Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1145 E. 2022/411 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1145
KARAR NO: 2022/411
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/659
KARAR NO: 2020/504
DAVA TARİHİ: 19/07/2018
KARAR TARİHİ: 06/11/2020
DAVA: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin her türlü tekstil ve promosyon ürünlerinin imalatı, fason işçiliği, alım satımı ve pazarlanması ile her türlü inşaat yapımı, mesken, toplu konut, yol, köprü, baraj, liman, sondaj kuyusu, fabrika, atölye, depo, spor tesisleri kanalizasyonlar, arıtma tesisleri, alışveriş merkezlerinin inşaat yapımı, alım ve satımı ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işleri yapmak amacıyla kurulduğunu, son yıllarda ülkede yaşanan olaylar dışa bağımlı olan ekonominin olumsuz yönde etkilenmesine neden olduğunu beyan ederek İcra ve İflas Kanununun 285. vd. maddeleri gereğince konkordato taleplerinin kabulü ile, öncelikle müvekkil davacı şirket lehine tensiben 3 ay geçici mühlet kararı ile birlikte İcra ve İflas Kanununun 287. 294. ve 308.maddeleri çerçevesinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve ihtiyati tedbir kararlarının aynen devamıyla yargılama sırasında kesin mühlet kararı verilmesi ile yargılama neticesinde de konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/659 E. 2020/504 K. sayılı 06/11/2020 tarihli kararı ile; “…Uyuşmazlık konkordato projesinin tasdiki koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. Buna göre 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 302. Maddesinde, konkordato tasdiki şartları açıkça belirtilmiştir… Yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen şartlar çerçevesinde mevcut koşullar varsa konkordato tasdik edilecektir; koşullardan birinin dahi bulunmaması halinde konkordato tasdiki mümkün olmayacaktır…(Selçuk Öztek/Alican Budak/Müjgan Tunç Yücel/Serdar Kale/Bilgehan Yeşilova, Yeni Konkordato Hukuku, Ankara, 2019,Budak/Kale, Sayfa 527) O halde bu şartların gerçekleşip gerçekleşmediği incelenmelidir. …iflas kararı verilmesi halinde alacaklıların alacağını tamamen tahsil etmesi imkansız gözükmekle mevcut teklifin alacaklılara daha uygun ve daha fazla koşullarda bir imkan sağladığı mahkememizce kabul edilmiştir. Buna göre İİK.m.305/f.2 bend (a) hükmündeki şart gerçekleşmiştir. Aksi yöndeki komiser heyetindeki azınlık görüşüne bu yönden itibar edilmemiştir. Öte yandan üzerinde rehin bulunan taşınmazın hangi tarihte hangi fiyatla satılabileceği hüküm tarihi itibariyle mevcut olan ve pandemi nedeniyle daralan arz ve talep dengesi karşısında tahmin edilebilir boyutta dahi değildir. Oysaki borçların önemli bir kısmının kısa vadede ödenebileceği ve ödenmek istendiği aşikardır. Bu şartlarda beklenen hakların dikkate alınabilmesi somut olayın özellikleri arasında mümkün değildir. İİK m.305/f.2 bend (b) açısından da tasdik şartı mevcuttur. Kaldı ki konkordato talep eden davacı borçlunun sigorta tazminatına yönelik davası ve rehinli bulunan taşınmazın ileride satılması durumu “beklenen haklar” kapsamında mahkememizce değerlendirilmiştir. Kanun metninde beklenen haklarla ilgili yer, zaman, konum, kişi, vb. hususları içerisine alan bir tanım mevcut değildir. Ancak davacı borçlunun muhasebesel ve işletmesel durumu dikkate alındığında mevcut davanın ne zaman ve ne şekilde sonuçlanacağına dair bir öngörü yapılması mümkün olmamakla birlikte gerek BAM gerek Yargıtay aşamaları dikkate alındığında bu sürenin bugün için karar verilmiş olsa dahi, normal şartlarda üç yıldan önce sonuçlanması beklenmemelidir. Bu derece belirsiz olan bir durumun, ilgili alacaklıların en yüksek düzeyde ve çok kısa sürede tatmin edilmesi ve borçlunun ise borçlarını ödemesi şekli karşısında hükme esas alınabilmesi mümkün gözükmemektedir. Konkordatoya tabi alacakların çok çok önemli bir kısmının çok kısa zamanda ödeneceğine dair proje karşısında “beklenen hakların” sonuca etkisi öngörülebilir değildir. Esasen konkordato tasdik kararından önce alacakların çok önemli bir kısmının beş gün içerisinde ödenecek olması karşısında “beklenen hakların” tasdike engel olmayacağını gösterir. O halde “beklenen haklar” İİK.m.305/f.2 bend (b) açısından olumsuzluk arz etmeyecektir. Gerek konkordato komiser heyetinin oy çokluğuyla hazırlamış oldukları rapor içeriği gerek bilirkişi raporu içeriği dikkate alındığında alacak miktarı ve alacaklı sayısı bakımından 2/3’ü aşan çoğunluk tarafından kabul edilmiş bir proje bulunmaktadır. Kabul edilen bu proje revize edilmiş proje olup, HMK m.74 hükmü çerçevesinde eksikliğin giderildiği de dikkate alındığında konkordato projesinin kanunda yer alan çoğunluk ile kabul edildiği anlaşılmaktadır. Bu oranın sağlanması esnasında oy kullanan alacaklıların kaydı, oy kullanma tarzı ve oluşan çoğunluk kanun hükümlerine uygun olarak gerçekleşmiş olup, bu açıdan şikayet konusu olabilecek bir talep dahi ileri sürülmemiştir. Diğer yandan itiraz eden alacaklı beyanlarında geçen temlike konu alacak dahi oranın sağlanmasına engel nitelik taşımamaktadır. Buna göre İİK m.305/f.2 bend (c) hükmünde belirtilen şart oluşmuştur. Komiser heyeti raporuna göre İİK m.305/f.1 bend (d) hükmünde belirtilen alacaklılar ile ilgili gerekli teminatlar sağlanmış, davacı vekilinin beyanında belirtildiği üzere teminatın sağlandığına dair beyan, belge ve banka kayıtları eksiksiz sunulmuştur. Kaldı ki bu yöne ilişkin herhangi bir itiraz dahi bulunmamaktadır. Konkordato tasdikinin gerektirmiş olduğu tüm yargılama giderleri ve özellikle konkordato tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harçlar dosya kapsamına uygun olarak hesaplanmış, davacı vekiline bu konuda gerekli süreler verilmiş, süresi içerisinde mahkememiz veznesine davacı vekili tarafından depo edilmiştir. Bu hali ile İİK m.305/f.2 hükmünün (d) ve (e) bendlerindeki şartlar dahi sağlanmıştır… Somut olayda itiraz eden tüm alacaklıların ileri sürdükleri vakıalar var ise de konkordato tasdikine engel olabilecek bir somutlaştırdıkları bir delil ve deliller zincirinin olmadığı kabul edilmiştir. İspat hukuku şekli hukukun içinde yer alsa da, ispat yükü maddi hukuk tarafından belirlenir… Delil ikamesi, bir davada tarafların kendi vakıalarının, iddialarının doğru olduğu veya karşı tarafın iddialarının doğru olmadığı hususunda ispat sonucuna ulaşabilmek ve kendi lehine karar verilmesini sağlamak amacı ile çekişmeli vakıalar ile ilgili deliller sunarak gerçekleştirdikleri bir hukuki faaliyettir. Delil ikame yükü ise, ispat yükü kuralları çerçevesinde hakimin aleyhte karar verme tehlikesini ortadan kaldırmak amacı ile tarafların delil ikamesi faaliyeti ile kendi vakıa iddialarının doğruluğu veya karşı taraf iddialarının yerinde olmadığı yolunda hakimde kanaat oluşturmasıdır. (Bilge Umar, İspat Yükü Kavramı ve Bununla İlgili Bazı Kavramlar, İÜHFM, 1962, Cilt: 3, Sayfa: 4, 64)”. Oysaki itiraz eden alacaklıların iddiaları ile ilgili açıklanan nedenlerle kanaat oluşmamıştır. Bu şartlarda sonuç olarak itiraz eden alacaklıların itirazlarının mahkememizce kabul olunmasını gerektirecek bir ispat durumu olmadığı gibi kanuni çoğunluk tarafından kabul edilen teklifin içeriği, özellikle borçların çok önemli kısmının beş gün gibi kısa bir süre içinde ödenecek olması karşısında ve İİK m.305 hükmünde belirtilen yasal koşulların oluşması nedeniyle, konkordato projesinin mahkememizce tasdik olunması, pandemi nedeniyle gerçekleşen ve bütün dünya ekonomisini çok olumsuz etkileyen ekonomik süreç karşısında hakkaniyet icabıdır. Yapılan açıklamalar karşısında: İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı olan … A.