Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1309 E. 2021/916 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1309
KARAR NO: 2021/916
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1146
KARAR NO: 2018/9
KARAR TARİHİ: 04/01/2018
DAVA: İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/09/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın kullandığı, davalı …’a ait, davalı … şirketi tarafından sigortalanan … plaka sayılı aracın 07/08/2004 tarihinde trafik kazası geçirdiğini, kazada müvekkilin sigortalılarının yaralandığını, bu yaralanmaların sonucunda toplam 62.544,72 Euro harcama yapıldığını, bu harcamalar için davalılara müracaat edilmesine rağmen olumlu sonuç alınamadığını, bunun üzerine Fatih … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların borca itiraz ettiklerini, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı … şirketi cevap dilekçesinde özetle; davacının tedavi gideri sarf ettiği sigortalıları tarafından davalı şirket aleyhine dava konusu kaza nedeniyle Üsküdar 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/237 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, her iki dava arasında fiili irtibat olması nedeniyle birleştirilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, talebin kabul görmemesi halinde söz konusu davanın bekletici mesele yapılmasını, davalı … şirketinin söz konusu dava neticesinde ödemek zorunda kalacağı miktarın henüz tespit edilmediğini, aynı şahısların tedavisi için karar uyarınca ödeme yapılması halinde bakiye teminat kalıp kalmayacağı veya ne miktar teminat kalacağının bilinmediğini, aleyhe dava bulunmasına rağmen bir başka kuruma ödeme yapılması halinde davalı şirketin hukuksal olmayan bir işlem yapmış olacağını, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğini, talebin trafik kazası sonucunda meydana gelen haksız fiilden kaynaklandığını, haksız fiilden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getiren davalı şirketten icra inkar tazminatı talebinin mesnetsiz olduğunu, davalı şirketin temerrüdünün henüz oluşmadığını, bu nedenlerle öncelikle davaların birleştirilmesine, aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekilleri hakkında Üsküdar 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/302 E. sayılı dosyası ile açılan maddi ve manevi tazminat talepli davanın işbu dava dosyası ile aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeniyle birleştirilmesine karar verilmesini, kazanın oluşumunda davalı sürücünün tamamen kusurlu olmadığını, davacı … şirketinin zararını karşıladığı …, …, …, … ve …’ın havaalanında Kütahya’ya gitmek için davalıya ait aracı kiraladıklarını, sürücünün uyarılarına rağmen 5 kişi araca binmek istediklerini, aracın bagajına da yüklerini koyarak istihap haddinin üzerine yükleme yaptıklarını, araç içinde emniyet kemeri de takmayarak yaralanmanın şiddetinin artmasına neden olduklarını, istenilen maddi tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde alınan ATK raporuna göre 3 aydan sonrası için … çalışabilir durumda olması nedeniyle işgöremezlik ödeneğini talep edemeyeceğini, davacı şirketin talep ettiği tedavi giderlerinin ödendiğini, mahkemece işbu tedavi giderlerinin yeniden davalılardan tahsiline karar verilmesi halinde davalıların mükerrer ödeme yapmak zorunda kalacaklarını, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1146 E. 2018/9 K. sayılı 04/01/2018 tarihli kararı ile; “…Dava; davalı sürücünün tam kusuruyla tek taraflı olarak meydana gelen trafik kaza sonrasında davadışı sigortalıların yurtdışındaki tedavi ve diğer masraflarından kaynaklı davacı … şirketinin yapmış olduğu ödemelerin (araç sürücüsü – işleteni – sigortacısı olan) davalılardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan takibe davalıların yapmış olduğu itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir. Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükümlerine amirdir. Fatih … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamı, toplanan deliller ve bilirkişi raporu gözününe alındığında; davalı …’ın kullandığı, davalı …’a ait, davalı … şirketi tarafından sigortalanan … plaka sayılı aracın 07/08/2004 tarihinde yaptığı trafik kazası sonucunda davacı şirketin sigortalılarının yaralandığı, kazanın tek taraflı olarak meydana geldiği ve sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, kaza sebebiyle dava dışı sigortalıların Türkiye de yapılan sağlık ve diğer harcamalarının Üsküdar Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı gereği sigorta şirketi tarafından karşılandığı, iş bu davanın ise davacı … şirketinin sigortalılarına kaza sebebiyle yurt dışında görmüş oldukları tedavi ve diğer masraflardan kaynaklı olarak açıldığı, mahkememizce alınan son bilirkişi raporunda harcama kalemleri tek tek gösterilmek suretiyle yapılan ödemelerin denetime elverişli olarak hesaplandığı ve hükme esas alınabileceği, davacının yapmış olduğu ödemelerin toplam 62.950,34 Euro olarak hesaplanmış ise de davacının davalılar aleyhine 62.544,72 Euro üzerinden Fatih …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, davacının yasal mevzuat gereği talebinde haklı olduğu, davalıların davacının kaza sebebiyle dava dışı sigortalıların uğramış olduğu zararın giderilmesi amacıyla yapmış olduğu ödemelerden sorumlu