Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1353 E. 2021/1030 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1353
KARAR NO: 2021/1030
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/527
KARAR NO: 2021/292
DAVA TARİHİ: 18/03/2016
KARAR TARİHİ: 26/05/2021
DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ (KAYIT KABUL)
KARAR TARİHİ: 20/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş. ile müvekkili arasında akdedilen “Alacak Temlik Sözleşmesi” uyarınca, müflis şirketin iflasının açıldığı 17/03/2011 itibariyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında 63.646,73 TL, … E. dosyasında 70.364,40 TL, … E. sayılı dosyasında 70.157,00 TL, … E. sayılı dosyasında 69.968,00 TL, … E. sayılı dosyasında 235.802,64 TL, … E. dosyasında 69.518,00 TL olmak üzere toplam 579.456,77 TL alacakları için 2011/1 iflas sayılı dosyasına iflas masasına kayıt talebinde bulunduklarını ve 03/12/2009 tarihinde icra dosyalarından aciz vesikası alındığını ancak talep edilen alacağın tamamen reddine karar verildiğini, İİK Md.143/6 hükmü uyarınca zamanaşımı geçmediğinden iflas masasının alacak kayıt taleplerinin reddine ilişkin kararının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu beyanla, alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının alacağının çeke dayandığını, çeklerin başvuru tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını, esas alacaklının … A.Ş. olup, alacağını … A.Ş’ne temlik ettiğini, factoring şirketlerinin mal ve hizmet alım satımına dayalı belgeler üzerinden işlem yaptıklarını, bu yönde bir belge ibraz edilmediği gibi müflis şirketin malvarlığı olmasına karşın aciz belgelerinin olmasının alacak istemi hakkında kuşku yarattığını, bu sebeple alacağın tümüyle reddedildiğini, aciz belgesinin düzenlenmesini gerektirecek koşulların oluşmadığını, müflis şirket hakkında gerekli araştırma inceleme yapılmadan aciz belgesi düzenlendiğinden alacağın kabulünün mümkün olmadığını, zira müflis şirketin 8 adet taşınmazı, fabrika içinde de davacının alacağına yeter miktarda makine, alet, edevat ve araçlar bulunduğunu, aciz belgesi düzenlenmesinin yasaya aykırı olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının aciz vesikasının alındığı tarih ile iflas tarihi arasında faiz isteminde bulunduğunu, İİK 143/4’e göre aciz vesikasında yazılı alacak miktarı için faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/05/2017 tarihli 2016/381 E. 2017/405 K. sayılı kararı ile; “…Davacı tarafça iflas masasına kaydı talep edilen icra dosyaları konusu alacakların çeke dayalı olup, temlik aldıkları Faktoring Şirketi tarafından devralınması hukuki işleminin dayandığı her hangi bir fatura ibraz edilebilmiş değildir. Bu nedenle davacı şirketin temlik aldığı … AŞ.’nin masaya kaydı talep edilen takip dosyaları dayanağı çekler nedeniyle geçerli bir alacağı bulunmadığından, davacının temlik suretiyle davalı müflis şirketten alacaklı olması hukuken mümkün değildir. Kaldı ki, bilirkişi raporu ile; iflas tarihi itibariyle … Ltd. Şti.’ne müflis … AŞ.’nin 1.899.806,53 TL tutarında ön ödeme yapıldığının tespit olunmuş olması karşısında çek bedellerinin ödenmiş olduğu, davalı müflis şirketin, davanın temelini teşkil eden takip dayanakları çeklerden kaynaklı borçlarını lehtara davacı talebinden daha fazla tutarda yapılan ödeme nedeniyle davacının davalıdan alacağının bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
DAİREMİZİN 2020/41 E. 2020/29 K. SAYILI İLAMI Karara kaşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 01/10/2020 tarihli, 2020/41 E. 2020/29 K. sayılı ilamı ile; “…Mevcut dosya kapsamında ise mahkemece 08/02/2017 tarihli celsenin 1 numaralı ara kararı ile kesin süre verildiği belirtilmiş ise de kesin sürenin hukuki sonuçları yukarıda açıklandığı şekilde ihtar edilmediğinden, verilen sürenin kesin olduğundan söz edilemeyecektir. Davacı tarafından bu ara karara karşı 22/02/2017 tarihli dilekçe ile ek süre talep edilmiş olup; davacının ek süre talebi ise makul sebebe dayanmaktadır ve ara kararda istenilen belgeler yapılan bilirkişi incelemesini etkileyebilecek mahiyettedir. Bu nedenlerle davacının ek süre talebine ilişkin ara karar oluşturulmaması hukuki dinlenilme hakkının ihlali mahiyetindedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, müflis şirketin bir kısım