Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/166 E. 2021/261 K. 10.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/166
KARAR NO : 2021/261
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/624 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 10/12/2020
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA Davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 3996 sayılı Yap- İşlet Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması hakkında Kanun hükümlerine gör Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolunun işletme hakkı sahibi olduğunu, davalı taraf 14.09.2016 ve 01/09/2019 tarihleri arasında birçok kez geçiş ücreti ödemeksizin köprü ve otoyollardan ihlalli geçiş yaptığını, bedeli ödenmeden yapılan geçiş ücretleri 15 günlük sürede de ödenmediği için davalı hakkında İstanbul … icra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalı tarafın 04/10/2019 tarihli dilekçeyle haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı vekilinin ödeme emri ekinde ihlali geçiş listesinin gönderilmediği şeklindeki beyanları kabul edilebilir nitelikte olmadığını, davalının yargılama sürecinde mal kaçırma ihtimali ve böyle bir durumda ileride verilecek olan kararın infazının mümkün olmayacağı ihtimali göz önüne alınarak, davalı üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul ve araçlar ile banka hesapları üzerine İİK M.257 gereğince teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını, davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamını, davalının itirazının kötü niyetli olması ve alacağın likit olması sebebiyle asgari %20 oranında icra inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine dair karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilini faaliyet adresi Üsküdar/İstanbul olduğunu, bu nedenle müvekkili adresinin bulunduğu yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu Asliye Mahkemeleri yetkili olduğunu, Ticaret Mahkemelerinin görevine itiraz ettiklerin görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, Açılan iş bu itirazın iptali davası hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu, müvekkili ait aracın OGS/HKS/KGS cihazları ile ilgili banka/ptt hesaplarına bağlantısı yapılmakta bahse konu bu hesaplardan ilgili güzergah geçiş bedeli otomatik olarak düşümü yapıldığını ancak geçiş noktalarından geçişlerde müvekkili araçta hesabında para olmasına karşın cihazlarda bulunan arıza nedeniyle ücret kesimi yapılamadığını, davacı yan kendi işletmesinin kontrol ve denetiminde olan ilgili cihazların düzgün çalışıp çalışmadığının denetiminin yapılması gerekmekte olup, davacı yanın kendi kusurundan kaynaklı olduğunu, müvekkile ait araçların, bahse konu güzergâhlardan yasal süre olan 15 günlük süre içerisinde geçiş ücretini fazlasıyla karşılayacak miktarda ücret kesintilerinin araçların üzerinde olan HGS-OGS cihazlarının bağlı bulunduğu Banka/Ptt hesaplarında çekiminden kaynaklı kusurlarda müvekkilinin hiçbir kabahatinin bulunmadığını, yetki ve görev yönünden yapılan itirazın kabulü ile esasa girilmeden İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetki ve görevli olduğunun kabulünü, davanın öncelikle usulden reddini, usulden reddine karar verilmediği takdirde, iş bu davanın esastan reddini, icra takibi yapmakta kötü niyetli ve haksız olduğu açıkça görülen davacının %50 den az almamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, davacının ihtiyati haciz talebinin ve %20 icra inkar tazminatının reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”…. 2004 sayılı yasanın 257.maddesi ve devam eden 258, 259.maddeleri gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz talep edilebilir.Somut durumda alacaklı vekili, davalı taraftan hatalı geçiş nedeni ile ihtiyati haciz talep etmiş, ihtiyati hacze dayanak gösterilen ihlali geçiş yapıldığına ilişkin liste sunmuş ise de: davalı tarafın mahkememize sunduğu cevap dilekçesiyle, müvekkilinin banka/ptt hesaplarında ücret olmasına karşın otomatik olarak yapılması gereken ücret düşümlerinin, davacı yanın sistemsel hatası sebebiyle yapılmadığı iddiasında bulunmuş, bu haliyle kesin olarak ihlali geçiş yapıldığına dair yaklaşık bir ispatı sağlayacak deliller yargılama aşamasında değerlendirilerek davacının alacağının bulunup bulunmadığı belirlenebileceğinden, bu nedenle, talep yargılamayı gerektirdiğinden ” gerekçesiyle İhtiyati Haciz talebini reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haczi kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralının sağlandığı, davalıya ait araçların yapmış olduğu ihlali geçişlerin yapıldığı anlara ilişkin görüntü kayıtları ile yaklaşık ispat kuralının yerine getirildiği, geçiş listesi, araç plakaları, görüntü içeren CD kayıtları incelendiğinde talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır.Davacı vekili ihtiyati haciz talepli dava dilekçesi üzerine mahkemenin 10/12/2020 tarihli ara kararı ile talep yargılamayı gerektirdiğinden, İhtiyati Haciz talebini reddine karar verilmiştir.Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. 2004 Sayılı İİK’nun 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Bir alacak için İhtiyati haciz isteyen kişinin o alacağın alacaklı sıfatına sahip olması gerekir. Yani ancak alacağın alacaklısı İhtiyati haciz isteyebilir. Bu durum hakimin maddi hukuku araştırması gerektiği sonucunu beraberinde getirmektedir. Hakim, ibraz edilen delilerden İhtiyati haciz isteyen kişinin alacaklı sıfatına sahip olduğuna kanaat getirirse İhtiyati hacze İlişkin talep eden kişi yönünden şart gerçekleşmiş demektir (İİK m.258/1). Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. İbraz edilen ispat vasıtası, iddia edilen hakkın varlığını ispatlamaya elverişli olmalıdır. Diğer yandan, alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. Bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Talep edilen alacağın ise vadesinin gelmiş olması gerekir ( İİK m.257/1). Alacağın muaccel olduğu an, ya tarafların anlaşması veya bir ihbar yada kanun hükmü veya hukuki ilişkinin mahiyeti ile belirlenir. Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir. Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrüt olur. Diğer yandan alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Vadesi gelmemiş alacaklarda ihtiyati haciz kararı verilmesinin şartları İİK 257/2. fıkrada sınırlı şekilde sayılmıştır. Somut uyuşmazlıkta, ihtiyati haciz isteminin dayanağı olarak davacı taraf, davalının araçlarının plakalarını içeren ihlalli geçiş bildirimleri, İhlalli geçişlerin yapıldığına ilişkin listenin ibraz edildiği anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamına göre yapılan inceleme ve verilen kararın gerekçesi gözönüne alındığında; dava dilekçesindeki talebin, davacının işletmesi altında bulunan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolu’nu kullanan davalının kullanım ücretini ödemediğinden alacağın tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacının iddialarının ispatlanması, diğer bir ifade ile taraflar arasında hizmet sözleşmesi kurulup kurulmadığı, davacının alacağı bulunup bulunmadığı, var ise alacağın miktarı yargılama sonucu belirlenebileceği, bu aşamada ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre, davalının ödeme anlaşması bulunan banka kayıtları ve geçiş anındaki davacının ödeme kaydedici cihazları ve bilgisayar kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadan, rapor alınmadan İİK 258/1. maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden ve tüm bu işlemlerin yargılamayı gerektirdiği görüldüğünden, mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmıştır.Sonuç olarak, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan ihtiyati haciz talep eden davacı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 148,60 TL’lik başvuru harcının hazineye gelir kaydına,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL’ nın istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa, avansı yatıran tarafa iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 10/03/2021 tarihinde HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.