Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2021/103 E. 2021/228 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/103
KARAR NO: 2021/228
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 25/12/2020
NUMARASI: 2019/579 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/03/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın tedarikçisi … ve … firmalarına ait geçmiş sezon ürünlerinin iadesiyle, konkordato öncesi borcun mal iadeleriyle kapatılmasının gerek müvekkilinin gerekse tüm alacaklılarının menfaatine olduğundan satılamayan satılsa dahi karlılık yaratmayan geçmiş sezon ürünlerinin iadesine izin verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 30/11/2020 tarihli ara karar ile konkordato komiser heyetinden talep konusuna ilişkin kendilerine başvuru yapılmış ise verilen karar hakkında bilgi ve görüş sunmaları istenilmiş aynı hususta davacı vekiline de süre verilmiştir. Davacı vekili 01/12/2020 tarihli dilekçesiyle, talep konusuna ilişkin 24/11/2020 tarihinde ZOOM programı üzerinden yapılan toplantıda komiser heyetinin bilgilendirildiğini, söz konusu iadelerin ancak mahkemece izin verilmesiyle gerçekleşebileceğinin komiser heyetince sözlü olarak belirtildiğini, bu nedenle mahkemeye başvuru yapıldığını beyan etmiştir. Konkordato komiser heyeti 11/12/2020 tarihli yazı ile; konkordato talep eden şirket tarafından talep dilekçesinde yer alan hususların 24/11/2020 tarihli toplantıda kendilerine sözlü olarak beyan edildiğini, talep dilekçesinin içeriğine ilişkin olarak olumlu veya olumsuz görüş bildirilebilmesi için iadeye konu malların rayiç değerlerinin varsa değer düşüklüğü tutarının ve iade edilmemesi halinde şirket üzerinde oluşturacağı maliyetin bilirkişi raporu ile tespitinin gerekli olacağını, bu hususta bilirkişi olarak tekstil mühendisi …’in görevlendirildiğini, bilirkişi raporunun sunulmasından sonra heyet tarafından bu malların iadesinin hem konkordato talep eden şirket hem de diğer alacaklıların lehine olup olmadığına dair görüş sunulacağını belirtmişlerdir. Konkordato komiser heyeti tarafından görevlendirilen tekstil mühendisi … 23/12/2020 havale tarihli raporunda; … Ltd. Şti’den satın alınan ve sezonda satılamayan … markalı emtiaların rayiç değerinin KDV hariç 488.738,00 TL olduğu, şirket muhasebe kayıtlarına göre emtiaların 664.815,96 TL’ye satın alındığı, satın alma değerine göre % 26,48 oranında değer kaybına uğradığı, … Ltd. Şti’den satın alınan ve sezonda satılamayan … markalı emtiaların rayiç değerinin KDV hariç 348.989,00 TL olduğu, şirket muhasebe kayıtlarına göre emtiaların 373.266,27 TL’ye satın alındığı, satın alma değerine göre % 6,5 oranında değer kaybına uğradığı, davacı stoklarında satılamayan … marka 1566 adet ve … marka 3270 adet ayakkabı, bot, sandalet ve terliğin kutuları da dikkate alındığında en az 32 m2’lik depolama alanına ihtiyaç olduğu, satılamayan ürünlerin 18 ayrı mağazadan toplanarak bir depoda 6 ay muhafaza edilmesi halinde 6.500,00 TL nakliye bedeli, 2.000,00 TL X 6 =12.000,00 TL depo bedeli, 200,00 TL sigorta bedeli, 6.500,00 TL depodan mağazalara nakliye bedeli olmak üzere toplam maliyetinin 25.200,00 TL olacağı belirtilmiştir. Bilirkişi raporunun ardından, komiser heyetinin görüşü alınmaksızın, ilk derece mahkemesince 25/12/2020 tarihli ara karar ile “Konkordato öncesi borcun, ürün tedarikçisi … ve … şirketlerine ait geçmiş sezon ürünlerinin iadesi suretiyle kapatılması-ödenmesi talebinin; alacaklılar arasında eşitsizliğe yol açacağının açık olduğu” gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece 13/02/2020 tarihinde 1 yıl kesin mühlet kararı verildiğini, Yerel Mahkemenin 29/09/2020 tarihli ara kararı ile müvekkili firma hakkında verilen 1 yıllık kesin mühlet süresinin sona erme tarihinin 10/05/2021 tarihi olduğunun