Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1633 E. 2021/1105 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1633
KARAR NO: 2021/1105
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/788
KARAR NO: 2021/376
DAVA TARİHİ: 06/09/2018
KARAR TARİHİ: 26/05/2021
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01/04/2013 tarihinde … – … Sistemi Kullanım Sözleşmesi yapıldığını, müvekkili şirketin sözleşmeye uygun yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşme hükümlerine göre hizmet bedellerini ödemediğini, sözleşme hükümlerine aykırı davranılması halinde sözleşmenin cezai şart başlıklı bölümünde otel başı 300,00 EURO cezai şart ödeneceğinin belirtildiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi, sözleşme hükümlerine aykırı davranılması nedeni ile davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Hizmet bedellerinin ödenmediği iddia edilmesine rağmen bu hususta müvekkiline ihtar ve ihbarda bulunmadığını, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibine konu 92,80 EURO asıl alacağın 14/11/2016 tarihli fatura alacağı olduğu belirtilmekte ise de söz konusu faturanın müvekkiline hiçbir zaman tebliğ edilmediğini, ödeme emrinde 300,00 EURO cezai şart talebi yönünden de müvekkilinin ilgili sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğine ve hizmet bedellerinin ödenmediğine yönelik ihtar ve ihbarda bulunmadığını beyan ederek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesinin talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “…Takip dosyası, tüm dava dosyası ve bilirkişilerden alınan kök ve ek rapor ile takip ve dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 56,54 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından ve dosya kapsamıyla davacının davalıdan ayrıca bir alacağı olduğu ispat edilememiş olduğundan ve bu nedenle de davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı ve cezai şart ödenmesini gerektiren herhangi bir ihlali olmadığından davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dosyada yer alan kök raporda davacı ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 229,73 TL alacaklı gözüktüğü, davalı ticari defterlerine göre ise davalının 286,27 TL alacaklı gözüktüğü, ticari defterler arasındaki 516 TL’lik farkın ise davacı ticari defterlerinde olup, davalının defterlerine kayıtlı olmayan faturalardan kaynaklandığı açıkça belirtilmesine rağmen mahkemenin alacak-borç cari hesabı gibi bu iki kalemi birbirinden çıkarmak suretiyle davalının 56,54 TL alacaklı olduğu yönünde dosyaya uygun olmayan hatalı bir işlemle delilleri değerlendirmede hataya düştüğünü, icra takibi taraflar arasında faturalı alacaklardan kalan toplam bakiye alacak olan 92,80 EURO üzerinden açılmış olup, gerek kök raporda gerekse ek raporda davacı şirketin alacağının sabit olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında; davacının, davalı aleyhine 05/06/2018 tarihinde, ilamsız yolla 14/11/2016 tarihli ve 92,80 EURO bedelli faturaya dayalı olarak, 92,80 EURO asıl alacak, 300,00 EURO cezai şart işlemiş faiz olmak üzere toplam 406,95 EURO’nun takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %9.75 faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, davalının itirazı üzerine işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır. Harçlandırma formunda 2.191,95 TL üzerinden harç yatırılmış, dava dilekçesinde dava değeri 2.191,95 TL olarak bildirilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2. maddesinde “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.”, aynı yasanın “Parasal sınırların artırılması” üst başlığı ile Ek Madde 1’de, “(1) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz. (2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” hükümleri yer almaktadır. İstinaf incelemesine konu kararın verildiği tarih 26/05/2021, dava değeri 2.191,95 TL’dir. Ancak 01/01/2021 tarihinden itibaren 2021 yılı için istinaf kanun yoluna başvuru parasal sınırı 5.880,00 TL olarak belirlenmiştir. Yani bu miktarın altında olan kararlar kesin olup, istinafa konu kararın verildiği tarih itibariyle kesin olduğu tespit edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 346. maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1.b maddesi gereğince, istinaf mahkemesince karar verilir.Açıklanan yasal düzenlemeler gereğince, kanun yolu başvurusuna konu edilen kararın, karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle, istinafı kabil bir karar olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 352/1.b maddesi uyarınca reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 352/1.b maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,2-Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına,3-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4-İstinaf yargılaması için davacı tarafça yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1.b bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/11/2021