Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/160 E. 2021/368 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/160
KARAR NO: 2021/368
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/620
KARAR NO: 2020/164
KARAR TARİHİ: 10/03/2020
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/04/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 30 yıldır lojistik sektöründe iştigal ettiğini, müşterilerine depolama, elleçleme ve sözleşme konusu ürünlerin sevkiyata hazır hale getirilmesi hususlarında hizmet sunduğunu, davalı şirkete de işbu hizmetlerin verildiğini ancak verilen hizmetlere ilişkin ücretin haksız şekilde davalı tarafça ödenmediğini, davalı şirket tarafından Bursa … Noterliğinin 26/08/2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile sözleşmenin haksız ve dayanaksız olarak feshedildiğini, müvekkilinin cevabi ihtarında fesih işleminin haksız olduğunun ve hali hazırda 143.52,43 TL doğmuş alacak ile 30/09/2016 tarihine kadar doğmuş olan tüm alacakların faizi ile birlikte ödenmesinin ihtar edildiğini, davalı şirket tarafından kısmen ödeme yapılmakla birlikte bakiye 71.509,50 TL’nin ödenmediğini ve işbu alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, davalı tarafından haksız olarak takipte yetkiye, borca, borcun ferilerine itiraz edildiğini, taraflar arasında imzalanmış 24/03/2013 tarihli Depolama Hizmetleri Sözleşmesinin anlaşmazlıkların çözümü başlıklı 10.2 maddesinde İstanbul (Merkez) Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri münhasıran yetkili kılındığından, söz konusu takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığını beyanla, davalının itirazının iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dayanılan 24/03/2013 tarihli Depolama Hizmet Sözleşmesi altında müvekkili şirket yetkilisi imzasının bulunmadığından sözleşmedeki aleyhe hiçbir maddenin müvekkili şirket yönünden bağlayıcı olamayacağını, bu nedenle sözleşmedeki yetki şartının da uygulanmasının mümkün olmadığını, takipte yetkili icra müdürlüklerinin Beykoz icra müdürlükleri ve mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında ticari ilişkinin varlığına dair uyuşmazlık bulunmadığını ancak davacı tarafından kullanılan depo yazılım sisteminin müvekkili şirket tarafından kullanılan sisteme uygun olmaması sebebiyle ciddi sorunlar yaşandığını ve nihayetinde 26/08/2016 tarihli Bursa … Noterliğinden gönderilen ihtarname ile ticari ilişkiye son verildiğini, davacının her türlü alacak talebinin karşılandığını ancak ticari ilişkinin sona erdirildiği 30/09/2016 tarihinden sonra müvekkili şirkete ait davacı deposunda bulunan ürünlerin teslim edilmediğini ve davacı tarafından mallar üzerinde TMK’nun 891 ve 950 maddeleri uyarınca hapis hakkı kullanıldığının bildirildiğini oysa davacının depolama hizmetleri ile ilgili olarak bildirdiği tüm borçların tam ve eksiksiz olarak davacıya ödenmiş olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
KARŞI DAVA Davalı/karşı davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında mevcut ve süregelen cari hesap kapsamında faturalar ödenmiş ise de, sözleşmenin feshi ile birlikte cari hesaplar incelendiğinde karşı davalının tarafın vade farkı, komisyon bedeli, fiyat farkı gibi isimlerle müvekkili şirket aleyhine usulsüz faturalar düzenlediğinin tespit edildiğini, sözleşmenin 5.5 maddesi uyarınca sadece ticari temerrüt faizi işletilebileceği düzenlenmiş olduğundan, bu oranın dışında başkaca isimlerle fahiş bedel tahsil edilemeyeceğini, bu bedellerin istirdatını talep ettiklerini, yine müvekkilinin teslim edilmeyen malları üzerinde davacı/karşı davalının hapis hakkı kullanılması sebebiyle, yeniden müşterilerine ulaştırmak amacıyla yüksek bedelli mal alımları, abone iptalleri, malların süresinde müşterilere ulaştırılmamasından dolayı uğranılan zararların ve teslim edilen malların eksik çıkması nedeniyle bunların bedelinin ve yine iade edilmeyen demirbaşların olması nedeniyle maddi tazminat, ayrıca tüm bu olaylar sebebiyle müvekkilinin prestij kaybı yaşadığından dolayı da manevi tazminat talep ettiklerini beyanla, şimdilik 1.000,00 TL istirdat, 1.000,00 TL maddi tazminat, 30.000,00 TL manevi tazminat talepli karşı davanın kabulü ile karşı tarafın alacağının kabul edilmesi halinde takas mahsup talep etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP Davacı/karşı davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağı yönünden yasal hapis hakkı kullandığını, alacağı miktar kadar malı yasal prosedürlere uygun olarak hapsettiğini, bu