Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/1139 E. 2021/810 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1139
KARAR NO: 2021/810
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/05/2021
NUMARASI: 2021/280 E. 2021/278 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 08/09/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilince sunulan talep dilekçesinde özetle; taraflar arasında uçak parça bakım ve onarım hizmeti konusunda anlaşma yapıldığı, … A.Ş.’nin verilen hizmetler karşılığında ödenmemiş borçları bulunduğu, talepte bulunan şirket alacağının tahsili için icra takip süreçlerinin başlatıldığı ve 1.100. 000, 00 dolar değerindeki çekin karşılıksız çıkması nedeniyle Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/351 değişik sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığı, ihtiyati haciz kararını talep tarihi itibariyle gösterge niteliğindeki Merkez Bankası efektif satış kuruna göre çevrilmesi sonucunda 8.663.380,00 TL karşılar şekilde ihtiyati haciz kararı alındığı, İstanbul … İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla cari hesap alacağının tazminine yönelik icra takibi başlatıldığı, iş bu takipteki asıl alacak miktarının 59.592.689,53 TL olduğu ve borçlu şirketin bu dosyada ödeme emrine itiraz ettiği, taraflar arasında görüşmeni sağlandığı fakat bu görüşmeler sonucunda herhangi bir anlaşmaya varılamadığı, borçlu şirketi temsili yetkili genel müdürün imzasını taşıyan teklif mektubunun borcu ikrar niteliğinde olduğu, ayrıca uçakların üstünde yönetim kurulu başkanı …nın kendi lehine ipotek şerhi işlettiği, uçak parçalarının ve motorlarının … unvanlı firmaya yaptırıldığına dair duyumların alındığı, tüzel kişilik perdesinin aralanması ve ortadan kaldırılması ile ilgili olarak her iki şirket aleyhine Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/ 153 sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiği, iş bu eylemler neticesinde mal kaçırma riskinin ortaya çıktığı ve talepte bulunan şirketin yüklü miktarda alacağının tahsili kabiliyetinin imkansız hale geldiği belirtilerek İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dava dosyası ve başlatmış olduğu ilamsız takipteki asıl alacak miktarı olan 59.592.683,53 TL eden 8. 663.380,00 TL ‘nin tenzili sonucunda kalan 50.929.309,53 TL yönünden borçlunun menkul gayrimenkul malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında tatbik edilmek üzere ihtiyati haciz kurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece 24.02.2021 tarihli ara karar ile; ”… belirtildiği üzere müeccel alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları İİk’nun 257/2 fıkrasında sayılmıştır. İİK’nun 257/2 fıkrasının 1 ve 2 nolu bentlerinde sayılan sebepler sınırlı sayıda olup, müeccel alacaklar için başka herhangi bir sebebe dayalı ihtiyati haciz kararı verilemez (Bkz. Kuru/BAKİ, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, ikinci bası, Adalet Yayınevi, Ankara 2013, s. 1039). Somut olayda müeccel alacak için aleyhine ihtiyati haciz talep edilen borçlu şirketin muayyen bir yerleşim yeri olduğu açıktır. Şu halde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için dosya kapsamında; borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlandığını yahut kaçtığını ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunduğunu yaklaşık düzeyde ispat eder delil bulunması zorunludur. Dosyada bu yönde yaklaşık ispata yarar delil yoktur. Talep eden vekilince delil olarak dayanılan takip ve dava dosyaları ancak ödeme güçlüğü yönünden yapılacak bir değerlendirmeye esas alınabilir. Ödeme güçlüğü ise İİK’nun 257/2 fıkrasının 1 ve 2 nolu bentlerinde sınırlı olarak sayılan sebeplerden birini teşkil etmemektedir. Yukarıda izah edilen gerekçelerle, İİK’nun 257/2 fıkrasının 1 ve 2 nolu bendinde sınırlı olarak sayılan sebeplerin somut olayda yaklaşık olarak ispat edilemediği anlaşılmakla” talebin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Lehine ihtiyati haciz talebinde bulunan şirket ile