Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1326 E. 2021/941 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1326
KARAR NO: 2021/941
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/06/2021
NUMARASI: 2019/673 Esas – 2021/376 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat ( 4054 Sayılı Yasadan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı bankadan kullanmış olduğu 23/08/2011 tarihli … kredi hesabı numaralı 9.000,00 TL bedelli, 09/08/2011 tarihli … kredi hesabı numaralı 50.000,00 TL bedelli, 18/05/2011 tarihli … kredi hesabı numaralı 55.000,00 TL bedelli ve 03/10/2011 tarihli … kredi hesabı numaralı 100.000,00 TL bedelli krediler sebebiyle, davalı tarafından Rekabet Kurulu kararına konu ihlal sonucu müvekkili yönünden oluşan zararın hesaplanarak RKHK.m.58.uyarınca 3 katı tutarındaki tazminata dair şimdilik 100,00 TL’nin, zarar tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kullandığı kredinin, Rekabet Kurulu kararında belirtilen tarihlerin dışında olduğunu, taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunduğundan yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davanın Rekabet Kurulu kararına bağlı bir zararının söz konusu olmadığını, davacının taleplerinin reddi ile bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Davacı tarafından açılan davanın takip edilmemesi nedeni ile 24.01.2019 tarihli duruşmada Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/944 Esas sayılı dosyasında işlemden kaldırıldığı, yenilenen ve mahkememize tevzi edilen davanın 24/06/2021 tarihinde tekrar takip edilmediği anlaşılmakla, HMK 320/4. maddesi gereğince davanın 24/06/2020 tarihi itibari ile açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, 4054 sayılı yasadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş ve dava değerini 100,00 TL olarak belirterek, bu miktar üzerinden harç yatırmıştır. Kural olarak alacaklı, alacağının tümü için dava açmak zorunda olmayıp, alacağının belli bir bölümünü dava konusu yapabilir. Bu bağlamda davacının alacağının şimdilik belli bir kesimi için açtığı dava, kısmi dava olarak adlandırılmaktadır. Kısmi dava, 6100 sayılı HMK’nın 109. maddesinde düzenlenmiş olup, maddenin birinci fıkrasında; “Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir” hükmü yer almaktadır. Maddenin ikinci fıkrasında yer alan “Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.” düzenlemesi ise 11/04/2015 tarihli, 29323 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 01/04/2015 tarihli 6644 numaralı Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 4. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2. maddesinde “Miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.”, aynı yasanın “Parasal sınırların artırılması” üst başlığı ile Ek Madde 1’de, “(1) 200 üncü, 201 inci, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırlar her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz. (2) 200 üncü ve 201 inci maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı, 341 inci, 362 nci ve 369 uncu maddelerdeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktar esas alınır.” hükümleri yer almaktadır. İstinaf incelemesine konu kararın verildiği tarih 02/06/2021, dava değeri 100,00 TL’dir. Ancak karar tarihinde istinaf kanun yoluna başvuru için parasal sınır 5.880,00 TL olarak belirlenmiştir. Yani bu miktarın altında olan kararlar kesin olup, istinafa konu kararın verildiği tarih itibariyle kararın kesin olduğu tespit edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 346.maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1.b maddesi gereğince istinaf mahkemesince karar verilir. Açıklanan yasal düzenlemeler ışığında kanun yolu başvurusuna konu edilen kararın, karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle 6100 sayılı HMK 352/1.b maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf istemlerinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 352/1.b maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf yargılaması için davacı tarafça yapılan giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1.b bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.20/10/2021