Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1442 E. 2022/29 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1442
KARAR NO: 2022/29
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/40
KARAR NO: 2021/303
DAVA TARİHİ: 14/01/2021
KARAR TARİHİ: 13/04/2021
DAVA: Sözleşmenin Uyarlanması
KARAR TARİHİ: 19/01/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile … A.Ş. arasında 2021 Yılı Şubat ayında … Merkezinde … Fuarına katılım amacıyla akdedilen fuar katılım sözleşmesinin COVİD19 pandemisinden kaynaklı ifa yetersizliği/fevkalade ifa imkansızlığı dikkate alınarak Borçlar Kanunu’nun 136 ve 138 maddeleri kapsamında hakim müdahalesi yolu ile sıfıra uyarlanması (sözleşmeden dönme) yolunda karar verilmesi, bu hususta ki öncelikli taleplerinin yerinde görülmemesi halinde sözleşmenin fuar tarihi itibariyle uyarlanmasını talep etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Fuarın pandemi nedeniyle alınan tedbirler kapsamında ertelendiğini, faaliyetlerin bizzat devlet kararıyla durdurulduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin maddi kayıplar yaşadığını, fuarın 19-27/02/2022 tarihine ertelenmesine dair karar alındığını, fuarın iptal edilmeyip ertelenmesi nedeniyle ifa imkansızlığı bulunmadığını ayrıca taraflar arasında imzalanan sözleşme müvekkiline fuar tarihini değiştirme hakkı tanımakta olup bu durumun ise katılımcıya fesih hakkı tanımadığını, bu sektörde fuar katılımına ilişkin planların günler, haftalar değil aylar belkide yıllar öncesinden yapıldığını, davacı tarafından imzalanmış sözleşmedeki açık hükümler kapsamında davacının sıfıra uyarlanma (sözleşmeden dönme) yolunda karar verilmesi talebinin kabulünün mümkün olmadığını, davacının davaya konu hukuki işlem temelinin konusuz kaldığı şeklindeki iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Dava, 14/10/2020 günlü fuar katılım sözleşmesinin COVİD 19 pandemisinden kaynaklı ifa yetersizliği/fevkalade ifa imkansızlığı dikkate alınarak Borçlar Kanunu’nun 136 ve 138 maddeleri kapsamında hakim müdahalesi yolu ile sıfıra uyarlanması (sözleşmeden dönme), aksi halde sözleşmenin fuar tarihi itibariyle uyarlanması talebine ilişkindir.Mahkememizce yapılan yargılamada duruşma öncesinde davacı tarafından beyan dilekçesi sunulduğu ve dilekçede fuar ifa tarihinin 2022 yılı Şubat ayına ertelendiğinin ve davadan beklenilen neticenin elde edildiğinin belirtildiği görülmüştür. Buna göre; davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu noktada değerlendirilmesi gereken bir diğer uyuşmazlık konusu ise, davalının, davanın açılmasına sebebiyet verip vermediği, bu bağlamda davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir. O halde; konusuz kalan dava hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilip, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında karar vermek gerekmektedir. Somut olayda; davacı taraf TBK 136 ve 137 uyarınca edimin ifasının tamamen veyahut kısmen imkansızlaştığı noktada sözleşmeden döndüğünü iddia etse de TBK m.136 kapsamında bir ifa imkansızlığı bulunmamaktadır. Söz konusu fuar iptal edilmemiş, ertelenmiştir. Taraflar arasında imzalanan fuar katılım sözleşmesinin 2. maddesi incelendiğinde de davalı şirketin gerekli görmesi halinde fuar tarihini değiştirme hakkı olduğu, bu durumun katılımcıya fesih hakkı vermediği anlaşılmaktadır. Fuar erteleme kararı nedeniyle davacının hem ödeme yükümlülüğü hem de fuara katılma yükümlülüğü devam etmektedir. Fuarın ertelenmesinde davalının kusuru da bulunmamaktadır. Buna göre; davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği ve davacının işbu davayı açmakta haklı olmadığı kanaatine varılarak vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece incelenmesi gereken hususun fuarın ertelenmesinde davalının kusurunun olup olmadığı değil davalının davanın açılmasına sebebiyet verip vermediği olup davalının, fuar organizasyon komitesinin fuarın ertelenmesi konusunda toplanması yolundaki girişimlere engel olduğunu, yine davacının üyesi bulunduğu Derneğin (YATED) kendilerine aynı amaçla gönderdiği ihtarnameye de kayıtsız kalmak suretiyle iş bu davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, dava açıldıktan sonra ise aynı dernek ile anlaşma yaparak fuarı ertelediğini, mahkemeden talep edilen sonucun davalının kendi irade açıklaması ile gerçekleştiğini, bu durumda davanın açılmasına davalı sebebiyet verdiği için yargılama giderleri ve ücreti vekaletinin davacı lehine hükmedilmesi gerekirken mahkemece yanlış gerekçelendirme ile kurulan hükmün hatalı olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasına ve davacı lehine nispi vekalet ücreti hesap edilerek, yargılama harç ve giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, taraflar arasında imzalanan fuar katılım sözleşmesi gereğince yapılması planlanan fuar etkinliğinin Covid-19 Pandemisi sebebiyle yapılamayacağından öncelikle sözleşmeden dönme aksi halde fuar etkinliğinin 19/02/2022 açılış 28/02/2022 kapanış olarak uyarlanması yönünde sözleşmeye müdahale edilmesi istemine ilişkindir. Davacı şirketin üyesi olduğu Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği ile davalı şirket arasında 2019, 2020 ve 2021 Yılları Şubat ayında … Merkezinde … Fuarı’nın gerçekleştirilmesi ve organizasyonu için 29/05/2018 tarihinde sözleşme imzalandığı, sözleşme uyarınca Şubat/2019 ve Şubat/2020 yıllarında 14. ve 15. … Organizasyonlarının gerçekleştirildiği, Şubat/2021 tarihinde davalı şirketin organizasyonunda gerçekleşecek … Fuarına katılım için davacı şirket ve davalı şirket arasında 02/07/2020 tarihinde fuar katılım sözleşmesi imzalandığı anlaşılmıştır. Davacının talebi dünya genelinde devam eden pandemi süreci nedeniyle Şubat/2021 tarihinde yapılması planlanan fuardan beklenen faydanın sağlanamayacağı gerekçesiyle öncelikle sözleşmeden dönme yönünde müdahale edilmesi, dönme talebi yönünde haklı nedenlerin bulunmadığının değerlendirilmesi halinde ise fuarın yapılacağı tarih yönünden sözleşmeye müdahale edilmesi istemine yöneliktir. Davacı vekili ön inceleme duruşmasından önce mahkemeye sunduğu beyan dilekçesinde; davanın açılmasından beklenilen hukuksal faydanın davalı şirket genel müdürü tarafından davacı şirkete gönderilen 17/02/2021 günlü elektronik posta kapsamında ortaya konulan irade açıklaması, 18/02/2021 tarihli web sayfası bildirisi ve davalı şirket ile davacının üyesi olduğu dernek (YATED) arasında imzalanan 25/02/2021 günlü protokol ile gerçekleştiğini, fuar katılım sözleşmesinin talepleri doğrultusunda 2022 yılına (19/02/2022 açılış 27/02/2022 kapanış olarak) uyarlandığını, taleplerinin davalı şirketçe kabul edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığını belirtmiştir. Dosya kapsamında yer alan kayıtlar incelendiğinde; 2021 yılı Şubat ayında yapılması planlanan fuara ilişkin, fuar organizasyon komitesinin 22/12/2020 gününde Dernek Yönetimince (YATED) toplantıya çağrıldığı, komitenin dernek yönetiminde yer alan beş üyesi ile davalı … temsilen üç üyenin katıldığı toplantıda YATED temsilcilerinin fuarın Şubat/2022 tarihine ertelenmesi konusundaki tekliflerinin komitenin onayına sunulduğu, komite üyelerinden dernek yönetiminde yer alan temsilcilerin olumlu oy kullandıkları, davalı şirket adına katılan temsilcilerin herhangi bir görüş bildirmedikleri ve toplantının bu şekilde sona erdiği anlaşılmıştır. İstanbul … Noterliği’nin 23/12/2020 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin YATED tarafından davalı şirkete keşide edildiği, ihtarnamede pandemi sürecinde fuarın gerçekleştirilmesi halinde gerek sağlık açısından riskli olması gerekse beklenen faydanın sağlanamayacak olması nedeniyle … Fuar etkinliğinin 19/02/2022 günü açılış, 27/02/2022 kapanış olmak üzere ertelenmesi ve ihtarname tarihine kadar fuar organizasyonu ile ilgili olarak reklam v.b. giderler yapılmış ise anılan giderlere ilişkin faturaların izahatları ile birlikte Dernek Yönetimine iletilmesi istenilmiş ve erteleme hakkında kararın bildirilmesi için davalı şirkete ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün süre verilerek aksi halde yasal yollara başvurulacağı ihtar edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği ve davacının işbu davayı açmakta haklı olmadığı gerekçesiyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 331/1.maddesinde; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini taktir ve hükmeder.” Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesinde; “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” hükümleri yer almaktadır. Somut dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı şirketin üye olduğu YATED ile davalı şirket arasında 22/12/2020 günü yapılan toplantı ve İstanbul … Noterliği’nin 23/12/2020 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinden sonuç alınamadığından işbu davanın 14/01/2021 tarihinde açıldığı ancak davalı şirket genel müdürü tarafından davacı şirkete gönderilen 17/02/2021 günlü elektronik posta ve davalı şirket internet sitesinde yapılan açıklama ile fuarın ertelendiğinin bildirildiği ayrıca YATED ile davalı şirket arasında 25/02/2021 tarihli protokol düzenlendiği anlaşılmakla, davalı taraf davadan önce gönderilen talep, yapılan toplantı ve ihtara rağmen anlaşmaya varmayarak davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki mahkeme kararı hatalıdır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiş ise de; dava dilekçesinde sözleşmeden dönme ve ifa tarihinin (fuarın gerçekleştirilmesi tarihi) tehiri taleplerinin bulunduğu, sözleşmeden dönme talebi nispi harca tabi ise de, fuar tarihinin ertelenmesi yönündeki talebin maktu harca tabi olduğu ve fuar tarihinin ertelenmesi neticesinde davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, bu durumda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin maktu vekalet ücreti olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak AAÜT’nin 6.maddesinde; “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, bu Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur…” düzenlemesi dikkate alındığında ön inceleme tutanağı imzalanmadan dava konusuz kaldığı için vekalet ücreti olarak tarife ile belirlenen ücretin yarısına hükmedilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, davacı lehine AAÜT’nin 6.maddesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilerek, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki mahkeme kararı hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 bendi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek, yargılamada eksiklik olmaması nedeniyle aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile, 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 bendi uyarınca Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/40 E. 2021/303 K. sayılı 13/04/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2-Dava konusuz kaldığından ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 3-İlk derece mahkemesi yargılama giderleri yönünden, a-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu’na bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 364,55 TL harçtan mahsubu ile bakiye 283,85 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, b-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 80,70 TL karar harcı ile 90,00 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 230,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesine göre hesaplanan 2.550,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ç-HMK’nun 333. maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri yönünden, a-Davacı tarafça yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, b-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu’na bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davacı tarafça yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, c-Davacı tarafın yapmış olduğu 264,40 TL (istinaf başvuru ve karar harcı ile posta masrafı toplamı) istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ç-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, d-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/01/2022