Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1184 E. 2022/263 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1184
KARAR NO: 2022/263
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/219
KARAR NO: 2021/599
KARAR TARİHİ: 01/07/2021
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)
KARAR TARİHİ: 02/03/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil şirketin ödeme güçlüğüne düştüğünden bahisle, İİK 285 ve TTK 286 maddeleri hükümleri gereği müvekkili hakkında alacaklarıyla konkordato akdetmesini sağlamak amacı ile konkordato mühleti verilmesini ve kesin mühlet içinde yapılacak konkordato anlaşmalarının akdedilmesi halinde konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, borçlu şirketin İİK’nın 305 nci maddesinde belirtilen tüm koşulları yerine getirdiği ve konkordatonun tasdiki şartlarının oluştuğu anlaşıldığından borçlunun konkordato projesinin tasdiki talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Müdahil alacaklı … Bankası A.Ş. vekilinin yasal süresi içinde sunmuş oldukları istinaf dilekçesinde; Davacı şirket hakkında yapılan inceleme neticesinde davacının borca batık olduğu tespit edilmiş olmasına, proje kapsamında yer alan alacakların nasıl ödeneceğine dair gerçekçi gerekçeler bulunmamasına, ortaya konulamamasına rağmen dayanaktan yoksun gerçek dışı raporlar esas alınarak tesis edilen kararın kaldırılması, konkordatonun alacaklıların da korunmasına ilişkin gayesine uygun hareket edilmesi gerektiğini, zira iş bu tasdik kararı ile alacaklı-borçlu menfaat dengesi gözetilmediğini ve kararın bu yönü itibariyle de konkordatonun ruhuna aykırı düştüğünü, projenin uygulanabilirliği, konkordato ilan eden borçlu firmanın reel mali durumu, projenin alacaklıların menfaatlerine uygun olup olmadığı konularında yerel mahkeme tarafından yeterli bir inceleme ve araştırma yapılmadığını, kararın bu yönleri ile de kanunun aradığı şartları taşımadığını belirterek kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Müdahil alacaklı … T.A.Ş vekili yasal süresi içinde sunmuş oldukları istinaf dilekçesinde; Müvekkil banka alacağına borçlu tarafından haksız şekilde itiraz edildiğini, borçlunun itirazında hiçbir gerekçe mevcut olmadığını, mahkemece de itiraz dilekçemiz hususunda eksik inceleme ile karar verildiğini, bu hali ile eksik alacak miktarı üzerinden konkordato projesi tasdik edildiğini, öte yandan proje ile öngörülen vade hem çok fazla olduğu hem de projenin %50 tenzilatlı olarak tasdik edildiğini, borçlu hem faiz ödememekte hem de ana para tutarının da yarısını ödemeyi teklif ettiğini, bu durum alacaklılar bakımından ciddi oranda ticari kayıp oluşturduğunu, ayrıca konkordato talebinin, İİK’nun 286., 287. ve ilgili diğer maddelerinde yer alan yasal düzenlemelere uygun bulunmaması ve sunmuş olduğu konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün gözükmemesi nedeniyle konkordato talebinin de reddi gerektiğini, itiraza uğrayan alacaklar yönünden depo kararı verilmemiş olması da alacaklıların haklarını zedeleyen bir karar olup ihtilaflı alacaklar yönünden depo kararı verilmemesi nedeniyle de kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Müdahil alacaklı … Bankası A.Ş. vekilinin yasal süresi içinde sunmuş oldukları istinaf dilekçesinde; İİK 305.Maddesinde Konkordato projesinin tasdiki için gerekli şartların oluşmadığını, müvekkil banka ile diğer müdahil olan alacaklıların davacı/borçlu şirketten olan yüksek alacak tutarlarının bu denli tenzilat oranı ve uzun bir ödeme planı içerisinde çok büyük zararlar doğuracağını, ayrıca müvekkil bankanın, davacı/borçlu şirketten alacak bildiriminde belirtili miktarda alacağı bulunmasına rağmen müvekkil banka alacakları konkordato nisabına gerçeğe uygun şekilde kaydedilmediğini belirterek kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Müdahil alacaklı … A.