defterlerinin zayi olması sebebiyle sadece 2010 ve 2011 yılı yevmiye defteri incelenmiştir. Bu defterlerin ise açılış tasdiklerinin yapılmış olmasına rağmen kapanış tasdikleri yapılmadığından sahibi lehine delil niteliği taşımamaktadır. Ayrıca icra takibine konu çekler 2009 yılı şubat, mart ve nisan aylarında keşide edilmiş olup, ticari ilişkinin 2009 yılından itibaren gelen kayıtlarla tespiti gerekmektedir. Davacının alacak talebine dayanak olan İstanbul … Noterliğinin 12/06/2014 tarih ve … yevmiye numarası ile onaylı “Devir Ve Temlik Olunan Tahsili Gecikmiş Alacak İçin Temlik Beyanı” başlıklı temlik sözleşmesi 6098 sayılı TBK’nın 183.vd maddelerinde düzenlenen “alacağın devri” hükümlerine tabidir ve aynı yasanın 188.maddesinde “…borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir…” hükmü yer almaktadır, davacı şirket alacağını, dava dışı faktoring şirketinden temlik aldığı için, dava dışı faktoring şirketinin 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 9/2 maddesinde yer alan … hükmü gereğince alacağını fatura yada fatura yerine geçen belgelerle tevsik etmesi gerekmektedir… Bu nedenle faktoring şirketinin alacağa esas kayıtlarının, dava dışı … Ltd. Şti’nin kayıtlarının ve müflis şirket kayıtlarının incelenmesi gerekmektedir. Mahkemece açıklanan hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, dava dışı şirket kayıtlarının incelenmesi için HMK 221.maddesi uyarınca tanıklığa ilişkin hükümlerin işletilmesi, bilirkişilere gerektiğinde yerinde inceleme yetkisi verilerek denetime açık rapor alınmalıdır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun ise bu incelemeleri içermediği için hükme esas alınması doğru değildir. Yine rapora karşı davacı vekilinin sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde ileri sunduğu hususların değerlendirilmemiş olması nedeniyle davacı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi de yerindedir.” gerekçesiyle kararın 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/05/2021 tarihli 2020/527 E. 2021/292 K. sayılı kararı ile; “Davacı tarafça mahkememize açılan davada, davacı taraf usulüne uygun duruşma günü tebliğine rağmen duruşmaya katılmadığından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 150 (5) : İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. Davacı tarafından açılan iş bu davanın işlemden kaldırıldığı 10/02/2021 tarihinden itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Temlik Alan … Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Temlik Alacaklısı … Ltd. Şti. ile temlik eden eski alacaklı ve huzurdaki davadaki davacı … Anonim Şirketi (Öncesi … A.Ş.) arasında akdedilen Beşiktaş … Noterliğinin … yevmiye nolu 01/02/2018 tarihli “Alacak Devir Sözleşmesi” kapsamında; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E, … E, … E, … E, … E, … E, Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/381 E. sayılı dosyalarında mevcut tüm hak ve alacakların müvekkili … Ltd. Şti. tarafından temlik alındığını, dosya konusu alacakların tamamının faiz ve ferileri ile birlikte müvekkili şirkete geçtiğini, ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararının İstanbul BAM 45. Hukuk Dairesi kararı ile kaldırılmasının ardından müvekkili şirkete herhangi bir tebligat yapılmadığını, müvekkili şirketin kararın kaldırıldığını, dosyanın ilk derece mahkemesine geri geldiğini, ilk derce mahkemesinde yapılan duruşma ile davanın müracaata kaldığını ve açılmamış sayılmasına karar verildiğini tesadüfen 07/06/2021 tarihinde alacaklılar toplantısı nedeniyle yapılan tebligat sonrasında şirket yetkilisinin yaptığı araştırma esnasında öğrendiğini, alacağı noter huzurunda temlik alan müvekkili … Ltd. Şti.’ne istinaf bozma kararının ve duruşma gününün tebliği edilmemiş olmasının müvekkil şirketin alacağını almasını engelleyecek nitelikte vahim bir hata olduğunu beyan ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi’nin 01/10/2020 tarih ve 2020/41 Esas ile 2020/29 Karar sayılı ilamında yer alan gerekçeler ile yeniden yargılama yapılması için dosyanın Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini ve neticeten davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. Davacı … A.Ş. tarafından, … A.