Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1185 E. 2021/962 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1185
KARAR NO: 2021/962
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/201 Esas
KARAR NO: 2018/443
KARAR TARİHİ: 17/04/2018
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 03/03/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı kooperatifin: Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2009/775 Esas sayılı dosyası ile verilen kararda, 04.01.1996 yılında yüklenici olarak sözleşme yaptığı S.S. Billur Altınkent konut yapı kooperatifine karşı tazminat ödemesine karar verildiğini, kooperatif yönetiminin S.S Billur Altınkent ile yapmış olduğu protokol ile tazminat miktarın indirmiş ve yine tarafların anlaşmasına göre kararın tebellüğ edilmediğini ve kesinleştirilmediğini, davacı kooperatifin bu protokoldeki tazminat ve diğer yükümlülükleri yerine getirdiği zaman henüz tapu tahsisi yapamadığı üyelerine tahsis yapacağını ve nihayetinde -yapı kooperatifi olduğu için kendini feshedeceğini, bu tazminatın ödenmesi amacıyla bir dizi olağan/olağanüstü toplantılar yapıldığını ve 20.05.2012 tarihli toplantıda daha evvel tapu tahsisi yapılmış üyelerden de 9000 TL toplanmasına karar verildiğini, Kooperatif üyesi olup daha önce tapusunu almış olan davalıya anılan karar uyarınca ödemesi gereken borcunu ödemediği için hakkında icra takibi yapıldığını, davalının bu takibe itiraz ettiğini, tapu Sicil Kayıtlarından özellikle akit tablosundan anlaşılacağı gibi davacı kooperatifin hiçbir zaman kendisinin tahsis yapmayıp ancak kendi talimatı gereğince S.S Billur Altınkent Konut yapı Kooperatifi vasıtasıyla tahsis yapılmakta olduğunu, ibraz ettikleri ve celp edilecek zincirleme yazışmalardan sonra bu sistemin daha iyi anlaşılacağını, S.S Billur Altınkent Konut Yapı Kooperatifi yazısından da anlaşılacağı gibi hiç bir zaman kooperatif üyesi olmayan kişilere tapu tahsisi yapılmadığını, Davalı tarafın kooperatif yöneticilerine karşı şifahi beyanlarında, kooperatif üyesi olmadığını, dolayısıyla bu kararın kendisini bağlamayacağını beyan ettiğini, Tapu tahsisinin yanında davalının kooperatif Genel Kurulu Hazırun cetvellerinde ve Üye Kayıt defterinde üye olarak göründüğünü, Kooperatifin geçmiş yönetimlerinin evrak ve defterleri usulüne uygun tutmadıklarını ve büyük bir bölümünü teslim etmedikleri için bir kısım insanların bundan faydalanmaya çalıştığını, Kooperatif üyesi olmadan yukarıda anlatılan tapu tahsislerinin olmasının mümkün olmadığını, Davalı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, icra takibinin 10579 TL üzerinden başlatıldığını, Davaya dayanak Genel Kurul kararında faize ilişkin karar alınmadığı ve emsal davalarda da bu kısım reddedildiği için takipteki faize ilişkin kısımdan vazgeçip itirazın 9000TL üzerinden iptalin gerektiğini belirterek Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasına yapılan itirazın 9000 TL kısmın iptalini. %20icra inkâr tazminatına hükmedilmesin talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı … yargılama aşamasındaki beyanlarında; Dava konusu icra dosyasının numarasının … olmayıp … olduğunu, davacı tarafın dava açarken göstermiş olduğu … Mah, … Cad. No: … D:… Beylikdüzü/İSTANBUL adresin kendisine ait olmadığını ve hiçbir zaman bu ilgili adreste ikamet etmediğini, davacı S.S. Akabe Konut yapı Kooperatifinde adına kayıtlı hiç bir daire bulunmadığını, bu kooperatifle uzaktan yakından hiçbir bağı olmadığını, davacı vekilinin dava dilekçesinde ifade ettiği SS. Billur Altınkent Yapı Kooperatifleri Birliği ise SS. Akabe Konut Yapı Kooperatifi arasında yapılan 24/02/2011 talihli protokol ve davacının ödeyeceği tazminat ile bir bağı bulunmadığını, cevap dilekçesinin ekinde sunmuş olduğu tapu kaydından SS, Billur Altınkent Yapı Kooperatifleri Birliğinden 08/12/2005 