Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1612 E. 2021/1138 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1612
KARAR NO: 2021/1138
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/38 (DERDEST)
KARAR TARİHİ: 24/02/2021
DAVA: Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili …, merhum kardeşi … (aynı zamanda 1 numaralı davalının eşi ve diğer davalıların babası) ve diğer kardeşi …’ın İstanbul İli Pendik İlçesi … Mahallesi … Çiftliği … Kıyısı … numaralı Pafta …, … ve … numaralı parsellerde kurulu olan ve … Mah. … Cad. … Sok. … Sitesi No:… Pendik/İstanbul adresinde bulunan …’a (TCKN: …) ait taşınmazı (S.S. Çiftlikkent Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi unvanlı kooperatifteki hissesini) 05/03/2013 tarihinde birlikte satın aldıklarını ancak kooperatif kayıtlarına hissedar olarak …’ın işlendiğini, davacının taşınmazın bedeli olan 330.000,00 USD’yi 05/03/2013 tarihinde … Eminönü şubesinden çekerek aynı tarihte taşınmazı devreden …’un … Bankası Eminönü şubesindeki banka hesabına yatırdığını, ayrıca 2.000,00 USD’nin ise TL’ye çevrilerek noter masrafları olarak müvekkili tarafından noterliğe yatırıldığını, 05/03/2013 tarihli … ve merhum … tarafından imzalanan Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi’nde devredilen 46 no.lu parselin satış bedelinin 570.000,00 TL olarak gösterildiğini, bu bedelin ise müvekkili tarafından taşınmazı devreden …’un hesabına yatırılan 330.000,00 USD’ye tekabül ettiğini, konuta ait masraf ve her türlü giderin müvekkili tarafından karşılandığını, …’ın vefatının ardından davalıların kötü niyetli şekilde müvekkili … ve diğer kardeşleri …’ın bu taşınmazın diğer malikleri olduğunu kabul etmeksizin taşınmazın kooperatif üyelik kaydını kendi adlarına yaptırdığını beyan ederek, İstanbul İli Pendik İlçesi … Mahallesi … Çiftliği … Kıyısı … numaralı Pafta …, … ve … numaralı parsellerde kurulu olan taşınmaza ait kooperatif hissesinin davalılar (1, 2 ve 3 numaralı davalılar) adına olan üyelik kaydının iptali ile müvekkilinin bu hisse için kooperatif üyelik kaydının yapılmasına karar verilmesine, kooperatif hissedarı olma taleplerinin kabul edilmemesi halinde, fazlayı talep ve dava etmek hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 190.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine bu şekilde ortaya çıkan zararımızın karşılanmasına buna ilişkin taleplerinin belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmesine karar verilmesini, taşınmazın dava devamında 3. kişilere devredilebileceği ve bunun da davacı tarafça telafisi imkansız zararlar doğuracağının izahtan vareste olduğundan, taşınmaza/kooperatif hissesine ilişkin olarak yargılama müddetince 3. kişilere devrinin önlenmesi bakımından teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemenin 24/02/2021 tarihli kararı ile; “…6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenleme alanı bulan ihtiyati tedbir müessesesinin uyuşmazlık konusu hakkında uygulanabileceği, “İstanbul İli Pendik İlçesi … Mahallesi …beyli Çiftliği … … numaralı Pafta …, … ve … numaralı parseller” ile “… Mah. … Cad. … Sok. … Sitesi No:… Pendik/İSTANBUL” adresindeki taşınmazın davanın konusu olduğu, ileride telafisi mümkün olmayan zararlar doğurması ihtimaline binaen taşınmazların konumu, m²’si, talep dilekçesinde belirtilen bedel, civardaki taşınmazların davaya konu taşınmazın değerini artırıcı unsur olduğu hususları da nazara alınarak talep dilekçesinde belirtilen 190.000,00 TL dava değeri üzerinden takdiren %15 teminatla ve taşınmazların davalılar adına kayıtlı olması halinde yalnızca davalılar hissesine 3.kişilere devri önler mahiyette ihtiyati tedbir konulması talebinin kabulüne” karar verilmiştir. Karara karşı davalılar vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, itiraz