Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1610 E. 2021/1266 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1610
KARAR NO: 2021/1266
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/511 Esas
KARAR NO: 2021/61
KARAR TARİHİ: 28/01/2021
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Şirketin, Müvekkili Şirketten Dijital Pazarlama Hizmeti Almakta Olup Taraflar Arasında Bu Hizmetten Doğan Bir Borç İlişkisi Mevcut olduğunu, müvekkili şirketin uzun yıllardır dijital pazarlama alanında hizmet veren başarılı bir şirket olup bu kapsamda davalı Şirkete de sanal ortamda reklam hizmeti verdiğini, Taraflar arasındaki süreklilik teşkil eden bu ticari ilişki nedeniyle gereksiz ödeme ve takas işlemlerinin önüne geçmek ve iş hayatında pratikliği sağlamak amacıyla tarafların ödemelerini cari hesap yöntemi ile yapılmasının kararlaştırıldığını, fakat bugün gelinen nokta itibariyle davalı Şirket tarafından en iyi şekilde hizmet alınmasına rağmen cari hesaptan kaynaklanan borcunu ödemediğini, bu nedenle icra takibi başlatıldığını, davalı şirket geçen zamanda cari hesap tahtında ödemekle yükümlü olduğu miktarı ödemediği gibi icra takibine haksız ve dayanaktan yoksun olarak, salt takibi durdurmak niyetiyle itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, bu nedenlerle davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takibinin devamına, davalının haksız itirazı nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Bir ticari davada hangi asliye ticaret mahkemesinin yetkili olduğunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde belirtildiğini, buna göre genel yetkili asliye ticaret mahkemesi davanın açıldığı tarihte davalının yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi olduğunu, bu nedenle davanın yetkisiz mahkemede açılmış olmasından dolayı yetki itirazında bulunduklarını, her iki şirketin Ticaret Sicil Kayıtları incelediğinde ve dava dilekçesinde verilmiş faturalardaki adreslere dayanarak yetki itirazlarını ve 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesiyle gerekçelendirerek esasa ilişkin olarak, dosya ilgili mahkemeye sevk edilse dahi tüm fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her iki şirketin ticari defterlerinin incelenmesini ve icraya(davaya) konu edilen miktarların haksız olduğunu, maddi gerçekliğin defterlerin incelenmesi suretiyle ortaya konulmasını, yetki ilk itirazlarının kabulü ile, tüm hak ve alacaklarımız ve usule, davaya ilişkin savunma haklarımız saklı kalmak kaydıyla mahkemenizin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”Davalı Şirketin davacı şirketten Dijital Pazarlama hizmeti aldığını, Taraflar arasında bu hizmetten doğan borç nedeni ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. madde gereği açılan itirazın iptali davasıdır. 6100 sayılı HMK 6. maddede genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Mahkememiz dosyasında davanın açıldığı tarihteki davalının yerleşim yerinin adresinin Çankaya/ANKARA olduğu göz önüne alındığında, mahkememizin yetkisizliğine, Nöbetçi Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğuna” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu borcun para borcu olup Türk Borçlar Kanunu uyarınca borcun ifa yerinin alacaklının ödeme zamandaki yerleşim yeri olduğu ve bu nedenle mahkemece verilen kararın hukuka aykırılık teşkil ettiği belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklı davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, mahkemece verilen yetkisizlik kararına ilişkindir. Davalı süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulmuş ve Ankara mahkemelerinin yetkili kabul edilmesi talep edilmiştir. Öncelikle yetki itirazının ileri sürülmesi usulünün incelenmesi gerekmektedir.Yetkinin kesin olmadığı durumlarda, yetki itirazının cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Ayrıca birden fazla yetkili mahkemenin bulunması durumunda yetkili gördüğü mahkemeyi açıkça belirtmesi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 06.02.2019 T., 2017/4844;772 sayılı ilamında da yetkinin kesin olmadığı durumlarda yetki itirazında bulunan tarafın yetkili gördüğü yerin açıkça belirtilmesi gerekeceği belirtilmiştir.6100 sayılı HMK’nun 19/2 ve 19/4 maddelerinde yetkinin kesin olmadığı durumlarda yetki itirazının ileri sürülebilmesi şartlarını düzenlemektedir. Yargıtay 20. HD. 2019/5391 Esas 2019/7167 Karar 05/12/2019 tarihli kararında ifade edildiği üzere “…Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak İstanbul İcra Dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de; bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır.” 2004 sayılı İİK’nun 50. maddesinde yetki düzenlenmiştir. Düzenlemede, para ve teminat borcu için takip hususunda usul kanununun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yolu ile tatbik olunacağı belirtilmiştir. Takip ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 6. maddesinde genel