oldukları itirazlarında haksız oldukları anlaşılmakla davanın kabulü ile davalıların itirazlarının iptali ile takibin aynen devamına karar vermek gerekmiş, icra inkar tazminatı yönünden alacağın likit olmadığı ancak bilirkişi vasıtasıyla yargılama sonucunda tespitinin mümkün olduğu anlaşılmakla yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.” gerekçesiyle, “1-Davacının davasının KABULÜ ile, Fatih … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalılar tarafından yapılan itirazların iptaline, takibin aynen devamına, 2-Yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı … AŞ vekili süresinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; 6111 sayılı yasa gereğince tedavi giderlerinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, bu nedenle mahkemece iş görmezlik, mahkeme masrafları ve tedavi giderleri yönünden ayrı ayrı belirlenerek hüküm kurulması gerektiğini, zmm poliçesi kapsamında … için iş görmezlik tazminatı olarak 40.000,00 TL, Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/302 E. sayılı dosyasında …’ın tedavi giderleri için 3.453,50 TL ve …’ın tedavi giderleri için 3.453,50 TL ödeme yapıldığını, bu ödemelerin dikkate alınması gerektiğini, müvekkili şirketin kaza tarihinde geçerli zmm limiti kadar sorumlu olduğunu, kaza tarihinde limitin 40.000,00 TL olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, tek taraflı trafik kaza nedeniyle araç içerisinde yolcu olarak bulunan dava dışı sigortalılar …, …, …, … ve …’ın yurtdışındaki tedavi giderleri ve diğer masraflarından kaynaklı davacı … şirketinin yapmış olduğu ödemelerin, kazanın davalı sürücü …’ın kusuru ile meydana geldiği iddiası ile araç sürücüsü …, araç işleteni … ve zmm sigortacısı … Sigorta AŞ’den rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Fatih … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında, davacı tarafından davalılar aleyhine 62.544,72 Euro maddi tazminatın tahsili istemiyle 15/03/2007 tarihinde takip başlatıldığı, takip sebebinin trafik kazası sonucu sigortalıların yaralanması nedeniyle ödenen tedavi giderleri olarak açıklandığı, ödeme emrinin davalılara tebliği üzerine, davalılar tarafından yasal süre içerisinde takibe itiraz edildiği ve davanın İİK 67. maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/302 E. sayılı dosyasında, davacılar …, …, … adına velayeten ve kendileri adına asaleten … ile … tarafından, davalılar …, … ve … hakkında 07/08/2004 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle yapılan tedavi masrafları, iş görmezlik tazminatı ve manevi tazminat istemiyle 12/09/2005 tarihinde dava açıldığı, yargılama aşamasında alınan kusur raporunda davalı sürücü …’ın olayda %100 nisbetinde kusurlu olduğunun, davacı yolcuların olayda kusursuz olduklarının belirlendiği, yapılan yargılama neticesinde Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/06/2010 tarihli 2009/302 E. 2010/175 K. sayılı kararı ile; maddi tazminat yönünden talebinin kısmen kabulü ile 2.259,00 TL çalışamamasından dolayı, 6.648 TL tedavi giderlerinden dolayı olmak üzere toplam 8.907,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili ile davacı …’a ödenmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile … için 3.000,00 TL, … için 2.000,00 TL, …, … ve … için 1.000,00’er TL olmak üzere toplam 8.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan tahsiline karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 26/03/2012 tarihli 2010/13751 E. 2012/4613 K. sayılı ilamı ile onanarak 07/05/2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında, Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/06/2010 tarihli 2009/302 E. 2010/175 K. sayılı ilamı ile hükmedilen maddi tazminatın asıl alacak, faiz, yapılan masrafları ile birlikte toplam 15.998,60 TL olarak, davalı … AŞ’den tahsili istemiyle başlatılan icra takibinde, davalı … AŞ tarafından dosya borcunun tamamı olan 17.494,00 TL 14/07/2010 tarihinde icra dosyasına ödenmiş, icra harç masrafları düşülerek davacılara 16.540,60 TL ödeme yapılmıştır. Pamukova Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/159 E. 2009/119 K. sayılı dosyasında … hakkında dikkatsizlik ve tedbirsizlikle yaralanmaya sebebiyet verme suçundan açılan kamu davasının şikayet yokluğu sebebiyle düşmesine karar verilmiş ve karar 01/12/2009 tarihinde kesinleşmiştir. Bu dosya kapsamında alınan raporda sürücü …ın 8/8 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. 07/08/2004 tarihinde, davacı sigortalısı …’ın, eşi … ile çocukları …, …, … ile birlikte Yeşilköy hava alanından Kütahya’ya gitmek üzere, … plakalı ticari araç sürücüsü … ile kendilerini götürmesi için anlaştıkları, Sakarya istikametinden Bilecik istikametine seyir halinde iken araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçla tek taraflı olarak yaptığı kaza sonucunda dava dışı sigortalıların yaralandığı, meydana gelen trafik kazası nedeniyle, davalı sürücü …’ın tam kusurlu olduğu, dava dışı sigortalıların olay nedeniyle kusurunun bulunmadığı gerek ceza dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu, gerekse Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/302 E. sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi raporu ile sabittir. Kazaya konu … plaka sayılı aracın, 07/08/2004 kaza tarihinde davalı … adına kayıtlı ve davalı … Sigota A.