Ş. ile akdedilen “Alacak Temlik Sözleşmesi” uyarınca, temlik alınan alacakların iflas masasına kayıt kabulü istemiyle açılan davada, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/05/2017 tarihli 2016/381 E. 2017/405 K sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, karara kaşı davacı … A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiştir. Temlik alan … Ltd. Şti. ile temlik eden davacı … A.Ş. arasında akdedilen Beşiktaş … Noterliğinin … yevmiye nolu Alacak Devir Sözleşmesinin tarihi 01/02/2018 olmasına rağmen, bu temlik işleminden sonra gerek dosyada fiziki olarak gerekse UYAP sisteminde taraflarca sunulan bir beyan, belge yoktur. Aksine temlik tarihinden sonra davanın halen … A.Ş. tarafından takip edildiğine dair bu şirket vekili olan Av. …’ın 05/12/2019 tarihinde dosyaya gönderdiği dilekçede; … A.Ş. ile … A.Ş.’nin TTK hükümleri doğrultusunda birleşmesi neticesinde … A.Ş.’nin tüm aktif ve pasifleri ile … A.Ş.’ne devrolduğu, birleşme işleminin 21/09/2018 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil edilerek 27/09/2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği ve … A.Ş.’nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 143/5. maddesi hükmü uyarınca harçtan muaf olduğu bildirilmiş, Av. … ayrıca bu dilekçesinde kadrolu (sigortalı) olarak bünyesinde görev yapmakta olduğu … A.Ş. ile mevcut iş akdinin sonlanmış olması nedeniyle istifa ettiğini belirterek ekli vekaletname uyarınca … A.Ş. vekili olarak Av. … ve Av. …’nin, … (…) … A.Ş. vekili olarak UYAP sistemine kaydedilmesini, bundan böyle yapılacak tebligatların ilgili vekillere ve/veya asile yapılmasını karar verilmesini talep etmiş, ekinde vekaletnameyi ibraz etmiştir. Dairemizin 01/10/2020 tarihli, 2020/41 E. 2020/29 K. sayılı ilamında tarafların yer aldığı başlık kısmında bu beyan ve sunulan belgeler dikkate alınarak davacı sıfatıyla … A.Ş. (öncesi … A.Ş.) gösterilmiş, davacı vekili olarak Av. … eklenmiştir. Yani temlik işlemi 01/02/2018 tarihli olmasına rağmen, bu tarihten sonra gerek ilk derece mahkemesinin 2016/381 E. sayılı dosyasına gerekse istinaf incelemesi sırasında Dairemizin 2020/41 E. Sayılı dosyasına temlik işlemine ilişkin sunulan bir evrak bulunmamaktadır. Yine Dairemizin kaldırma kararının ardından dosya Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/527 E. sırasına kaydedilmiş olup, temlik işlemine ilişkin bu dosya kapsamına sunulan bir beyan yada belge de yoktur. Temlik işlemi taraflarca bildirilmediği için kaldırma kararı sonrasında, ilk derece mahkemesi tarafından duruşma gün ve saatinin … A.Ş. vekiline tebliğ edilmesi doğrudur. Ancak … A.Ş. vekili olarak Dairemizin kaldırma kararı ve duruşma günü tebliğ edilen Av. …’ın vekaletnamesi süreli olup 31/12/2016 tarihine kadar geçerli olduğu, bu tarihten sonrası için vekaletin devam ettiğine dair dosyada bilgi (vekaletname yada yetki belgesi) bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yine … A.Ş. vekili olarak kayıtlı Av. …’nin vekaletnamesinin ise 31/12/2020 tarihine kadar geçerli olduğu tespit edilmekle ilk derece mahkemesince 10/11/2020 tarihinde düzenlenen tensip zaptı uyarınca Dairemizin kaldırma kararı ile duruşma gün ve saatini bildirir tebligatın Av. …’ye çıkartılması gerekirken, vekalet süresi dolan ve dosya kapsamında geçerli vekaletname yada yetki belgesi olmayan Av. …’a çıkartılması hatalıdır. Dosya kapsamında taraf teşkili sağlanmadığı için davanın takipsiz bırakıldığından söz edilemeyecek olup bu durumda dosyanın işlemden kaldırılmasına ve devamında davanın açılmamış sayılmasına karar verilemesi ise usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle; taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi kamu düzenine aykırı olduğundan 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca temlik alan vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.5 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Temlik Alan … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/527 E. 2021/292 K. sayılı 26/05/2021 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.5 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 3-Temlik Alan … Ltd. Şti. tarafça yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Temlik Alan … Ltd. Şti. tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 5-Temlik Alan … Ltd. Şti. yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1.g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/10/2021