçici mühletle ilgili düzenlemeye dair hükumet gerekçesinin devamında, geçici konkordato komiserinin, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının denetlenmesi için görevlendirildiği, İsviçre İİK‘nın 293 b’de, geçici konkordato komiserinin atanması ile borçlunun iyileşme ümidinin olup olmadığının, konkordatonun tasdik edilip edilmeyeceğinin yakından denetlenmesinin ifade edildiği belirtilmiştir. İİK 287/3. fıkrasında, geçici konkordato mühletine karar verildiğinde mahkemenin bir geçici komiser görevlendirmesini öngörmektedir. Konkordato komiserinin görevleri aynı yasanın 290. maddede düzenlenmiştir. İsv. İİK’da, konkordato mühletinin amaçlarından biri olarak açıkça, ‘borçlunun iyileşmesi’ kavramına yer verildiği, buna göre, geçici mühletin, açıkça iyileşme ümidi görülmüyorsa, yani iyileşme yahut konkordato tasdik ihtimali yoksa sürenin kaldırılacağı, İİK’da ise, m. 287’deki borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimalinin “konkordatonun başarı şansı” kavramı altında ifade edildiğine yer verilmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme şansına sahip görülmesidir. Bu sonuca, borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir. (Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku Av. Sümer Altay, sayfa 112, 1. Cilt). İİK‘nın 289/3. fıkrasında, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde bir yıllık kesin mühlet verileceği belirtilmiştir. Güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı aya kadar uzatılabilir. Borçlu da bu fıkra uyarınca uzatma talebinde bulunabilir, bu taktirde komiserin de görüşü alınır. Her iki halde de uzatma talebi kesin mühletin sona ermesinden önce yapılır ve uzatma kararı vermeden önce, varsa alacaklılar kurulunun da görüşü alınır ( İİK m. 289/f .5) Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir. 2004 sayılı İİK’nın alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk başlıklı 302. maddesi: “Komiser alacaklılar toplantısına başkanlık eder ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verir. Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur. Konkordato projesi; a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya b) Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206. maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz. Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298. madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar. Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır. Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imza olunur. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur. Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder.” Konkordatonunu tasdiki başlıklı 305. maddesi “302. madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. a)Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b)Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder). c)Konkordato projesinin 302. maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması, d)206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302. maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır). e)Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” hükmü yer almaktadır. Konkordatoya tabi alacaklı sayısı ve alacak toplamının incelenmesinde, konkordatoya alacaklı sayısı 27, nisaba mesnet teşkil eden alacak tutarı 56.513.535,89 TL, teklifi kabul eden alacaklı sayısı14 (%51,85), teklifi kabul edenlerin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamı ise49.175.223,27 TL (% 87,01) ve bu haliyle İİK 305 maddesindeki çoğunluğun sağlandığı anlaşılmaktadır. Alacakların eksik hesaplandığı yönündeki istinaf sebebinin incelenmesi: Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK’nın 288. maddesinde; yapılacak ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunacağı (İİK.m.289), İİK’nın 300. maddesinde; komiser, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet edeceği, İİK’nın 302/6. maddesinde; çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği düzenlenmiştir. Burada konkordatoyu inceleyecek olan mahkemenin bu talep üzerine vereceği karar, sadece konkordatonun nisabına dahil olmak bakımından bir sonuç doğuracaktır. Mahkemenin çekişmeli alacağın konkordatoya dahil olmasına ilişkin kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Nitekim İİK 302/6 maddesinde çekişmeli alacaklılar bakımından ileride mahkemenin vereceği hükümlerin saklı olduğu ifade edilmiş olup bu bağlamda İİK 308/b bendinde alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların, tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemenin, itiraza uğrayan alacakların nisaba hangi oranla dahil edilecekleri yönündeki kararı maddi hukuk anlamında kesin hüküm teşkil eden bir karar olmadığından ayrıca mahkemece hükümde bu alacaklıların “İİK’nın 308/b maddesi gereğince alacakları itiraza uğramış alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren 1 ay içinde dava açmakta muhtariyetlerine” karar verildiğinden, alacağı itiraza uğrayan ve çekişmeli hale gelen alacaklılar yönünden mahkemece hangi nisap dahilinde toplantıya katılacağına karar verildiğinden bu yöndeki istinaf talepleri yerinde değildir. Çekişmeli alacaklar yönünden İİK 308/b.2. bendi uyarınca karar verilmediği itirazı; “Çekişmeli alacaklar hakkında dava” başlığı ile İİK 308/b maddesi; “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Yani İİK 308/b.2 fıkrasının uygulanması çekişmeli alacak hakkında dava açılması halinde gündeme gelecektir. Tasdik kararı verilmesinin ardından yasal süre içerisinde bu yönde dava açarak talepte bulunan alacaklılar hakkında, mahkemenin talebi