Ş’nin konkordato projesinin İİK m.305 hükmü uyarınca tasdikine, davacının konkordatoya tabi olan borçlarının İİK m.306 hükmü karşısında %30 tenzilattan sonra 15.875.876,92 TL olup bu borçların 11.176.542,92 TL’sinin konkordato tasdikinden sonraki beş iş günü içinde; 65.749,14 TL’sinin 30/11/2020 tarihine kadar; 510.000,00 TL’sinin 31/12/2020 tarihine kadar; 200.200,08 TL’sinin tasdikten on iki ay sonra defaten; 3.923.384,88 TL’sinin konkordatonun tasdikinden sonra tüm borçlar sona erdikten sonra ve 48 ay eşit taksitle ödenmesine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Alacaklı … Anonim Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; anaparanın %70’i taraflarına gönderilmiş olup %30’un ödenmediğini, bu bedelin de ödenmesini talep ettiklerini, % 30 tenzilat yapılması yönündeki projeyi imzalamadıklarını ve kabul etmediklerini, sadece faizden feragat ettiklerini, kararın hatalı olduğunu beyan ederek kaldırılmasını talep etmiştir. Alacaklı … A.O vekili istinaf dilekçesinde özetle; İİK 305.maddesinde konkordato tasdik şartlarının ayrıntılı olarak belirlendiğini fakat kanun hükmünde sayılan şartların davacı/borçlu tarafından tamamen yerine getirilmediğini, konkordato komiserliğinin dosyasına sunmuş olduğu konkordato projesi hakkında oluşturulan nihai raporunda tasdik koşullarının oluştuğunun somut olarak ortaya konmadığını, alacaklılar yönünden telafisi mümkün olmayacak zararların doğacağını, borçlu tarafından alacağın 58.915,49 TL’si kabul edildiğinden 519.531,60 TL kısmının çekişmeli hale geldiğini ancak mahkemece ”nizalı hale gelen 519.531,60 TL tutarının 58.920,56 TL nisaba dahil edilmesine” kesin olmak üzere karar verildiğini ancak gerek dosyaya gerekse de konkordato komiserliğine sunulan alacağa dayanak olan her türlü belge ve kayıtla tespit olunacağı üzere müvekkili şirketin davacı/borçlu şirketten alacak bildiriminde belirtili olan 578.447,13 TL alacağı bulunduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Alacaklı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; … A.Ş. unvalı şirketin 17/04/2019 tarihinde yani konkordato kesin mühleti içerisinde kurulduğunu, …’in tek ortak olup sermayesinin 100.000,00 TL belirtilerek 24 ay içerisinde ödenmesi taahhüt edildiğini, şirketin tek ortağı … tarafından henüz kayıtlı sermaye borcu ifa edilmemiş iken alacaklılardan … Ltd. Şti.’nin 3.042.959,94 TL tutarındaki alacağının … A.Ş.’nin kuruluşundan tam 42 gün sonra temlik alındığını, temlikten 1 ay önce faaliyete geçen bir şirketin kuruluş sermayesi ödenmeden akıbeti belirli olmayan yüksek miktarlı ve riskli bir alacağı temlik almasının ticari hayat bir yana gündelik hayatın dahi olağan akışına aykırı bir olduğunu, … A.Ş.’nin kuruluşundan 8 ay sonra … Ltd. Şti. unvalı şirketin 2.000.610,86 TL tutarındaki alacağını temlik aldığını, bu temlikten 8 gün sonra da … A.Ş.’nin 114.554,47 TL (çekişmeli alacak olup nisaba dahil edilen kısım) tutarındaki alacak hakkını temlik aldığını, sermaye ödeme borcunu ifa etmeden kuruluşundan itibaren 9 aylık süre içerisinde 5.604.835,54 TL alacağı temlik alarak adi alacaklar listesinde en fazla alacağa sahip şirket konumuna geldiğini, borçlu şirket ortakları … ve … olup … A.Ş.’nin tek ortağı olan … ile birlikte … Limited Şirketi’nde geçmiş dönemde (unvanı daha sonra … Limited Şirketi olarak değiştirilmiştir) ortaklık ilişkileri bulunduğunu, … Limited Şirketi ortakları … ve … iken …’in hisselerini … ve …’e devrettiğini, daha sonra … ve …’in de hisselerinin tamamını kesin mühlet içerisinde …’e devrettiğini, … A.Ş. tarafından temlik alınan en büyük alacağın 3.042.959,94 TL ile … Ltd. Şti’ne ait olup bu şirket ortaklarının …, … ve … olduğunu ve bu kişilerin … ile bağlantılarının, hisse devir ve alacağın temliki işlemlerinin muvazaalı olup olmadığının, borçlunun konkordato talebinde dürüstlük şartını sağlayıp sağlamadığının, … adlı şirket konkordato sürecinde alacaklıları zarara uğratmak için kurulmuş bir şirket izlenimi yarattığından bu hususun detaylıca araştırılması gerektiğinden kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Alacaklı … Ltd. Şti vekili istinaf dilekçesinde özetle; … A.Ş. tarafından kesin mühlet içerisinde alınan temliklere ilişkin itirazlarının hem bilirkişi raporlarında hem de komiser heyeti raporlarında değerlendirilmediğini ve ilk derece mahkemesince eksik incelemeyle karar verildiğini, komiser raporunda temlik hususunda … şirketinin mali durumlarının incelenmesinin komiser heyetinin görevi dışında olduğu ancak bilirkişi incelemesi ile icra edilebileceğinin belirtildiğini, son tarihli bilirkişi raporunda ise yüzeysel ve gerekçesiz olarak ödemeleri son sırada 48 ay vadede alacak olan … A.Ş.’nin kötü niyetli olmadığının ifade edildiğini, … A.Ş. unvalı şirketin 17/04/2019 tarihinde yani konkordato kesin mühleti içerisinde kurulduğunu, borçlu şirket ortakları … ve … A.Ş.’nin tek ortağı olan … ile birlikte … Limited Şirketi’nde geçmiş dönemde (unvanı daha sonra … Limited Şirketi olarak değiştirilmiştir) ortaklık ilişkileri bulunduğunu, … Limited Şirketi ortakları … ve … iken …’in hisselerini … ve …’e devrettiğini, daha sonra … ve …’in de hisselerinin tamamını kesin mühlet içerisinde …’e devrettiğini, …’in ise … firması sahibinin eşi olduğunu, konkordatonun dürüstlük şartı bakımından … Tekstil A.Ş. unvanlı şirketinin kuruluşu, şirket sermayesi, işletme faaliyeti, ortaklık yapısı hususlarında inceleme yapılmadığını, … A.Ş. tarafından henüz kayıtlı sermaye borcu dahi ifa edilmemiş iken alacaklılardan … Ltd. Şti.’nin 3.042.959,94 TL tutarındaki alacağının … A.Ş.’nin kuruluşundan tam 42 gün sonra temlik alındığını, temlikten 1 ay önce faaliyete geçen bir şirketin kuruluş sermayesi ödenmeden akıbeti belirli olmayan yüksek miktarlı ve riskli bir alacağı temlik almasının ticari hayat bir yana gündelik hayatın dahi olağan akışına aykırı bir olduğunu, … A.Ş.’nin kuruluşundan 8 ay sonra … Ltd. Şti. unvalı şirketin 2.000.610,86 TL tutarındaki alacağını temlik aldığını, bu temlikten 8 gün sonra da … A.Ş.’nin 114.554,47 TL tutarındaki alacak hakkını temlik aldığını, sermaye ödeme borcunu ifa etmeden kuruluşundan itibaren 9 aylık süre içerisinde 5.604.835,54 TL alacağı temlik alarak adi alacaklar listesinde en fazla alacağa sahip şirket konumuna geldiğini, borçlu şirket revize projede belirtildiği üzere … ile anlaşma yapıldığı, alacaklarını tüm alacakların ödenmesinden sonra tahsil etmeyi, 48 aylık eşit taksitler halinde borcun ifasının kabul edildiğine yönelik mutabakat sağlandığı ve borçlu şirket tarafından sunulan 03/11/2020 tarihli dilekçe ile de işlemin ticari olmadığı, tüm temliklerin yardımseverlik ve iyilik maksatlı olduğunun belirtildiğini, … tarafından alınan tüm temlikler nisabın sağlanması açısından dikkate alınmasa dahi alacak ve alacaklı çoğunluğunun toplantıda sağlandığını ve tasdikin çoğunluk şartı bakımından hukuki engel kalmadığını ancak borçlunun dürüstlük kuralına riayet edip etmediği açısından tespiti gereken hususlar olmakla birlikte alacaklılar toplantısından önce revize proje ile en büyük alacaklının projeye muvafakat ettiğinin ve tüm alacaklardan sonra gelmek üzere borcun ifasını 48 eşit taksitle ödenmesini kabul ettiğinin projede yazılı olmasının alacaklılar toplantısı öncesinde kararsız olan alacaklılar yönünden borçlu lehine bir tablo çizilmesine fayda sağladığını kaldı ki bu alacaklıları zarara uğratma kastına ilişkin olarak yapılan bu işlemin İİK 292. Madde mücibince iflas sebebi sayıldığını, bu nedenlerle yukarıda açıklanan hususların ve muvazaa iddialarının araştırılması gerektiğini, davacının taşınmazların rayiç değerleri dikkate alındığında teklif edilen tenzilat oranından daha fazla getirisi olduğunu, 17/08/2020 tarihli Dr. …’na ait olan ayrık raporda rehin yükleri hafif olan Düzce ve Sultangazi taşınmazların satışından elde edilecek gelirlerle birlikte ek %15’lik bir ödemenin yapılabileceğinin belirtildiğini ancak oranın fazla temkinli olduğunu, mevcut rayiçleri üzerinden yapılacak satışlar sonrasında borçlu şirketin adi borçlarının tamamını peşinen ödeme kabiliyeti bulunduğunu, Konkordato talep eden şirketin yatırımı olan Maltepe’de bulunan otelde çıkan yangından kaynaklı olarak sigorta şirketine açılan bir dava olduğunu, komiser heyetinin geçici raporunda davanın akıbeti bilinemediğinden dolayı borç tasfiye kaynağı olarak görülmediğini, geçici mühletten bugüne kadar geçen sürede davanın akıbeti hakkında detaylı bir bilgilendirme yapılmadığı gibi revize projede bu kaynak için otel binasının rehin alacaklılarına vefa sözleşmesi kapsamında satılmasının öngörüldüğü ifade edilmesine rağmen mahkemece ilgili dosyanın incelenerek alacağın tasfiyeye dahil edilip edilmeyeceğinin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme neticesinde karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nun 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Talep, İİK’nın 285. vd. maddeleri uyarınca geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki istemine ilişkindir. 