Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1298 E. 2021/937 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1298
KARAR NO: 2021/937
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/182 D.İş
KARAR NO: 2021/210
TALEP TARİHİ: 28/06/2021
KARAR TARİHİ: 28/07/2021
TALEP: Teminat Mektubunun Nakde Çevrilmesinin Önlenmesi Yönünde İhtiyati Tedbir Kararı Verilmesi Talebi
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile karşı taraf arasında “Sürücülü Kiralık Aracı Hizmet Alımına Ait Sözleşme” imzalandığını, işin süresinin 01/09/2018-30/08/2018 olarak kararlaştırıldığını, 2020 yılı Ağustos ayına ait KDV hariç 1.472.699,71 TL bedelli son hakedişin karşı tarafça onaylandığını, karşı tarafça 11/12/2020 tarihinde gerçekleştirilen 3.260.321,59 TL tutarındaki ödeme ile taraflar arasındaki cari hesabın sıfırlandığını, bu şekilde işin sözleşmeye uygun olarak sona erdiğini, SGK’dan almış olduğu ilişiksizlik belgesi ile karşı taraftan teminatın iadesini istemiş ise de gerekçe göstermeksizin karşı tarafın teminatın iadesinden imtina ettiğini, karşı tarafın müvekkili şirkete gönderdiği 24/06/2021 tarihli yazısı ile çalıştırılan personellerin özlük haklarının tamamlanmadığı gerekçe gösterilerek teminat mektubunun süresinin bir yıl daha uzatılarak yeni teminat mektubunun veya bankadan alınacak süre uzatma yazısının en geç 29/06/2021 tarihine kadar teslim etmeleri gerektiğinin bildirildiğini, sözleşmenin 11. maddesinde yer alamayan herhangi bir şartın ileri sürülerek teminatın iadesinden kaçınılması veya teminatın süresinin uzatılması talebinin mümkün olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 11.4.1.maddesinde “Taahhüdün, sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve Yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra, Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan ilişiksiz belgesinin İdareye verilmesinin ardından kesin teminat ve varsa ek teminatlarının tamamı, Yükleniciye iade edilecektir.” hükmünün yer aldığını, teminat mektubunun iadesi için sözleşmede ifade edilen her iki koşulun da sağlandığını, buna göre teminat mektubunun müvekkiline iadesinin gerektiğini, fakat mektubun nakde çevrilmesi tehlikesinin bulunduğunu beyanla müvekkili ile karşı taraf arasında imzalanan 2018/183238 numaralı sözleşmeye istinaden karşı tarafa verilen 3.410.000,00 TL bedelli 29/08/2018 tarihli … Bankası AŞ Bayrampaşa Ticari Şubesi tarafından düzenlenen 30/06/2021 süreli … referans numaralı teminat mektubunun paraya çevrilmesinin teminatsız, bunun mümkün olmaması halinde makul bir teminat karşılığında tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen karşı taraf vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın konusuz kaldığını, davaya konu teminat mektubu üzerinde işçi alacakları nedeniyle açılmış olan davalara istinaden konulmuş blokelerin mevcut olduğunu, halihazırda bu davaların derdest olduğunu, tedbir talep eden firma tarafından bu davalar nedeniyle blokelerin kaldırılmasına yönelik davacı pozisyonundaki işçilere yapılmış ödemenin taraflarına ibraz edilmediğini, bu nedenle davaya konu mektup üzerine asıl işveren sıfatıyla müvekkili şirket aleyhine açılmış olan işçi alacaklarına dair davalar nedeniyle … Muhasebe Müdürlüğü tarafından konulan blokelere istinaden davaya konu teminat mektubunun süresinin 30/06/2021 tarihinde dolacak olması ve teminat mektubunda yer alan “vadesinde ibraz edilmezse hükümsüz/geçersiz olacaktrr” şerhi nedeniyle mektup geçersiz hale geleceğinden karşı taraftan uzatma yazısı istendiğini, uzatma yazısı getirilmediğinden ilgili bankaya mektubun tazini ile ilgili yazı yazıldığını, karşı tarafın ise 30/06/2021 günü mesai saati bitimne yakın mektubun süresinin 30/09/2021 tarihine kadar uzatıldığına ilişkin yazı getirmesi üzerine taraflarınca bankaya yazılan yazı ile tazmin taleplerinin durdurulduğunu, davanın taraflar arasındaki sözleşmede bulunan yetki şartı sebebiyle yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu beyanla davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ihtiyati tedbir istemi duruşmalı olarak değerlendirilmiş ve 2021/182 D.