Ş. vekilinin yasal süresi içinde sunmuş oldukları istinaf dilekçesinde; İİK 305.Maddesinde konkordato projesinin tasdiki için gerekli şartların oluşmadığını, davacının konkordato tasdiki talebine ilişkin projesi, ödemelerin kabul edilen borçların %50 sinin faizsiz bir şekilde, 1 yıl ödemesiz olacak şekilde ödenecek olması alacaklıların son derece aleyhine olup konkordatonun ruhuna aykırı olduğunu, kuşkusuz bu durum alacaklı-borçlu dengesinin bozulmasına yol açtığını, davacı taraf alacaklılardan mal kaçırma gayesi ile konkordatoyu başvurduğunu, ayrıca müvekkilin alacakları konkordato nisabında eksik hesaplandığını dolayısıyla müvekkilin alacağı nisaba eksik dahil edildiğinden konkordato nisabı hatalı hesaplandığını ileri sürmüştür. Müdahil alacaklı … Bankası A.Ş. vekilinin yasal süresi içinde sunmuş oldukları istinaf dilekçesinde; projenin reddi yönünde müvekkil banka iradesini açıkladığını, davacının konkordato tasdiki talebinin reddine karar verilmesi talep edildiğini, ancak tüm bu beyan ve itirazlarına rağmen konkordato süreci sonrasında projenin tasdiki kararı hukuka aykırı verildiğini, davacı şirket hakkında yapılan inceleme neticesinde davacının borca batık olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen proje kapsamında yer alan alacakların nasıl ödeneceğine dair gerçekçi gerekçeler ortaya konulmadığını, maddi gerekçelerden yoksun raporlar esas alınarak tesis edilen kararın ortadan kaldırılması gerektiğini, ayrıca konkordato kapsamında alacaklı-borçlu menfaat dengesi hiç bir şekilde gözetilmediğini, konkordato borçlunun haklarını koruduğu kadar alacaklının da hakkını koruduğunu anacak alacak bedelinin % 50 sinin kabul edilerek, faizsiz ve 1 yıl ödemesiz olacak şekilde projenin kabul edilmesi konkordatonun ruhuna aykırı olduğundan kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, İİK.nun 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkin olup uyuşmazlık konkordatonun tasdiki şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasındadır. Kanun yolları başlıklı 308/a maddesi: “(Ek: 28/2/2018-7101/37 md.) Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir…” hükmünü içermektedir. Konkordatonun mahkemede incelenmesi başlıklı 304/1. maddesi: “(Değişik: 28/2/2018-7101/32 md.) Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü, 288 inci madde uyarınca ilân edilir. İtiraz edenlerin, itiraz sebeplerini duruşma gününden en az üç gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri de ilâna yazılır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu sayede “alacaklılar itirazlarıyla ya konkordatonun tasdikine engel olmayı ya da konkordato şartlarının kendileri açısından düzeltilmesini isteyebileceklerdir. İİK m. 308/a hükmü alacaklıların itirazına önemli bir sonuç bağlamıştır. Madde gereğince konkordato hakkında verilen hükme karşı istinaf ve temyiz yoluna başvurmak isteyen alacaklının daha önce konkordatoya itiraz etmiş olması gerekir.” (Selçuk Öztek / Ali Cem Budak, Müjgan Tunç Yücel, Serdar Kale, Bilgehan Yeşilova, Yeni konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019 s. 522) Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 25/02/2021 tarihli, 2021/1393 E. 2021/511 K. sayılı ilamı; “…Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308 a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabilir. İtiraz edenler kavramı İİK 304. maddesinde belirlenen şekliyle dar yorumlandığı takdirde sadece duruşma öncesi itiraz edenlerin kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak böyle bir yorum hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kanundaki “itiraz edenler” ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer. Nitekim Prof Dr. …, Doç. Dr. … Yeni Konkordato hukuku kitabının 308/a maddesini açıkladıkları 569. sayfada ret oyu kullananların tasdik kararını istinaf edebileceklerini kabul etmişlerlerdir. Kanunun 302/7 maddesinde “toplantının bitimini takip eden 7 gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur” ifadesi bulunmaktadır. Bu ifadeden toplantıya katılmadığı halde 7 günlük iltihak süresi içinde alacaklılarının konkordatoya karşı oy kullanma hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda toplantıya katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde oyunu belli eden alacaklının nisapta nazara alınması ve nihai tutanağın ve komiser raporunun buna göre hazırlanması Kanun’nun 