Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1401 E. 2021/998 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1401
KARAR NO: 2021/998
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/363 Esas
ARA KARAR TARİHİ: 02/06/2021
DAVA: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 13/10/2021
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilince mahkemeye sunulan dava dilekçesinde; davalı şirketin 2 ayrı zamanda icra takibini kötü niyetli olarak gerçekleştirdiği, icra takiplerinden davacının banka hesaplarına bloke konulması nedeniyle haberdar olduğu ve usulsüz tebligat nedeniyle icra memur muamelesini şikayet yoluna gidildiği, İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesince davacının şirket olması nedeniyle haksız olarak davanın reddine dair karar verildiği, davacı şirketin davalı şirket ile olan ticari ilişkisinden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığı, icra takibine konu alacak iddiasına dayanak belgelerin ve faturalarının hukuken geçerlilik taşımayan belgeler olduğu belirtilerek davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının kabulü ile davalı şirkete herhangi bir borcu olmadığının tespiti, davacı şirket aleyhine devam eden kesinleşmiş icra takibi nedeniyle dava dilekçesinde belirtilen sebepler doğrultusunda davacı şirketin icra dosyasından tüm parayı ödemesi halinde, davacı şirketten istirdat davası ile parasını tahsil edilmeyecek durumda olup ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğu iddia olunarak teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde iş bu dosyada yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararının kesinleşmesine kadar dava konusu kesinleşmiş İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas ve İstanbul … icra dairesinin … sayılı icra dosyasındaki takiplerini durdurularak tüm hacizlerin düşürülerek ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 02.06.2021 tarihli ana karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK madde 72/2’de öngörüldüğü üzere icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibinin durdurulması kararı verilemeyeceğinden reddine dair karar verilmiş ve iş bu karara yönelik davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin adresinde birden fazla şirket çalışanı olup davacı şirketin icra takibine ilişkin hiçbir takip evrakının alınmadığı veya komşuya tebliğ veya kapıyı ihbar kağıdının asılması gibi hiçbir surette icra takibinin takibinden haberdar olunamadığı, iş bu dava açılmasıyla aynı anda icra dairesine itirazda bulunulduğu ve davacının davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı belirtilmiştir. İstanbul 25. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/564 Esas 2021/745 Karar sayılı ilamında da davacının icra takibine ilişkin hiçbir evrak almadığı ve tebligatın usulüne uygun yapılmadığı iddiasıyla icra memur muamelesine şikayet yoluna başvurduğu, dava dilekçesinin incelenmesinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın incelendiği ve davacı şirkete çıkarılan ilk ödeme emrinin iade olduğu ve bundan sonra Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebliğ yapılmasında hukuka aykırı bir yön bulunmadığı ve tebligatın usule uygun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilerek şikayetin reddine dair karar verilmiştir. Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalı tarafça başlatılan icra takibi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.2004 Sayılı İİK’nın 72/2. maddesinde “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme talep üzerine alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilerek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” 2004 Sayılı İİK’nın 72/3. maddesinde ”icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesinde ki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir” hükmü yer almaktadır. Davacı tarafından, icra takibinden sonra takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir talep edildiğinden İİK’nın 72/2 ve 72/3 maddeleri gereğince icra takibinden sonra tedbir yolu ile icra takibinin durdurulması yönünde karar verilemeyeceği anlaşılmış olup, mahkemece bu yönde verilen kararda bir isabetsizlik yoktur. Ancak takipten sonra açılan menfi tespit davasında tedbiren icra takibinin durdurulması mümkün değil ise de; davacı vekilinin talebinin “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince İİK’nun 72/3. maddesindeki “icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi” yönündeki tedbiri de kapsadığının kabulü gerektiğinden, İİK 72/3. maddesine göre tedbir kararı verilmemesi hatalıdır. İİK’nun 72/4. maddesindeki tedbir nedeniyle alacağın geç alınmasından kaynaklı tazminat hükmündeki miktar da gözetilerek, İİK’nun 72/3. maddesi uyarınca davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile %20 teminat karşılığı icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle ara kararın 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, davacı vekilinin icra takibinin durdurulması isteminin reddine, İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca % 20 teminat karşılığında icra veznesine yatırılacak olan paranın alacaklıya ödenmemesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ileİstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/363 Esas sayılı dosyasından verilen 02/06/2021 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararın 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA ve YENİDEN KARAR VERİLMESİNE, 2- a) Davacı vekilinin icra takibinin durdurulması isteminin REDDİNE, b) Davacı vekilinin icra veznesine yatacak paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki tedbir talebinin KABULÜ ile; İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dava dosyasında dava değeri olan 54.841,78 TL’nin ve İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dava dosyasında dava değeri olan 1.274,99 TL olmak üzere toplam 56.116,77 TL ‘nin % 20 oranında hesap edilen 11.223,35 TL nakit teminat yatırılması ya da aynı miktarda kayıtsız şartsız, süresiz ve kat’i banka teminat mektubu ibrazı koşuluyla, İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca icra veznesine yatırılacak olan paranın alacaklıya ÖDENMEMESİNE, c-Kararın tebliği ve teminat alınmasına ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, ç-Teminat yatırıldığında ilk derece mahkemesince karar gereğinin yerine getirilmesi için İstanbul … ve … İcra Dairelerine yazı yazılmasına, 3-İstinaf yargılama giderleri yönünden, a-Davacı tarafça yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının ve 59,30 TL istinaf karar harcının Hazineye irat kaydına, b-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince esasa ilişkin verilecek kararda dikkate alınmasına, c-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/10/2021