konuda İstanbul … İcra Müdürlüğüne müracaat edildiğini ve talimat icrası vasıtası ile malların defterleri tutularak değer tespitlerinin yapıldığını, ancak bilirkişi tarafından düzenlenen raporda malların değeri son satış bedeli üzerinden düzenlendiğinden ve rapora göre malların değeri alacak miktarının çok üzerinde çıktığından malların tamamını iade ettiklerini, mallar üzerinde haksız yere hapis hakkı kullanıldığı iddiasının ve davalı yanın tazminat taleplerinin kesinlikle yerinde olmadığını ayrıca taraflarınca düzenlenen tüm faturalarında usulüne ve ticari ilişkiye uygun olduğunu beyanla karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/620 E. 2020/164 K. sayılı 10/03/2020 tarihli kararı ile; “Dava; tarafların sözleşme kapsamında ödenmeyen hizmet bedeli faturalarının tahsili için girişilen takibe vaki itiraz üzerine İİK 67 maddeye dayalı itirazın iptali davası, karşı dava ise; aynı ticari ilişki sebebiyle sözleşmenin feshinden doğan müspet zarar kapsamında mevcut maddi ve manevi zararların tazmini talebinden ibarettir. Davaya dayanak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … Lojistik A.Ş. tarafından, borçlu … San. Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine, 19/12/2016 tarihinde 71.509,50-TL asıl alacağın tahsili talebi ile ve İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı ve Büyükçekmece … İcra müdürlüğünün … Tal. sayılı dosyalarından açılmış taşıyıcının hapis hakkı için defter tutulması talepli dosyaları ve devamında taşınırların satışının yapılacağı diğer tüm dosyalar dahil olmak üzere tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla fatura/carihesap alacağından kaynaklı alacak için ilamsız genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçlu vekili tarafından süresinde Beykoz icra müdürlüklerinin yetkili olduğundan bahisle yetkiye, hapis hakkına ve bu yönde işlemlerin yapılmasına, icra takibi alacağının tamamına, tüm ferilerine, faize, faiz başlangıç tarihine ve faiz oranına itiraz ettikleri anlaşılmaktadır.Mahkememizce 16/10/2018 tarihli 2017/331 E. – 2018/888 K. sayılı karar ile “İtirazın iptali davasında dava koşullarından biri yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibi bulunması ve borçluya yetkili icra dairesinden ödeme emri tebliği olup, takipte borçlu faaliyet adresi icra daireleri olarak Beykoz icra daireleri yetkili olup, İstanbul İcra Daireleri yetkisiz olmakla, takibin usulüne uygun yetkili icra müdürlüğünde başlatılmamış olması nedeniyle; karşı dava yönünden ise, davalı-karşı davacının yetki itirazında bulunma hakkına sahip olmadığı, zira İstanbul İcra daireleri ve mahkemelerinde takip yapıp dava açmakla, bu yer icra dairesi/ mahkemesinin yetkisini peşinen kabul ettiği, oysa HMK 13(1) maddesi uyarınca kesin yetkinin söz konusu olmadığı hallerde asıl davaya bakan mahkemenin karşı davaya bakmaya da yetkili olduğu hükmüne göre, dava ön şartı yokluğu nedeniyle dava ve karşı davanın usulden reddine” karar verilmiş, Davalı karşı davacı vekili tarafından mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerine Mahkememiz kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 03/10/2019 tarih 2019/1055 E. ve 2019/1962 K. sayılı ilamı ile :”…Yasal düzenleme çerçevesinde eldeki dava incelendiğinde ; karşı dava açısından dava şartlarında bir eksiklik bulunmamaktadır. Mahkemece yasal süresinde harç ikmali ile önüne gelen bu davayı , sadece karşı dava olarak açılması nedeni ile kaderini mutlak surette asıl davanın akıbetine bağlı tutması usul yasasına uygun düşmemektedir. Mahkemece yapılacak işlem HMK 132/2 ve 134. maddeye göre işlem yaparak, karşı davayı tefrik ederek işin esasına girilmesi gerekmekte olduğu halde usulden reddedilmesi doğru görülmemiş” gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının karşı dava açısından verilen hükmünün HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına; karşı davanın tefrik edilerek yürütülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Mahkememiz tarafından karşı dava yönünden tefrik kararı verilebilmesi için asıl dava yeni bir esasa kaydedilerek 21/11/2019 tarihli tensip tutanağı ile karşı davanın tefrikine karar verilmiş ve asıl dava yönünden de duruşma günü verilmiş ve esasın kapatılması yönünden 10/03/2020 tarihli duruşmada mahkememizin 16/10/2018 tarihli 2017/331 E. – 2018/888 K. sayılı kararında aslı dava yönünden verilen “Davacı yanca yetkili İcra Müdürlüğünden usulüne uygun ödeme emri tebliği mevcut olmadığından davanın dava ön şartı yokluğu