302/son maddesi gereğidir. Az yukarıda yazılı doktrin görüşünde de iltihak süresi içinde itiraz edenlerin istinaf yoluna başvurabileceği de belirlenmiştir…” şeklindedir. Dosya kapsamına göre; dava, İİK.nun 285/3 ve 154/1.maddesinde öngörülen yetkili mahkemede açılmış, mahkemece, borçlu şirket hakkında 29/03/2019 tarihinden itibaren 3 ay süreyle geçici mühlet kararı verilmiş ve 3 kişilik bir komiser heyeti oluşturulmuş, 22/08/2019 tarihinden başlamak üzere 1 yıllık kesin mühlet verilmiş, 15/03/2021 tarihinde alacaklılar toplantısı yapılmış, 7226 Sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendi ve 30.04.2020 tarihli 31114 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararı ile konkordato sürelerinin 23/03/2020 – 15.06.2020 tarihleri arası (bu tarihler dahil) durdurulmuş olması nedeniyle, kesin mühletin 16/11/2020 tarihine kadar uzatılmış, verilen kesin mühletin 16/11/2020 tarihinden itibaren 6 ay süre ile akabinde İİK 304/2 maddesi uyarınca karar duruşmasına kadar uzatılmasına karar verilmiş, Komiser Heyeti konkordatonun tasdiki hakkındaki nihai raporu mahkemeye ibrazından ve konkordato tasdik harcı ve yargılama giderleri mahkeme veznesine depo edildikten sonra İİK’nun 304.maddesi gereğince tasdik yargılamasına başlanmasına karar verilerek duruşma gününün İİK’nun 288.maddesi uyarınca Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu Resmi Portalda ilanına, itiraz edenlerin itiraz sebeplerini duruşma gününden en az 3 gün önce yazılı olarak bildirmek kaydıyla duruşmada hazır bulunabilecekleri ihtar edilmiş, konkordato projesinin tasdikini kabul etmediklerine ilişkin müdahil alacaklılardan … Bankası vekili yazılı beyanda, … Bankası vekili 29/04/2021 tarihli celsede beyanda bulunmuş, … vekili ise alacaklılar toplantısında red oyu kullanmış olup 01/07/2021 tarihinde icra edilen tasdik yargılaması duruşmasında davacının konkordato projesinin tasdikine, borçlu şirket tarafından borçların %50 tenzilatla ve faizsiz olmak üzere; 2021 Mart ayından 2022 Mart ayına kadar ilk 1 yıl ödemesiz, 2022 Mart ayından 2023 Mart ayına kadar 1 yıl süre ile aylık eşit taksitler halinde borçlu tarafından sunulan ödeme takvimi uyarınca ödenmesine, mahkemece atanan bilirkişi tarafından sunulan 29/06/2021 tarihli ek rapora ekli ödeme takviminin kararın eki olduğunun bildirilmesine, konkordato tasdik edildiğinden kesin mühletin sonuçlarının kendiliğinden kalktığının tespitine karar verilmiş, konkordato tasdik kararı Ticaret Sicili Gazetesi’nde 07/07/2021, Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında 08/07/2021 tarihinde yayınlanmış, verilen karar alacaklı vekillerince yasal süresinde istinaf edilmiştir. Ancak alacaklı bankalardan … Bankası, ve …’ın tasdik duruşması öncesi konkordatonun tasdikine ilişkin itirazları bulunmadığı gibi toplantıya katılıp red oyu kullanmadıkları ve tasdik duruşmasına katılmak suretiyle de itirazda bulunmadıklarından istinaf hakkı bulunmadığından HMK’nın 352/(1)-ç maddeleri uyarınca istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece atanan Konkordato Komiseri Heyetinin 23/06/2021 tarihli nihai raporunda özetle “Davacı şirketin iflası halinde adi alacaklıların eline geçecek tutarın, konkordato projesinde teklif edilen tutardan daha az olacağı, davacı şirketin 2021-2023 yılları aralığında ihtiyarlılık ilkesini dikkate alarak öngördüğü net satışlar, sağlamayı öngördüğü karlılık, sermaya artışı dikkate alındığında öngörülen kaynakları ile borçlarını ödeyebileceği, 15.03,2021 tarihinde yapılan alacaklılar toplantısı ve iltihak süresinde kullanılan oylar dikkate alındığında, davacı şirketin alacaklı sayısı yönünden 25 alacaklısından 7’sinin (%32’sini), alacak miktarı yönünden ¨ 11.899,458,92’lik alacağın ¨8.202.647,42 TL’sının (%68,93’ünün) projeyi kabul ettiğini, dolayısı ile İİK 302/3 maddesinde yer alan ‘kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini, aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş” olma yasal koşulunun sağlandığını, davacı şirketin İİK 305/d hükmü çerçevesinde teminata tabi borcu olmadığını, bu şekilde teminat koşulunun sağlanmış