Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1264 E. 2021/1315 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1264
KARAR NO: 2021/1315
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/68 Esas
KARAR NO: 2021/634
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Alacaklı müvekkili şirketin davalı/borçlular aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile hasar ödemesi sebebi ile rücu alacağına yönelik olarak ilamsız icra takibi başlattıldığını, Davalı/borçlularun icra takibinde borca, faize ve tüm ferilere kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, yapılan itirazın tamamen haksız ve kötü niyetle yapılmış olduğunu ve iptali ile takibin devamının gerektiğini, müvekkili şirket sigortalısının iş yerinde 24.04.2018 tarihinde saat 21:00 sularında, şirket yetkililerinin bulunmadığı ve işyerinin kapalı olduğu zamanda hırsızlık olayının meydana geldiğini, hırsızların giriş noktası olan teras kapılarında alarm dedektörlerinin olduğu, ancak alarm dedektörlerinin devreye girmediği, neticeten yaşanan hırsızlık olayının davalı şirketlerin güvenlik zafiyetleri sebebi ile meydana geldiğinin tespit edildiğini beyan ederek, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasına davalı/borçlu tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, Davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … (…) vekili cevap dilekçesi ile; Hırsızlık olayının meydana geldiği yerin Esenyurt ilçesi olduğunu, yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin iş adresinin Avcılar ilçesi olduğunu, yetkili mahkeme ve olayın meydana geldiği yerin adresindeki yetkili mahkemenin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, hırsızların müvekkilinin taktığı alarm sistemini parçalamaları, kabloları koparması, kopan kabloları kısa devre yaptırmaları nedeni ile alarm sisteminin devreye girmesine rağmen hırsızların sirenleri parçalamaları sonucu sirenin merkeze haber veremediğini, alarm sistemine verilen hasarın açıklandığını ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, müvekkili ile alış veriş merkezi sahibi veya işleteni şirket arasında imzalanan alarm ücret sözleşmesi akdinde kurulan sisteminin bakımının düzenlenmediğini beyan ederek, öncelikle yetkisizlik kararı verilerek davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, “Davalılardan …- …’nın Küçükçekmece icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği görülmüştür. Mahkememiz tarafından davalı … A.Ş yönünden dosya tefrik edilerek 2021/388 esas sayılı dosya numarasına kaydı yapılmıştır. Somut olayda; davacının sigortaladığı … Ltd. Şti. ait işyerinde hırsızlık meydana geldiği, davacının sigortalısına hasar bedelini ödediği, ödediği bedelin hırsızlığın meydana geldiği işyerine alarm sistemi kuran … – …’dan ve alarm sistemlerinden gelen sinyalleri inceleyen … A.Ş’den tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep ettiği, davalılardan …’nın Küçükçekmece icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği görülmüştür. Buna göre davalı … – … ile davacının sigortalısı … Şirketi arasında güvenlik sistemi kurulumu için sözleşme bulunduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmeden kaynaklanan ihtilaflarda genel yetkili yer olan davalının ikametgahı mahkemesinden başkaca sözleşmenin ifa yerindeki icra daireleri ve mahkemeleri yetkilidir. Somut uyuşmazlıkta, alarm sisteminin … Mah. … Cad. Esenyurt/İstanbul kurulu bulunduğu, sözleşmenin ifa yerinin Esenyurt olduğu, davalı … – … adresinin … Mah. … Cad. … Sok. Avcılar/İstanbul olduğu, dava konusu icra takibinin yapıldığı İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin yetkisiz olduğu anlaşılmıştır. Davalılar … – … ve … A.Ş arasında zorunlu dava arkadaşlığı olmadığı, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için öncelikle yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip gerektiği ve bu hususun itirazın iptali davası bakımından özel dava şartı olduğu, yetkili yerde icra takibi yapılmadığı anlaşılmakla davalı … şirketi aleyhindeki dava tefrik edilerek … aleyhine açılan itirazın iptali davasının dava şartı yokluğundan reddine ” karar verilmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; HMK 7. Maddesine göre davalı birden fazla ise, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde davanın açılabileceğini bu nedenle birden fazla borçlu var ise bunlardan birinin ikametgahında başlatılan takipte diğer borçlunun yetki itirazında bulunamayacağını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nın 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava, “ İşyeri Sigorta Poliçesi “ kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı … Şti arasında başlangıç tarihi 22/06/2017, bitiş tarihi 22/06/2018 olan, “Tüm İşyeri Sigorta Poliçesi “ düzenlendiği, sigortalı işyerinde 24/04/2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık neticesinde maddi hasar meydana geldiği, oluşan hasar nedeniyle davacı sigorta şirketince sigortalısına hasar tazminatı ödediği, hasar bedelini ödeyen davacı sigorta şirketinin halefiyet ilkesi gereğince sigortalı şirkette güvenlik hizmeti veren davalı şirketler aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı sayılı takip dosyası ile 31.997,00 TL asıl alacak, 2.106,54 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.103,54 TL alacağın rücuen tazmini için ilamsız takip başlattığı, davalı …’ın yetki itirazı ile birlikte davalıların ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal süre içinde borca ve ferilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, yetki itirazında bulunmayan davalı … Şirketi yönünden dosyanın tefriki ile davalı … yönünden ise takibin, sözleşmenin ifa yeri ya da davalının yerleşim yeri icra daireleri dışında yetkisiz icra dairesinde başlatılması ve davalının usulüne uygun yetki itirazı nedeniyle yetkili icra dairesinde başlatılmış takip bulunmaması nedeniyle özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 50/1. maddesinde ilamsız icra takiplerinde yetkili icra dairesinin belirlenmesi konusunda HMK’ya atıf yapılmakla yetinilmiştir. Davacı, davalıların, sözleşmeden kaynaklı güvenlik hizmetinin gereği yerine getirmediği, güvenlik zafiyeti nedeniyle meydana gelen hırsızlıkta davalıların sorumlu olduğundan bahisle işbu davaya açmıştır. Taraflar arasında sözleşmesi ilişkisi bulunduğundan 6100 sayılı HMK.’nun genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir”. Ayrıca kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Aynı Yasa’nın 7. Maddesinde ise “ (1) Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. (2) Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, birden fazla borçlunun bulunduğu icra takibinde, davalı borçlulardan …, icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de icra takibinin tefrik edilen diğer davalı takip borçlusu … şirketin yerleşim yeri bağlı olduğu icra dairesinde başlatılmıştır. Buna göre HMK 7/1 maddesi uyarınca birden fazla borçlu varsa bunlardan birinin yerleşim yerinde icra takibi başlatıldığı, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkemenin bulunmadığı ( kaldı ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 09/04/2015 tarih 2015/206 Esas 2015/5590 Karar sayılı ilamındaki, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkemenin yetkisine ilişkin HMK 7/1 maddesinde düzenlenen yetki kuralının kesin yetki olmadığı yönündeki görüşü dikkate alınarak) ve davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı davalı tarafça ispatlanamadığından, davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı yerinde olmadığından, işin esasına geçilerek karar verilmesi gerekirken hukuki yanılgı ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1).a.6 maddesi gereğince dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekili tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 2020/68 Esas, 2021/634 Karar ve 03/06/2021 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-g bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/12/2021