2004 sayılı İİK’nın 285/3 fıkrası uyarınca konkordato talebinde iflasa tabi olan borçlu için İİK 154. maddesinin birinci veya ikinci fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesi, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesi yetkilidir. Somut olayda konkordato talep eden borçlu şirket iflasa tabi olduğu için yetkili mahkeme İİK’nın 285/3 fıkrasının göndermesi ile İİK 154.maddesi gereğince muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesi olup, dava görevli ve yetkili mahkemece açılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 74 maddesi, 114/1.f bendi ve 6098 sayılı TBK’nun 504/3 bendi uyarınca müvekkili adına dava açıp konkordato teklifinde bulunan vekilin, vekaletnamesinde özel olarak yetkilendirilmiş olması zorunludur. Sunulan vekaletname ile borçlu şirket vekilinin yasal düzenlemelere uygun olarak konkordato yönünden özel olarak yetkilendirildiği anlaşılmıştır. Davacı şirket konkordato ön projesinde; Davacı şirketin her türlü tekstil ve promosyon ürünlerinin imalatı, fason işçiliği, alım satımı ve pazarlanması ile her türlü inşaat yapımı, mesken, toplu konut, yol, köprü, baraj, liman, sondaj kuyusu, fabrika, atölye, depo, spor tesisleri kanalizasyonlar, arıtma tesisleri, alışveriş merkezlerinin inşaat yapımı, alım ve satımı ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işleri yapmak amacıyla kurulduğu, Türkiye’nin önde gelen kurumsal şirketlerine iş kıyafetleri, personel üniformaları hizmeti verdiği, Sultangazi ilçesinde üç adet daire ve bir dükkan, Sancaktepe ilçesinde dört katlı işyeri ve arsa, Maltepe ilçesinde arsa, Üsküdar ilçesinde ik adet çatı dubleks, Düzce ilinde sanayi arsası ve tarla vasfında taşınmazları bulunduğu, özvarlıklar toplamının kaydi 11.109.024,59 TL, rayiç 41.583.896,24 TL olduğu, kısa vadeli yabancı kaynakları 48.053.310,93 TL, uzun vadeli yabancı kaynakları 25.687.622,86 TL olmak üzere borçlar toplamının 73.740.933,79 TL olup, 35.079.687,16 TL’sinin teminatlı, 38.661.246,63 TL’sinin teminatsız olduğu ayrıca 3.128.577,83 TL’nin ise İİK’nun 206.maddesi uyarınca imtiyazlı olduğu, muhtemel bir iflas halinde borçların karşılanma oranının % 85,72 olacağı, konkordato teklifinin kabulü halinde ise borçların tamamının ödeneceği, konkordato kaynaklarının; varlıkların muhtemel satış değeri 112.496.060,18 TL, faaliyetin devamı ile öngörülen kar tutarı 3.230.000,00 TL, sermaye artırımı 1.000.000,00 TL, sigorta davası sonucu beklenen 11.000.000,00 TL olmak üzere toplam 127.726.060,18 TL olup borçlar toplamı 70.912.153,94 TL olduğu için kalan tutarın 56.813.896,24 TL olacağı, 2018 yılı sonuna kadar 12.070.000,00 TL, 2019 yılında 23.280.000,00 TL, 2020 yılında 27.600.000,00 TL net satış, 2018 yılı sonuna kadar (-) 205.000,00 TL, 2019 yılında 730.000,00 TL, 2020 yılında 2.500.000,00 TL net kar/zarar öngörüldüğü, 36 ay vade ile ilk yıl borcun %20’sinin, ikinci yıl %40’ının, üçüncü yıl %40’ının ödeneceği belirtilmiştir. Davacı tarafından ilgili kayıt ve belgeler sunularak geçici ve kesin mühlet kararları verilmesi ve konkordato projesinin tasdiki talebiyle başvurulması üzerine, mahkemece 24/07/2018 tarihinde 3 aylık geçici mühlet verilmesine, konkordato geçici mühletinin 24/10/2018 tarihinden itibaren 1 ay süreyle uzatılmasına, 16/11/2018 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile kesin mühlet verilmesine, kesin mühletin 16/11/2019 tarihinden itibaren 6 ay süre ile uzatılmasına karar verilmiştir. 7226 sayılı yasa gereğince duran süre ilave edildiğinde ek kesin mühletin 10/08/2020 tarihinde sona ereceği belirlenmekle, mahkemece ek kesin mühletin 10/08/2020 tarihinden itibaren 2 ay süre ile uzatılmasına karar verilmiştir. 18/09/2020 tarihli duruşmada ise bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına ve 6. nolu ara kararında “tasdik yargılamasının 10/10/2020 tarihine kadar tamamlanmasında ve hüküm oluşturulmasında imkansızlık bulunduğu duruşma günüyle birlikte ilanına, tastik yargılamasının 10/11/2020 tarihine kadar uzatılmasına” ve duruşmanın 06/11/2020 gününe bırakılmasına karar verilmiştir. 06/11/2020 yapılan duruşmada ise konkordatonun tasdikine karar verilmiştir. Şirketin 07/02/2020 tarihli revize projesinde; Şirketin 31/11/2019 tarihli kaydi değerlere göre aktif toplamının 84.708.648,19 TL (24.274.607,44 TL dönen, 61.123.878,40 TL duran), borçlar toplamının 72.075.031,87 TL, özvarlık toplamının 12.633.616,32 TL, 31/11/2019 tarihli rayiç değerlere göre aktif toplamının 75.224.472,44 TL (14.917.031,06 TL dönen, 60.434.040,75 TL duran), borçlar toplamının 72.075.031,87 TL, özvarlık toplamının 3.149.440,57 TL olduğu, 2018 yılı sonuna kadar 12.070.000,00 TL net satış öngörülmesine rağmen 14.789.224,64 TL gerçekleştiği, 2019 yılında 23.280.000,00 TL öngörülen net satışın ise 2019 yılı 11.ay dahil 11.294.609,37 TL olarak gerçekleştiği, 2018 yılı sonuna kadar (-) 205.000,00 TL net zarar öngörülmesine rağmen 548.618,34 TL net kar elde edildiği, 2019 yılında 730.000,00 TL kar öngörüldüğü ancak 2019 yılı 11.ay dahil 328.877,38 TL olarak gerçekleştiği, 1.000.000,00 TL sermaye artışının 841.267,00 TL kısmının ödendiği kalan kısmın ise 2020/2.ay sonuna kadar ödeneceği, şirketin aktifinde yer alan Sancaktepe ilçesindeki 3 adet bağımsız bölümün süreçte mahkemenin izniyle 19.000.000,00 TL bedelle satıldığı, satış harç/vergileri ile rehin alacaklısı … AŞ’nin kredi borcu ödendikten sonra kalan 11.248.000,00 TL’nin vadeli hesaba yatırıldığı ve borçların ödenmesinde kullanılacağı, şirketin konkordato sürecinde küçülmeye gittiği, giderlerin minimum seviyeye indirildiği, üretimin fason atölyelere kaydırıldığı, 2018 ocak ayında Düzce fabrikada 161, İstanbul Sultangazi’de 97 ve Maltepe otelde 8 olan çalışan sayısı ve toplam 634.410,00 TL brüt maliyetin 2019 kasım itibariyle İstanbul Sultangazi’de 27 ve Maltepe otelde 3 çalışan sayısı ve toplam 98.904,94 TL brüt maliyete indirildiği, şirketin toplam borç tutarının 72.075.031,87 TL, bu borçların içindeki konkordatoya tabi (adi alacaklılara olan) borç tutarının ise 23.824.793,56 TL olduğu, adi alacakların 5.542.000,00 TL’lik kısmının … Ltd Şti’ye ait olup bu şirkletin alacaklı olduğu tutarı konkordatoya tabi borçların ödenmesinden sonra 48 ay eşit taksit ile tahsil edeceğine ilişkin muvafakat imzaladığı, konkordatonun tasdiki halinde kalan 18.282.793,56 TL’sı tutarındaki konkordatoya tabi adi borçların faizsiz ve ferisiz olarak defaten %30 iskontoyla ve mahkemenin tastik kararını takip eden 5 iş günü içerinde ödenmesinin planlandığı, 18.282.793,56 TL’sı borca %30 iskonto uygulandığı zaman ödenecek bedelin 12.797.955,49 TL olacağı, 11.248.000,00 TL’si vadeli hesapta nemalandırıldığından kalan kısmın ise ticari alacaklardan karşılanacağı, Konkordato Kaynaklarının; Hazır Değerler 1.149.638,87 TL, Ticari Alacaklar 5.698.410,37 TL, Mamul Stoklar 948.554,50 TL, Diğ. Dönen Vergiler 90.543,49 TL, Samandıra bina satış bedeli 19.000.000,00 TL, Düzce arsa rayiç değeri 3.850.000,00 TL, Maltepe otel rayiç değeri 28.685.000,00 TL, Sultangazi bina rayiç değeri 6.100.000,00 TL, Üsküdar daire rayiç değeri 1.190.000,00 TL olup kaynaklar toplamının 66.712.147,23 TL olduğu, Konkordatoya tabi borçların (%30 iskontolu) 12.797.955,49 TL, konkordatoya tabi temlik borçlarının 5.542.000,00 TL, rehinli borçların (34.225.576,60 + gecikme faizi) 39.017.159,80 TL, imtiyazlı borçların 9.059.287,02 TL olmak üzere borçlar toplamının ise 66.416.402,31 TL olup kalan miktarın 295.744,92 TL olacağı, muhtemel bir iflas halinde ise borçların ancak % 48’lik kısmının karşılanabileceği belirtilmiştir. Tasdik hakkında konkordato komiser heyeti (hukukçu Dr. …, ymm …, bağımsız denetçi smmm …) tarafından sunulan 16/03/2020 tarihli raporda; şirketin 1.000.000,00 TL sermaye artırımı ile sermayesinin 06/11/2018 tarihi itibariyle 8.000.000,00 TL olarak tescil edildiği, 7.841.267,00 TL’sinin ödendiği, -Konkordato sürecinde faaliyetine devam etmekte olup (31/01/2020 tarihine kadar) bu süreçte toplam 26.490.840,75 TL hasılat ve 1.732.965,91 TL zarar elde ettiği, 31/12/2019 tarihine kadar 489.382,92 TL kar oluşmasına rağmen Ocak 2020 döneminde özetle 1.436.145,69 TL kısa vadeli borçlanma gideri ile 758.458,13 TL genel yönetim giderleri nedeniyle Ocak sonu itibariyle konkordato sürecinin faaliyet sonucu zarar ile kapandığı, şirketin 31/01/2020 tarihli kaydi bilançosuna göre özvarlık toplamı 18.266.715,41 TL olduğu, rayiç bilançosunda ise 5.016.872,98 TL olarak hesaplandığı, her iki bilançoya göre borca batık olmadığı, -Alacaklılar toptantısına ilişkin olarak alacak bildiren ve bildirmeyip de borçlunun kayıtlarında mevcut olan alacakların fiktif olmadığı, alacaklılar listesi ile temlikler neticesinde alacaklı olduğu bildirilenlerle ilgili heyete ulaşan temlik belgesi fotokopilerinin alacaklılar toplantısı öncesi mahkeme dosyasına da sunulduğu, -En yüksek miktarlı alacaklı olan … A.