yetkili mahkeme düzenlenmiş ve genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu ifade edilmiştir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89. maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu, alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Davaya konu alacak da taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden doğmaktadır. HMK 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu kabul edilmiştir. Öte yandan davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağı, taraflarca inkar edilmeyen akdi ilişkiden kaynaklanan verilen hizmetin parasal karşılığı olup dava bu niteliği itibariyle bir miktar para alacağına ilişkindir. Diğer bir ifade ile davacının sözleşme kapsamında vermiş olduğu hizmet karşılığında davacının borcu para borcudur. TBK 89/1 maddesi uyarınca borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 25/04/2018 tarih 2017-19-902 Esas 2018/973 Karar sayılı ilamında bu husus “HMK’daki yetki kuralları ilâmsız icra takiplerinde kıyasen uygulanır. İtirazın iptali davalarında icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazlar da öncelikle incelenmelidir. HMK’nun 6. maddesine göre ilâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi iken, sözleşmeden doğan para borçlarının takibi için başlatılan takipte sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para borcu olduğunda sözleşmede aksine bir şart konulmamış ise para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ödeneceğinden, ifa yeri de alacaklının yerleşim yeri olacaktır. Böyle bir durumda alacaklı kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde de takip yapabilecektir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacı fatura konusu edilen malların teslim edildiği hâlde bedelinin ödenmediğini belirterek iddia ettiği alacağı için takip başlatmıştır. Davalıya ilâmsız icra takibine dayanak Örnek: 7 Ödeme Emri gönderilmiştir. İlâmsız icra takibi yalnız para alacakları için geçerli olacağından, davanın dayanağı icra takibinin de para alacağına ilişkin olduğuna kuşku bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki akdi ilişki inkâr edilmemiş olup, dosya kapsamına göre sözleşmenin ifa edileceği yer de açıkça belirlenmediğinden davacı, yerleşim yeri olan icra dairesinde de takip yapabilecektir. Bu nedenle mahkemece, Özel Daire bozma kararında belirtildiği gibi işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmelerde her alacağın sonuçta bir para ödemesine dayanabileceği, Borçlar Kanunu’nun 73/1. maddesinde getirilen düzenlemenin sadece karz (ödünç) akdinden doğan borçlarla sınırlı olduğunun kabulünün gerektiği, bütün para borcu ilişkilerinden doğan ihtilâflarda bu maddeye göre yetkili mahkeme ve icra müdürlüğünün tayini hâlinde; para borçlarıyla ilgi tüm ihtilâfların davacının ikametgâhında takibe ve davaya konu olması sonucunu doğuracağı, HMK ve İİK’da yer alan yetki ile ilgili kuralların da ihlal edilmiş olacağı, alacak talebinin konusunun teslim edilmiş mal olduğundan direnme kararının yerinde olduğu yönünde görüş ileri sürülmüş ise de, bu görüş açıklanan gerekçelerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.” şeklinde ifade edilmiştir. Belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; dijital pazarlama hizmetinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasında yetkili mahkeme; HMK’nun 6. maddesi uyarınca davalının yerleşim yerinin bulunduğu Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi, TBK’nun 89. maddesi uyarınca davacının yerleşim yerinin bulunduğu İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi ile taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğu gözetilerek HMK 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesidir. Taraflar arasında sözleşme (hizmet); davacının davalının, davacı şirketten aldığı dijital pazarlama hizmetine ilişkin olduğu belirtilmekle; ifa yeri hizmetin verildiği yer İstanbul yargı alanı içerisinde olduğundan ve takip para alacağına dayandığından , davalının yetkiye itirazı yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, mahkemenin işin esasına girerek bir karar vermesi gerekirken mahkemenin yetkisizliğine kararı verilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmakla; davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.a.3 bendi uyarınca sair itirazlar incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun sair istinaf sebepler incelenmeksizin KABULÜ ile İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2020/511 Esas, 2021/61 Karar ve 28/01/2021 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 bendi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dairemizin kararı doğrultusunda işlem yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 3-Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 8-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.a.3 ve 362/1.g bendi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/12/2021