İş 2021/210 K. sayılı 28/07/2021 tarihli kararı ie; “Yargıtay’ın 13/12/1967 tarih, 1966/16 Esas, 1967/7 sayılı ve 1969 sayılı İçtihati Birleştirme Kararlarında ve akabinde yine farklı tarihli Yargıtay kararları ile teminat mektuplarının bankanın taahhüdünün lehdar ile muhatap arasındaki esas sözleşmeden bağımsız garanti sözleşmesi olduğu sonucuna varılmıştır. Garanti sözleşmesi ile kefalet sözleşmesi arasındaki en önemli farklılık sözleşmenin feri veya bağımsız olmasına dayanmaktadır. Yargıtay’ın 13/12/1967 tarih, 1966/16 Esas, 1967/7 sayılı kararına göre “Bankanın sıfatı teminat veren olduğundan, taahhüdü, esas sözleşmeyi yapan taraflardan ve esas akitten ayrı ve tamamen müstakildir. Bankanın taahhüdü lehdarın borcunun geçerliliğine ve varlığına bağlı olmaksızın garanti taahhüdü olarak tecessüm eder. Bir kimse, asıl borçlunun ileri sürebileceği itirazlara bakılmaksızın borcun yerine getirilmemesinden doğan zararın tazminini kabul etmesi halinde o kimseye garanti veren durumundadır. Üçüncü şahsın fiilini garanti eden, yani bu şahsın bir şey yapacağını başkasına vaat eden şahıs müstakil bir taahhüt altına girmiştir.” şeklindedir. Banka teminat mektupları her ne kadar banka ile muhatap arasında aktedilmiş ise de esasında üçlü bir ilişki içermektedir. Banka teminat mektubunun tarafları, teminat mektubu düzenleyen banka, teminat mektubunun sunulduğu ve ona karşı bankanın taahhütte bulunduğu muhatap ve lehine garanti verilen lehtardır. Taraflar arasında Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde sürücülü kiralık hizmet aracı hizmeti alımına dair sözleşmenin akdedildiği, sözleşme içeriğinde de 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile Hizmet İşleri Genel Şartnamesine atıf yapıldığı, sözleşme uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafından karşı tarafa sunulan teminat mektubunun 30/06/2021 tarihinde dolan süresinin ihtiyati tedbir talep eden tarafın bankaya başvurusu üzerine 30/09/2021 tarihine kadar uzatıldığı, ihtiyati tedbir talep eden taraf teminat mektubunun iade şartları oluşmasına rağmen iade edilmediğini, aleyhine tedbir istenen karşı taraf ise teminat mektubunun iadesi şartlarının oluşmadığını iddia etmiş olup herşeyden önce 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 34/son maddesinde her ne suretle olursa olsun idarece alınan teminatların haczedilemeyeceği ve üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağının düzenlenmiş olduğu dikkate alındığında taraflar arasında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre akdedilen sözleşme uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafından aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen karşı tarafa verilen talebe konu teminat mektubu bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesine yasal engel bulunduğu anlaşılmakla ihtiyati tedbir talep eden tarafın talebe konu teminat mektubunun tazmin edilmesinin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati tedbir talep eden vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; talep dilekçesinde belirtmiş olduğu hususları tekrar ederek, SGK’dan alınan 14/01/2021 tarih 18227524 sayılı ilişkisizlik belgesinin …’a sunulduğunu, sözleşme konusu işin eksiksiz bir şekilde ifa edildiğinin son olarak 08/06/2021 tarihinde Genel Müdür Yrd. … tarafından onaylandığını, işçi davalarındaki “risk” nedeniyle teminat mektubunun iade edilmeyeceğine dair bir hükmün sözleşmede yer almadığını, mahkeme