Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/154 E. 2021/456 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/154
KARAR NO: 2021/456
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu112. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/188 Esas
KARAR NO: 2019/96
KARAR TARİHİ: 21/11/2019
DAVA: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/04/2021
HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: Davacı ile davalı şirket arasında 2013/88301 ihale kayıt sayılı ve 26/09/2013 tarihli hizmet alım sözleşmesi akdedildiği, Davacının kuruluşun kamu iktisadi kurumu olması nedeniyle kamu iktisadi teşebbüslerinin ve bağlı ortaklarının hizmet alımı kararnamesine uygun olarak dava konusu hizmeti işi ihale edildiği, dava konusu talebe esas olan hizmet alım sözleşmesinin kararname hükümlerine uygun olarak akdedildiği, davalı firma işçilerinin çalışması ile ortaya çıkan ücret ve fazla çalışma ücreti, hafta tatili ile bayram ve genel tatil günlerinde çalışma karşılığı ücret ile kıdem ve ihbar tazminatı davacı tarafından ödendiği, diğer davalı durumunda olan davalı firma tarafından icra edilmesi gereken bir borç olduğu, davalı firmaya yapılan ödemelerin rücu edilmesi, davacının idare tarafından yapılan ödemelerle ilgili olarak rücuen tazminat istemine ilişkin talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili 25/10/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, dava dışı işçilerin ikame ettiği davaların aleyhe sonuçlanması sebebiyle icra dosyaları kapsamında ödenen vekalet ücretlerinin ve yargılama giderlerinin davalı … Ltd. Şti. Den talep ettikleri, yetki itirazının bulunduğu Yetkili Mahkeme Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı taraf huzurdaki davayı vekalet ücretlerine ve yargılama giderlerine ilişkin yaptığı ödemelerin davalı … Ltd. Şti. rücu edildiği,davalı şirketin işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu, davalı Şirketin ticaret merkezi “İstanbul Bağcılar … Mah. … Cad. No:… … Plaza Kat: …” adresinde bulunduğu, yerleşim yeri mahkemesi Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan, davaya bakmakla yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olması sebebiyle yapılacak inceleme sonucunda yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiği, davacı, Diğer Davalı Nezdinde Çalışmış, Emir ve Talimatlarını Diğer Davalıdan Almış Olup, Dava Dışı İşçilerin Alacaklarından davalı Şirketin Sorumlu Olmaması Sebebiyle Davanın Reddi Gerektiği, davalı Şirket yönünden pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”….Dava, dava dışı işçilere ödenen işçilik alacaklarının taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereğince davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nun 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise özel mahkeme niteliğindedir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nun 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir. Bu açıklamalar doğrultusunda; her ne kadar davalı ticaret şirketi olup tacir ise de, davacı kamu kurumu olup tacir sıfatını haiz değildir. Davanın dayanağı olan ihale de kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla yapılmıştır. Bu durumda, tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava söz konusu olmadığından, davada görevli mahkeme, Asliye Ticaret Mahkemesi değil genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi ”gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Davacının 233 sayılı KHK.md.2/1 kapsamında Kamu İktisadi Devlet Teşekkülü olup 6461 sayılı Yasa ile hükümlerine göre kurulu bir ticari işletme olup TTK ilgili hükümlerine göre tacir olduğu, taraflar arasında “TCDD 1.Bölge Müdürlüğü Mal ve Hizmet Alım İhale Komisyonu tarafından yapılan ihale sonucunda 2013/88301 ihale kayıt sayılı ve 26.09.2013 tarihli hizmet alım sözleşmesi davalı firma ile müvekkilim Kuruluş arasında aktedilmiş”olup istinafa konu davanın görüm ve çözümünde görevli mahkeme İstanbul Anadolu 12.Asliye Ticaret Mahkemesi davayı görmeye memur ve görevli ve yetkili olduğu, iş bu nedenle mahkemece verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerektiği, ayrıca Davalı şirket işçisi ile davacı arasında alt veya asıl işveren ilişkisine dayanan iş akdi bulunmadığı, davalı şirket işçileri ile davacı arasında güvenlik hizmet sözleşmesine dayalı işçi-işveren ilişkisine dair bir iş akdi bulunmadığı, Davalı şirket işçisinin işvereni ile davacı arasındaki sözleşmenin özel güvenlik hizmeti işine dayanan bir müteahhit sözleşmesi olması nedenine binaen davacının üzerine atfedilen sorumluluk isnadı da yerinde olmayıp işbu rücuen tazmin talepli davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; 2013/88301 ihale kayıt sayılı ve 26.09.2013 tarihli hizmet alım sözleşmesi ile Haydarpaşa-Gebze- Sirkeci-Halkalı Gar’da çalıştırılacak personelle ilgili olarak taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi aktedilmiştir. Dava dışı işçiler tarafından işçilik alacaklarına ilişkin olarak; Bakırköy 13.İş Mahkemesinin 2016/410 esasına kayden dava dışı işçi …, Bakırköy 13.