tarihinde satın almış olduğu daireyi 18/06/2008 tarihinde, yani iki kooperatif arasında imzalanmış olan sulh protokolünün tarihi olan 24/02/2011 tarihinden çok önce, sattığının görüleceğini, yine tapu kaydından anlaşılacağı üzere ilgili dairenin davalıdan sonra 3 kez daha başkaca kişilerce satış işlemine tabi tutulduğunu, davacı tarafın dilekçesinde ifada ettiği SS. Akabe Konut Yapı Kooperatifi hazirun cetvellerinde ve üye kayıt defterinde davalının üye olarak geçtiği iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, dava dosyasında bulunan sözde üye cetvelinde davalının adı geçse de, ilgili toplantının davalıya bildirilmediği gibi davalının adının karşısında da imzasının bulunmadığını, bu sebeple ve davacı SS. Akabe Konut Yapı Kooperatifiyle davalı arasında bir bağ bulunmadığı için, bu toplantıda alınan karar doğrultusunda üyelerden toplanacak olan 9.000 TL ile davalının bir ilgisinin bulunmadığını, bu bedelin muhatabı olmadığını belirterek davanın reddini, %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece ”…Dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi …’a tevdii edilmiş, bilirkişi düzenlemiş olduğu 14/10/2017 havale tarihli raporunda ” Tahsise konu bağımsız bölümü (davalının beyanı kapsamında dosyaya sunduğu tapu kaydına göre) devralan …’nin takip dayanağı genel kurul toplantısından önceki yıllarda yapıldığı sanılan 2009 ve 2010 tarihli genel kurul toplantılarına ait toplantı tutanakları ekinde yer alan hazirun cetvellerinde adının kooperatif ortağı olarak yer alması; …’nin adının karşısındaki adres satırında tahsise konu bağımsız bolüm adresinin (davalıya atfedilen adresle aynı) yer alması nedenleri ile davalının davacı kooperatife borçlu bulunduğu tutarın hesabı mümkün olmadığını” teknik kanaati olarak belirtmiştir. Bilirkişi incelemisinde davalı …’nın davacı kooperatife üyelik başvurusu üye kayıt defterinde imzası vs bilgi ve belgenin yer almadığı, taşınmazın tahsis işlemi ile edinildiği ve 18.09.2008 tarihinde …’ye satıldığı, onun tarafından da şu anki maliki …’e satılarak devredildiği, davalı …’nın 2016, 2015, 2014 ve 2013 genel kurul toplantı tutanakları ve hazirun cetvellerinde yer aldığı ancak adının karşısında imzasının bulunmadığı, devralanların da hazirun cetvellerinde isimlerinin geçmediği, ancak 2009 ve 2010 tarihli genel kurul hazirun cetvelinde aidat talebine konu bağımsız bölüm olan … Mah. … Cad. no … Daire … Beylikdüzü adresindeki üye olarak …’nin adının yer aldığı ancak imzasının bulunmadığı tespit edildiğinden; Davalı tarafın kooperatif ortağı olmadığı, 2008 senesinde satın alan …’nin davalıya atfedilen adreste kooperatif ortağı olarak yer aldığı görüldüğünden davalı adına yapılan icra takibinde kooperatif borcunun muhatabı olmaması nedeniyle davacının açtığı davanın reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, Yargıtay kararlarında hakkında dava açılan kişinin hazirun cetvelinde isminin bulunmasının, kendisine tahsis yapılmasını kooperatif üyeliğinin tespiti noktasında yeterli gördüğünü belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE HMK’nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususlarını da gözetilerek yapılan inceleme neticesinde; Dava kooperatif aidat borcunu başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 17.04.2018 tarih ve 2016/201 Esas 2018/443 Karar sayılı ilamı ile davanın reddine dair karar verilmiş, iş bu karara yönelik davacı vekili ve davalı tarafından yasal süre içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde belirtilen ve aynı zamanda dairemizce kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen nazara alınmak suretiyle yapılan inceleme sonucunda 30.06.2021 tarih ve 2020/369 Esas 2021/721 karar sayılı ilamı ile; ”6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 344. maddesinde “İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346. maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Davaya konu somut olayda; davalı tarafça katılma yoluyla istinaf yasa yoluna başvurduğundan yatırılması gerekli harçların yatırıldığı dair dekonttun dosyaya ibraz edilmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, istinaf kanun yoluna başvuran davalıya 6100 sayılı HMK’nun 344. maddesi uyarınca yatırılması gereken istinaf karar harcını ve istinaf kanun yoluna başvurma harcı yatırması/yatırıldığına dair belgeyi sunması için yazılı bildirim yapılarak bir haftalık kesin süre verilmesi ve kesin süre içerisinde yatırılmadığı/sunulmadığı takdirde istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtar edilmesi, harç ikmal edildiği takdirde dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi gerektiğinden, eksikliğin ikmali için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine ” dair karar verilmiştir. Mahkemece yargılama ile 08.07.2021 tarihte muhtırada davalı tarafın HMK 344 maddesi uyarınca istinaf harç ve giderlerinin ödenmesi konusunda bir haftalık kesin süre verildiği belirtilmiş olup; davalı tarafça mahkemeye sunulan 13.08.2021 tarihli beyan dilekçesinde istinaf yasa yoluna başvurulmadığını belirtmiştir. Davalı tarafça yazılı olarak 22.06.2018 tarihli sunulan beyanı dilekçesinde davacı vekilinin itirazına karşı beyanda bulunulmuş ve aynı zamanda yerel mahkemenin davanın reddi yönündeki kararını kabul ettiği ancak kendi lehine verilmesi gerektiği iddia olunan kötü niyet tazminata hükmedilmesi hususunun dikkate alınmadığı ve hüküm de buna yer verilmediği bu nedenle yapılacak istinaf incelemesinde alacağın nakit olmasına rağmen kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davalının, dairemizin yukarıda belirtilen kaldırma kararından sonra 13.08.2021 tarihli beyan dilekçesinde mahkemece verilen kararın istinaf edilmediği belirtildiğinden bu beyan doğrultusunda inceleme yapılmıştır. Davacı tarafça sunulan dava dilekçesi ile 20.05.2002 tarihli toplantıda daha evvel tapu tahsis yapılmış üyelerden 9.000 TL toplanmasına karar verildiği ve davalının da kooperatif üyesi olup daha önce tapusunu aldığı nedenle genel kurul kararı uyarınca ödenmesi gereken aidat borcunu ödemediği ve aleyhine icra takibi başlatıldığı , davalı tarafçı iş bu icra takibine itiraz edildiği belirtilerek itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş olup iş bu karara yönelik davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. B.Çekmece … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasında, davacı tarafından ( S.S. Akabe Birlik Koop. 20.05.2012 tarihli genel kurul kararı uyarınca ödenmesi gereken borç ve 2012 yılı aidatı ) 9.000,00 TL asıl alacak ve 600,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.600,00 TL alacağın tahsili istemiyle 18/08/2015 tarihinde başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emri davalıya 15/10/2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı tarafça 19/10/2015 tarihinde itiraz dilekçesi sunulmuş ve dava yasal süre içerisinde açılmıştır. İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından davalı kooperatife ait 2005-2006-2007-2008-2009-2010-2011-2012-2013-2014-2015 ve 2016 yıllarına ait olağan genel kurul toplantı tutanağı ve hazırun cetvelinin birer suretleri gönderilmiş olup ilgili belgeler dosya arasına alınmıştır. Beylikdüzü Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünden gelen yazı cevabında; … köyü … ada … parsel … … blok … nolu dubleks mesken niteliğindeki bağımsız bölümün davalı adına 08.12.2005-18.06.2008 tarihleri arasında, dava dışı … adına tam hisse ile 18.06.2008-26.10.2009, … adına tam hisse ile 26.10.2009-16.10.2012 ve … adını tam hisse ile 16.10.2012 tarihlerinde kayıt ve tescil edildiği belirtilmiştir. 20.05. 