gerekçesinin hatalı olduğunu, 4734 sayılı Kanunun 34/son maddesinin düzenleniş amacının işin yürütülmesi esnasında idarece alınan teminatların haczedilmemesi veya üzerine tedbir konulmaması olup bu sayede kamu hizmetinin yürütülmesine engel olunmaması veya İdarenin Yükleniciyi edimini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmesi için tazyik edebilmesinin amaçlandığını, somut olayda ise iş nihayete ermiş, kesin kabul tutanağı tanzim edilerek müvekkili şirket ibra edilmiş, Sosyal Güvenlik Kurumundan ilişkisizlik belgesi alınarak Sözleşmenin teminat iadesi için aradığı tüm şartlar yerine getirilmiş olduğundan bu aşamada 437 sayılı Kanun 34/son maddesinin uygulama imkanı kalmadığını, haksız olarak teminat mektubunun nakde çevrilmesi halinde müvekkilinin en az 3.410.000,00 TL zarara uğrayacağını ve bankalar nezdindeki kredibilitesi başta olmak üzere finansal durumunun olumsuz etkileneceğini belirterek kararın kaldırılmasını ve teminat mektubunun paraya çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Dava, hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacı yüklenici tarafından, davalıya verilen teminat mektuplarının iadesi, istinafa konu edilen talep ise teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan … İhale Kayıt Numaralı Sürücülü Kiralık Hizmet Aracı Hizmet Alımına Ait Sözleşme incelenmiş olup; “11.1.1. Yüklenici bu işe ilişkin olarak 3.410.000,00 TRY kesin teminat vermiştir. 11.1.2. Kesin teminat mektubunun süresi 30/06/2021 tarihine kadardır. Kanunda veya sözleşmede belirtilen haller ile cezalı çalışma nedeniyle kabulün gecikeceğinin anlaşılması durumunda teminat mektubunun süresi de işteki gecikmeyi karşılayacak şekilde uzatılır. 11.4.1. Taahhüdün, sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği ve Yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra, Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan ilişiksiz belgesinin İdareye verilmesinin ardından kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların tamamı, Yükleniciye iade edilecektir. 11.4.2. Yüklenicinin bu iş nedeniyle İdareye ve Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları ile ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılan kanuni vergi kesintilerinin hizmetin kabul tarihine kadar ödenmemesi durumunda protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin ve ek kesin teminat paraya çevrilerek borçlarına karşılık mahsup edilir, varsa kalanı Yükleniciye iade edilir. 11.5. Her ne suretle olursa olsun, İdarece alınan teminatlar haczedilemez ve üzerine ihtiyati tedbir konulamaz. 16.1.1.14. Yüklenici, 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre çalıştırdığı sürücülerin ve araç sorumlularının ücret, SGK primleri, vergi, işsizlik sigortası primleri, fazla mesai ve tazminat hakları vb. her türlü hak ve taleplerinden sorumludur. Yüklenici belirtilen iş ve işlemleri yerine getirmediği takdirde, İdare her iş ve işlemle ilgili her gün için araç sürücüleri ve araç sorumluları başına 50 TRY cezai müeyyide uygular. 16.1.1.15. Yüklenici, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile buna bağlı mevzuat hükümlerine göre çalıştırdığı araç sorumluları ve sürücüleri il ilgili yerine getirmesi gereken iş ve işlemleri yerine getirmediği takdirde, İdare her iş ve işlemle ilgili her gün için araç sürücüleri ve araç sorumluları başına 50 TRY cezai müeyyide uygular. 16.1.1.20. Yüklenici, taşıma sırasında gelebilecek herhangi bir kaza sonucu gerek araç içinde gerekse araç dışında İdare personelinin ve 3. kişilerin maruz kalacakları bedeni ve maddi zararlar nedeniyle yapılacak her türlü hastane, bakım, ameliyat, iaşe, ibate ve işten kalma gibi masrafları, ölüm halinde ise mevzuatın öngördüğü maddi ve manevi tazminatın tamamını ödemekle mükelleftir. 