Ş.’nin konkordato nisabında dikkate alınan 5.604.835,54 TL tutarındaki alacağının tamamını temlik alma işlemlerinden (3’ü tamamen, 4’ü ise kısmen 7 temlik) oluştuğu, -Konkordatoya red oyu veren en yüksek tutarlı alacaklı olan … vekilinin “iskonto oranının çok yüksek olduğu ayrıca temliklerle en yüksek alacaklı haline gelen … A.Ş.’nin borçlu şirketin başka şahıslar üzerinden faaliyete geçirdiği bir şirket olup diğer alacaklıların hak kaybına uğramasına sebebiyet verildiğini” itirazının, özellikle konkordatonun tasdiki şartlarından dürüstlük şartı bakımından, temlik alan şirketin kuruluşu, sermayesi, işletme faaliyeti, ortaklık yapısı vs. yönlerden tetkiki ve duruma göre tasdike engel teşkil edip etmeyeceğinin değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, çoğunluk şartı yönünden … şirketinin temlik alma işlemlerinin çoğunluğun teşkiline etkisi açısından Mahkemece re’sen gerçekleştirilebilecek tahkikat neticesinde, temliklerin çoğunluk şartının gerçekleşmesine etki etmek kastıyla yapıldığı kanaatine varılması ihtimalinde, temlik alınan tutarlar için kabul oyunun mevcut olmadığı faraziyesinde 64 kabul, 41 red oyu ve toplam alacak tutarının 11.168.951,27 TL’sı red, 11.435.872, 88 TL’si kabul oyu kullanmış kabul edileceğinden alacaklı sayısı ve alacak tutarı bakımından çoğunluğun bu ihtimalde de sağlanmış olacağı, -Tasdik kararını takip eden 5 gün içinde her bir adi alacaklının borcunun %70’ini ödemeyi öngören bir ödeme teklifinin, ödeme zamanı yönünden olası iflas tasfiyesinde gerçekleşebilecek bir muvakkat ödemeden daha önce ve bu yönüyle daha elverişli olduğu ancak % 70 defaten ödeme korunarak, bakiyenin (% 30) en azından bir kısmının da belirli vadelerde ödenmesinin ilave olarak öngörülüp öngörülemeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği, % 70 tasdik sonrası ödeme teklifi korunarak bakiye adi alacakların belirli bir yüzdesinin gerekirse ödemesiz dönemi de öngören bir vadelendirme planı içinde ödenmesi yönünde projenin revizesinin uygun olabileceği, bilirkişi incelemesi de yaptırılarak bu konuda sonuca varılmasının ve İİK m. 305 son hükmü kapsamında projede düzeltme yapılmasının istenmesinin Mahkemenin takdirlerinde olduğu, -Alacaklılar toplantısına 105 alacaklıdan 67 alacaklının katıldığı, toplantıda 56 alacaklı, toplantı sonrasındaki yedi günlük iltihak süresi içinde 20 alacaklı olmak üzere toplam 76 alacaklının oy kullandığı, kalan 29 alacaklı oy kullanmadıkları için konkordato projesini reddetmiş sayıldıkları, alacaklılardan 69’unun konkordato teklifine muvafakat ettiği, 36 alacaklının (7’si red oyu vererek, 29’u oy kullanmayıp iltihak süresi sonunda reddetmiş sayılarak) konkordato teklifini reddettiği, kabul oyu kullanan 4 alacaklı yönünden geçerli temsil yetkisinin bulunmadığı bu nedenle 4 alacaklının kabul oyları ayrık tutularak 65 kabul oyu üzerinden değerlendirme yapıldığı, -Buna göre, kaydedilmiş (oy hakkı bulunan) 105 alacaklının alacakları toplamı 22.679.835,54 TL TL olup, geçerli biçimde kabul oyu kullanan 65 alacaklının alacakları toplamı 17.040.708,42 TL; reddetmiş ve reddedilmiş sayıları toplam 40 alacaklının alacakları toplamı 5.639.115,73 TL olup bu durumda konkordato teklifinin İİK m.302 f.3’de öngörülen, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacak tutarının yarısını aşan çoğunluk tarafından kabul edildiği, -Rehinli alacaklılarla İİK m.308/h bendinde belirtilen çoğunlukta bir anlaşmanın sağlanamadığı, -Teminat yönünden; adi alacaklılara tasdik sonrası defaten ödeme öngören bir projede, işçi alacaklarının İİK m. 305 d bendi kapsamında sadece teminatlandırılmasının yeterli olmadığı, bu nedenle 229.339,98 TL tutarın ödenmesinin tasdik şartı olduğunun değerlendirildiği ayrıca mühlet içinde komiser onayıyla doğan ve teminat gösterilmesi gereken toplam 1.082.277,54 TL cari borç bulunduğu, harç miktarının ise 35.919,07 TL hesap edildiği belirtilmiştir. Konkordato komiser heyetinden ymm …, bağımsız denetçi smmm … tarafından sunulan 08/04/2020 tarihli (çoğunluk) 1. ek raporunda; Mahkemenin ara kararı gereğince düşümü mümkün olan alacaklar rayiç bilançoda düşüldükten sonra şirketin net aktifinin güncellendiği, -Konkordatoya tabi borç 22.604.824,15 TL, konkordato sonrası borç 1.082.277,54 TL, personel borçları 229.339,98 TL, belediye, SGK ve vergi borçları 9.345.670,71 TL (7.177.319,34 TL anapara + 2.169.952,53 TL gecikme zammı/faizi) olup davacının konkordato kapsamında olan, konkordatoya tabi olan alacakların, konkordatoya tabi olmayan imtiyazlı alacakların, rehinli alacakların, kamu alacaklarının ve düşümü mümkün olan başkaca alacakların rayiç bilançoda borçlunun aklifinden düşülmesi sonucu davacının net aktifinin 1.415.928,01 TL olduğu, -Toplam 105 alacaklının alacakları toplamı 22.679.835,54 TL TL olup, kabul oyu kullanan 69 alacaklının alacakları toplamı 17.040.708,42 TL; reddetmiş 36 alacaklının alacakları toplamı 5.639.115,73 TL olup bu durumda konkordato teklifinin alacaklıların % 65,7 ve alacak tutarının % 75,1 çoğunluk tarafından kabul edildiği, -Önceki raporda da ifade edilen 4 alacaklının kabul oyu yönünden geçerli temsili olmadığı için bu alacaklıların red olarak değerlendirilmesi halinde toplam 105 alacaklının alacakları toplamı 22.679.835,54 TL olup, geçerli biçimde kabul oyu kullanan 65 alacaklının alacakları toplamı 16.989.379,30 TL; reddetmiş ve reddedilmiş sayılan toplam 40 alacaklının alacakları toplamı 5.690.444,85 TL olup bu durumda konkordato teklifinin alacaklıların % 61,90 ve alacak tutarının % 74,9 çoğunluk tarafından kabul edildiği, -Borca batık olmayan ve aktifi pasifinin 1.415.928,01 TL üzerinde görünen şirketin %30 tenzilat teklifinin değerlendirilmesinde; teklifin alacaklılar tarafından yaklaşık 2/3 oranında çoğunlukla kabul edildiği, borca batık olmayan bir şirketin de prensip olarak tenzilat konkordatosu teklif edebileceği, kök raporda 5.016.872,98 TL olan özvarlığının ara karar gereğince düşümü mümkün olan alacakların mahsubu sonucunda 1.415.928,01 TL’ye gerilediği, bu tutarın toplam varlık ve borçlar içerisinde oransal olarak eskiye nazaran çok büyük bir meblağ teşkil etmediği, ülkenin mevcut ekonomik durum ve ekonomik belirsizliğinin de dikkate alınması sonucu bu teklifin malvarlığıyla orantılı olabileceği kanaatinin hasıl olduğu,-Küresel çapta yaşanan Koronavirüs pandemisi sebebiyle ekonominin kısa ve orta vadede olumsuz yönde etkileneceği ve bunun bir sonucu olarak da gerek ticaret hacminde daralma gerekse faiz oranlarında olumsuz yönde bir gelişmenin olacağı, davacının tasdik kararını takip eden 5 iş günü içinde her bir adi alacaklının alacağının %70 ini ödemeyi öngören teklifin, ödeme zamanı, peşin ödeme, alacakların erken zamanda tahsil edilerek kullanma ve nemalandırma gibi imkanların olması ve reel getirisi yönünden alacaklılar açısından daha avanlajlı bir sonuç doğuracağının düşünüldüğü, aksi takdirde alacaklıların bu belirsizlik ortamında sayılan avantajları kaybetme riski ile karşı karşıya kalabilecekleri, yapılan değerlendirmeler ve mevcut kaynaklar gözetildiğinde alacaklılara teklif edilen oranın, konkordatoyu kabul etmeyen diğer alacaklılar yönünden de kabul edilebilir olduğunun düşünüldüğü, Teklife