Ş.’ne zmm sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır. Poliçe incelendiğinde; tedavi giderleri/kişi başı 40.000,00 TL, tedavi giderleri/kaza başı 200.000,00 TL, sakatlanma ve ölüm/kişi başı 40.000,00 TL, sakatlanma ve ölüm/kaza başı 200.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Taraflarca yargılama sürecinde 6111 sayılı yasa gereğince SGK’nın davaya dahil edilmesi talep edilmiş ve karar celsesinde mahkemece SGK’nın davaya dahil edilmesi talebinin reddine karar verilmiş ise de; Davacının takibe konu ettiği, ödeme yaptığı giderler arasında tedavi masrafları da bulunmaktadır. Yargılama sırasında 25/02/2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasa’nın 59. maddesinde “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, aynı yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanununa göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta şirketi motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü (belgeli tedavi giderleri), yukarıda belirtilen 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemeyle sona erdirilmiş bulunmaktadır. Dava tarihinden sonra yürürlüğe giren yasal değişiklik uyarınca 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Sosyal Güvenlik Kurumu, 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tüm tedavi giderlerinden değil ancak söz konusu madde kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Kanunun 98. maddesi kapsamında olmayan tedavi giderleri yönünden ise davalıların sorumluluğu devam etmektedir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 13/10/2015 tarihli 2015/9480 E. 2015/10562 K. Sayılı ilamı “…Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle davacı hastane tarafından yapılan tedavi giderinin zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkindir. Yargılama sırasında yürürlüğe giren ve 2918 sayılı yasanın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın “Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” hükmü getirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk “Sosyal Güvenlik Kurumu’na” geçtiğinden ve gerek Dairemizin gerekse Hukuk Genel Kurulu’nun emsal kararlarında 6111 sayılı yasa gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu’na sigorta şirketlerince prim aktarımlarının yapıldığı kabul edilmekle, Sosyal Güvenlik Kurumu yasal hasım haline gelmiştir. Bu durumda, davacı tarafından talep edilen faturalı tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olan tedavi giderlerinden olduğu anlaşıldığından mahkemece, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davaya dahil edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklindedir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 15/05/2018 tarihli 2015/17639 E. 2018/5054 K. 13/09/2018 tarihli 2015/14266 E. 2018/7747 K., 19/11/2020 tarihli 2019/2301 E. 2020/7393 K., 15/03/2021 tarihli 2020/532 E. 2021/2737 K. sayılı ilamları da bu yöndedir. Bu durumda mahkemece, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davaya dahil edilmesi, davacı tarafından talep edilen tedavi giderlerinden 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kalanlar ve Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğuna esas olanlar yönünden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun, yasa kapsamı dışında kalan giderlerden ise davalıların sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir. Dava konusu kazanın, davalı sürücü …’ın tam kusuru ile meydana geldiği sabit olduğundan, SGK’nın sorumlu olduğu giderler dışında kalan masraflara ilişkin davacı … şirketi tarafından yapılan ödemelerden, davalıların sorumlu oldukları açıktır. Ancak davalı … şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlıdır. Bu nedenle davalı … şirketi tarafından, Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/06/2010 tarihli 2009/302 E. 2010/175 K. sayılı kararı gereği İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında ödeme yapılması nedeniyle, davalı … şirketinin poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu miktarın da ayrıca tespit edilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, Mahkemece SGK’nın dahili davalı olarak davaya dahil edilmesi, trafik kazası nedeniyle yapılan tedavi masrafları ile diğer ödemelerin ayrı ayrı tespit edilmesi, tedavi giderleri yönünden SGK’nın sorumluluğunun değerlendirilmesi, davalı … şirketinin Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/06/2010 tarihli 2009/302 E. 2010/175 K. sayılı kararı gereği yapmış olduğu ödeme dikkate alınarak kalan sorumluluk miktarının tespit edilmesi, Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/06/2010 tarihli 2009/302 E. 2010/175 K. sayılı dosyasında hüküm altına alınan giderler ile somut dosyaya konu talepler arasında mükerrer nitelik taşıyan kalemler olup olmadığının belirlenmesi ve bu kapsamda yapılacak inceleme neticesinde karar verilmesi gerektiğinden, davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, Dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı … AŞ vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1146 E. 2018/9 K. sayılı 04/01/2018 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 3-Davalı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.g maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/09/2021