Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesi 2020/993 E. 2022/1230 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
45. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/993
KARAR NO: 2022/1230
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/63
KARAR NO: 2019/499
DAVA TARİHİ: 16/01/2018
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında hizmet ticari ilişkisinden kaynaklanan cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin davalıya verdiği hizmeti kusursuz ve eksiksiz verdiğini, davalıya bu hizmetler karşılığında fatura tanzim edip gönderdiğini, davalıca faturalara itiraz edilmediğini, bakiye 5.749,49 TL alacağın ödenmediğini, davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile takip yaptığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, ancak davacıya tüm borçlarını ödediklerini, defter kayıtlarında da bu durumun ortaya çıkacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; “Bilirkişi raporu üzerine davalı şirket yetkilisine davacı defterlerinde yer almayan 31/10/2018 tarihli ve … nolu ve 6.588,00 TL miktarlı fatura ve tebliğine ilişkin belge ile faturaya konu mal veya hizmetin teslimine ilişkin irsaliye örneği sunması için süre verilmiş, davalı şirket yetkilisi bu hususta fatura ve e-mail yazışmaları örneği sunmuştur. Davacı vekiline davalı tarafça sunulan bu belgeler hakkında beyanda bulunması için süre verilmiş; davacı vekili itirazda bulunmuştur.Davalı şirket yetkilisinin sunduğu bilgi ve belgeler incelendiğinde davalı defterlerinde yer alan, ancak davacı defterlerinde yer almayan 31/10/2018 tarihli ve … nolu ve 6.588,00 TL miktarlı faturanın davacı şirket yetkilisinin talebi üzerine davalı şirket tarafından alınan ve bedeli ödenen konaklama ücretine ilişkin bulunduğu, konaklamayı da davacı şirket yetkilisi ve ailesinin yaptığı, davalının kestiği faturanın otel tarafından kesilen faturaya karşılık kesildiği saptanmıştır. Bu durumda davacının davalı tarafından kesilen 31/10/2018 tarihli ve … nolu ve 6.588,00 TL miktarlı faturadan sorumlu bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Hal böyle olunca davacının takip tarihi itibariyle davalıdan bir alacağı olmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süre içerisinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından davalı şirketten Sapanca’da otel hizmeti alındığını ancak bu hizmete ilişkin fatura bedeli anlaşma şartlarına aykırı olarak fazla kesildiği için müvekkili şirket bedele itiraz ederek faturayı iade gönderdiğini ve müvekkilinin doğru bedelli faturayı defterlerine işlediğini, davalı tarafın ise hem iade edilen 6.588,00 TL tutarındaki faturayı hem de aynı hizmete ilişkin iadeden sonra düzeltilip kesilen 4.100,00 TL tutarındaki faturayı ticari defterlerine işleyerek mükerrer alacak oluşturulduğunu, … no.lu 4.100,00 TL bedelli faturanın içeriği incelendiğinde yine aynı tarihli aynı şahsa ilişkin konaklama faturası olduğunun kolayca ortaya çıkacağını, bilirkişi raporuna karşı sundukları dilekçe ekindeki yazışmalar incelendiğinde bu durumun açığa kavuşacağını ancak mahkemece açıklanan hususlarda ek rapor alınması talepleri hakkında karar verilmediğini, ayrıca 05/03/2019 tarihindeki duruşmasında davalı tarafın 04/03/2019 tarihinde sunduğu evraklara karşı beyanda bulunmak üzere taraflarına süre verilmiş ise de sunulan belgelere karşı savunmanın genişletilmesi kapsamında olması nedeniyle itiraz ettiklerini, HMK uyarınca sunulmasına muvafakat etmediklerini, dava sonucunun usul ve yasaya aykırı, esastan da gerçeği yansıtmayan bu belgelere göre verilmiş olduğunu beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında inceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re’sen gözetilmiş ayrıca HMK’nın 357. maddesindeki “İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz” kuralı nazara alınmıştır. Dava, tacirler arası hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davacı tarafından 4.877,90 TL üzerinden borcun sebebi olarak “muavin defter kaytlarına göre bakiye alacak bedelidir” açıklaması ile icra takibi başlatılmış, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından süresi içerisinde takibe itiraz edilmesi sonucu İİK’nın 67.maddesi uyarınca yasal süre içerisinde eldeki dava açılmıştır. Davacının ticari defterleri üzerinde talimat yolu ile yaptırılan bilirkişi incelemesi ile alınan 13/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının kendi defterlerine göre davalıdan 4.877,90 TL alacaklı bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 02/12/2018 tarihli raporda ise; davalının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının davacıya düzenlediği 6.588,00 TL miktarlı faturanın davacı defterlerinde yer almadığı, davalının davacıdan 1.710,10 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 21/2 maddesinde “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 08/02/2016 tarihli 2015/4521 E. 2016/549 K. sayılı ilamı; “…Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 27/062003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Faturalar ve dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın m. 21/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır… Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir..” şeklindedir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 10/02/2016 tarihli 2015/4576 E. 2016/621 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 08/02/2016 tarihli 2015/5485 E. 2016/550 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 09/12/2015 tarihli 2015/2467 E. 2015/7975 K. sayılı, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 11/01/2016 tarihli 2015/4473 E. 2016/19 K. sayılı ilamları da aynı mahiyettedir. Taraf kayıtları arasındaki ihtilaf, davalı tarafça tanzim edilen 31/10/2017 tarih ve Seri … no.lu 6.588,00 TL (KDV dahil) bedelli faturadan kaynaklanmaktadır. Mahkemece davalı tarafa faturanın tebliği belgesi ile mal/hizmet teslimine ilişkin kayıtların sunulması yönünde verilen süre uyarınca davalı tarafça faturaya konu hizmetin verildiğine dair mail yazışmaları ibraz edilmiştir. Davacı vekili HMK kapsamında bu belgelerin savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğunu iddia etmiş ise de, bilirkişi incelemesi neticesinde taraf ticari defterleri arasında ortaya çıkan uyumsuzluğun giderilmesi ve dava konusu hizmetin verilip verilmediğinin tespiti noktasında mahkemece ilgili kayıtların sunulması yönünde süre verilmesinde usule aykırılık bulunmamaktadır. Zira emsal ilamlarda da ifade edildiği gibi, hizmetin verildiğinin ispatı davalı üzerinde olup sunulan kayıtlar ise hizmet verildiğinin ispatı mahiyetindedir ayrıca bu kayıtlarla davalının borçlu olmadığı da tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına göre ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu ulaşılan maddi olay ve hukuki değerlendirme usul ve yasaya uygundur. HMK’nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık olup olmadığı hususunda re’sen ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmış, kamu düzenine aykırı herhangi bir husus tespit edilmemiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçelerle yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1.b.l bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye irat kaydına, 3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından, davacı tarafından yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Yatırılan gider avansından kalan kısmın davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/11/2022