davacı açısından bakıldığında ise; gayrimenkul satışından kalan yaklaşık 11.000.000,00 TL’nin (yukarıda bahsedilen ekonomik gelişmelerin gerçekleşmesi halinde) nemalandırılması sonucu asgari yıllık olarak ortalama % 10-15 faiz oranları ile nemalandırılsa bile yaklaşık 1.500.000,00 TL yıllık faiz getirisinin olacağı dikkate alındığında davacının bu teklife göre 3 yıllık süre içerisinde azami 2-2,5 milyon TL gibi bir avantajının söz konusu olabileceğinin tahmin edildiği, -Yine önceki raporda borçlu şirkete ait taşınmazın % 90 rayice satılması da dikkate alındığında iflas-konkordato karşılaştırılmasında % 50’sine satılacağı yönündeki değerlendirmenin hatalı olduğu belirtilmiş ise de yukarıda ifade edilen ekonomik belirsizlikler ve diğer olumsuz gelişmeler nedeniyle iflas halinde varlıkların rayicin % 90’ına satılma ihtimalinin oldukça zayıfladığı, revize projeye göre tasdikin uygun olacağı belirtilmiştir. Komiser heyetinde yer alan hukukçu Dr. … 15/05/2020 tarihli (ayrık) 1. ek raporunda; Kök raporda borçlu şirketin özkaynağı 5.016.872,98 TL olarak hesaplanmışken ek raporda 1.415.928,01 TL olarak tespit edildiği, bu farkın nedeninin ek raporda mali yönden dayanaklarıyla birlikte açıklanmadığı, kök rapor ve ek rapordaki rayiç değerler bilançoları arasında gerekçelendirilmemiş ve denetlenebilir olmayan önemli farklılık bulunduğu, bu durumun tasdik şartlarının değerlendirilmesi bakımından da sağlıklı sonuçlara varılmasını engelleyeceği, kök raporda konkordato borçlusunun % 70 ödeme teklifinin malvarlığıyla orantılı görünmediği, şirketin borca batık durumda olup olmadığı da güncel olarak tespit edilmek suretiyle % 70 teklifin malvarlığıyla orantılı olup olmadığının yeniden değerlendirilmesi hususunun Mahkemenin takdirlerinde olduğu ifade edilmiştir. Mahkemece bilirkişiler smmm bağımsız denetçi …, muhasebe finans öğr. üyesi Prof. Dr. …, smmm bağımsız denetçi …’dan alınan 14/07/2020 tarihli heyet raporunda; – … Ltd. Şti.’ne alacağını temlik eden 7 şirket olup, bunlardan 3’ü tamamen 4’ü kısmen temlik olduğu için alacaklılar listesinde … ile 4 alacaklının yer aldığı, temlik geçersiz kabul edildiğinde alacaklılardan …’nın çıkartılması ve 3 alacaklının eklenmesi gerektiğinden (105-1+3) 107 alacaklı üzerinden hesap yapılacağı, toplam 107 alacaklının alacakları toplamı 22.679.835,54 TL’den, kabul oyu kullanan 64 alacaklının alacakları toplamı 11.384.543,76 TL, reddetmiş ve reddedilmiş sayılan toplam 43 alacaklının alacakları toplamı 11.295.280,39 TL olup bu durumda konkordato teklifinin alacaklıların % 59,81 ve alacak tutarının % 50,20 çoğunluk tarafından kabul edildiği, temliklerin kabul edilmemesi ve söz konusu temliklerin konkordatoya tabi alacaklardan sayılmaması halinde ise konkordatoya tabi alacaklar toplamının 22.679.835,54 TL – 5.604.835,54 TL = 17.074.988,61 TL ve alacaklı sayısının 104 olacağı, kabul oyu veren 64 alacaklının alacakları toplamı 11.384.543,76 TL, reddetmiş ve reddedilmiş sayılan toplam 40 alacaklının alacakları toplamı 5.690.444,85 TL olup konkordato teklifinin alacaklıların % 61,54 ve alacak tutarının % 66,67 çoğunluk tarafından kabul edildiği, açıklanan durum karşısında her ihtimalde nisabın sağlanmış olduğu, -Davacının konkordatoya tabi borçları ve imtiyazlı alacaklılara yapılacak ödemeler için şirketin aktifinin toplam 25.718.232,67 TL olacağı, şirketin konkordatoya tabi borçları ile imtiyazlı borçlar, konkordato sonrası oluşan borçlar ve yine personel borçlarının ise toplam 31.118.590,89 TL olduğu ve davacı şirketin ipotekli olan taşınmazların satışından gelir elde edilememesi durumunda konkordatoya tabi alacaklılar ile imtiyazlı (ipotek ve rehinli alacaklılar haricinde) alacaklıların, alacaklarının tamamının ödenmesinin iş bu mali verilere göre imkan dahilinde olamayacağı, -Şirketin %70 revize teklifinin kabul edilmesi halinde ise toplam 31.118.590,89 TL olan borçtan, 22.679.824,15 TL’nin %30’u olan 6.803.947,25 TL indirim yapıldığında 24.314.643,64 TL olacağı için davacı şirketin aktiflerinin (ipotek ve rehinli duran varlıklar haricinde) toplamı olan 25.718.232,67 TL’si ile pasifte kayıtlı olan (ipotek ve rehinli borçlar ile alınan sipariş avansları borçları hariç) borçların ödenebileceği, -Davacının peşin ödemesi gereken tutarın; 22.679.824,15 TL – 286.000,00 TL – 5.542.000,00 TL – 62.000,00 TL = 16.789.824,15 X 0,70 = 11.752.876,91 TL olacağı, vadeli hesaptaki paraların toplamının 11.608.663,15 TL olduğu, -Yapılan açıklamalar sonucunda; davacı şirketin %70’lik teklifinin şirket bilançoları ile uygunluk içerisinde makul ve kabul edilebilir olduğu, davacının iflası halinde öncelikle ipotekli alacaklılar ve imtiyazlı alacaklıların alacaklarını tahsil edecekleri göz önüne alındığında konkordatoya tabi alacaklıların alacaklarının %70’i kadarını kısa sürede (kabul edilen teklifte tasdik sonrası 5 iş gününde peşin ve defaten ödeneceği dikkate alındığında) tahsil etmelerinin söz konusu olamayacağının kabulünün gerekeceği, yani iflas halinde önce ipotekli ve imtiyazlı alacaklılar alacaklarını tahsil edecek ve akabinde kalan miktar konkordatoya tabi alacaklılara ödenebilecekken mevcut durumda konkordatoya tabi alacaklıların imtiyazlı ve ipotekli alacaklılardan önce alacaklarını tahsil etme imkanı bulacakları, bu durumda adi konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Konkordato komiser heyetinden ymm …, bağımsız denetçi smmm … tarafından sunulan 19/08/2020 tarihli (çoğunluk) 2. ek raporunda; Mahkemece bankalara olan güncel borç tutarlarının belirlenmesinin istenilmesi üzerine yapılan incelemede; … Bankası’na alacaklılar listesinde 891.176,03 TL olan borcun güncel 601.600,00 TL, … Bankası’na alacaklılar listesinde 1.634.548,34 TL olan borcun güncel 2.147.960,00 TL, …’a alacaklılar listesinde 25.650.479,00 TL olan borcun güncel 42.572.630,83 TL, … A.O.’na 58.920,56 TL olan borcun güncel 206.882,76 TL olduğu, bu durumda bankalara olan borç alacaklılar listesinde 28.235.123,93 TL iken 45.529.073,59 TL’ye ulaştığı, bankalara olan güncel borç miktarlarında ciddi artış olduğu, dolayısıyla bu durumun adi alacaklılar aleyhine bir sonuç doğurduğu, mevcut teklifin alacaklılar lehine uygun bir teklif olduğu, itirazda bulunan alacaklıların beyanları incelenmekle 15/04/2020 tarihli çoğunluk görüşünü değiştirecek ve farklı bir sonuca varacak herhangi bir değişikliğin olmadığı, davacı şirketin rehinli alacaklılarla ilgili olarak yapılan toplantısında herhangi bir anlaşma sağlanamadığı, davacı şirketin güncel banka borç miktarları ve diğer tespitlerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda adi alacaklılar lehine yapılan mevcut teklifin uygun olduğu ve davacının sunmuş olduğu revize projeye göre tasdikin uygun olacağı kanaati bildirilmiştir. Komiser heyetinde yer alan hukukçu Dr. … (ayrık) 2. ek raporunda; borçluya ait ve borçlunun projesinde satışını öngördüğü 3.850.000,00 TL rayiç değerli Düzce’deki taşınmaz ve 6.100.000,00 TL rayiç değerli Sultangazi’deki taşınmaz üzerindeki rehin yükünün rayiç değerlerden çok düşük olduğundan bu değer bakımından adi alacaklılara hiç pay ayrılmadan hesaplama yapılmasının kabul edilebilir olmadığı, -Yine rehinli alacaklıların imtiyazı, sadece kendilerine rehinli mal üzerinde ve teminatları, limit ipoteklerinde rehnin limiti veya en fazla rehinli malın kıymeti ile sınırlı olup rehinli alacaklıların (işleyecek faiz masraf vs. ile alacağın artması halinde) bu sınırı aşan alacakları bakımından adi alacaklılardan bir farkları olmadığı için aşan alacakları bakımından öne çıkarılmaları, bu adi alacak haline gelecek tutarlar bakımından şirketin diğer kaynaklarına diğer adi alacaklılardan farklı olarak yönelinmesinin isabetli olmadığı ve konkordatonun ilkelerine de aykırı olduğu, -Borçlu şirketin bilanço kalemindeki değişimin mali yönden yeterince açıklanmadığı, bilirkişi raporunda şirketin aktiflerinin pasifi karşılama oranının da net biçimde yer almadığı, raporda bilançoya yer verilmediği, -Mali kayıtlarına göre borca batık olmayan şirketin alacaklılarından, alacaklarının %30’undan ve yaklaşık iki yıllık sürede işlemiş temerrüt faizinden feragatin istendiği bir durumda, alacaklılara mevcut mali