Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1468 E. 2022/749 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1468
KARAR NO: 2022/749
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/52
KARAR NO: 2021/547
KARAR TARİHİ: 02/06/2021
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili tarafından hasımsız olarak açılan (mahkememizin bozma öncesi 05/02/2020 tarih ve 2019/1006 Esas 2020/124 sayılı kararı) iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında 2004 sayılı İİK’nun 285 ve devam eden maddeleri gereğince vade konkordatosu talebi ile, İİK’nun 287. maddesi gereğince 3 aylık geçici mühlet kararının verilmesini, İİK 287/1, 288/1 ve 294. maddeleri gereği talepte bulunan borçlu ve müteselsil kefillerin malvarlığının korunması ve alacaklarının cebri icra tehditlerinin durdurulmasına yönelik gerekli tedbir kararlarının verilmesini, İİK287/3. maddesi gereği geçici komiser tayini, İİK 288/1. maddesi gereği gerekli ilanların yapılmasını, geçici mühlet içinde yapılacak inceleme neticesinde 1 yıllık kesin mühletin verilmesini, kesin mühlet içinde yapılacak konkordato anlaşmalarının akdedilmesi halinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”… Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinde, konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, mahkememizce alınan güncel kök ve ek raporlar ile davacı şirketin bilançoya göre özvarlığının (-) 5,154,576,63 TL TL olarak hesaplandığı; bir başka ifadeyle, davacının rayiç değerler üzerinden hazırlanan bilançoya göre borca batık durumda olduğu, yine VUK 323 m. gereğince dava aşamasına gelmediğinden rayiç değerli bilançoda Aktifte varlıkların içerisinde gösterilen Alıcılar ve Alacak senetleri hesabındaki 16.689.991,47 TL’nin rayiç değerli bilançoda gösterilmemesi halinde de, davacı şirketin (-) 21.844.568,10 TL borca batık olacağının tespit edildiği anlaşılmakla davacı şirketin iflasına” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemesince ön rapor düzenlenir iken Çerkezköy mahkemesinin kaydi ve rayiç değerler esas alındığı, oysa ki iş bu davanın Çerkezköy mahkemesinde açılan davanın niteliği ve devamı niteliğinde olmadığı, borca batıklık hususunun rayiç değer tespiti ile yapılması gerektiği, yaklaşık 1 yıl önceki rayiç değerlere göre rapor düzenlenmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, bilirkişilerce davacı şirket hakkında yapılması gereken incelemelerin eksik ve hatalı olup, hüküm tesis etmeye elverişli olmadığı, davacı şirket sahibinin sermaye artışı yapamayacağı tespitinin tamamen soyut ve hiçbir veriye dayanmadığı belirtilerek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair karar verilmiş, iş bu karara yönelik davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine dairemizce yapılan inceleme sonucunda 14.12.2020 tarih ve 2020/1962 E. 2020/306 K. sayılı ilam ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1.a.4 bendi gereğince kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine iadesine dair karar verilmiştir.Dairemizce verilen kaldırma kararında belirtilen davacı şirketin güncel rayiç değer bilançosunun hazırlanması amacıyla mali müşavir, inşaat mühendisi, gıda uzmanı ve makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti oluşturulmuş, düzenlenen bilirkişi raporunda özetle, davacı şirketin 31.12.2020 tarihli rayiç değerleri üzerinden hesaplanmış bilançoya göre öz varlığının (-) 5.154.576,63 TL olarak hesaplandığı bu durumda davacı şirketin borca batık olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.Bilirkişiye heyetince düzenlenen ek raporda ise; davacı tarafın ticari kayıtlarının incelendiği, şirket sermayesinin 20.000.000 TL olup ödenmemiş sermayesinin 1.302.060 TL olduğu, bu hesap kalemleri yönünden aktif ve pasif hesap kalemleri içerisinde değil öz kaynakları hesapları altında yapılan incelemede davacı şirketin ödenmiş sermayesinin 18.697.940 TL olarak gözüktüğü, gerek ödenmiş sermaye gerekse ödenmemiş sermaye rakamlarının rayiç tarihi bilançoya hiçbir etkisinin bulunmadığı, şirketin alacaklı olduğu …dan alacağını tahsil edilemeyeceği değerlendirmesinin hatalı olduğu tespitine yönelik yapılan itirazın incelenmesinde ise davacı şirketin her ne kadar …dan alacağının şüpheli ticari alacaklar altında konkordato alacak hesabında 7.604.389,70 TL olarak alındığı ve buna karşılık şüpheli ticari alacaklar karşılığı hesabında da aynı tutara karşılık ayırmış ise de bu kayıtların nasıl yapıldığının anlaşılamadığı, diğer bir ifadeyle …dan olan alacağın şüpheli ticari alacaklar hesabına alındığı halde sanki şüpheli ticari alacakları alınmamış gibi alıcılar hesabında da gözüktüğü, Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne komiser heyetince sunulan 14.01.2020 tarihli raporda şirketin 23.368.410,66 TL borca batık olduğu, ancak kendilerince yapılan hesaplamalar sonucunda ise (-) 5.154.576,63 TL borç batıklık durumunun hesaplandığı, aradaki çelişkinin kaynağının ise komiser heyet raporunun Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/1006 Esas sayılı dava dosyasında alınan rapora dayandığı, iş bu raporda 31.10.2019 tarihli rayiç değerli bilançoya göre davacı şirketin (-) 15.764.020,96 TL borca batık olduğu, …’nın konkordatoya başvurulması nedeniyle bu alacağın mahsubu halinde ise (-) 23.368.411,66 TL borca batıklık durumu olduğunun tespit edildiği ve davacı şirketin 31.12.2020 tarihli rayiç değerler üzerinden hazırlanmış bilançoya göre öz varlığının (-) 5.154.576,63 TL olarak hesaplandığı, ancak davacı vekilinin itirazında belirttiği gibi aktifi varlıkların içerisinde gösterilen alıcılar ve alacak senetleri hesabındaki 16.689.991,47 TL’nin komiser heyetinin hesaplamalarında olduğu gibi rayiç değerli bilanço da gösterilmemesi halinde davacı şirketin (-) 21.844.568,10 TL borca batık olacağı görüşü tespitinde bulunulmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, davacı şirketin iflasına dair karar verilmiş olup davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Dairemizce daha önceki kaldırma kararında belirtildiği üzere dosya arasında yer alan Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılamada 2018/1133 E 2019/1299 karar sayılı ilamı ile davacı şirketin açtığı davanın yetkinin kesin bulunduğu hallerde mahkemenin yetkili bulunmasına dair dava şartı yokluğu nedeniyle HMK 115/2 fıkrası uyarınca usulden reddine dair 26.11.2019 tarihinde karar verilmiş, iş bu karara yönelik davacı tarafın istinaftan feragat dilekçesi sunması nedeniyle 09.12.2019 tarihinde kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.Dairemizce yukarıda belirtilen kaldırma kararında eksikliğin giderilerek 31.12.2020 tarihli rayiç değerler üzerinden hesaplanan bilançoya göre öz varlığı tespit edilmiş ve şirketin öz varlığının (-) 5.154.576,63 TL olarak hesaplanmasıyla borca batık durumda olduğu tespiti nazara alındığında, davacının konkordato talebinin reddiyle borca batık durumda olduğundan İİK 308 maddesi uyarınca davacı şirketin iflasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 162,10 TL’nin başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA,3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’nin istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK’nın 308/a maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 15/06/2022