İş Mahkemesinin 2016/411 esasına kayden …, Bakırköy 13.İş Mahkemesinin 2016/412 esasına kayden …, Bakırköy 13.İş Mahkemesinin 2016/413 esasına kayden … tarafından davalar açılmış olup mahkemece yapılan yargılama sonucunda davaların ayrı ayrı kabulüne karar verilmiş ve İstanbul BAM 27.Hukuk Dairesinin E:2017/912 K:2017/1129 sayılı ve 23.11.2017 tarihli ilamı, İstanbul BAM 27.Hukuk Dairesinin E:2017/922 K:2017/1130 sayılı ve 23.11.2017 tarihli ilamı, İstanbul BAM 27.Hukuk Dairesinin E:2017/931 K:2017/1131 sayılı ve 23.11.2017 tarihli ilamı, İstanbul BAM 27.Hukuk Dairesinin E:2017/909 K:2017/1129 sayılı ve 23.11.2017 tarihli ilamı ile yerel mahkeme kararlarına kaldırılmasına yönelik istinaf dilekçelerinin reddine karar verildiği ve ayrıca Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin E:2018/1491 K:2018/20169 sayılı ve 12.11.2018 tarihli ilamı, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin E:2018/1490 K:2018/20170 sayılı ve 12.11.2018 tarihli ilamı, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin E:2018/2123 K:2018/20324 sayılı ve 12.11.2018 tarihli ilamı, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin E:2018/1492 K:2018/20171 sayılı ve 12.11.2018 tarihli ilamı ile davalı işçilerinin evvelce ikame edilen belirtilen dava dosyaları hakkında yargıtay temyiz incelemesi sonucu ilk derece mahkemesi kararlarının onanmasına dair karar verilmiştir. Yukarıda belirtilen ve hüküm altına alınıp kesinleşen işçilik alacaklarından dolayı İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … esas sayılı ilamlı icra takibi ile 3.176,09.-TL’nın tahsili , İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … esas sayılı ilamlı icra takibi ile 3.037,76.-TL’nın tahsili , İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … esas sayılı ilamlı icra takibi ile 3.037,76.-TL’nın tahsili , İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … esas sayılı ilamlı icra takibi ile 3.037,76.-TL’nın tahsili talep edilmiş, davacı tarafça ödeme yapılmıştır. Davaya konu somut olayda; dava dışı işçilerin davalı şirket işçisi olduğu belirtilerek icra takip dosyalarına yapılan ödemelerin faiziyle birlikte tazmini talep edilmektedir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda her ne kadar davalı ticaret şirketi olup tacir ise de, davacı kamu kurumu olup tacir sıfatını haiz olmadığı ve iş bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, davacı vekilince ilk derece mahkemesince verilen kararın hem usul hem de esas yönden istinafa konu edilmiştir.Görev konusunda yapılan inceleme; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde, mülga 6762 sayılı TTK’da olduğu gibi her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu düzenlenmiştir. 28.10.1984 tarihli ve 18559 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü (TCDD) Ana Statüsü’nün 3. maddesine göre davacı özel hukuk hükümlerine tabidir. Yine, 08.06.1984 tarihli ve 233 sayılı KHK’nun 4. maddesinde KİK’larının özel hukuk hükümlerine tabi oldukları belirtilmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 16. maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlarının tacir sayılacağı belirtilmiştir. Taraflar arasında yapılan hizmet sözleşmesi, her iki tarafın ticari işletmesini de ilgilendirmektedir. (Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2016/3966 E, 2018/1529 K sayılı ilamı) Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/10-478 E, 2010/206 K sayılı, 07.04.2010 tarih ilamında belirtildiği üzere, TCDD işletmesinin üçüncü şahıslarla yaptığı taşıma sözleşmesi, umumi mağaza işletmesi, kira akdi gibi sözleşmesel ilişkilerde bu kuruluşun hususi hukuk hükümlerine tabi olması nedeniyle tacir sayılacağı kabul edilmektedir. Bu bilgiler ışığında, taraflar tacir olup, dava, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesi uyarınca nispi ticari dava niteliğindedir. TTK’nun 5/1. maddesi gereğince davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olup, TTK’nun 5/3. maddesi gereğince asliye hukuk mahkemesi ile asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu hususu gözetilerek yargılamaya devam olunması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece işin esasına ilişkin bir karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 maddesine aykırı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun iş bu nedenle; esasa dair yapılan istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf talebinin esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜ ile, HMK’nun 353/1.a.3. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2019/188 Esas, 2019/96 Karar ve 21/11/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 2- Davacı tarafça başvuru tarihinde yürürlükte bulunan harçlar yasası uyarınca yatırmış olduğu istinaf başvuru harcının HAZİNEYE irat kaydına, 3-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından talep halinde kendisine iadesine, 4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, HMK’nun 353/1.a.3. ve 362/1-c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 28/04/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.