tablonun ayrıntılı ve şeffaf biçimde açıklanması, konkordato müessesine güvenin korunmasının da bir gereği olup dosyada bu gerekliliğin bir kısmının açıklanan gerekçelerle yerine getirilmediği, bu nedenlerle önceki ayrık raporda da ifade edildiği gibi adi alacaklılara ek olarak % 15 oranında daha bir ödemenin yapılmasının uygun olacağı yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkemece bilirkişi heyetinden alınan 28/09/2020 tarihli ek raporda; -İlk raporda belirtilen … dışında bir kısım alacaklıların daha iskonto sonrası alacaklarının ileri vadede ödenmesi konusunda muvafakat verdiklerini, bu alacaklıların iskonto sonrası alacaklarının … 22.228,19 TL, … 28.842,02 TL, … 30.000,00 TL olup bunların 30/11/2020 tarihine kadar, yine … 250.000,00 TL, … 150.000,00 TL, … 110.000,00 TL olup bunların 31/12/2020 tarihine kadar süre verdikleri, bu bedellere ek olarak iskonto sonrası …’in 3.922.800,00 TL ve …’ın 200.200,00 TL alacağı olduğundan, vadeli ödenecek alacak toplamının 4.714.070,21 TL olduğu, -Şirketin güncel SGK ve vergi borçlarının toplam 9.833.675,18 TL olduğu, -Bankalara güncel toplam borcunun 45.529.073,59 TL olduğu, -Şirket bilançoları incelendiğinde şirketin aktif toplamının rayiç 68.392.063,85 TL hesaplandığı, bu hesaplamada şüpheli alacaklar ile ilgili karşılık ayrılanlar haricindeki diğer şüpheli alacakların rayiç değer bilançosu hesaplamasında komiser heyetinin ilk raporunda olduğu gibi tahsil edilebilir olarak dikkate alındığı, borçlarının ise teminatlandırılan borçlar (bankadaki bloke karşılığı ödenecekler) 11.441.689,72 TL + teminatlandırılmayan vadeye yayılan borçlar (muvafakat vb yazı alınan firmalar) 4.714.070,21 TL + rehinli banka borçları (06/08/2020 tarihi itibariyle) 45.529.073,59 TL + kamu borçları 9.833.675,18 TL = 71.518.508,70 TL olduğu, aktif toplamı 68.392.063,85 TL olduğundan farkın 3.126.444,85 hesap edildiği, bu durumda % 30 tenzilat halinde dahi şirketin aktiflerinin borçlarını ödemeye yetmeyeceği, gayrimenkullerin dosyada belirlenen tutarlardan satılması durumunda konkordato talep eden firmanın borçlarını ödeyemeyeceği ancak gayrimenkullerin belirlenen değerden en az 3.126,444,85 TL fazla tutarda satılması durumunda konkordatoya tabi borçlarının haricinde teminatlandırılmayan vadeye yayılan borçlar (muvafakat vb yazı alınan firmalar) 4.714.070,21 TL + rehinli banka borçları (06/08/2020 tarihi itibariyle) 45.529.073,59 TL + kamu borçları 9.833.675,18 TL = 60.076.818,98 TL borçlarını ödeyebileceği, davacı şirketin yabancı kaynakları arasında banka borçlarının olduğu, banka borçlarının rehinli olması dolayısıyla günlük faiz işlemeye devam ettiği, rehinli alacakların alacağının günden güne artış gösterdiği, rehinli alacaklıların rehin edilen gayrimenkulün satışı sonrasında kalan alacak için diğer alacaklılar ile birlikte şirket aktifinden hak talebinde bulunacağının göz önüne alınması gerektiği, yine davacı şirketin kamu borçlarının olduğu, ayrık raporda yer verilen Düzce ve Sultangazi’deki ipotekler haricinde gayrimenkullere kamu alacaklıları tarafından (Konkordato projesinin Tasdikinin yapılması sonrasında şirket gayrimenkulleri üzerinde tedbir kalkacağından tedbirin sona ermesi sonrasında) hacizlerin konulacağı nazara alındığında talep sahibi şirketin iş bu gayrimenkuller ile ilgili bahsedilen 8.000.000,00 TL’lik kaynağın diğer cari hesap alacaklıları tarafından kullanılmasının söz konusu olamayacağı, -Özet olarak; Paranın zaman değeri ve ülkemize özgü faiz ve yabancı para kurlarındaki değişimler dikkate alındığında şirketin borçlarını bir kerede % 70 oranında ödemesinin borçlarının tamamını 3 sene içinde ödemesine göre daha avantajlı olacağının kuvvetle muhtemel göründüğü, – Borçların 3 seneye yaygın olarak ödenmesi durumunda alacaklıların ödeme süresi olan 3 sene boyunca alacakları ile ilgili (şirketin iflas etme ihtimali de dahil) tüm finansal riskleri ve piyasa risklerini taşıyacakları, alacaklarını tek seferde tahsil etmeleri durumunda ise bu riskler taşınmayacak ve tahsil ettikleri tutarı serbestçe kullanabilecekleri, -Şirketin kamu borçları bulunduğundan ipotekli gayrimenkuller haricindeki gayrimenkulleri satıp buradan sağlayacağı kaynağın tamamını adi alacaklıların alacaklarını karşılamak için kullanmasının mümkün olmayacağı, -Mevcut ekonomik koşullar altında gayrimenkullerin belirlenen rayiç değerlerden ve öngörülen süre içerisinde satılmasının düşük bir ihtimal olarak değerlendirildiği, -Konkordatoya tabi alacaklıların alacaklarını defaten tahsil etmeleri durumunda yapılan uyarlama hesapları da dikkate alındığında daha avantajlı oldukları, adi konkordatoda teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olduğu, şirketin incelenen bilançolarındaki varlıkları ile %70 tekliften daha yüksek oranda ödeme yapmasının söz konusu olamayacağı, -Kök raporda tespiti yapılan ve temlik alan alacaklı …’in 5.604.835,54 TL’lik alacağını revize proje kapsamında %70’i 3.922,800,00 TL olarak 48 ay vadeli olarak alacağını kabul etmiş olduğu ve bu durumun diğer konkordatoya tabi alacaklılar açısından avantaj teşkil ettiği, …’in alacağını diğer konkordatoya tabi alacaklılar, rehin alacaklıları ve kamu alacaklılarından sonra tahsil edebileceği nazara alındığında davacı şirketin ve özellikle temlik alan … firmasının kötü niyetli olmadığının kabulünün gerekeceği yönünde görüş bildirilmiştir. Konkordato komiser heyetinden ymm …, bağımsız denetçi smmm … tarafından sunulan 02/10/2020 tarihli (çoğunluk) 3. ek raporunda; -Davacı şirketin adi alacaklılara yapılacak ödemeler için … hesabında blokeli hesabın bakiyesinin 11.303.209,02 TL olduğu, söz konusu proje tasdikinin mahkemenin kısa kararını verdiği tarih itibariyle yürürlüğe girmesine engel teşkil edecek herhangi bir anlaşmanın raporun yazıldığı tarih itibariyle olmadığı, davacı borçlunun konkordatoya tabi borç miktarlarının % 30 tenzilattan sonra 15.875.876,92 TI, olduğu, bu borçların 11.176.542,82 TL’sinin konkordatonun tasdikinden sonraki 5 işgünü içerisinde, 65.749,14 TL’sinin (… 15.559,73 TL, … 20.189,41 TL, … 30.000,00 TL) 30/11/2020 tarihine kadar, 510.000,00 TL’sinin (… 250.000,00 TL, … 150.000,00 TL, … 110.000,00 TL) 31/12/2020 tarihine kadar, 200.200,08 TL’sinin (… Pazarlama) tasdikten 12 ay sonra defaten, 3.923.384,88 TL’sinin (… Tekstil) konkordatonun tasdikinden ve tüm borçlar sona erdikten sonra 48 ay eşit taksitte ödenmesinin revize projede öngörüldüğü, kök raporda ifade edilen nisapların geçerli olduğu, tasdik şartlarının oluştuğu belirtilmiştir. Komiser heyetinde yer alan hukukçu Dr. … (ayrık) 3. ek raporunda; Alacaklılar toplantısında red oyu kullanan ve beyanda bulunan … Ltd. Şti vekili Av. …’ın dürüstlük kuralına ve muvazaaya ilişkin ciddi iddiaları ve bu iddialarına yönelik açık emarelerin bulunduğu, bu iddiaların dürüstlük kuralı bakımından İİK 292.maddesi çerçevesinde değerlendirilerek karar verilmesi hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, -Mahkemece dürüstlük kuralı ve İİK 292’nin uygulanamayacağı kanaatine varılması durumunda çoğunluk koşulu ve teklifin malvarlığı ile orantılı olması kuralının irdelenmesi gerektiği, temliklerin muvazaalı olduğu ve aslında ödeme yapılmış olduğu sonucuna varılması halinde … şirketinin alacağının toplam alacak miktarından düşülmesi gerekeceğinden, bu halde %30 tenzilatın malvarlığı orantılı olmadığı sonucuna ulaşılacağı, ek bilirkişi raporundaki karşılaştırma tablosunun isabetsiz olduğu, -Rehinli alacaklıların rehinli malların kıymetini aşan tutardaki faiz alacaklarının dikkate alınamayacağı, rehinli malların kıymetini aşan faiz alacağının dikkate alınması halinde ise alacaklılar toplantısı tarihine kadarki aşan faiz alacaklarının nisaba dahil edilmesi gerektiği, bu durumda temlik konusu alacaklar da hesaba katılmadığında çoğunluk şartının sağlanamamış olacağı, -Malvarlığıyla orantılılık bakımından rehinli malın kıymetini aşan faiz hesaba katılarak inceleme yapılmasının kabulü (bilirkişi ek raporunda olduğu gibi), buna karşın kıymeti aşan bu faizin (alacaklılar toplantısına kadarki tutarının) konkordato çoğunluğunun hesabında dikkate alınmaması şeklindeki bir yaklaşımın çelişki teşkil edeceği ve