duruşmalı olarak değerlendirilmiş ve 18/06/2021 tarihli kararı ile; “Dava dilekçesi, Mahkememizin tedbire ilişkin ara kararı, davalıların tedbire ilişkin itirazları ve tüm dosya kapsamı gereğince; davanın konusunun davacının, davalılar; …, … ve …’in kooperatif hisseleri üzerindeki hak iddiasına ilişkin olduğu, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin de davalılar …, … ve …’in hisselerinin devredilmemesi için kooperatife müzekkere yazılmasından ibaret olduğu, bu nedenlerle tarafların menfaatlerinin dengelenmesi yönünden öncelikler, yaklaşık ispat koşulu ve ihtiyati tedbire ilişkin yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde ileri sürülen itirazların yerinde olmadığı sonucuna varılarak davalıların bahse konu ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir. Ancak bahse konu kooperatifin ferdileşmesinin tamamlanmadığı ve dolayısıyla hisse sahiplerinin müstakil tapularının olmadığı, tedbir kararında belirtilen “İstanbul İli Pendik İlçesi … Mahallesi .. Çiftliği … … numaralı Pafta …, … ve … numaralı” parseller ile “… Mah. … Cad. … Sok. … Sitesi No:… Pendik/İSTANBUL” adresindeki taşınmazın mülkiyetinin davalı kooperatif üzerinde olduğu, Mahkememiz tarafından verilen tedbir kararının Tapu Müdürlüğü tarafından yerine getirilmesinin taraflar arasındaki menfaat dengesi, davacının talebi, dava konusu ve tüm dosya kapsamı ile davanın tarafları dışında davalı kooperatif hissesi sahiplerinin de hak ve menfaatlerini de etkileyebileceği bu durumun da hak kayıplarına sebebiyet verebileceği” gerekçesiyle, “1-Mahkememiz tarafından verilen 24/02/2021 tarihli tedbir kararına davalılar tarafından yapılan itirazın REDDİNE, “İstanbul İli Pendik İlçesi … Mahallesi … Çiftliği … … numaralı Pafta …, … ve … numaralı” parseller ile “… Mah. … Cad. … Sok. … Sitesi No:… Pendik/İSTANBUL” adresindeki taşınmazın davalılar adına kayıtlı olması halinde 3.kişilere devri engeller mahiyette yalnızca davalılar hissesine ihtiyati tedbir konulmasına” ilişkin kararın aynen infazına, tedbir kararının davalı kooperatifçe yerine getirilmesine, bu konuda davalı kooperatife müzekkere yazılmasına, 2-Mahkememiz tarafından verilen 24/02/2021 tarihli tedbir kararının Tapu Müdürlüğü tarafından yerine getirilmesine yönelik müzekkerenin fekkine, bu konuda Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılmasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı gerçek kişiler vekili Av. … istinaf dilekçesinde özetle; Tedbir kararının davacının tedbir talebini aştığını, dava dilekçesinde Kooperatif hissesine ilişkin 1/3 alacak talebinde bulunmasına rağmen, mamelekin tamamı üzerinde tedbir konulmasının açıkça kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Yerel Mahkemenin aynen infazına karar verdiği 24/02/2021 tarihli tedbir kararında öngörülen ön koşul sağlanmadığından, uygulanması kabil bir tedbir kararı bulunmadığını, davalı Kooperatifin ferdileşmesi henüz gerçekleşmediğinden ve hisse sahiplerinin müstakil tapuları olmadığından, bu adresteki tüm taşınmazlar davalı Kooperatif adına kayıtlı olup müvekkillerinin 46 numaralı parsele ilişkin yalnızca bir “kooperatif hissesi” bulunduğunu, Her halükarda ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK m. 390/3’te öngörülen yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafından geçmişte dava konusu kooperatif hissesi için yapılmış olabilecek herhangi bir ödemenin ancak ve ancak hisse sahibi müteveffa …’ın talimatıyla ve onun adına yapılmış olabileceğini, Dava dilekçesinde gerçekler çarpıtılmaya çalışılmakla birlikte davacı ile merhumun diğer kardeşleri ve annesinin, merhumun vefat ettiği 30/08/2020 tarihinden bu yana müvekkillerinin miras haklarını gasp etmek amacıyla çeşitli eylemler içerisine girdiklerini, Pendik Kaymakamlığına