değerlendirerek çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebileceği düzenlenmiştir. Eşit davranma ilkesine aykırı davranıldığı yönündeki itiraz: ”… konkordato, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için başvurabileceği kendine özgü bir cebri icra kurumudur. Konkordatoda amaç, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen, mali durumu bozulmuş olan ve borçlarını ödeyip faaliyetlerini devam ettirmek isteyen dürüst borçluyu koruyarak mali durumunun iyileşmesini sağlamak ve alacaklıların, borçlunun muhtemel bir iflasına nazaran, daha fazla ölçüde alacaklarına kavuşma olanağı yaratmaktır. Konkordato ile alacaklılar, alacaklarının bir kısmından vazgeçerler ve/veya borçluya, ödeme konusunda belirli bir vade tanırlar. Bu durumdaki bir borçlunun iflas etmesi, faaliyetlerinin tümüyle sona ermesine ve alacaklıların alacaklarını büyük oranda tahsil edememelerine neden olur. İçinde bulunduğu mali koşullara göre borçluya borçlarını belirli bir oran veya vadeyle ödeme imkanı verilmesi hem borçlu bakımından ve hem de alacaklılar bakımından olumlu sonuçlar doğurur. Alacaklılar arasında eşitlik esasına dayalı bir ödeme sağlanır ve borçlu iktisadi faaliyetlerine devam eder. Böylece borçlu, piyasadaki varlığını sürdürürken, piyasadaki istikrar ve istihdam imkanları da korunmuş olur.” (Yargıtay 6.Hukuk Dairesi 2021/2190 E 2022/591 K sayılı ilam) Davaya konu somut olayda ise; konkordatoya tabi borçlarının 01/01/2022 tarihinden başlayacak 12 aylık ödemesiz dönemin akabinde 01/01/2023 tarihinden itibaren başlamak üzere 1’er aylık aralar ile her ayın 1. günü ödeme günü olarak belirlenmek suretiyle 36 aylık eşit vadelerle ödenmesine dair verilen kararda alacaklılar arasında eşit davranma ilkesine aykırılık oluşturmadığı ve iş bu istinaf isteminin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Konkordato projesi kapsamında öngörülen ödeme teklifinin alacaklılara zarar verecek mahiyette olduğu itirazı:30.06.2021 tarihli konkordato komiser heyeti raporunda da, mahkemenin iflas halinde yapılacak ödemelerin konkordato projesinde öngörülen ödemelere nisbetle daha fazla olacağı kanaatine varılması halinde konkordato tasdik talebini reddedeceği ancak doğrudan doğruya iflas hallerinden biri mevcut olmadığı için şirketin iflasına karar veremeyeceği, borçlu şirketin rayiç değer aktif toplamının iflas tasfiyesi faraziyesini de yaklaşık olarak 142.138.860,06 TL olabileceği, bu tutarın şirketin 31.05.2021 tarihli borçlarının yaklaşık %93,36 oranında ödenebileceği, revize projesi ile teklif edilen oranın ise %100 olduğu ve yine öngörülen kaynakları ile ödemeyi taahhüt ettiği borçlarını ödeyebileceği yönündeki tespit nazara alındığında, ödeme teklifinin alacaklılara zarar verecek mahiyette olduğu yönündeki itirazın doya kapsamına uygun düşmediği anlaşılmaktadır. Yeterli teminat gösterilmediği yönündeki itiraz: İ.İ.K’nun 305. maddesinin d bendinde belirtildiği üzere, 206. maddenin 1. sırasındaki imtiyazlı alacaklarının alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiser heyeti izni ile akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması konkordatonun tasdik şartları arasında sayılmıştır. Komiser heyetince düzenlenen 14.09.2021 tarihli ek gerekçeli 2 numaralı raporda … ve … kuyruk numaralı uçaklar için yapılan bilirkişi incelemesinde her bir uçak yönünden ayrı ayrı 4.500.000 USD değer biçildiği, şirketin teminat göstermesi gereken toplam tutarın 33.689.680,62 TL olarak tespit edildiği, teminata tabi olan ve 11.617.412,47 TL tutarındaki alacaklılara ilişkin teminat isteme haklarından feragat edildiği (… A.Ş, … Ltd. Şti., … Ltd. Şti., … Ltd., … ve … A.Ş.) böylece rapor tarihi itibariyle teminatlandırması gereken miktarın 22.072.268,15 TL olduğu, … kuyruk numaralı uçağın üzerinde rehin dışındaki değerinin 30.498.450 TL olduğu ve konkordato talep eden şirketin teminat olarak gösterdiği 2 uçağın gerekli teminatı karşılamak için yeterli olduğu belirtilmiştir. Mahkemece T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Uçuş Operasyon Daire Başkanlığına yazılan 15.09.2021 tarihli yazıya cevaben, davacı şirketin maliki olduğu belirtilen … tescil işaretli hava aracı üzerine 22.205.957,20 TL’lik teminat şerhi konulduğu belirtilmekle, iş bu istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Somut dosya kapsamı değerlendirildiğinde; gerek komiser heyetinin gerekse bilirkişi heyetinin raporları ile borçlunun konkordato nihai projesinde teklifinin kaynakları ile orantılı olduğu tespit edilmiştir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı yönünden İİK’nun 302. maddesindeki nisabın sağlandığı, borçlu şirketin gerekli teminat ve harcı yatırdığı belirlenmekle, konkordatonun tasdiki yönünden tüm koşulların oluştuğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygundur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususunda re’sen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmış, kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmediğinden istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1- … Bankası A.Ş. ve … A.Ş.’nin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince … Bankası A.Ş. ve … A.Ş.’den alınan 162,10 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL’nin istinaf karar harcından, … Bankası A.Ş. ve … A.Ş. tarafından yatırılan 59,30 TL’nin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin istinaf eden … Bankası A.Ş. ve … A.Ş.’den tahsili ile hazineye GELİR KAYDINA, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK’nın 308/a maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/04/2022