davalı şirket arasında yapılan sözleşme gereğince davalının uçaklarına parça bakım ve onarım hizmeti verildiği ve bu hizmetten kaynaklı farklı dönemlere ait ödenmemiş borcunun bulunduğu, davalıya ait uçaklar üstünde yönetim kurulu başkanının kendi lehine ipotek şerhi işlettiği, ayrıca davalı şirket de bakım onarım bölümü olmasına rağmen tüzel kişilik perdesinin arkasına saklanarak uçak parçaları ve motorlarının … unvanlı firmaya ve başkaca firmalara devredilerek mal kaçırıldığının bilgisinin edinildiği, dosyaya sunulan kayıtların yaklaşık ispata yeterli olduğu belirtilerek kararın kaldırılmasına karar verilmesi talep etmiştir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. İİK 257 maddesinde; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı tarafından, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacakları ve diğer haklarının ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ise borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa ve borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İİK 258 maddesinde ise “İhtiyati hacze 50. maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasal düzenleme gereğince ihtiyati haciz talep eden, İİK’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Geçici hukuki koruma yargılamasını, asıl yargılamadan ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Geçici hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Talep dilekçesinde ekli bilgi ve belgelerin incelenmesinde, borçlu şirketi temsilen yetkili genel müdür olduğu iddia olunan … isminin ve imzanın yer aldığı teklif mektubunda firmalar arasındaki cari hesap borç alacak ilişkisinde borçtan tenzil edilmek üzere veya fazlaya ait tutarın kredi olarak tahsis edilmesi üzerine … uçağı gövdesi motorlar hariç 1.850.000 USD+KDV ve 110.000 USD +KDV , … uçağı gövdesi APU ve motorlar hariç 1.825.000 USD+KDV ve … uçağı gövdesi APU ve motorlar hariç 1.825.000 USD+KDV olarak teklifte bulunulduğu, SHGM kayıtları fotokopilerinin sunulduğu ve .. tescil işaretli/ … tipi , … seri numaralı borçlu şirkete ait uçak üzerinde Beyoğlu … Noterliğinin 27. 10.2014 tarih … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde hava aracı ipotek sözleşmesine istinaden … lehine, … A.Ş. aleyhine 1.250.000 USD serbest dereceden yararlanmak üzere 2. Derece 1. Sıra sıra ipotek şerhinin (28.10.2014 tarih … sayılı evrak ) işlendiği ve yine … tipi, … seri numaralı uçak üzerinde Beyoğlu … Noterliğinin 11.03.2014 tarih … numaralı düzenleme şeklindeki sözleşmesine istinaden … lehine … A.Ş. aleyhine 1.200.000 USD 1. Derecede 1. Sırada ipotek şerhi ( 14.03.2014 tarih 9102 sayılı evrak )işlendiği belirtilmiştir. Somut olayda ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından, firmalar arasındaki ticari ilişkiye yönelik bir kısım kayıtlar sunulmuş ise de; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasıyla cari hesap alacağının varlığının yapılacak yargılama ve bilirkişi incelemesi sonucunda açıklığa kavuşacağı, tüzelkişilik perdesinin aralanması ve ortadan kaldırılmasına ilişkin olarak ise Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/153 E sayılı dava dosyasında dosyada sunulan bilgilerden yargılamanın devam ettiğinin anlaşıldığı, gerek talep dilekçesinde ve gerekse ilk derece mahkemesi kararında da belirtildiği üzere talebe konu edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında aleyhine ihtiyati haciz talebinde bulunulan şirket tarafından ödeme emrine itiraz edildiği ve borcun çekişmeli hale geldiğinin anlaşıldığı, bu aşamada alacağın varlığı ve muaccel olduğu yaklaşık ispata yeterli olmayıp, yargılamayı gerektirmektedir. İİK 257.maddede öngörülen ihtiyati haciz şartları oluşmadığından davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan 6100 sayılı HMK 353/1.b.1 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 162,10 TL’nın başvuru harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınan 59,30 TL’nın karar harcının hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/09/2021