yapılan başvuru neticesinde ilgili parselin 20/01/2021 tarihinde Kaymakamlık tarafından tahliye edilerek müvekkillerine teslim edildiğini, Davacının 1/3 alacak talebine rağmen mamelekin tamamı üzerinde tedbir kararı verildiğini fakat teminatın tedbir kararına orantılı şekilde hesaplanmadığını, tedbir kararının müvekkillerinin zararına sebebiyet verdiğini, Yerel Mahkemenin 24/02/2021 tarihli tedbir kararında ve tedbir itirazımızın reddine ilişkin 28/06/2021 tebellüğ tarihli kararında tedbire ilişkin yasal koşulların hangi suretle karşılanmış olduğu ve itirazların hangi gerekçeyle yerinde bulunmadığı hususunda hiçbir açıklama yapılmadığından kararın bu sebeple HMK m. 391’e de aykırı olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemenin tedbire itirazın reddine ilişkin kararının iptaline, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, bu talepleri yerinde görülmez ise davacının talebine uygun olmak üzere devir bedeli olarak ödendiği iddia edilen 330.000,00 USD ile dava dilekçesine sonradan kanuna aykırı şekilde eklenen deliller arasında yer alan imal ve sair işler ile ilgili sözleşme ve fatura tutarlarının toplamı üzerinden tedbire ilişkin %15 teminat bedelinin hesaplanarak davacı tarafa ödettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, kooperatife ortak olarak …’ın kayıtlı olmasına rağmen, kooperatif hissesini …, … ve davacı …’ın birlikte aldıkları, bu nedenle kooperatif hissesi ile bu hisseye tekabül eden taşınmazın bu kişiler arasında 1/3 oranında paylı olduğu iddiası ile kooperatif hissesinin ve bu hisseye tekabül eden taşınmazın 1/3 payının davacı adına tescili, aksi halde bedelinin davalı gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir. Davacı tarafça dava konusu edilen hisse ve taşınmaz üzerine tedbir konulması talep edilmiş, mahkemece tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi üzerine davalı gerçek kişiler vekili tarafından karara itiraz edilmiş ve itirazın değerlendirilmesi neticesinde itirazın reddine karar verilmesi üzerine, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK 389/1 maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”, HMK 390/1 maddesinde “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.”, HMK 390/3 maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.”, HMK 391/1 maddesinde “Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir. Yargılama sırasında mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi, gecikme sebebinin bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi söz konusu olan hallerde ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilmelidir. Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir. Tedbir kararı verilebilmesi için davanın ispatına elverişli delil bulunması da zorunlu olmayıp, istekte haklı olma ihtimalinin mevcut olması yeterlidir. Davalı S.S. Çiftlikkent Arsa ve Konut Yapı Kooperatifi tarafından, …’a hitaben gönderilen 10/02/2020 tarihli yazıda; “… Mah. … Cad. … Sok. No:… Pendik/İSTANBUL adresinde bulunan … Pafta …, … ve … numaralı parsellerde kurulu olan ve kooperatifimiz tarafından yapılan özel parselasyon neticesinde tarafınıza tahsis edilen … iç parselde bulunan ve kooperatif ortaklık pay defterinde … ortaklık numarası ile kayıtlı hissenin (taşınmazın) sahibi olduğunuzu bildirir, gereğini bilgilerine sunarız” denilmiştir. Dosya kapsamında yer alan tapu kayıtlarına göre, taşınmazın kooperatif adına kayıtlı olup, ferdileştirmeye geçilmediği anlaşılmıştır. Somut dosya değerlendirildiğinde; davacının iddiası kooperatif hissesinin 3 kardeş tarafından ortak olarak alındığı ve her birinin 1/3 payının olduğu yönündedir. Bu iddiasına yönelik bir kısım ödeme belgeleri, faturalar ibraz edilmiştir. Kooperatif hissesi dava konusu olup sunulan belgeler ise yaklaşık ispata yeterlidir. Ancak davacının iddiası kooperatif hissesinin ve bu hisseye bağlı taşınmazın 1/3 oranında davacıya ait olduğuna ilişkindir. Talebi ise 1/3 hisse yönündedir. Mahkemece 1/3 oranında hisseye ilişkin tedbir kararı verilmesi gerekirken tam hisse üzerinden tedbir kararı verilmesi hatalıdır. 