olduğunu, konkordato projesinin, İİK 305 maddesinde öngörülen tasdik şartlarının tamamının sağlanarak kabul edildiğini, komiser heyetince yapılan tespit ve değerlendirmeler neticesinde konkordato projesinin başarıya ulaşma ihtimalinin kuvvetle ihtimal olduğunu, konkordato projesi ile şirketin içinde bulunduğu ödeme güçlüğünü aşmak için borçlarında %50 tenzilat ve ödeme vadelerinin uzatılarak, 2021 Mart ayından 2022 Mart’ina kadar ilk bir yıl ödemesiz, akabinde 2022 Mart ayından 2023 Mart ayına kadar bir yıl süreyle aylık eşit taksitler halinde ödenmesinin teklif edildiğini, davacı şirketin 31.03.2021 tarihli kaydı ve rayiç bilançosuna göre borca batık olduğunu, kabul edilen revize projeye göre şirketin ¨11.899,458,92 tutarındaki adi borcu faizsiz %50 tenzilatla ödeneceğinden, adi alacaklılara ödenecek olan toplam ¨ 5.949.729,46 ‘nin binde 2,27’si olan ¨13.505,89’nin tasdik harcı olarak ödenmesi gerektiğini (davacı şirketin 27.04.2021 tarihi itibarı ile ¨ 42.452 tasdik harcı yatırdığı anlaşılmıştır), rehinli alacaklılarla toplantı talebi olmadığından müzakere yapılmadığı” şeklinde görüş bildirilmiştir. İİK’nın 305’inci maddesi kapsamında tasdik şartlarının oluşmadığına ilişkin Konkordato Komiser Heyeti tarafından borçlu şirket hakkında düzenlenen gerekçeli raporun denetlenmesi amacıyla mali müşavir bilirkişisinden alınan 29/06/2021 tarihli ek raporda özetle; ” Raporun muhtelif yerlerinde belirtildiği üzere, komiser heyeti tarafından rayiç değerler esas alınarak düzenlenen 31.03.2021 tarihli bilançoya göre borçlu şirketin özkaynaklarının -5.704.919,53 olarak hesaplandığı, dolayısıyla rayiç değerler esas alınarak düzenlenen 31.03.2021 tarihli bilançoya göre borçlu şirketin borca batık olduğu, raporda detaylı olarak açıklandığı üzere, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçecek tutardan fazla olduğu, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, borçlu şirketin konkordato projesinin 302’nci maddenin (b) bendinde (kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk) öngörülen çoğunlukla kabul edildiği, borçlu şirket tarafından İİK’mn 305/d maddesi kapsamında ifa edilmemiş bir yükümlülük bulunmadığı, tasdik harcı ile mahkeme tarafından takdir edilecek yargılama giderinin borçlu şirket tarafından mahkeme veznesine depo edilmek suretiyle ödenmesi durumunda, borçlu şirketin konkordatosunun tasdiki için İİK’mn 305/e maddesinde yer alan şartın yerine getirilmiş olacağını ve nihai olarak İİK’nın 305’inci maddesinde sayılan tüm şartların sağlanmış olacağı” yönünde görüş bildirmiştir. Borçlu şirketin 10/03/2021 tarihli nihai projesinde; şirketin toplam borcu 14.416.326,93 TL olduğu, sunduğu ödeme teklifinde % 50 iskonto ile faizsiz, 2021 Mart ayından 2022 mart ayına kadar ilk bir yıl ödemesiz, akabinde borcun %50 si olan 7.208.163,47 TL’nin 2022 Mart ayından 2023 Mart ayına kadar bir yıl süre ile aylık eşit taksitler halinde ödeneceği belirtilmiş olup, ödeme kaynakları olarak dönem başı hazır değerler : 1.164.586,79 TL, ticari alacaklar : 6.817.364,79 TL, sermaye artışı : 2.000.000,00 TL, faaliyet karı : 1.579.952,92 TL olmak üzere kaynak toplamı : 11.561.904,50 TL gösterilmiştir. Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir.2004 sayılı İİK’nun alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk başlıklı 302. Maddesi: “Komiser alacaklılar toplantısına başkanlık eder ve borçlunun durumu hakkında bir rapor verir. Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur. Konkordato projesi; a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya b) Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacakların alacaklıları ve borçlunun eşi ve çocuğu ile kendisinin ve evlilik bağı ortadan kalkmış olsa dahi eşinin anası, babası ve kardeşi alacak ve alacaklı çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaz. Rehinle temin edilmiş olan alacaklar, 298 inci madde uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda teminatsız kaldıkları kısım için hesaba katılırlar. Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır. Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imza olunur. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklar da kabul olunur. Komiser, iltihak süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye tevdi eder.” Konkordatonunu tasdiki başlıklı 305. Maddesi “302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. a)Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b)Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder). c)Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması d)206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır). e)Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamına göre; konkordatoya tabi alacak tutarının : 11.899.458,92 TL, alacaklı sayısının : 25 olduğu, 15/03/2021 tarihinde yapılan alacaklılar toplantısı ve iltihak süresinde kullanılan oylar dikkate alındığında alacaklı sayısı yönünden 25 alacaklıdan 7’sinin (%32), alacak miktarı yönünden 11.899.458,92 alacağın 8.202.647,42 TL’sinin (%68,93) projeyi kabul ettiği, dolayısıyla İİK 302/3 maddesinde yer alan “kaydedilmiş alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini, aşan bir çoğunluk tarafından” kabul edildiği anlaşılmıştır. İİK 305. Maddenin ilk fıkrasının (a) bendinde konkordatoda teklif edilen tutar, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olması, (b) bendinde teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklarıyla orantılı olması şartı düzenlenmiştir. Burada hedeflenen amaç, konkordatonun, alacaklıları iflastan daha kötü bir noktaya taşımamasıdır. Mahkemenin bu değerlendirmeyi yaparken, tasdik yargılamasında borçlunun karar aşamasına yakın bir dönemdeki mal varlığı değerlerini hesaba katmalıdır. Dosya kapsamındaki konkordato komiser heyetinin, gerekçeli nihai raporu ve bilirkişi raporuna göre, borçlu şirkettin, 31/03/2021 tarihli rayiç değerlere göre düzenlenen bilançoya göre öz sermayesinin (- ) 5.704.919,53 TL borca batık durumda olduğu, borçlu şirket tarafından teklif edilen tutarın ( 11.899.458,92 TL’nin % 50si olan 5.949.729,46 TL) borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçecek ( 5.056.159,72 TL) tutardan fazla olduğu görülmüştür. Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması şartı yönünden ; borçlu şirketçe teklif edilen tutar: 11.899.458,92 TL’nin % 50si olan 5.949.729,46 TL olup şirketin kaynakları, dönem başı hazır değerler : 1.164.586,79 TL, ticari alacaklar : 6.817.364,79 TL, sermaye artışı : 2.000.000,00 TL, faaliyet karı : 1.579.952,92 TL olmak üzere kaynak toplamı : 11.561.904,50 TL gösterilmiş ise de 31/03/2021 tarihli rayiç değerler bilançosuna göre kasa, alınan çekler, bankalardan oluşan hazır değerlerin 383.757,39 TL, ticari alacakların 3.301.021,01 TL olduğu, şirketin sermayesinin 20.000,00 TL’den 2.000.000,00 TL’ye çıkartıldığı, şirketin tek ortağının 2.000.000,00 sermaye taahhüt borcu bulunduğu, şirketin geçmiş dönemlerde 2016’da 108.076 TL, 2017’de 134.602,64 TL, 2018’de 78.905,35 TL, 2019’da 406.123,39 TL, 2020’de 46.202,92 TL, 31/03/2021 ilk çeyrek itibari ile 8.068,86 TL kar ile ile kapattığı, şirketin geçmiş dönemden süregelen karlılığı devam ettiği, şirketin 2021-2023 yılları aralığında öngördüğü net satışlar ve karlılığa ulaşma ihtimali bulunduğu, buna göre revize projede belirtilen kaynaklar ile teklif edilen tutardaki borcu ödeyebileceği, dolayısıyla teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, şirketin İİK 305/d hükmü uyarınca teminata tabi borcu bulunmadığı, yargılama giderleri ile konkordato tasdik harcının mahkeme veznesine depo edildiği, İİK 305 maddesinde öngörülen tasdik şartlarının tamamının sağlandığı görülmüştür. Ödemenin %50 iskontolu faizsiz, ilk bir yıl ödemesiz olacak şekilde projenin tasdik edilmesi alacakları zarara uğrattığı itirazı yönünden ; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 285. maddesinde, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel iflastan kurtulabilmek için konkordato talep edebileceğine yer verilmiştir. Borçlu şirketin, vade konkordatosu talep etmiş olması yanında yine tenzilat talebinde bulunmasında da yasal bir engel bulunmamaktadır. Komiser heyeti ve bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere, borçlu