tenzilat konkardatosunun bu yolla haklı gösterilmesinin adi alacaklılar aleyhine bir durum yaratacağı, -Bilançonun aktifindeki şirket alacakları konusunda gerek bilirkişi raporlarında gerekse komiser heyeti çoğunluğu raporlarında hala açıklık ve belirlilik sağlanmadığı, -Sonuç olarak, konkordatonun tasdiki yönünden dürüstlük şartının yerine gelmediği, mevcut tenzilatlı konkordato teklifinin borçlunun malvarlığıyla orantılı olmadığı, bu kapsamda tasdik şartlarının oluşmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. İstinaf yoluna başvuran alacaklıların, istinaf başvurularının süresinde olup olmadığına ve istinaf hakları olup olmadığına ilişkin inceleme; 15/03/2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 37 maddesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa eklenen “Kanun Yolları” başlıklı 308/a maddesinde itiraz eden alacaklıların tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilecekleri düzenlenmiştir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 25/02/2021 tarihli, 2021/1393 E. 2021/511 K. sayılı ilamı; “… Konkordato hakkında verilen karara karşı İİK 308 a maddesi uyarınca itiraz edenler kanun yoluna başvurabilir. İtiraz edenler kavramı İİK 304. maddesinde belirlenen şekliyle dar yorumlandığı takdirde sadece duruşma öncesi itiraz edenlerin kararı kanun yoluna taşıyabileceklerini kabul etmek gerekir. Ancak böyle bir yorum hak arama özgürlüğü ile bağdaşmaz. Bu nedenle kanun koyucunun itiraz edenlerden kastının konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullananlar olduğunun kabulü gerekir. Bu bağlamda kanundaki “itiraz edenler” ifadesinin konkordatoya red oyu verenlere teşmil edilmesi hukuk usulünün genel hükümlerine uygun düşer …” şeklindedir. Konkordato tasdik kararı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 12/11/2020 ve Basın İlan Kurumu İlan Portalında 13/11/2020 tarihinde ilan edilmiştir. Bu durumda alacaklılar son ilan tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf yoluna başvurabileceklerdir. … Anonim Şirketi 16/11/2020, … A.O 19/11/2020, … 20/11/2020 ve … Tic. Ltd. Şti 20/11/2020 tarihinde yasal süre içerisinde istinaf yoluna başvurmuşlardır. Ayrıca bu alacaklılar İİK 302. maddesi uyarınca alacaklılar toplantısına katılıp ret oyu kullanan veya toplantıya katılmadığı halde iltihak süresi içinde red oyu verdiğini bildiren alacaklılar içinde olduklarından, istinaf yoluna başvuru haklarının olduğu kabul edilmiştir. Konkordato bir borçlunun alacaklılarının kanunda öngörülen çoğunluğunun kabulüyle borçlarını belirli bir oranda ve/veya vadelerle ödemesini öngören, borçların yapılandırılmasını sağlayan bir cebri icra türüdür. Borçlu ile alacaklılar arasındaki bir çeşit sulh sözleşmesi niteliğinde olan konkordato, elinde olmayan nedenlerle işleri iyi gitmeyen ve mali durumu bozulmuş olan, dürüst borçluları korumak amacıyla getirilmiş bir müessesedir. Bu durumdaki bir borçlunun iflas etmesi, faaliyetlerinin tümüyle sona ermesine ve alacaklıların alacaklarını büyük oranda tahsil edememelerine neden olur. Borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya indirim yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. İçinde bulunduğu mali koşullara göre borçluya borçlarını belirli bir oran veya vadeyle ödeme imkanı verilmesi hem borçlu bakımından ve hem de alacaklılar bakımından olumlu sonuçlar doğurur. Alacaklılar arasında eşitlik esasına dayalı bir ödeme sağlanır ve borçlu iktisadi faaliyetlerine devam eder. Böylece borçlu piyasadaki varlığını sürdürürken, piyasadaki istikrar ve istihdam imkanları da korunmuş olur (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 21/01/2020 tarih, 2019/3021 E. 2020/292 K.). Konkordato talebinde bulunan borçlu mahkemeye sunmuş olduğu projesinde; alacaklıların alacaklarının ne kadarından feragat edeceklerini, hangi vadede ödeme yapılacağını, borçların ödenmesi için kaynağın ne şekilde sağlanacağını kesin bir şekilde göstermesi gerekmektedir. Borçlu tarafından sunulan projenin oylanması neticesinde İİK’nun 305. maddesinde yer alan koşulların sağlandığı kanaatine varılması durumda, konkordato tasdik edilecektir. Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir. İİK 302/son konkordato komiserinin alacaklılar toplantısını izleyen 7 günlük katılma süresinin bitmesinden itibaren en geç 7 gün içinde gerekçeli raporuyla birlikte oluşturduğu konkordato işlemlerini kapsayan dosyaları, mühlet bitmeden önce ticaret mahkemesine sunacağını öngörmektedir. Prosedürün bunu izleyen kesiti, konkordatonun son aşamasını oluşturmakta ve ticaret mahkemesinin konkordatonun tasdik edilip edilmeyeceği bakımından yapacağı yargılama ile bunun sonucunda vereceği karara ilişkin bulunmaktadır. Konkordatonun tasdikine ilişkin yargılama, maddi hukuk yargılaması olmayıp, kendine özgü bir tasdik işlemi niteliğindedir. Tasdik yargılaması sonucunda oluşturulacak karar, daha çok konkordato prosedürünün yasal koşullara uygun yürütülüp yürütülmediğinin ve konkordatonun unsurlarının kanunun öngördüğü anlamda oluşup oluşmadığının saptanmasına ilişkin belirleyici nitelik taşıyan, tasdik faaliyetinin yürütüldüğü bir yargı işlevi özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle tasdik yargılaması, özellikle komiserlik tarafından yapılan işlemlerin yasanın öngördüğü doğrultuda gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin denetlenmesini de içerir (Altay,Sümer / Eskiocak,Ali, Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 5.Bası, İstanbul 2019, s.334). İİK’nın 305. maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının kümülatif olarak bir arada bulunması halinde mahkeme konkordatoyu tasdik edecektir. Mahkemenin bu aşamada geniş bir takdir yetkisi bulunmaktadır ve tasdik yargılamasında re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Mahkeme, tasdik yargılamasında konkordato projesini kontrol edecek, konkordato sürecinde yapılması gereken işlemlerin zamanında ve kanuna uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyecektir. Şekli inceleme kapsamında yapacağı en önemli tespit, komiserin süresi içinde dosyayı kendisine teslim edip etmediğidir. İçerik olarak dikkatle araştırması gereken husus ise borçlunun alacaklılar arasında dengeyi koruyup korumadığıdır (Öztek S./Budak A.C./Yücel M.T./Kale S./Yeşilova B., Yeni Konkordato Hukuku, 2. Baskı, Ankara 2019, s. 539). … Ltd. Şti’nin temlik işleminin muvazaalı ve borçlunun dürüst olmadığı itirazları; Hukukumuzda konkordato mühletinin verilmesi ve konkordatonun tasdik edilebilmesi için borçlunun dürüst olması koşulu, 4949 sayılı Kanunla mülga konkordato hükümlerinden çıkartılmış, 7101 sayılı Kanunla konkordatoda hukukunda yapılan değişiklerde de dürüstlük koşulu mühlet kararları ve konkordatonun tasdiki için gerekli bir koşul olarak düzenlenmemiştir. Yeni konkordato hükümlerinde de dürüstlük her ne kadar açıkça bir koşul olarak öngörülmemişse de dürüstlük kuralının konkordatoda tamamen bertaraf edildiğini kabul etmek mümkün değildir. Özellikle geçici mühlet talebinden sonra borçlunun konkordatonun tasdiki amacıyla dürüstlük kuralına aykırı eylem ve işlemlerine sonuç bağlamak zorunludur. Örneğin konkordatonun kabul edilebilmesi için muvazaalı alacaklılar yaratılması, borçların kabartılması, bazı alacaklılara projede öngörülenden farklı ödeme taahhütlerinde bulunulması, borçlunun dürüstlük kuralına aykırı eylem ve işleri olarak kabul edilebilir. İşte borçlunun bu gibi dürüstlük kuralına aykırı eylem ve işlemleri, mühlet kararının kaldırılması sonucu doğurabileceği gibi konkordatonun tasdik edilmesine mâni olabilecek, nihayetinde tasdik edilmiş konkordatonun feshine sebebiyet verebilecektir. (Serdar Kale, İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 5, 2018 s. 265) Kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflâsın açılması hallerinden biri borçlunun İİK’nun 297. maddesine aykırı davranması ve komiserin talimatlarına uymaması ya da borçlunun alacaklılarını zarara uğratmak amacıyla hareket ettiğinin anlaşılmasıdır (İİK 292/1.c). 