6100 sayılı HMK’nun “ihtiyati tedbir kararının uygulanması” başlıklı 393.maddesinde; “İhtiyati tedbir kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar. Tedbir kararının uygulanması, kararı veren mahkemenin yargı çevresinde bulunan veya tedbir konusu mal ya da hakkın bulunduğu yer icra dairesinden talep edilir. Mahkeme, kararında belirtmek suretiyle, tedbirin uygulanmasında, yazı işleri müdürünü de görevlendirebilir.” düzenlemesi yer aldığından, verilen tedbir kararında bu usulün uygulanması gerekmekte olup, mahkemece verilen karar tedbirin uygulanması yönünden yasal düzenlemeye uygun değildir. Açıklanan nedenlerle; ihtiyati tedbir koşulları oluştuğundan davacının tedbir talebinin kabulü ile … Mah. … Cad. … Sok. No:… Pendik/İSTANBUL adresinde bulunan … Pafta …, … ve … numaralı parsellerde kurulu olan ve davalı kooperatif tarafından yapılan özel parselasyon neticesinde …’a tahsis edilip vefatı neticesinde mirasçıları davalılar …, … ve …’a intikal eden … iç parselde bulunan ve kooperatif ortaklık pay defterinde … ortaklık numarası ile kayıtlı hissenin 1/3 payı üzerine 3.kişilere devrinin önlenmesi yönünde %15 teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde verilen karar hatalı olduğundan, davalı gerçek kişiler vekili Av. …’ın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 bendi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı gerçek kişiler vekili Av. …’ın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 bendi uyarınca KABULÜ ile İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/38 E. sayılı 24/02/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN KARAR VERİLMESİNE, 2-6100 sayılı HMK’nun 389. vd maddeleri gereğince koşulları oluştuğundan, İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABULÜNE, a-6100 sayılı HMK’nın 392/1 maddesi gereğince 190.000,00 TL’nin (hisse devir sözleşmesine konu bedel olan 570.000,00 TL olup talep konusu 1/3’ü 190.000,00 TL olduğundan) % 15’i oranında hesap edilen 28.500,00 TL teminat tutarı, davacı tarafça 26/02/2021 tarihinde İstanbul Anadolu Mahkemeler Veznesi’ne ( İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/38 E. Sayılı dosyasına) nakit olarak yatırıldığından, … Mah. … Cad. … Sok. No:… Pendik/İSTANBUL adresinde bulunan … Pafta …, … ve … numaralı parsellerde kurulu olan ve davalı kooperatif tarafından yapılan özel parselasyon neticesinde …’a tahsis edilip vefatı neticesinde mirasçıları davalılar …, … ve …’a intikal eden … iç parselde bulunan ve kooperatif ortaklık pay defterinde …0046 ortaklık numarası ile kayıtlı hissenin 1/3 payı üzerine 3.kişilere devrinin önlenmesi yönünde İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, b-Kararın ilk derece mahkemesince tefhim/tebliğine ve 6100 sayılı HMK’nun 393/1. maddesi uyarınca, kararın tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde kararın uygulanması talep edilmediği takdirde, tedbirin kendiliğinden kalkacağının ihtarına (ihtarın kararın tefhim/tebliği ile yapılmasına), c-Süresinde talep halinde kararın ilgili icra dairesince infazının sağlanmasına yönelik işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 3-İstinaf yargılama giderleri yönünden, a-Davalı tarafça yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının ve 59,30 TL istinaf karar harcının Hazineye irat kaydına, b-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince esasa ilişkin verilecek kararda dikkate alınmasına, c-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/11/2021