şirketin rayiç değerlere göre borca batık durumda olduğu, şirketin muhtemel iflası halinde ülkemizde iflas tasfiyelerinin yaklaşık 5 yıl sürdüğü ve adi alacaklıların alacaklarına kavuşma oranı, konkordato projesine göre daha az olduğu, şirketin mali durumu gözetildiğinde ödemelerin faizsiz daha yüksek oranda yapılması pek mümkün gözükmediği, projenin bu haliyle İİK 302. maddesinde öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş olması göz önüne alındığında, iflas haline nazara alacaklılar yönünden daha avantajlı sonuç doğuracağı kanaatine varılmakla alacaklı vekillerin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Alacağın nisaba eksik dahil edildiği itirazı yönünden; Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK’nın 288. maddesinde; yapılacak ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunacağı (İİK.m.289), İİK’nın 300. maddesinde; komiser, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet edeceği, İİK’nın 302/6. maddesinde; çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği düzenlenmiştir. Burada konkordatoyu inceleyecek olan mahkemenin bu talep üzerine vereceği karar, sadece konkordatonun nisabına dahil olmak bakımından bir sonuç doğuracaktır. Mahkemenin çekişmeli alacağın konkordatoya dahil olmasına ilişkin kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Nitekim İİK 302/6 maddesinde çekişmeli alacaklılar bakımından ileride mahkemenin vereceği hükümlerin saklı olduğu ifade edilmiş olup bu bağlamda İİK 308/b bendinde alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların, tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemenin, itiraza uğrayan alacakların nisaba hangi oranla dahil edilecekleri yönündeki kararı maddi hukuk anlamında kesin hüküm teşkil eden bir karar olmadığından ayrıca mahkemece hükümde bu alacaklıların “İİK’nun 308/b maddesi gereğince alacakları itiraza uğramış alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren 1 ay içinde dava açmakta muhtariyetlerine,” karar verildiğinden, alacağı itiraza uğrayan ve çekişmeli hale gelen alacaklı yönünden, mahkemece hangi nisap dahilinde toplantıya katılacağına dair verilen kararda hukuka aykırılık görülmemiştir. Sonuç olarak; alacaklılardan … ve … Bankası’nın İİK 304. maddesi uyarınca itiraz dilekçesi sunmadığı ve İİK 302. maddesi uyarınca alacaklılar toplantısına katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde red oyu verdiğini bildiren alacaklılar içinde olmadığı gibi tasdik duruşmasına katılmak suretiyle de itirazda bulunmadıklarından istinaf hakkı bulunmadığından HMK’nın 352/(1)-ç maddesi uyarınca istinaf taleplerinin reddine, diğer alacaklılar … A.Ş, … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş.’nin istinaf başvurularının, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygun olduğu, kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmediği, tasdik için İİK 305. maddesindeki tüm koşullarının gerçekleştiği, istinaf dilekçesinde yer verilen itirazların açıklanan gerekçelerle yerinde olmadığı anlaşılmakla HMK 353/1.b.1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince … A.Ş, … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş. vekillerinin istinaf başvurularının esastan REDDİNE, 2-HMK’nın 352/(1)-ç maddesi uyarınca istinaf hakkı bulunmadığından … ve … Bankası vekillerinin istinaf başvurularının REDDİNE, 3- Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden … A.Ş, … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş. taraflarca yatırılan 162,10′ ar TL istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, … A.Ş, … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş. tarafından yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL’ nin istinaf edenlerden alınarak hazineye irat kaydına, 5-İstinafa başvuran diğer alacaklılar … ve … Bankası tarafından istinaf başvuru ve karar harcının istemi halinde müdahiller … ve … Bankasına iadesine, 6-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda İİK 308/a maddesi gereğince kararın tebliğinden on günlük süre içe8risinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/03/2022