7101 sayılı Kanun’la konkordatoda hukukunda yapılan değişiklerde dürüstlük koşulu mühlet kararları ve konkordatonun tasdiki için gerekli bir koşul olarak açıkça düzenlenmemiş ise de; İİK’nun 292/1.c bendine sonradan eklenen “ya da borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa” ibaresi ile kötü niyetli olarak mühlet talebinde bulunan borçlunun iflasına karar verilmesi düzenlenmiştir. Borçlunun konkordato talebinde bulunmasındaki asıl amacı borçlarından kurtulmak değil alacaklılarını zarara uğratmaksa borçlunun kötü niyetli olduğu kabul edilerek iflasına karar verilir. Yine İİK’nun 308/f bendinde “Her alacaklı, kötü niyetle sakatlanmış konkordatonun feshini tasdik kararını vermiş olan mahkemeden isteyebilir.” hükmü ile de borçlunun dürüst olması gerektiğine işaret edilmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 17/02/2022 tarihli 2021/4168 E. 2022/872 K. sayılı ilamında; “…Borçlunun ancak dürüst olması halinde konkordato teklifinin mahkemece tasdik edileceğini öngören İİK.mad.298/I-1 hükmü, 17/07/2003 tarihinde kabul edilen 4949 sayılı Kanun ile kaldırılmış, yeni yasal düzenlemede ise konkordatonun mahkemece tasdik edilmesi için borçlunun dürüst olması koşuluna yer verilmemiş ise de, İİK’nın 308/f maddesinde hâlâ kötüniyetle sakatlanmış bir konkordatonun tamamen feshine ilişkin düzenlemenin aynen korunmuş olması nedeniyle konkordatonun tasdiki aşamasında dürüstlük koşulu’nun gözetilmesi gerektiği, kaldı ki diğer alacaklılar ile eşitsizlik yaratacak şekilde işlemler yapılması, konkordato nisabını sağlamak için fiktif alacak oluşturulması, mühlet talebine yakın tarihlerde mal varlığı devirleri gibi mal varlığını kaçırmaya yönelik davranışlarının da kötüniyetli olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu halde borçlunun konkordato müessesinin sağladığı imkanlardan faydalanmasının mümkün olmadığının gözetilmesi gerekmektedir…” denilerek borçlunun dürüst davranmasının konkordatonun tasdik koşulu olduğu ifade edilmiştir. Bir kısım alacaklılar tarafından yapılan temlik işleminin muvazaalı olduğu, borçlunun dürüst olma koşulunu taşımadığı iddia edilmiş ise de; temlik eden şirket ortakları, temlik alan şirket ortakları ve borçlu şirket ortakları arasında ifade edilen ilişki temlik işleminin muvazaalı olduğunu ispata yeterli olmayıp, muvazaaya dair somut bir kanıt bulunmamaktadır. Komiser heyetinin oybirliği ile sunmuş oldukları yukarıda özetlenen raporlarında alacak bildiren ve bildirmeyip de borçlunun kayıtlarında mevcut olan alacakların fiktif olmadığı belirlenmiş olmakla, … şirketi tarafından temlik alınan alacak için de aynı durum geçerli olup aksi yönde bir tespit yer almamaktadır. Borçlu şirketin temlik eden alacaklılara ödeme yaptığına dair herhangi bir veri de bulunmamaktadır. Ayrıca gerek komiser heyetinin çoğunluk raporunda gerekse bilirkişi heyet raporunda, temlik dikkate alınmadığı takdirde dahi gerekli çoğunluğun sağlandığı tespit edilmekle bu yöndeki itirazlar yerinde görülmemiştir. Borçlunun adi borçlarının tamamını peşinen ödeme kabiliyeti bulunduğu, bu nedenle tenzilat yapılmaması gerektiği itirazı; İİK’nun 305/1.b bendinde “Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder)” hükmü yer almaktadır. Komiser heyetinin çoğunluk raporunda ve bilirkişi heyet raporunda davacı şirketin tenzilat olmaksızın borçlarını ödeyemeyeceği belirlenmiştir. 28/09/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, şirketin konkordatoya tabi borçları ile konkordatoya tabi olmayan borçlarının toplamı 71.518.508,70 TL hesap edilmiştir. Ancak şirketin varlıklarının borçlarını ödemeye yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Raporda davacı şirketin %70 oranından daha fazla ödeme yapamayacağı açıklanmış, aynı hususlar komiser heyetinin çoğunluk raporunda da ifade edilmiştir. Rehinli alacaklı olan bankalara güncel toplam borcunun 45.529.073,59 TL olduğu belirlenmekle bu bedel içinde rehinli alacaklı olmayan … AO’nın 206.882,76 TL olarak tespit edilen alacağı da yer aldığından, bu şirketin alacak miktarı düşüldüğünde kalan 45.322.190,83 TL’nin rehinli alacaklıların toplam alacakları olduğu anlaşılmaktadır. Yine şirketin kamu borçları ile vadeye yayılan borçları da dikkate alındığında tenzilat miktarının borç ödeme kabiliyetine nazaran fazla olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Maltepe otel yangınına ilişkin sigorta şirketleriyle tazminat davasının (İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/592 E.) halen devam ettiği, rehin alacaklısı … AŞ’nin daini mürtehin kaydı bulunduğu davacı tarafça ifade edilmiştir. Konkordato tasdik koşullarının oluşmadığı itirazı; İİK’nun “konkordatonunu tasdiki” başlıklı 305. maddesinde; “302 nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. a)Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b)Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder). c)Konkordato projesinin 302 nci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması d)206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302 nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır). e)Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir.” şeklinde düzenleme ile tasdik şartları sayılmıştır. Komiser heyeti raporu ve bilirkişi heyet raporunda teklif edilen tutarın, muhtemel bir iflas halinde alacaklıların eline geçebilecek miktardan fazla olacağı hesap edilmiş, temlik alacaklısı … şirketinin oylamada kabul oyu dikkate alınmadığı takdirde dahi yeterli çoğunluğun sağlanmış olduğu belirlenmiş, şirketin teklif ettiği tutarın kaynakları ile orantılı olduğu yukarıda açıklanmış, teminat ve harcın yatırıldığı tespit edilmiş olmakla tasdik koşulları oluşmuştur. Alacakların eksik kabul edildiği yönündeki itirazlar; Borçlu hakkında kesin mühlet verilmesinden sonra komiser tarafından İİK’nın 288. maddesinde; yapılacak ilanla alacaklılar alacaklarını bildirmeye davet olunacağı (İİK.m.289), İİK’nın 300. maddesinde; komiser, iddia olunan alacaklar hakkında borçluyu açıklamada bulunmaya davet edeceği, İİK’nın 302/6. maddesinde; çekişmeli alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği düzenlenmiştir. Burada konkordatoyu inceleyecek olan mahkemenin bu talep üzerine vereceği karar, sadece konkordatonun nisabına dahil olmak bakımından bir sonuç doğuracaktır. Mahkemenin çekişmeli alacağın konkordatoya dahil olmasına ilişkin kararı maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyecektir. Nitekim İİK 302/6 maddesinde çekişmeli alacaklılar bakımından ileride mahkemenin vereceği hükümlerin saklı olduğu ifade edilmiş olup bu bağlamda İİK 308/b bendinde alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların, tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabileceği hüküm altına alınmıştır. Mahkemenin, itiraza uğrayan alacakların nisaba hangi oranla dahil edilecekleri yönündeki kararı maddi hukuk anlamında kesin hüküm teşkil eden bir karar olmadığından, alacağı itiraza uğrayan ve çekişmeli hale gelen alacaklılar yönünden mahkemece 25/11/2019 tarihinde hangi nisap dahilinde toplantıya katılacağına karar verilen … A.O’nın bu yöndeki istinaf talepleri yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygundur. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususunda re’sen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmış, kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmemiştir. İstinaf yoluna başvuran alacaklı vekillerinin istinaf dilekçelerinde yer verdikleri itirazlarının açıklanan gerekçeler yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Alacaklılar … A.Ş., … A.O, …, … Ltd. Şti.’nin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nun 353/1.b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince alacaklılardan ayrı ayrı alınan 148,60 TL istinaf başvuru harcının hazineye GELİR KAYDINA, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, alacaklılar tarafından ayrı ayrı yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın, istinaf eden alacaklılardan AYRI AYRI tahsili ile hazineye GELİR KAYDINA, 4-İstinaf yargılama giderlerinin alacaklılar üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde istinaf yoluna başvuranlara ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, İİK’nın 308/a maddesi uyarınca, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/04/2022