Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/153 E. 2021/455 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/153
KARAR NO: 2021/455
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2019
NUMARASI: 2016/1223 2019/363
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/04/2021
HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Ltd. Şti.’nin davalı … A.Ş.’nin talepleri üzerine verilen hizmet neticesinde davalı şirketten fatura karşılığı 92.338,26 TL alacaklı bulunduğunu, hizmet sözleşmesi karşılığı yapılan hizmet bedelinin davalı taraftan yazılı ve sözlü olarak defalarca müracaat ile talep edilmiş ise de herhangi bir netice alamadıklarını, davalı hakkında İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe, borca ve diğer ferilerine itiraz etmesi üzerine iş bu takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, hizmete ilişkin faturaların davalı tarafından tebliğ alındığını, süresi içinde faturalara hiçbir itiraz yahut çekince bildirmediğini, müvekkili şirket ile davalı şirket aralarındaki ticari ilişki nedeniyle bir çok fatura düzenlendiğini, takibe konu alacağın … nolu 22/10/2012 tarihli 11.000 USD, … nolu 16/11/2012 tarihli 1.355 USD, … nolu 19/11/2012 tarihli 425 USD, … nolu 27/11/2012 tarihli 1.355 USD, … nolu 22/1/2013 tarihli 1.091 USD … nolu 24/1/2013 tarihli 439,79 USD, … nolu 24/1/2013 tarihli 575 USD, … nolu 25/1/2013 tarihli 6.195 USD, … nolu 8/2/2013 tarihli 1.351 USD, … nolu 20/3/2013 tarihli 472, USD, … nolu 20/8/2013 tarihli 2.881,87 USD, … nolu 22/8/2013 tarihli 4.017,90 USD ve … nolu 17/4/2014 tarihli 1.239 USD bedelli faturaların olduğunu, müvekkil şirketten davalının koşullarını bilerek hizmet talep ettiğini, buna rağmen sunulan hizmetin bedelini ödememesi kötü niyetli olduğunu, davalının faize itirazının da kötü niyetli olduğunu, borca takip öncesi herhangi bir şekilde faiz işletilmediğini, takip sonrası uygulanan faiz ise yasal faiz olduğundan bahisle haksız ve kötü niyetli borca, faize ve tüm ferilerine yapılan itirazların iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğine rağmen davaya cevap verilmediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”….Dosyaya mali müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 11/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda davacı ve davalı yan arasında kurulan ticari ilişkinin düzenlenen fatura içeriklerinden anlaşıldığı üzere gemi bakım hizmeti hususunda olduğu belirtilmiştir. TTK.m.1352 hükmünde (1) ”Deniz alacağı” aşağıda sayılan hususların birinden veya bir kaçından doğan istem anlamına gelir… hususu düzenlenmiştir. Anılan maddenin l bendinde ise ”Geminin işletilmesi, yönetimi, korunması veya bakımı için sağlanan eşya, malzeme, kumanya, yakıt, konteynerler dahil bu amaçlarla verilen hizmetler” bu madde kapsamında deniz alacağı olduğu belirtilmiştir. Uyuşmazlık, Ticaret Kanunu’ nun 5. kitabında düzenlenen deniz hukukuna ilişkin alacaklardan kaynaklanmakta olup, davaya bakmakla görevli mahkeme, denizcilik ihtisas mahkemesidir. 6102 sayılı TTK’nun 5/2. Maddesine göre: “…Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir…” 6762 sayılı TTK’nun 4.maddesi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararının 18. maddesi ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun 20.07.2004 gün ve 370 sayılı Kararı ile İstanbul’da kurulup faaliyete geçirilen Denizcilik İhtisas Mahkemesinin yargı alanı İstanbul ili mülki hudutları olarak belirlenmiştir. 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8/1.maddesine göre: “6762 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kurulmuş bulunan denizcilik ihtisas mahkemesinin görmekte olduğu davalar, Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi gereğince, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından, Türk Ticaret Kanunu ile diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevli kılınacak asliye ticaret mahkemesine devredilir.” Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesi’nin kararıyla İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi İstanbul mülki sınırları dahilinde deniz ticaret ve deniz sigortalarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevlendirilmiştir. HMK 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olması davanın görülebilmesi için gerekli dava şartıdır. HMK 115/1. maddesine göre mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını yargılamanın her safhasında resen nazara almak durumundadır. Yukarıda anılan yasal düzenlemeler ve Hakimler ve Savcılar Kurulu kararı gereğince somut uyuşmazlığın çözümünde özel mahkeme olarak denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatıyla İstanbul 17. Asliye Ticaret (Denizcilik İhtisas) Mahkemesi görevli olduğundan davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine; dava dosyasının görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu olayı oluşturan alacaklar deniz alacağı niteliğinde olmadığı, denizcilik ihtisas mahkemesinin uzmanlık alanına girmediğinden; görevli mahkeme denizcilik ihtisas mahkemesi olmadığı belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkili … Ltd. Şti.’nin davalı … A.Ş.’nin talepleri üzerine verilen hizmet neticesinde davalı şirketten fatura karşılığı 92.338,26 TL alacaklı bulunduğunu, hizmet sözleşmesi karşılığı yapılan hizmet bedelinin davalı taraftan yazılı ve sözlü olarak defalarca müracaat ile talep edilmiş ise de herhangi bir netice alamadıklarını, davalı hakkında İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe, borca ve diğer ferilerine itiraz etmesi üzerine iş bu takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, hizmete ilişkin faturaların davalı tarafından tebliğ alındığını, süresi içinde faturalara hiçbir itiraz yahut çekince bildirmediğini belirterek , davalı tarafından takibe karşı yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yasal düzenlemeler ve Hakimler ve Savcılar Kurulu kararı gereğince somut uyuşmazlığın çözümünde özel mahkeme olarak denizcilik ihtisas mahkemesi sıfatıyla İstanbul 17. Asliye Ticaret (Denizcilik İhtisas) Mahkemesi görevli olduğu belirtilerek davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından usulden reddine; dava dosyasının görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir. Türk Ticaret Kanunu’nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkındaki 5136 Sayılı Kanun ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine “iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca bu Kanunun 4.kitabında yeralan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirlenir” içerikli fıkra hükmü eklenmiştir. Bu düzenleme uyarınca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 20.07.2004 gün ve 370 sayılı kararı ile İstanbul’da Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurularak faaliyete geçirilmiş ve yargı alanı İstanbul İli mülk sınırları olarak belirlenmiştir. Davaya konu uyuşmazlık davacı tarafın , davalıya fatura içeriğinde belirtildiği üzere ”gemi bakım hizmeti”nden kaynaklı hizmet verip vermediği konusu olup, mahkemenin iş bu uyuşmazlıkta görevli olup olmadığı öncelikle incelenmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesi gereğince görev hususu kamu düzenine ilişkin olup taraflarca yargılamanın her aşamasında öne sürülebileceği gibi mahkemece de res’en dikkate alınmak zorundadır. Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere “Denizcilik İhtisas Mahkemelerinin davaya bakabilmesi için davanın deniz ticaretinden kaynaklanması gerekli ve zorunludur. (Yargıtay Yüksek 15. H.D. 26/04/2017 gün, 2017/384- 1787 E.K; Yargıtay Yüksek 15. H.D. 05/10/2015 gün, 2015/3948 – 4790 E.K) Takibe konu faturalar incelendiğinden ise taraflar arasında gemi sertifikasyonuna ilişkin gemi inşa işi yapan davalı tersaneye deniz alacağı oluşturmayan, hizmet sözleşmesinden kaynaklı çeşitli hizmetlerin verilmiş olduğu, mahkemenin gerekçesinde belirttiği TTK 1352.maddede belirtilen “Geminin işletilmesi, yönetimi, korunması veya bakımı için sağlanan eşya, malzeme, kumanya, yakıt, konteynerler dahil bu amaçlarla verilen hizmetler” veya aynı maddede belirtilen deniz alacağı oluşturan başkaca bir hizmetin verilmediği anlaşılmakla; uyuşmazlığın çözümünde Denizcilik İhtisas Mahkemeleri görevli değildir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece işin esasına ilişkin bir karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.3 maddesine aykırı olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/03/2019 tarih, 2016/1223 Esas 2019/363 Karar sayılı kararının HMK 353/1.a.3 maddesi gereği KALDIRILMASINA, 3-Davanın esası hakkında inceleme yapılarak karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE 4- Davacı tarafça başvuru tarihinde yürürlükte bulunan harçlar yasası uyarınca yatırmış olduğu istinaf başvuru harcının HAZİNEYE irat kaydına, 5-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından talep halinde kendisine iadesine, 6-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 28/04/2020 tarihinde HMK’ nın 362/1-c maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.