22.1. Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin Altıncı Bölümünde belirlenmiş olup, Yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür.” hükümleri yer almaktadır. 6100 sayılı HMK’nun 389/1 maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”, HMK 390/1 maddesinde “İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.”, HMK 390/3 maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”, HMK 391/1 maddesinde “Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir. Geçici hukuki koruma yargılamasını, asıl yargılamadan ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Somut uyuşmazlıkta, ihtiyati tedbir istemine konu teminat mektuplarının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yapılan ihale için davalıya verildiği sabittir. … vekili cevap dilekçesinde, talep konusu teminat mektubu üzerinde sözleşme kapsamında çalışan işçilerin açmış oldukları davalar nedeniyle blokelerin mevcut olduğunu, bu davaların halen derdest olduğunu belirtmiş, açılan davalara ilişkin kayıtları ibraz etmiştir. Hizmet alımına ait sözleşmeye göre yüklenici; çalıştırılan işçilerin ücret, tazminat vs her türlü ödemelerinden, iş kazası halinde ödenecek tazminat bedellerinden sorumlu olup sözleşmenin 11.4.1.maddesine göre taahhüdün, sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği takdirde ve diğer koşulların da varlığı halinde teminat mektubu iade edilecektir. Mevcut dosya kapsamı itibariyle sunulan kayıtlar bu aşamada ihtiyati tedbir talebini yaklaşık ispata yeterli değildir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı sonuç itibariyle doğru ise de 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 34/son maddesindeki hüküm, işin yüklenici tarafından sözleşmeye uygun olarak yerine ifa edilmesi amacıyla getirilen bir düzenleme olup, somut talep açısından işin tamamlanmış olması da dikkate alındığında, tedbir talebinin yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin ücret, tazminat vs her türlü ödemelerine ilişkin sözleşmede yer alan hüküm ve çalışan işçiler tarafından açılan mevcut davalar nedeniyle yaklaşık ispat koşulunun bu aşamada oluşmadığı gerekçesiyle reddi gerekirken, ilk derece mahkemesi kararında yer alan gerekçe hatalıdır. İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulü ile karar gerekçesinin yukarıdaki şekilde değiştirilmesine karar verilerek, 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.2 bendi uyarınca Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/182 D.İş 2021/210 K. sayılı 28/07/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2-İhtiyati tedbir talep edenin, teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesine yönelik tedbir talebinin REDDİNE, 3-İlk derece mahkemesi yargılama giderleri yönünden, a-İhtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan masrafın kendi üzerinde bırakılmasına, b-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, c-AAÜT’ye göre belirlenen 1.125,00-TL maktu vekalet ücretinin ihtiyati tedbir talep edenden alınarak aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen tarafa ödenmesine, ç-HMK 331 .maddesi gereğince yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra ihtiyati tedbir talep eden tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri yönünden,
a-İhtiyati tedbir talep eden tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının ve 59,30 TL istinaf karar harcının Hazineye irat kaydına, b-İstinaf yargılama giderlerinin ihtiyati tedbir talep eden üzerinde bırakılmasına, c-Yatırılan gider avansından kalan kısmın ihtiyati tedbir talep edene ilk derece mahkemesince iadesine, ç-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, d-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.f bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/10/2021