nedeniyle reddine,” kararı tekrardan verilerek asıl dava yönünden esas kapatılmıştır.” gerekçesiyle “Davacı yanca yetkili İcra Müdürlüğünden usulüne uygun ödeme emri tebliği mevcut olmadığından davanın dava ön şartı yokluğu nedeniyle reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Açılan davanın Mahkemenin 16/10/2018 tarihli “Davacı yanca yetkili icra müdürlüğünden usulüne uygun ödeme emri tebliği mevcut olmadığından, dava ve karşı davanın dava ön şartı yokluğu nedeniyle reddine” hükmüyle reddedildiğini, iş bu mahkeme kararının taraflarınca kabul edildiğini, istinaf başvurusunda bulunulmayarak kesinleştirildiğini, davalının ise karşı davası yönünden istinaf yoluna başvurduğunu ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2019/1055 E. 2019/1962 K. sayılı kararı ile “Davalı/ karşı davacı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının karşı dava açısından verilen hükmünün HMK 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına; karşı davanın tefrik edilerek yürütülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine” karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararında sadece karşı davanın tefrik edilmesine karar vermiş olmasına rağmen, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin usuli bir hata yaparak her iki davayı da tefrik ederek yeni esaslar verdiğini, dosyada kesinleşmiş bir karar olmasına rağmen yeniden karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Asıl dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında ödenmeyen cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali, karşı dava ise istirdat ve maddi/manevi tazminat istemine ilişkindir. İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/10/2018 tarihli 2017/331 E. 2018/888 K. sayılı karar ile “dava ön şartı yokluğu nedeniyle asıl dava ve karşı davanın usulden reddine” karar verilmiş, karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 03/10/2019 tarih 2019/1055 E. ve 2019/1962 K. sayılı ilamı ile; “…Yasal düzenleme çerçevesinde eldeki dava incelendiğinde; karşı dava açısından dava şartlarında bir eksiklik bulunmamaktadır. Mahkemece yasal süresinde harç ikmali ile önüne gelen bu davayı, sadece karşı dava olarak açılması nedeni ile kaderini mutlak surette asıl davanın akıbetine bağlı tutması usul yasasına uygun düşmemektedir. Mahkemece yapılacak işlem HMK 132/2 ve 134. maddeye göre işlem yaparak, karşı davayı tefrik ederek işin esasına girilmesi gerekmekte olduğu halde usulden reddedilmesi doğru görülmemiş” gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 03/10/2019 tarih 2019/1055 E. ve 2019/1962 K. sayılı ilamı uyarınca işlem yapılarak, yeniden hüküm tesis edilmiştir. Karara karşı istinaf yoluna başvurulması neticesinde dosya, daha önce istinaf incelemesi yapan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine tevzi edilmiş ve ilgili Dairenin 26/01/2021 tarihli 2021/153 E. 2021/144 K. sayılı kararı ile “Uyuşmazlığın tacirler arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı” gerekçesiyle verdiği görevsizlik kararı neticesinde Dairemize gönderilmiş ise de; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 03/10/2019 tarih 2019/1055 E. ve 2019/1962 K. sayılı ilamı ile dosyanın esastan incelediği, verilen kararın esasa yönelik olduğu açık olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümü Kararı ortak hükümleri gereği, ilgili Dairece istinaf inceleme görevinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 03/10/2019 tarih 2019/1055 E. ve 2019/1962 K. sayılı ilamı uyarınca ilk derece mahkemesince işlem yapılarak, yeniden verilen hükme ilişkin istinaf incelemesinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, somut dosya yönünden istinaf incelemesi yapmakla görevli daire İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi olduğundan, Dairemizin görevsizliğine ancak söz konusu Daire tarafından da görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle görevli dairenin belirlenmesi amacıyla dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’na gönderilmesine karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-İş bölümü yönünden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2-İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından da iş bölümü bakımından görevsizlik kararı verilip, iş bölümü uyuşmazlığı doğduğundan, 5235 sayılı kanunun 35/1 maddesi gereğince uyuşmazlığının çözümlenerek görevli ve yetkili dairenin belirlenmesi amacıyla, dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi.15/04/2021