2012 tarihli genel kurul tutanağının incelenmesinden 4868 numara tutanağın 7. Maddesinde ” 2011 yılı genel kurulunda alınan tapulu ortaklardan 12.000 TL alınması hakkındaki kararın yeniden görüşüldüğü ve otopark inşaatında öngörülen 12.000 TL yerine 9.000 TL maliyet ile bitirilebileceğini ve bu sebeple üyelerden 9.000 TL alınması için yönetim kuruluna yetki verilmesi” 4 muhalif oya karşı oy çokluğuyla kabul edilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda özetle; davacının talebine konu daireyi davalının, kooperatiften 08.12.2005 tarihinde satın aldığı ve 18.06.2008 tarihinde sattığı, kooperatif defter ve kayıtlarının incelemesinde davalının kooperatife üyelik başvurusu ve üye kayıt defterinde imzası veya başkaca bir bilginin yer almadığı, davalının adının 2013 ve 2016 yılları genel kurul toplantılarının hazirun cetvelinde yer aldığı, ancak incelenen bu döneme ait genel kurul hesap cetvellerinde davalının adının karşısında yer alan imza satırında imzasının veya vekilinin imzasının bulunmadığı, aynı zamanda adresinin ” … mahallesi … caddesi no … daire … Beylikdüzü” olarak belirtildiği, fakat davalı tarafından sunulan mernis kaydına göre bu adreste oturmadığının görüldüğü, ilave aidat talebine ilişkin ve takibin dayanağı genel kurul toplantısı dahil genel kuruluna ait gündem maddelerini belirtir evrakların davalıya tebliğ edilip edilmediğini dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı, yine taşınmazı daha sonra devir alan dava dışı kişilerin de genel kurul hazirun cetvelinde isimlerin yer almadığı, incelenen 2009 ve 2010 yılına ait genel kurul cetvelinde davalının adının yer almadığı ve hazırun cetvelinin 111. Satırında işbu aidat talebine konu bağımsız bölüm adresinde üye olarak …’ nin adının yer aldığı ancak bu kişinin ismi karşısında da kendisinin veya vekilinin imzasının bulunmadığı, bu haliyle tahsise konu bağımsız bölümün devir alan …’nin takip dayanağı genel kurul toplantısında önceki yıllarda yapıldığı sanılan 2009 ve 2010 tarihli genel kurul toplantılarının ait toplantı tutanakları ekinde yer alan hazirun cetvellerinde adının kooperatif ortağı olarak yer alması ve …’in adının karşısındaki adres satırında tahsise konu bağımsız bölümün adresinin ( davalıya atfedilen adresle aynı ) yer alması ve S.S. Yıl İkibin Konut yapı Kooperatifinin 2007 yılı olağan genel kurul toplantısına dair 30.06.2008 tarihli, 2006 yılına ait 14.05.2007 tarihli ve 2005 yılına ait 13.06.2006 tarihli toplantı tutunakları ekinde yer alan hazırun cetvellerinde kooperatifin üye isim listesi içerisinde davalının isminin yer almadığı iş bu nedenle davalının, davacı kooperatife borçlu bulunduğu tutarının hesabının mümkün bulunmadığı belirtilmiştir. Beylikdüzü Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünce davaya konu bağımsız bölümün tapu kaydı ve taşınmazın satışına ilişkin resmi senet örneklerinin bir örneği mahkemeye gönderilmiş ve yapılan incelemede davaya konu 61 no’lu dublex meskenin tamamının … yevmiye numarası ve 18.06.2008 tarihli resmi senede göre 45.000 YTL bedelle dava dışı … ‘ye devredildiği belirtilmiştir. Davaya konu somut olayda, davacı kooperatifin Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/775 Esas sayılı dava dosyası ile yapılan yargılama sonucunda verilen kararda 04.01.1996 yılında yüklenici olarak sözleşme yaptığı dava dışı S.S. Billur Altınkent Konut Yapı Kooperatifi ‘ne karşı tarafından tazminat ödenmesine karar verildiği, taraflar arasındaki sulh protokolü ile tazminat miktarının indirildiği, davacı kooperatifin bu protokoldeki tazminat yükümlüğünün yerine getirilmesi için bir dizi olan olağanüstü toplantı yapıldığı ve nihayetinde 21.05.2012 tarihli toplantıda daha evvel tapu tahsisi yapılmış üyelerden 9.000 TL toplanmasına karar verildiği belirtilmiştir. Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/775 Esas ve 2010/1261 Karar sayılı ilamının incelenmesinde; dava dışı Billur Altınkent Konut Yapı Kooperatifince dava açıldığı ve … limited şirketine yönelik kat karşılığı inşaat ve taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle namı ifaya izin, ödenmek zorunda kalınan bedelin gecikme tazminatı istemine ilişkin açılan tazminat ve ifaya izin davasında mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı YFO.. Şirkete yönelik açılan davanın takipten vazgeçilmesini sebebiyle açılmamış sayılmasına, diğer davalı S.S. Altınkent Konut Yapı Kooperatifine yönelik açılan davanın ıslah dilekçesi nazara alınmak suretiyle kabulü ile 1.000.000,00 TL gecikme tazminatı alacağının dava tarihi olan 05.06.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte işbu davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verildiği, anılan dosyadaki davacı Billur Altınkent kooperatifi ile Akabe Birlik kooperatifi arasında 24.02.2011 tarihli sulh protokolü düzenlendiği ve buna göre taraflar arasında Büyükçekmece noterliğinin 01.04.1996 tarih 679 sayısında kayıtlı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile Büyükçekmece … Noterliği’nin 18.03.2005 tarih … sayısında kayıtlı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine ek sözleşme başlıklı sözleşmeler ve düzenlenen protokoller ile Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/775 Esas sayılı dosyasıyla açılan dava sonucunda verilen 08.11.2010 tarih , 2009/775 Esas 2010/1261 Karar sayılı karar kapsamında işbu düzenlenen protokol hükümleri uyanınca uyuşmazlığın sulhen çözümlendiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde ekli fotokopi şeklinde sunulan ve Pınar Kule Konut Yapı Kooperatifi Birliği Yönetim Kurulu Başkanlığına yazılan yazıda Akale birlik üyelerine intikal ettirilen bağımsız bölümler başlığı altında 61 nolu dairenin bulunduğu ve üye adı kısmında davalı …’nın isminin yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki deliller bir bütün olarak birlikte incelendiğinde; davalı aleyhine Büyükçekmece … İcra müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla başlatılan takibe yönelik yapılan itirazın iptali istemiyle açılan iş bu davada, uyuşmazlığa konu bağımsız bölümün tahsisen … yevmiye ve 08.12.2005 tarih ile tam hisse ile davalı adına tescil edildiği ve satış sebebiyle 18.06.2008 tarihinde terkin edildiği, takibe konu ve üyelerden 9.000 TL toplanmasına karar verilen 20.05.2012 tarihli toplantı ve daha önce yapılan genel kurul toplantılarının da davalının adının karşısında imzanın bulunmadığı, 2009 ve 2010 yılına ait genel kurul hazirunun cetvellerinde de 111 nolu satırda 61 no lu bağımsız bölüm adresinin … mahallesi … caddesi no … daire … Beylikdüzü olarak belirtildiği ve tapu kaydına göre 18.06.2008 tarihinde işbu bağımsız bölümü devralan …’nin isminin yer aldığı ancak bu ismin karşısında da herhangi bir imzanın bulunmadığı, bilirkişi tarafından yapılan tespite göre de dava dışı Yıl İkibin Konut Yapı kooperatifin toplantı tutanakları ekinde yer alan hazırun cetvellerinde de davalının isminin yer almadığı, ve davalının davacı kooperatifi üyelik başvurusu, kayıt defterinde imzası veya herhangi bir bilgi ve belgelerin yer almadığı yönündeki bilirkişi tarafından yapılan tespit de nazara alındığında, HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, hükme esas alınan ve denetime elverişli bilirkişi raporuna, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmadığı anlaşılmakla; kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b.1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 98,10 TL’nın başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL’nın istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 35,90 TL’nın harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nın istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/10/2021