belirlendiğini, 25/12/2020 tarihli ara karar ile talepleri reddedilmiş ise de; 22/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda, 1556 adet … firmasına ait önceki sezon ürünlerinin %26,48 değer kaybettiğinin tespit edildiğini, tedarikçi firmanın söz konusu ürünleri değer kaybı gözetmeden iade alacağını, bugüne kadar müvekkili firma tarafından yapılan tüm alımlara da %10 ıskonto uygulayacağını, bu haliyle rayiç değeri 488.738,00 TL olan ürünlerin iadesi halinde 1.141.392,76 TL’lik borcun kapanmasının söz konusu olduğunu, ayrıca iadenin gerçekleşmesi ile söz konusu firma tarafından yeni alımlarda %13 iskonto uygulanacağından satılan mal maliyetinin düşmesi ile müvekkili firmanın karlılığının artacağını, … firmasına alım fiyatı KDV hariç 374.624,00 TL olan ürünlerin iade edilmesi ile bu firmaya olan 382.606,81 TL borcun iade ile kapatılacağını, borcun iade ile kapatılmasının yanında, satış bedelleri maliyetini karşılamayan ürünler nedeniyle doğacak mağaza kirası, personel gideri, depolama ve kargo masraflarından da tasarruf sağlanacağını, bu durumun ise hem müvekkili firma hem de alacaklıların menfaatine olduğunu belirterek ara kararın kaldırılmasını ve geçmiş sezon ürünlerinin iadesine izin verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılmıştır. Davacı şirket hakkında İİK’nun 287. maddesi gereğince 30/09/2019 tarihinden itibaren 3 ay geçici mühlet verilmesine, İİK’nun 287/4. maddesi uyarınca 19/12/2019 tarihinden itibaren geçici mühletin 2 ay uzatılmasına, İİK’nun 289. maddesi gereğince 13/02/2020 tarihinden itibaren 1 yıl kesin mühlet verilmesine, 29/09/2020 tarihli ara karar ile 7226 sayılı yasa ve Cumhurbaşkanı Kararı gereğince davacı borçlu yararına verilen kesin mühletin sona erme tarihinin 10/05/2021 tarihi olduğuna karar verilmiştir. Davacının talebi, kesin mühlet içerisinde stoklarda bulunan malların tedarikçi firmalara iadesi sağlanarak, konkordato öncesi borcun mal iadesi ile kapatılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 341. maddesinin 1. fıkrasında; ilk derece mahkemelerinin verdiği nihai kararlar, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Kesin mühlete ilişkin kanun yollarının düzenlendiği İİK’nun 7101 Sayılı Yasa ile değişik 293. maddesi; “Kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. Kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflâs kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesinin kararı kesindir. Bölge adliye mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak mühlet kararı verildiği hâllerde dosya, komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilir. Mahkemenin veya bölge adliye mahkemesinin konkordato talebinin reddiyle birlikte borçlunun iflâsına da karar verdiği hâllerde 164 üncü madde hükmü uygulanır.” şeklindedir. İstinaf yolu açık tutulan karar, kesin mühlet içerisinde verilen bir ara karar olup nihai karar olmadığı gibi ihtiyati tedbir niteliği de bulunmadığından, HMK’nun 341. maddesi ve İİK 293. maddesinde belirtilen istinaf kanun yoluna tabi kararlardan değildir. İstinaf kanun yolu kapalı olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince kararda istinaf kanun yolunun açık olduğunu belirtilmesi ise istinaf kanun yoluna başvurma hakkı tanımayacağından, 6100 sayılı HMK’nun 341 ve 352/1.b maddesi uyarınca konkordato talep eden vekilinin istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun HMK’nın 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 162,10 TL başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-İstinaf yargılaması için davacı tarafça yapılan giderlerin, davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince talep halinde iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve 352/1.b maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 03/03/2021